Jump to content
  • Kayıt Ol

İnsan Ne İle Yaşar? Sen Ne İle Yaşarşın?


kralgoku

İnsan Ne İle Yaşar?Siz Ne İle Yaşarsınız?  

102 oy

  1. 1. Ýnsan Ne Ýle Yaþar?Siz Ne Ýle Yaþarsýnýz?

    • Umut
      30
    • Hayal
      35
    • Cinsellik
      16
    • Sevgi
      21


Önerilen İletiler

An itibariyle; hava,su,peynirli tost ,kahve ve birazda aşkla hayatta kalmaya çalışıyorum..=)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 86
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Aurora Borealis

    10

  • Susano'o

    7

  • kralgoku

    6

  • necromancer

    5

"Nietzsche'nin o ünlü "Umut kötülüklerin en büyüğüdür çünkü işkenceyi uzatır." sözünü anımsadım.

evet her ne kadar Nietzsche'nin bana çok karamsar ve gerçekteğen savunduğu hiçlikler gibi hiç gelsede bu sözü beğendiğim bir kaç sözünden biridir.ve bana umut etmenin aslında sanıldığı kadar iyi bir şey olmadığını hatırlatır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

"Umut iyi bir şey değildir" görüşüne katılmıyorum. Vaz geçenlerin kullandığı bir cümle bu. Bir insanın içindeki umut ne kadar güçlüyse, karakteri de o kadar güçlüdür. Hayatta her zaman istediğimiz şeyler önümüze sunulmaz, bazen onları elde etmek için savaşmamız gerekir. İnsan malesef belirli bir disiplinden geçmeden elde ettiği şeylerin kıymetini bilmez ve ona gerekli saygıyı göstermez.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

"Umut iyi bir şey değildir" görüşüne katılmıyorum. Vaz geçenlerin kullandığı bir cümle bu. Bir insanın içindeki umut ne kadar güçlüyse' date=' karakteri de o kadar güçlüdür. Hayatta her zaman istediğimiz şeyler önümüze sunulmaz, bazen onları elde etmek için savaşmamız gerekir. İnsan malesef belirli bir disiplinden geçmeden elde ettiği şeylerin kıymetini bilmez ve ona gerekli saygıyı göstermez.[/quote']

Vaz geçenlerin kullandığı bir cümle mi yoksa gerçeği görenlerin kullandığı bir cümle mi Mehmet abi? Umut ya beceriksiz, korkak, arzularını kendi yapamayacak kadar aciz insanların kullandığı bir şeydir ya da gerçeğe katlanamayacak kadar zayıfların.

Adam korkuyordur, beceremiyordur. Sadece umut etmekten başka elinden ne gelir ki? Sadece bekler, bekler ve bekler. Kendini işkenceye koşulsuz teslim eder.

Ya umut yoktur diyenler ne yapar? Ya amaçsızca gezinir ya da çabalar. Amaçsızca gezinenler ya bir şeyi yapacak gücü olmadığının farkındadır. Umut edenlerden tek farkı acıyı hissederler çünkü afyonları yoktur.

Çabalamanın sonucu ikidir: Yükselirsin ya da batarsın. Yükselirsen daha yükseğe çıkmak istersin. Batarsanız da yapacağınız seçimler adamı tekrar yükseltebileceği gibi bir korkağa da çevirebilir.

Ayrıca içi tamamen kötülük ile dolu bir sandıktan nasıl bir "kurtarıcı" çıkabilir ki? Dandik bir çikolatayı nutella diye yemek gibi bir şey bu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Güçlü olmak için soğuk, katı, yalnız ve umutsuz olmak gerekmiyor ki. Güçsüz görünmekten çekinen, kendine ve çevresine güçlü olduğunu ispat etmek zorunda hisseden insanlar umudu her zaman kötülemiştir. Gerçekçi olmak umuda inanmamak da değildir. Gerçekçi olmak demek, kendini tanımak, çevreni tanımak, kapasiteni bilmek, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmek ve sadece kazanabileceğin savaşlara girmektir.

Umut sahibi olmak hazıra konmak değildir, umut edip beklenilmez. Umudu olan bir insan davranır. Vücudu artık dayanamaz hale geldiğinde, zihnin besini haline gelir umut. Yere yığılman gerektiği yerde seni ayakta tutan şeydir umut. İnsanlar umut denen şeyi çeşitli mantıklar kurarak istedikleri kadar reddedebilir, ama farkında olmadıkları şey aslında haklı olduklarını içten içe umut ettikleridir. Çevrelerine ve kendilerine haklı olduğumu biliyorum diyebilmek çok kolaydır ama, derinlere indiğin zaman onay görmek, övgü almak, güçlü olduğunu ispat etmek gibi temel duyguların yattığını görürüz. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Cinselliği seçtim ben de. Umut, Hayat ve Sevgi gibi soyut kavramlar bi süre sonra saçmalayabiliyor. Maddiyatçı olmanın ölçüleri belli en azından:P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Güçlü olmak için soğuk' date=' katı, yalnız ve umutsuz olmak gerekmiyor ki. Güçsüz görünmekten çekinen, kendine ve çevresine güçlü olduğunu ispat etmek zorunda hisseden insanlar umudu her zaman kötülemiştir. Gerçekçi olmak umuda inanmamak da değildir. Gerçekçi olmak demek, kendini tanımak, çevreni tanımak, kapasiteni bilmek, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmek ve sadece kazanabileceğin savaşlara girmektir.

Umut sahibi olmak hazıra konmak değildir, umut edip beklenilmez. Umudu olan bir insan davranır. Vücudu artık dayanamaz hale geldiğinde, zihnin besini haline gelir umut. Yere yığılman gerektiği yerde seni ayakta tutan şeydir umut. İnsanlar umut denen şeyi çeşitli mantıklar kurarak istedikleri kadar reddedebilir, ama farkında olmadıkları şey aslında haklı olduklarını içten içe umut ettikleridir. Çevrelerine ve kendilerine haklı olduğumu biliyorum diyebilmek çok kolaydır ama, derinlere indiğin zaman onay görmek, övgü almak, güçlü olduğunu ispat etmek gibi temel duyguların yattığını görürüz. :)[/quote']

Güçlü olmak için gerekmeyebilir ama gücü elde tutmak için soğuk, katı, yalnız olmak ve umut safsatasına inanmamak gerekir. Güçsüzler, kimi zaman kazanır çünkü acizlikleri gücümüzü kullanmamızı engeller. Tek görevi güçlüleri haklı çıkartmak olan aciz insanlar en ufak bir açıklıkta içimize, düşüncelerimizi sızmaya onları değiştirmeye çalışır. Bu yüzden soğuk, katı ve acımasız olmak gerekir.

Vücut dayanamaz hale geldiğinde, düşünceler durduğunda, insan ne yapacağını bilmediğinde umut sadece ihtiyaçları olan afyon olur. Ötesi değil. Uyuşturucu ile başarılı olan varsa bana söylesin.

Haklı olduğunu umut eden bir adam ya güçsüzdür ya da bilgisiz. Kendinden emin bir şekilde "ben haklıyım" diyebilenler kaale alınmalıdır sadece.

Onay görmek, övgü almak, güçlü olduğunu ispat etmek.. vs. her insanın istediği bir şeydir. Güçlü, güçsüz, zengin, fakir.. herkes bunu ister. Ego tatmindir. Sadece zayıf olanlar bunu daha fazla arzular diğerlerinden geri kalmamak için. Zaten şu anda da yaptığımız bu değil midir?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

"Umut iyi bir şey değildir" görüşüne katılmıyorum. Vaz geçenlerin kullandığı bir cümle bu."

görüşlerine saygı duyuyorm ama ben umut etmek iyi bir şey değildir demiyorum sanıldığı kadar iyi bir şey değildir diyorum. bence bir kelimeye çok fazla anlam yüklüyoruz.

yaşamayı çok severim hayatımda hiç bir şeyden kaçmadım kolay vazgeçmem çabalarım elimden geleni yaparım ama illa olumsuzsa sonucu bazen vazgeçmeyi bilmekte büyüklüktür sözünü hatırlar en azından denedim diyebilirim kendime ve eğer bir şeyi gerçeketen istiyorsam yaparım. boş boş umut beslemem yeter ki isteyeyim.

o zaman benim umut duygularım güçlü değil ama kolay vazgeçmeyen biri isem beni ne yapar bunun adı nedir?

"Bir insanın içindeki umut ne kadar güçlüyse, karakteri de o kadar güçlüdür."

bence bunun umutla alakası yok. karakter tamamen etkileşimden, yaşadıklarından, gördüklerinden, tecrübelerinden ve içinde barındırdıklarınla alakalı bir şey ama görüşüne saygı duyarım

"Hayatta her zaman istediğimiz şeyler önümüze sunulmaz, bazen onları elde etmek için savaşmamız gerekir. İnsan malesef belirli bir disiplinden geçmeden elde ettiği şeylerin kıymetini bilmez ve ona gerekli saygıyı göstermez."

bu görüşüne aynen katılıyorum keza direk umutla alakalı değil insanla alakalı

umut etmek sanıldığı kadar iyi bir şey değildir diyen biri olarak

umut edebilenlerin umutlarına kavuşmalarını dilerim anacak umut etmenin sanıldığı kadar iyi bir şey olmadığını bilen biri olarak ki ben ne boş boş gezinirim ( tabi boş boş gezinmek istemiyorsam) nede boş boş çabalarım (ki boş bir çaba zaten çaba değildir) batabilirim ama öğrenirim bu bana tecrübe kazandırır. yükselebilirim ama daha yüksektekileri gördüğümde kendimin ne olduğunu bilen biri isem yerimin aslında onlardan daha sağlam olduğunu bildiğim için tadını çıkarabilirim.

"Ayrıca içi tamamen kötülük ile dolu bir sandıktan nasıl bir "kurtarıcı" çıkabilir ki? Dandik bir çikolatayı nutella diye yemek gibi bir şey bu."

hayatının kendisi bir mucizeyken bence mümkün herşey insan için herşey insana dair ise senin ne istediğin önemlidir çevrende ki pisliğin boyutu değil.

ama sözü çok sevdim bazı konularda cuk diye oturabilecek bir laf.ödünç alabilir miyim?

Not: Umuda sahip olmayan biri olarak bunun ne acıyla, ne gerçekleri görmeyle nede başka bir şeyle alakası olduğunu düşünmüyorum. ben sadece kendimce kendi gerçekçiliğim içinde böyle olduğumu düşünüyorum.

Ve acıda bence en az mutuluk kadar insan hayatı için gereklidir ama inşallah herkes en azını yaşar

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Umut sahibi olmak hazıra konmak değildir' date=' umut edip beklenilmez. Umudu olan bir insan davranır. Vücudu artık dayanamaz hale geldiğinde, zihnin besini haline gelir umut. Yere yığılman gerektiği yerde seni ayakta tutan şeydir umut. İnsanlar umut denen şeyi çeşitli mantıklar kurarak istedikleri kadar reddedebilir, ama farkında olmadıkları şey aslında haklı olduklarını içten içe umut ettikleridir. Çevrelerine ve kendilerine haklı olduğumu biliyorum diyebilmek çok kolaydır ama, derinlere indiğin zaman onay görmek, övgü almak, güçlü olduğunu ispat etmek gibi temel duyguların yattığını görürüz. :)[/quote']

aklıma septiklerin görüşünü getiriyor

"bir şeyin varlığını redetmek aslında varlığını kabul etmektir"

çalıştığım iş yerinden nefret ediyorum. ama inatla hala orda çalışıyorum. ama nedeni maaaşıma zam yaparlar yada statüm değişir umudu taşıdığımı için değil. tamamen şartlarla alakalı malesef

hayat şartları o kadar ...tan ki seçme şansın bazen olmuyor.

istersem aslında işimi çok rahat değiştirebileceğim halde şuan istemiyorum. eğer yarını görürüsem ve yarın bir an gelirse değiştirmek isteği belki düşüneceğim.

diğer bir yandan

çevremde bir sürü mali müşavri belgeli yada broker yada mühendis arkadaşım var. iş başvurularında aldıkları cevapları duyduğumda sadece artık gülüyorum. o zaman umut içinde hadi yeni bir iş ara. çabalarına elbette sonsuz bir saygı duyuyorum vazgeçende oluyor yenilende hırslananda ama umut etmek genede bana sanıldığı kadar iyi bir duyguymuş gibi gelmiyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...
umut olunca hepside oluyor.

evet nerdeyse umut hepsini kapsıyor

eğr para diyorsanız parnızın olaması gibi bi ihitimal yokksa yaşayamazsınız.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

hiçbiri

ben senin kendi cevabını merak ettim şimdi doğrusu:bilmiyorum: sakıncası yoksa paylaşman mümkün mü?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Sevgi.Belki diyer secenekler, daha cok anlami var, ama bir kisiye olan sevgim, umut, hayal, cinseligi hemen bana unutturuyor.

Bide hayal, ama bir sey secebiliyoruz ^_^

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Cinsellik %11:sikintili:

umut ve ya hayal daha mantikli gibi ya da calismak... ::)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

hiçbiri

Eğer gerçekten içinden geçen buysa yazık diyorum.Hiçbiri olmasa bile senin kendin bir şey söyliyebilirsin yanlızca seceneklerle sınırlı değil konu.Gerçekten hiçbirine ihtiyacın yok mu :bilmiyorum:

Çok ender bir durum bu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

kralgoku insanların içinde bulunduğu şartları bilemeyiz.:)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

seçmek istediğim cevap ne yazıkki şıklar arasında olmasada fikirlerimi paylaşmak istiyorum..

biraz uzun yazdım üzgünüm ve bunlar kişisel fikirlerimdir tabiki yanlış olma ihtimali var.. ancak sizden ricam sabırla okuyup biraz üstüne düşünmeniz ve birazda etrafınızdaki insanlara/örneklere bakmanız..

ozaman en az %50 haklılık payı vericeksiniz :D

bence insanlar içgüdüleri ile yaşar ve bende içgüdülerim ile yaşıyorum.. daha açık ifade etmek gerekirse:

hepimiz farklı kişiliklerle ve farklı yeteneklerle doğarız peki hiç düşündünüzmü siz seçmediğiniz halde neden belli şeylerde daha yeteneklisiniz? bunun nedeni aynı zamanda hepimizin bazı içgüdüler ile doğmamızdır örnek olarak: yavru bir kuş büyükleri tarafından eğitilsede eğitilmesede yinede uçmayı öğrenecektir aynı şekilde nasıl insanlar yürümeyi öğreniyorsa..

çünkü bir kuş içgüdüsel olarak uçması gerektiğini ve nasıl uçacağını bilir ve bir insanda yürümesi gerektiğini..

işte yeteneklerimiz ve arzularımız bu içgüdülere bağlıdır, ne yaparsak yapalım kurtulamayacağımız bu içgüdüler bizi yönlendirir ve bizde arzulamaya başlarız örn: süratli araba sürmek,resim yapmak,müzik yapmak,tasarım yapmak vs.. vs.. bunun gibi arzular/yetenekler hepimizde var değilmi ?

ve biz kendi kişiliğimiz ile içgüdülerimizden birini veya birkaçını seçip bunun üstüne gitmeye başlarız..

işte burda arkadaşımızın ankette gösterdiği şıklara gelir konu...

içgüdülerimizin bizi götürebileceği sonuca ulaşmak için UMUT besleriz,ulaştığımızı HAYAL ederiz ancak bu uzun maceraya herzaman yanlızlık içinde atılamayız SEVGİ ye ihtiyaç duyarız ve eğer çok umutlu bir insan değilsekde sevgi sayesinde ilerleme gücünü geri kazanırız.. cinsellik hernekadar içgüdülerimizde var olsada sadece fiziki bir ihtiyaç olduğu için hayatımızda önemli değişikliklere yol açmaz.. ancak içgüdülerini takip edemeyen yetersizlikte olan insanlar umut sevgi hayal kavramlarından çok cinsellik öğesinde takılı kalırlar uzun bir süre..

neden bir mühendis olduğunuzu değilde romantik bir filmin yıldızı olduğunu hayal ediyorsunuz? yada neden paranın getireceği mutluluk için değilde sadece yanınızda olan sizi seven birini getireceği mutluluk için umut besliyorsunuz ?

çünkü hepimiz farklı kişiliklerimiz ve içgüdülerimiz aracılığı ile seçimlerimizi yapıp gidiceğimiz yolu seçiyoruz.. ve doğrusuda bu olmalı..

bu yüzden insanlar içgüdülerine göre yaşamalı( tabiki doğru seçimleri yaparak.. sonra katil olmak için gerekçe bulmayın yani :D )

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

seçmek istediğim cevap ne yazıkki şıklar arasında olmasada fikirlerimi paylaşmak istiyorum..

biraz uzun yazdım üzgünüm ve bunlar kişisel fikirlerimdir tabiki yanlış olma ihtimali var.. ancak sizden ricam sabırla okuyup biraz üstüne düşünmeniz ve birazda etrafınızdaki insanlara/örneklere bakmanız..

ozaman en az %50 haklılık payı vericeksiniz :D

bence insanlar içgüdüleri ile yaşar ve bende içgüdülerim ile yaşıyorum.. daha açık ifade etmek gerekirse:

hepimiz farklı kişiliklerle ve farklı yeteneklerle doğarız peki hiç düşündünüzmü siz seçmediğiniz halde neden belli şeylerde daha yeteneklisiniz? bunun nedeni aynı zamanda hepimizin bazı içgüdüler ile doğmamızdır örnek olarak: yavru bir kuş büyükleri tarafından eğitilsede eğitilmesede yinede uçmayı öğrenecektir aynı şekilde nasıl insanlar yürümeyi öğreniyorsa..

çünkü bir kuş içgüdüsel olarak uçması gerektiğini ve nasıl uçacağını bilir ve bir insanda yürümesi gerektiğini..

işte yeteneklerimiz ve arzularımız bu içgüdülere bağlıdır, ne yaparsak yapalım kurtulamayacağımız bu içgüdüler bizi yönlendirir ve bizde arzulamaya başlarız örn: süratli araba sürmek,resim yapmak,müzik yapmak,tasarım yapmak vs.. vs.. bunun gibi arzular/yetenekler hepimizde var değilmi ?

ve biz kendi kişiliğimiz ile içgüdülerimizden birini veya birkaçını seçip bunun üstüne gitmeye başlarız..

işte burda arkadaşımızın ankette gösterdiği şıklara gelir konu...

içgüdülerimizin bizi götürebileceği sonuca ulaşmak için UMUT besleriz,ulaştığımızı HAYAL ederiz ancak bu uzun maceraya herzaman yanlızlık içinde atılamayız SEVGİ ye ihtiyaç duyarız ve eğer çok umutlu bir insan değilsekde sevgi sayesinde ilerleme gücünü geri kazanırız.. cinsellik hernekadar içgüdülerimizde var olsada sadece fiziki bir ihtiyaç olduğu için hayatımızda önemli değişikliklere yol açmaz.. ancak içgüdülerini takip edemeyen yetersizlikte olan insanlar umut sevgi hayal kavramlarından çok cinsellik öğesinde takılı kalırlar uzun bir süre..

neden bir mühendis olduğunuzu değilde romantik bir filmin yıldızı olduğunu hayal ediyorsunuz? yada neden paranın getireceği mutluluk için değilde sadece yanınızda olan sizi seven birini getireceği mutluluk için umut besliyorsunuz ?

çünkü hepimiz farklı kişiliklerimiz ve içgüdülerimiz aracılığı ile seçimlerimizi yapıp gidiceğimiz yolu seçiyoruz.. ve doğrusuda bu olmalı..

bu yüzden insanlar içgüdülerine göre yaşamalı( tabiki doğru seçimleri yaparak.. sonra katil olmak için gerekçe bulmayın yani :D )

Açıklaman için teşşekkür ederim benim istediğimde insanların sadece şıklarla sınırlı kalmaması idi bunu başından beri söledim.

Anlattıkların bana biraz geçersiz geldi örneklediklerinin hepsi tutkuya girer.Yani yapmasanda olur.Ama umut etmek veya hayal kurmak ayrı bir şey onları yapmazsan kendini boşlukta hissedersin.Daha çok açıklama yapmak isterdim ama işim çıktı kusura bakma sonra tekrar açıklar ve tatartışabiliriz istersen:haze:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

sözlük anlamlarına baktığımızda:

Tutku : güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç.istenç ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras.

örnek olarak tatlı yemek,hız yapmak, cinsellik vb... tutkudur

İçgüdü:Bir canlı türünün bütün bireylerinde us ve düşünceden bağımsız olarak, doğuştan gelen bilinçsiz her türlü eylem ve davranış, Organizmayı o türe özgü olan bir amaca ulaşmaya sürükleyen davranış eğilimi.

örnek olarak: balıkların yüzmeyi, kuşların uçmayı, insanların yürümeyi öğrenmesi

karşılaştırdığımızda bir canlının sürekli uçmayı istemesi tutkudur evet ancak doğuştan nasıl uçacağını bilmesi,uçabilicek yeteneğe sahip olması ve uçmaya eğilim duyması içgüdüdür..

kişilikler ve yetenekler doğuştan ve bilinçsiz olarak kazanılan şeylerdir tutku olması için bilinçli olması gerekir.. kişi yeteneklerini farkettikçe ve üstüne gittikce bu yeteneklerini kullanmak için tutkulanır işte ozaman belki tutku olarak neticelendirebilirsin..

sonuç olarak tutku ile içgüdü tamamen farklı şeyler sanırım anlatmak istediğimi biraz karışık anlattım ilk yazdığımda..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

aynen ben de hayal:)

umut da hayallerimize giden yolda ilerlememizi sağlayan bir araç bence:)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

alıntı "necromancer"

(yazıyı direk alıntı yapıp çok yer kaplamasını istemedim.)

varoluşçu ve dogmatik bir yaklaşım. çok güzel olmuş açıklamada. ikna edici. ama doğmatik olanlar ile içgüdüleri ben farklı nitelediririm. yürümek doğmatiktir. ama içgüdü edinilmiş tecrübe sonucu tetiklenir.

"işte yeteneklerimiz ve arzularımız bu içgüdülere bağlıdır, ne yaparsak yapalım kurtulamayacağımız bu içgüdüler bizi yönlendirir ve bizde arzulamaya başlarız"

ve biz kendi kişiliğimiz ile içgüdülerimizden birini veya birkaçını seçip bunun üstüne gitmeye başlarız.. örn: süratli araba sürmek,resim yapmak,müzik yapmak,tasarım yapmak vs.. vs.. bunun gibi arzular/yetenekler hepimizde var değilmi ?

Eğer ben içgüdülerle yönlenirsem çok rahat katil olurum:) ama aklım bunun etik ve doğru olmadığını söylüyor. o zaman ben edinilmiş bilgimle bir seçim yapıyorsam bu söylediğine ters kalırım.iç güdüyle başlayabilir ama yaşamı şekil veren seçimlerdir.

"cinsellik hernekadar içgüdülerimizde var olsada sadece fiziki bir ihtiyaç olduğu için hayatımızda önemli değişikliklere yol açmaz.. ancak içgüdülerini takip edemeyen yetersizlikte olan insanlar umut sevgi hayal kavramlarından çok cinsellik öğesinde takılı kalırlar uzun bir süre."

buda edinilmiş tecrübeye ve kişiye göre değişir. değişikliğe yol açabilir. kimin neyi, nasıl yaşadığına göre.. tacize uğramış birinin, tecavüze uğramış birinin, cinselliğe kapalı yaşamış birinin, cinsellikte doyumsuz birinin vs....hayatlarında elbette ciddi değişikler yaşamasına yol açar. hayata bakışları değişir. ama bu umut, sevgi ve hayal kavramlarından daha çok yada daha uzun süre cinselliğe takılı olucakları anlamına gelmez bence

"neden bir mühendis olduğunuzu değilde romantik bir filmin yıldızı olduğunu hayal ediyorsunuz? yada neden paranın getireceği mutluluk için değilde sadece yanınızda olan sizi seven birini getireceği mutluluk için umut besliyorsunuz ?

çünkü hepimiz farklı kişiliklerimiz ve içgüdülerimiz aracılığı ile seçimlerimizi yapıp gidiceğimiz yolu seçiyoruz.."

gayet güzel bir cümle....ama sonuç seçime dayanıyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kendim için ya da isteklerim için yaşarım. Zaten, bu döngüyü de hayal etmekle başlatır, ummakla sürdürür başardığım zaman oluşan sevgi duygusu ile de bitiririm. Cinsellik ise.. Eh, o da diğer seçeneklerle harmanlanıyor ister istemez.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?