Acı ve ölüm gerçekten de eğlencenin maliyeti midir?

bnce acı çekerek ölmek hiçte iyii deil

hiçde mantıklı değil

acı ve ölüm birden fazla şeyin bedeli ..!

bunu unutmamak lazım

eylencenin maliyetimidir? hangi taraftan baktınıza göre deyişi

Sen daha Zaraki'nin mantığını kavrayamamışsın, bir de üzerine anket açmışsın...

Acı ve ölüm hayatın gerçekleri. Eğlence ise bu gerçeği bizlere unutturan rüyalarımız

Peh. Derslerinize çalışın .

Benimde oy kullanmamla durum eşitlendi

Acı ve ölüm hayatın gerçekleri. Eğlence ise bu gerçeği bizlere unutturan rüyalarımız

Buna katılıyorum, eğlence sadece, geçici olarak gerçeğin üstünü kapatıyor.

*İnsanlar gerçeğin ne olduğunu ne kadar da iyi biliyorlar(!)

Gerçekten bahseden arkadaşlara sormak istiyorum:Gerçek nedir ?

*

Acı ve ölüm hayatın gerçekleri.

-Hayatın gerçeği sadece "acı" mıdır ?

-"Hayır"

Eğer hayatın tek gerçeğinin "acı";

"mutluluk,huzur ve buna bağlı olan eğlence"ninse bu gerçeğin üstünü kapatan makyaj olduğu düşünülüyorsa bu hislerin samimiyetine de inanılmıyor demektir.O halde bu hisler doğal değil yapmacıktırlar ve kalıcı olamazlar.Hayat,ölüme kadar sadece acıdır,sadece bazı günler bu acının üstü makyajlanır ve mutluluk hissedilir,öyle mi ?

Beni tanıyanlar pollyannacılık yapmadığımı bilirler,karamsar biriyimdir,ancak hayatın gerçeğinin sırf acı olduğuna ve eğlencenin de bir makyajdan ibaret olduğuna inanacak kadar değil.Eğer bu varsayımlara inansaydım,o an hayatımı sonlandırırdım.

*Evrenin dualitesine inanıyorum.Eğer acı varsa neşe de vardır.Acı kadar gerçektir.Belki herkesin acıya bu kadar inandığı dünyada neşeye ulaşmak bir parça daha zor görünebilir ama sonuna kadar gerçektir ve içimizdedir.

Dünyanın bugünkü hali ve şartları acıyı bizlere bir adım daha yakın kılıyor her zaman.Ancak bu onu ilahlaştırmaz.

*İnsanlar gerçeğin ne olduğunu ne kadar da iyi biliyorlar(!)

Gerçekten bahseden arkadaşlara sormak istiyorum:Gerçek nedir ?

* denmiş.Evet gerçektirler ancak acı,insanın hissedebildiği bir sürü duygudan "biridir sadece" ama elbette en iz bırakanlarından ve en kolay elde edilenlerinden biri olduğu için tek gerçek gibi görünebilir.

-Hayatın gerçeği sadece "acı" mıdır ?

-"Hayır"

Eğer hayatın tek gerçeğinin "acı";

"mutluluk,huzur ve buna bağlı olan eğlence"ninse bu gerçeğin üstünü kapatan makyaj olduğu düşünülüyorsa bu hislerin samimiyetine de inanılmıyor demektir.O halde bu hisler doğal değil yapmacıktırlar ve kalıcı olamazlar.Hayat,ölüme kadar sadece acıdır,sadece bazı günler bu acının üstü makyajlanır ve mutluluk hissedilir,öyle mi ?

Beni tanıyanlar pollyannacılık yapmadığımı bilirler,karamsar biriyimdir,ancak hayatın gerçeğinin sırf acı olduğuna ve eğlencenin de bir makyajdan ibaret olduğuna inanacak kadar değil.Eğer bu varsayımlara inansaydım,o an hayatımı sonlandırırdım.

*Evrenin dualitesine inanıyorum.Eğer acı varsa neşe de vardır.Acı kadar gerçektir.Belki herkesin acıya bu kadar inandığı dünyada neşeye ulaşmak bir parça daha zor görünebilir ama sonuna kadar gerçektir ve içimizdedir.

Dünyanın bugünkü hali ve şartları acıyı bizlere bir adım daha yakın kılıyor her zaman.Ancak bu onu ilahlaştırmaz.

Gerçek mi...Gerçek ümitköyden çankayadan fildişinden yapılmış kulenin zirvesine çıkıp yakutlarla bezenmiş kürsüden hayatı anlatmak değil tabi. birde bend deresini çinçini mamağı sincanı etimesgutu görmek lazım.Herkes bilgisayar başında kahvesini içerken felsefe parçalayamıyor. sıvasız boyasız evlerde"öteki türkiye"yaşayıp sobasına atacak kömürü çöplerden toparlayanlar da eğlenebiliyorlar mı acaba. şehrin hangi tarafı daha kalabalık acaba,şehrinizin fakir mahallelerini bi gezin derim ben. Çok iyi motivasyon oluyor.

Hayat ölüme kadar acıdır diyen de yoktur bence.Terazi kefe olayı.hayat kirli işte,istediğin kadar tart terazinde. Asıl olan bu hayatta acıdan bişeyler çıkarabilmekte.Zevk neşe ders vs.. haa, etrafındakilere aldırmayan, umursamaz, ben merkezli"empati yeteneği olmayan"insan herzaman mutlu olabilir belki, ama o da sadece bu dünya da.

İnsanın hayatına kendi isteği ile son verme düşüncesi ebedi cehennem azabını düşününce dehşete düşmesine yeterlidir.

Kısacası, neşelendiğimiz zaman unuttuğumuz sıkıntılarımız ,neşe yaşandıktan sora geri gelir.Bakarız ki neşe falanda kalmamış. yani neşe acıların arasına giren tırnak işareti dipnotu gibidir.Su gider kum kalır...!

Çirkini görmeyen güzellikten anlamaz, acıyı çekmeyen rahatlığa, mutluluğa ve eğlenceye ehemmiyet vermez, normal hayat akışı olarak görür onu. Hayatta yaşanan her şey gerçektir bu doğru, ancak iz bırakan gerçeklerin hiçbir çeşit eğlenceyle üstü kapatılamaz. Ölüm, eğlencenin maliyeti olamaz. Acı ise hiç olamaz. Bizzat tanıyorum, hayatında hiç mutlu olmamış insanlar var ve hala mutsuzlar, her yönlü acılar çekiyorlar. Bu ödenen bir maliyet değildir.

Hayatın "acı gerçeği" her zaman bizimle olan ve diğer gerçeklerin aksine bize çok sadık olan bir gerçektir.

acı hemen hemen her insanın tatdığı bi duygu üstelik bunu hiç biri isteyerek yaşamaz... ölüm ve acı da mutluluk için ödenen bi maliyet değildir olamaz.. yaşanacaklar saten yaşanır biz ise engelleyemeyiz... hem hep mutlu olacaz veya yüreğimiz hep acıyı tadacak diye birşey yok ( veya adını bile belki ürkerek söylediğim 'ölüm' ) yeri ve zamanı gelince her canlı (herseyi) olağanca yaşayacak... belkide kaçış yolu yoktur!

Acı ve eğlence terimleri fakirlikle ya da zenginlikle çok da fazla bağlantılı değil bence, yeri gelice fakir insanlar çok huzurlu ya da mutlu olabiliyor, mesela çöplükten kömür toplayan birisindeki huzur her akşam ünlü bir otelin lokantasında yemek yiyen bir zenginden mutlu ya da huzurlu olabilir, insanoğlu fazla narindir, çabuk canı yanar ve doyumsuzdur, sonuç olarak tatmin edilemez, tabi bu bir genelleme ama gerçek, ve gerçek şu ki insan mutluluğu çabuk unutur ama acıyı hemen unutmaz, malum kazandıklarımıza sevindiğimizden daha fazla üzülürüz kaybettiklerimize, sonuçta biri diğerinin bedeli falan olamaz, her zaman herkes mutlu, eğlence içinde ya da kederli, acı içinde olamayacağı gibi.

sonunda ölüm olan herşey gereksizdir bence ölüm öyle kolay kolay dalga gecilecek bir sey degildir sigara insan ölüme yaklaştımı yani daha dogrusu ölüme yakın oldugu bir acı yasadımı o bedelleri yapmaz örnegin günde 3 paket sigara içen adam biliyorum bir gün sigara yüzünden kalp krizi geciridi (yaş 35) o olaydan sonra doktor ister sigara iç öl ister içme yaşa dedi ve o kişi sigara içmiyor ...

yani ciddi anlamda bir acı tatmadan bu sözü demek kolay degil...

Ünv. arkadasım küçükken annesi araba kullanırken araba kazası kapıyor o kişi araba kullanmıyor korkuyor kullanmak tan kendisinin kullanamayıp kaza yapmaktan cok korkuyor ..

yani hiç bir sey ölüm ile öşdeştirilemez bence.

Zarak inin lafı bu.Zaraki kendisine çok güvendiğinden demiştri zaten.Normal bi insan içni değil.

Karnı aç olanın mutsuzluk ya da bunalım takılmak için pek fazla zamanı ve gücü olmaz.Tek amaca hizmet eder bedeni. Bu amacı yenenler için başka arayışlar vardır tabi. Başkaları tarafından beğenilmek, sevilmek aşk vs..insanı sıkıntıya sokan bu açgözlü hisler. Hayatla mücadelesini tamamlayamayan insan,bunu doğuştan halletmiş insan kadar bunalma lüksüne sahip olamaz. Dolayısıyla otel odasında viskisini yudumlayan zengin mutsuzluk oyunları oynayabilir tabi.

Mutluluğun formülünü vereyim sizlere,kulaklarınızı açın ve iyi dinleyin.

İ N A N Ç

inancı olmayan insan hayattan hiçbir zevk alamaz. inancı olanında alacağı zevk inancı kadardır. Her insan bir şeylere inanır. inanmayan, intahar meyillidir zaten,sayıca çok azdır.

Kimisi parasına, kimisi karısına, kimisi sevgilisine, kimisi işine vs..Bunlar sınırlı ve geçici mutlulardır.

Gerçek ve kalıcı mutluluk inancın allaha olanıyla olur. Hayr ve şerrin allahtan geldiğine inanan insan olayı bitirmiştir...Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur (Ra'd 28) sureyi baştan sona okumanızı öneririm.

agnostik.org/kuranda-ara.php?sure=13&ayet=0

Arkadaşlar konuyu farklı yönlere çekmeyelim, konu açılma amacından tamamen sapıyor gibi, yazılarınızı lütfen başlıktaki soruya göre veriniz.

Evet nazende sana katılıyorum, acı çekmekle huzurun bir ilgisi yok. Sana da katılıyorum Beyazm fakirlikle acının da bir ilgisi yok. Ama istisnalar kaideyi bozmaz, genelleme olarak alırsak zor ve kısıtlı yaşam şartları altında yaşayan insan, bir nevi acı çekiyor sayılır.

Her neyse... Sn. Admin her zamanki gibi son noktayı koydu, başlıktan şaşmayalım.

Bu konuya tekrar yazı yazmayacaktım. ilk soruyu okuduğumda bende kafamda farklı düşünmüştüm çokta saçma gelmişti ama sonra necroyla konuştuğumda anladım. Evet kenpachi tarafında daha doğrusu Tite tarafından; gereksiz, gerekli veya her nasıl değerlendirirseniz işte...bir şekilde dile gelmiş bir cümle ama bir yer de bazı şeylerin bedellerinin, çok güzel, eğlenceli, mutluluk verici vs.. olmalarına karşın ağır olduğunu özetlemek amaçlı, ironik bir şekilde kullanılmış bir örnekti.. Konu farklı yerlere gitmiş..

her ne kadar ilk okuduğumda atlamış olsam da evet acı ve ölüm de eğlencenin maliyeti olabilir.

insana dair olan her şey bireyseldir (gerçekler, acı, yalan, tercihler, vs..)

Gerçektende ankete katılmak isterdim. Yalnız şöyle durum var. Bu kadar göreceli bir konuda fikir belirtmek bana göre değil. Salı günü acı ve ölüm eğlencenin maliyeti olabilir. Çarşambada tam tersi. İnsanın doğasında var devamlı değişmek ve gelişmek. Bu değişmek ve gelişmek her konuda olabilir. O yüzden kusura bakmasınlar bu başlık bana saçma geldi...