Jump to content
  • Kayıt Ol

İnsan Ne İle Yaşar? Sen Ne İle Yaşarşın?


kralgoku

İnsan Ne İle Yaşar?Siz Ne İle Yaşarsınız?  

102 oy

  1. 1. Ýnsan Ne Ýle Yaþar?Siz Ne Ýle Yaþarsýnýz?

    • Umut
      30
    • Hayal
      35
    • Cinsellik
      16
    • Sevgi
      21


Önerilen İletiler

  • İleti 86
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Aurora Borealis

    10

  • Susano'o

    7

  • kralgoku

    6

  • necromancer

    5

Bunların öncelik sırası olabilir ama ben sanmıyorum ki bunları es geçsin hayatında insan sadece öncelik sırasını değiştirir, birine daha fazla önem verir birine daha az...

Konu kişisel cevapsa ona göre yorumlamak gerekir elbette,benim için ''Umut'' her insan hayatında yer verilmesi gereken bir şeydir,sonuçta bir şeyi dilemek bile bir umuttur en basitinden bizlerden bir örnek verirsem,sevdiğimiz bir anime tam bitmemişse ikinci ya da üçüncü bir sezonu için dua eder,keşkelerle devam ederiz anime hayatımıza,şimdi bu umut değil midir yoksa ben mi yanılıyorum???

Belki de biraz hayal olayını almaz kimse yaşamına o da normaldir çünkü kimi insan gerçekçidir kimi insan da hayalperesttir buda yaradılış diyerek özetlenebilir. Benim için her duygu yaşanmalı,bu yazılanların hepsi er ya da geç yer almalı insanın hayatında, kendime dürüst olmak adına ben hiçbirisini kabul etmiyorum diyemem,ha elbet hepsi zaman şeklinde olacaktır zamanla hepsi girecek ya da girmiştir yaşamıma bir şekilde. Önceki sayafalarda mitolojiden,felsefeden örnekler vererek açıklamış arkadaşlar ne güzel örnekler aslında konuyu özetlemek adına hep Pandora Kutusu efsanesini okuduğumda Aşkın Romansı diye bir kitapta geçen şu söz gelir aklıma; ''Umutlar Pandora'nın Kutusu'nda kilitli kaldı gene....''

O kilidi açmak bence cesaret işidir çünkü umut etmek insanın dileklerinin yansıması yani aynanın diğer yüzüdür benim görüşüme göre.

Umut işkenceyi uzatsa da kesinlikle en büyük ama en tatlı işkence bence...Sevgi için yaşamayı çoktan bıraktım, yapaylığın her şeye sahip olduğu şu günlerde bunun için yaşamak gerçekten de zaman kaybı, emek verdiğin bir şeyin güzelliği yadsınamaz elbette ama günümüzde bu güzellik uzaktan daha çekici geliyor insana xD

Benim oyum tüm bu nedenlerden dolayı ''Umut'' şıkkına gidecek.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Alıntı ''worless''

gayet güzel bir cümle....ama sonuç seçime dayanıyor

aslında söylediklerimiz aynı yola çıkıyor ama bakış açısı farklı.. açıklıyım hemen

Eğer ben içgüdülerle yönlenirsem çok rahat katil olurum:) ama aklım bunun etik ve doğru olmadığını söylüyor. o zaman ben edinilmiş bilgimle bir seçim yapıyorsam bu söylediğine ters kalırım.iç güdüyle başlayabilir ama yaşamı şekil veren seçimlerdir.

zaten alıntı yaptığın yorumumdada belirttiğim gibi sonuçta seçime dayanıyor ancak bu seçimler içgüdüler arasında yapılıyor.. yoksa hangi içgüdü varsa %100 o içgüdüyü takip ediyoruz demedim.. ayrıca hernekadar seçim yapsanda aklın sana doğru olmadığını söylesede şiddet içgüdüsünü asla %100 olarak içinden atamazsın. şiddet içgüdüsünü seçmesende bu o içgüdünün içinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor..

aynı zamanda bütün canlılarda özelliklede insanlarda bu içgüdünün bulunduğu gerçeğini..

hatta örnek verirsek: testere gibi anormal şiddet içeren filmlere olan rağbet, şiddet içerikli sporları (bkz: box, UFC, vs..vs..) heyecanla takip eden geniş kitleler, genelde aksiyon/şiddet içerikli oyunların sevilmesi vs.. vs...

şiddet temel bir içgüdüdür istisnasız herkezde vardır bu yüzden ''Eğer ben içgüdülerle yönlenirsem çok rahat katil olurum'' cümlesini cevap olarak kabul edemeyeceğim.. ayrıca katil olmasanda zarar vermeyi herzaman seviceksin(tabiki belli koşullarda.. yoksa sokağa çıkıp sağa sola saldırmayı kastetmiyorum:D) bütün insanların sevdiği gibi..

ama doğmatik olanlar ile içgüdüleri ben farklı nitelediririm. yürümek doğmatiktir. ama içgüdü edinilmiş tecrübe sonucu tetiklenir.

peki diyelimki

1- tiyatroyu çok seviyorsun ve bu konuda çok yeteneklisin

2- basketboluda çok seviyorsun ancak fiziksel olarak yeterli değilsin(boy,kilo vs..) ve yeteneğinde yok

bir tiyatro okuluna girip sıkı çalışıp iyi bir sanatçı olmayımı..

yoksa basketbol da kariyer yapıp NBA e girmeye çabalamayımı..

seçersin ?.. cevabı tabiki biliyoruz.. kimse yapamayacağı yada sevmediği birşeyi seçmez değilmi ?yeteneği olmadığı halde basket oynayan binlerce kişi görebilirsin ama NBA de oynamış kariyer yapmış kişiler arasında yeteneksiz birini gördünmü hiç ?

demekki dediğin doğru sonuç seçime dayanıyor. ancak seçimler rasgele değil içgüdülere/yeteneklere göre yapılıyor..

edinilmiş tecrübe sonucu kişilik ve ilgi alanları değişir içgüdüler/yetenekler değişmez.. istediğin kadar tecrübe kazan istediğin kadar üstün kişilikli biri ol ama yeteneğinin ne olucağına karar veremezsin.. çünkü:

bakınız yetenek nedir.... yetenek; bir kimsenin bir şeyi anlama ya da yapabilme niteliği, kabiliyet, istidat; dışardan gelen etkiyi alabilme gücü.

bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite.

kişinin kalıtımsal olarak öğrenmesini çerçeveleyen sınır...

ve tekrar içgüdünün sözlük anlamını ekleme gereğini duyuyorum

İçgüdü: bir canlı türünün bütün bireylerinde us ve düşünceden bağımsız olarak, doğuştan gelen bilinçsiz her türlü eylem ve davranış, Organizmayı o türe özgü olan bir amaca ulaşmaya sürükleyen davranış eğilimi.

hayatta yaşadığımız şeylere göre değişik tecrübeler kazanırız ve kişiliğimizde bu yönde değişime uğrar.. ve haliyle kişiliğimiz geliştikçe doğru ile yanlışı daha iyi ayırt ederiz ve bilgece/mantıklı davranıp izleyeceğimiz yolu kabiliyetimize/yeteneğimize/yatkınlığımıza göre seçeriz... ve sonuçta benim anlatmaya çalıştığım şeye gelir konu.. içgüdülerimizi takip ederiz...

İçgüdü yeteneği doğurur

tecrübe kişiliği doğurur

tamamen farklı şeyler...

Not: cinsellikle ilgili yaptığın yoruma cevap veremeyeceğim şimdilik yoksa çok karışıcak hem konu farklı yönlere dağılıcak hemde yanlış düşüncelere sebebiyet vermiyim istemeden :) bu yüzden bu konuda tartışana dek yorumunun haklı olduğunu kabul ediyorum

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Dogmatik kelimesini doğru kullandığınıza emin misiniz? Benim bildiğim, gerçekliğinden şüphe duyulamayan, sorgulamanayan, öylece kabul edilmesi zorunlu olan şeylere dogmatik denir. Örneğin dinler dogmatiktir. Kitapta yazan mutlaktır. Sorguya yer yoktur. Siz ise doğuştan gelen gibi bir anlam yüklemişsiniz. Anlam karışıklığı olmasın da...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Dogmatik kelimesini doğru kullandığınıza emin misiniz? Benim bildiğim' date=' gerçekliğinden şüphe duyulamayan, sorgulamanayan, öylece kabul edilmesi zorunlu olan şeylere dogmatik denir. Örneğin dinler dogmatiktir. Kitapta yazan mutlaktır. Sorguya yer yoktur. Siz ise doğuştan gelen gibi bir anlam yüklemişsiniz. Anlam karışıklığı olmasın da...[/quote']

senin söylediğin doğru. ancak ben farklı bir açıdan düşünerek doğmatikliği, söylemek istediğimi anlatabilmek için kullandım.

necromancer

"kimse yapamayacağı yada sevmediği birşeyi seçmez değilmi?"

işte buna cidden katılmıyorum. öyle bir yapıyorsun ki şartlar seni zorladımı. azıcık bile kelimelerinden seni anladıysam seninde bunu bildiğini düşünüyorum.

(bunun tartışmasını burdan sürdürmeyeceğim.düşüneceğim)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hayal; onun için çabalarsın elinden geleni yaparsın, ulaşınca başka bir hayal kurar ve onun için de aynısı.

Ama insanın yaşaması için tek sebep bu değil gibime geliyor.

Kimisi öylesine, hayat ona ne sunuyorsa yaşaya bilir de...

Evet, cevap olarak "hayal" dedim. Ama genede başka sebeplerim de var...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

necromancer

"kimse yapamayacağı yada sevmediği birşeyi seçmez değilmi?"

işte buna cidden katılmıyorum. öyle bir yapıyorsun ki şartlar seni zorladımı. azıcık bile kelimelerinden seni anladıysam seninde bunu bildiğini düşünüyorum.

(bunun tartışmasını burdan sürdürmeyeceğim.düşüneceğim)

doğru diyorsun ama benim anlatmaya çalıştığım şey bu değil.

özgür iradeyle herhangi bir dış etken/zorlama olmadığını varsayarak yapılıcak seçimlerden bahsediyorum ben.. özgürce seçimini yaparsan benim önceki yazdığım yere geliyor sonuç...

ama şartlara göre tabiki insan istemediği şeyleri yapmak zorunda kalıcaktır...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

"necromancer"

örnek; özgür iradeyle "aslında basketbolcu olamazsın" dene birini tanıyorum.çünkü "bunu seviyorum ve ben bunu yapmak istiyorum öyleyse bunu yapmalıyım" demişti ve yaptıda. edebiyatçı olmalıydı aslında çünkü gerçekten yazabiliyordu. neyse dediğim gibi düşüneceğim...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

edebiyatçı olmalıydı diye birşey yok.. 2 sinide seviyormuş ve yeteneğide varmış demekki.. ancak edebiyatı değil basketbolu seçmiş...

benim önceki dediklerimi değiştirmiyor..

tamam düşün sonra devam ederiz :D

bu arada belirteyim ben %100 haklı olduğumu idda etmiyorum bana mantıklı geliyor bu yüzden tartışıyorumki beraber doğruyu bulalım :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Bence doğduğun için yaşıyorsun, seçme şansı verselerdi doğmak ister miydin?... Yoksa saf ve tertemiz bir ruh olarak öte dünyada varlığını sürdürmek mi isterdin. Derseniz ki E doğduk bir kere o zaman sanırım ölmek için yaşıyoruz huzura ermek için :D...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

hayal,umut,sevgi ^^

diğer şık tınn.. umrumda bile olmaz :smile:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hepsi. İnsanın yaşamak için düşünücek ya da yapıcak birşeyi olması yeter. Düşündüğü ya da yaptığı şey ne olduğu fark etmez. Diğer türlü bomboş olur. İnsan olma vasfını kaybeder

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

haha yemek su hava he :D..... ne yazık ki anket kapanmış... ama bn hayaller derdim...insanlar hayallerini gerceklestirebilmek için yasar (:P) vs vs...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

Sevgi ve cinsellik bence hikaye.

Hayalin tanrısı umuttur.

Umut ise işkencedir.SOKRATES

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 ay sonra...

İnsan hayalleriyle yaşar ama günümüz dünyasında insan hayallerini gerçekleştirmeye ne derece yakındır bunu sorgulamak lazım.-Umut sadece eziyetin süresini artırır Nietzche-.Bencede böyle bir dünyada parası olanların sözünün geçtiği insanların sınıflara ayrıldığı böyle bir dünyada umut etmek boştur.Şans her zaman zenginlerden yanadır.Umut etmektense harekete geçip birşeyleri değiştirmeye çalışmak daha iyi olur.Sevgi evet bu gün karşılıksız sevgi ne denli vardır.İnsanların büyük ölçüde bencilleştiği ve parayı ilahlaştırdığı bir dünyada en büyük sevgi paraya duyulan sevgi olacaktır.Ama karşılıksız sevgi arıyorsa insan bunu ona verecek ya anne babası ya kardeşi ya da ilerde olacak sevgilisidir.Ama öyle anne babalar varki bebeğini boğazlayıp ormana gömüyor öyle sevgililer varki yüzüne seviyorum diyip arkadan aldatıyor.Diğer yandan cinsellikte insanın bir ihtiyacıdır.Özellikle halk tarafından çok methedilir Baldan tatlı diye.Oysaki dünyada zevkine varamadığımız o kadar çok şey varki.Tatiller turistik yerler vs vs. ama halkın parası olmadığından bunların hiçbirini yapacak gücü yoktur o da dört elle cinselliğe sarılır.Halbuki imkanları olsa dünyadaki diğer güzelliklere elini uzatabilse cinselliğinde sadece o zevklerden biri olduğunu anlayacaktır ama maddi durumları elvermediğinden onlara göre dünyadaki baldan datlı şeydir cinsellik.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bence hiç biri. İnsan tüketerek yaşar.

Uzuncana birşey yazmaya hazırlanıyordum ki tek cümlenle yazacak birşey bırakmamışsın bana

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ankette gün belirtilmiş onun için kapanmış sanırsam ,şimdi oyunuzu kulanabilirsiniz.Hala kullanamıyorsanız ,büyük ihtimal daha önce oy kullanmıştırsınız.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hayal için yaşanır mı yahu... Hayaller insanı umutsuzluğa götürür, umutlar bunalıma sokar, sevgi iyi bir seçenek gibi, aslında sadece sevgiyle de yaşanmaz ama sevgiyi hisseden insan mutluluğu da hisseder. Yaşamından zevk alır diye düşünüyorum. Gerçi sevgisiz ailede dünyaya gelmek zorunda kalan bir insan yaşayamaz mı...? Hayır tabii ki yaşar hayata tutunması için de ümit eder, hayal kurar biraz olsun mutlu olmaya çalışarak kendini teselli eder. Demek ki onlarla da yaşanabiliniyormuş. Cinsellikle yaşayan insan için bir şey demeyeceğim, ama insanı mutlu eden her şeyle yaşanır bence.

Ya da insan yaşıyorsa, sadece yaşamak zorunda olduğu için yaşar, madem gelmiştir dünyaya bir kere.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İnsanların yaşam nedenlerini sadece 4 başlık altında toplamak mümkün değil.Her şeyden biraz biraz vardır,bir karışımdır yaşam nedeni.

Nefes almak ile yaşamayı da birbirinden ayırmak gerek.Dünya üzerinde 6 milyar insan nefes alıyor ama kaçı gerçekten yaşayabiliyor? Yaşamak nedir diye sormak gerek önce.Mutluluk,sevgi,huzur,aşk,başarı,sağlık...bazıları için intikam,hırs...birçok his sayabiliriz bu şekilde.Ama en geçerli olanı korkudur herhalde bu hisler içinde.Ölümden korkulduğu için yaşamak..! Kim bilir kaç kişi ölmek istemiştir içimizde,bizlerden olmasa da dünya üzerinde kim bilir kaç insan?Ama küçük bir topluluk dışında cesaret edemez çoğu.Çünkü hala derinlerindeki bir karanlıkta umutları vardır mutluluğa dair,sevdiklerine,sevileceklerine-seveceklerine dair,hayallerini gerçekleştirmeye dair...Uzun süredir bildiğim bir cümle var:"İntihar bir yardım çığlığıdır." Aslında son bir umuttur intihar.Ölünce "huzurla yaşayacağının" ya da "her şeyden habersiz uyuyacağının" umudu.Anlaşılacağı üzere "hayat"ın tam tersi olan "ölüm"de bile yaşam nedenleri olarak yukarıda sayılan o sevgi,hayaller ve umutlar vardır.Hepsi bir karışımdır.

İnsan bedeni biraz su,biraz yemek,biraz uykuyla yaşar.Ama insanın yaşaması için ruhunun doyması gerek.Ruhun besinleri ise hislerdir.Sadece iyi hissettiren duygular değil,berbat hissettirenleri de çok değerli besinlerdir.Kalbini katılaştırmadan her acıyı tatmalı ruh.Yaşam yolunda sadece koşmak yok malesef.Bazen düşmek,bazen yürüyemeyecek hale gelmek de var.Bir yazardan okumuştum,adını anımsamıyorum şimdi ama tahmini olarak şöyle diyordu:"Bizler doğmadan önce karanlıklardaydık,öldükten sonra yine karanlıklara gömüleceğiz.(ne olacağını bilmiyoruz) Hayat,doğumla ölüm arasındaki ışıklı bir alandır." Bazı insanlar malesef o ışığa kör doğuyorlar,Afrika'daki açlıkta ya da savaşların ortasında başlıyor hayatları.Bizlerse şanslıyız,burada bunları tartışabilecek kadar...O ışığın hakkını vermeliyiz bence.Bize verilen bu şansı sonuna dek değerlendirmeliyiz.Umutsuzluklar olur,hayal kırıklıkları olur ama bunlar sadece bizi güçlendirmeli.Her şey kendi elimizde.Yaşayın,gülün,ağlayın ve günü gelince ölün.Çünkü her şey bir karışımdır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İnsan yaşam nedenini iyi çok çok iyi düşünmeli ve doğruyu bulduğu an onun için yaşamalı bu ne hayal ne umut ne de sevgi olmayabilir, hedefler her zaman için daha büyük olnmalı sınırlar bu kadar dar ve sıradan olamalı bence, ve bir tek bir şey için de yaşanmayabilir, her ne olursa olsun yaşam bir kere var bir tane var ve biliyoruz ki sonu da var, önemli olan hedefimize ne kadar yaklaşabildiğimiz ve hedef gerçekten hedef mi hedef olmaya değer mi, unutmamamız gereken seçimlerimizin sonuçları en fazla bizi etkilemekle birlikte çevremizdekileri de etkiliyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?