Jump to content
  • Kayıt Ol

En son bitirdiğiniz mangalar


Ryoko Yoichi

Önerilen İletiler

Mx0 8/10

Kagami no Naka Harisugawa yı okuduktan sonra başladığım lakin iki yıl önce 8. bölümde bıraktığım manganın geçen cansıkıntısından kalan 91 bölümüde okuyup bitirmiş bulundum. Manga ulaşılmak istenenin çok uzagında kalarak yarıda kaldığını belirtsemde. Özellikle Mandrake otu Lucy okumaya değerdi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 ay sonra...

My Hero 7/10

Kendi halinde tipik shoujo idi Buna rağmen konu oldukça şirin ve çizimler gayet hoş. Genelde shoujolarda rastladığımız yakışıklı ve artistik erkek karakterlerin aksine hikayede yer alan Yutarou karakteri farklı ve oldukça içtendi. Ne diyeyim kısa ve bir çırpıda okuyup bitirebileceğiniz çerezlik ama şirin bir manga. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Zashiki Onna ve Hideout mangalarını bitirdim.

Q.Q Zashiki Onna konusu açısından bana Ibitsu'yu hatırlattı ama ikisini karşılaştırmıyorum tabi~ Zashiki Onna'nın konu işleniş biçimi güzeldi, sıkıcı bir manga değil. Lâkin ne yalan söyleyeyim, Zashiki Onna kişisine biraz daha yer verilseydi çok güzel bir manga diyebilirdim.

Hideout ise... Q_Q Çok güzeldi, sevdim *-* Tamam biraz garip~ kısa olmasının etkilerinden birisi olabilir. Anlatım dilini çok beğendim. Ana karakterin düşünce şeklini sevdim Q.Q -hoş o kadar ahım şahım değil ana karakter- mangayı okurken gerçekten karakter olabildim. Q.Q Zashiki Onna olmasa da Hideout ilgilileri tarafından okunmalı *-* (ilgilileri derken... ehen myanimelistte yazan türleri; aksiyon, korku, psikolojik, seinen)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 9 ay sonra...

Fated to Love You 6/10

2. kez live action yapıldığına göre vardır bir bildikleri dedim ama ... O kadar abartılacak bir manga değilmiş

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Neon Genesis Evangelion

Eğer Neon Genesis Evangelion serisi için bir başlangıç yapmak istiyorsanız kesinlikle Manga ideal bir yöntem. Eğer kafa karışıklığı ya da inceleme yazıları istemiyorsanız Manga tam size göre. Tabii Manga her daim öndedir gibi bir durum her zaman için söz konusu değil, ancak işleniş bakımından çok daha iyi. Tabii seri çıktığı dönem yaşanan sıkıntılar bir etken. Elbette kafa karışıklıkları olmuyor değil, onun için yapılmış incelemelere tekrardan bakabilirsiniz zaten, ancak kesinlikle TV serisi + End of Evangelion kadar yoğun değil. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Özellikle Shinji, karakteri gelişimini bilhassa çok iyi yansıtmış. Eğer Manga hoşunuza gittiyse, TV serisine ve End of Evangelion filmine hazırlık yapabilirsiniz sanırım. Çünkü onları izlemek ayrı bir keyif bence. Aynı şekilde Rebuild seri için de konuşabiliriz.

Onun dışında Manganın o enfes son bölümünde (96)

Asuka gözükünce

yine bir hoş oldum. Hemen görsel paylaşayım o karelerden.

96.bölüm

Tabii Asuka ile ilgili olan şu sahneler paylaşılmasa cidden rahat edemem.

60.bölüm

Bir de son sahneden bir görsel paylaşarak bitirelim.

96.bölüm

Kısacası kesinlikle okumanız gereken bir Manga olduğu düşüncesindeyim. TV serisini ve End of Evangelion filmini izlemiş olsanız dahi, lütfen bir bakın. Kesinlikle çok daha tatmin edici ve çok daha iyi bence. Özellikle Eva fanları kaçırmasın, söylemedi demeyin sonra. Kesinlikle seri başlangıcı için Manga en iyi nokta. Hakkını cidden vermiş. Keşke önce Manga üzerinden gitseydim diye kaç kere pişman oldum okurken. Siz bu duruma düşmeyin lütfen.

10/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Paradise Kiss 9/10

Moda ağırlıklı, romantizm açısından gayet başarılı(sonu hariç) hoş bir seri. Ai Yazawa müthiş ya, hikayeyi ve çizimi çok beğendim. Yukari'nin George'a karşı hissettikleri okuyucuya güzel aktarılmış.

George baştan beri hep dengesizdi. Araya mesafe girince aşk sona mı eriyor, ha George? :D Tamam gidiyor olabilirsin ama ilerde görüşme imkanı bulmalıydın; George'un yaptığı çok saçma. Bir de Yukari model olmaya o kadar hevesliydi ki keşke bu yolda zirveye falan çıksaydı, böyle hevesi kursağında kaldı. Mutsuz sonları sevmiyorum!

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Koukou Debut 9/10

Harika bir shoujo' ydu bence. Alışılmışın dışında bir konusu vardı, tamam yine merkezde aşk var ama (alışılmışın dışı= erkek karakterin sadist olmadığı, kadın karakterin yer yer duygusal olsa da güçlü bir karakterinin olması, sırtını erkeğe dayamadığı yani, yalan rüzgarı benzeri ilişkiler ve eş değiştirmelerin yaşanmadığı, aşka ve aşk sorunlarına esprili bir çizgide bakması...) Çiftimize bayıldım. :cicekq:

Böyle shoujo mangalar varsa biri bana önersin. Hepsini taramak zaman alıyor, bir sürü çöp var çünkü. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 2 ay sonra...

Bu aralar uzun otobüs ve vapur yolculukları yaptığımdan telefona attığım mangaları okuyayım dedim. Bazısı halen devam ediyor ama onları da buradan yazıyorum. Artizlik yapacağım ya. :P

I am a Hero Spoilers ahead. 179 bölümcük, günceldeyim. 4 günde falan geldim. Heralde günün 3 saate yakınını yolda geçirirken çok zor olmadı bu hızda okumak, çünkü zombi kıyameti temalı okuduğum/oynadığım/izlediğim her yapıma fark atacak kadar iyi bir seri. Direk Romero'nun zombilerini konu almıyor elbet, ama buradaki zombi cinsi yaratıkların da virüsü yaymaları ve genel özellikleri benziyor, fakat olay farklılaştığı noktalarda yatıyor. Virüsü kapan bazı insanlar, insanlıklarını tamamen yitirmeyebiliyor, tabi bu virüsü nasıl kaptıklarına bağlı olarak değişse de insan ötesi bir varlığa dönüşebiliyorlar. Ayrıca son bölümlerde zombilerin neden bir yöne doğru gittikleri gibi bazı şeyler gösterildi ama gizem halen tam gaz devam ediyor. Baş karakterler sıradan lise talebeleri değil, bu da serinin seinen olması ve yaşı geçmiş :P benim gibi olgun :P okuyucuları çeken bir unsur. Ayrıca Japonların ilginç bir yanını görüyoruz, etraf zombilerle dolu, kıyamet kopmuş, diyorlar ki, ya burası koskoca Japonya, iki hafta sabredelim, hükümetimiz güçlü, bir antivirüs üretip kurtarırlar bizi falan rahatlığında bir çok karakter. Atış talimi bile yapmadan pompalı tüfek kullanmayı bu seriden öğrendim diyebilirim. :D Bir de Amerika'nın öncülüğünü yaptığı, kıyamet geldi hurra yağmalayalım her tarafı mantığı yok bu seride. Bakkala mı giriyorlar, aldıklarının parasını bırakıyorlar, paraları yetmiyor mu, alamayız hakkımız değil diyorlar, bunu mangaka o kadar ustaca işlemiş ki, o karakterlere saygı duymadan edemiyor insan, bir taraftan da al ya nolcek diyoruz içimizden ama hep Amariga'nın oyunları bunlar. :P Daha hakkında çok şey yazasım var ama yetsin bu kadarı. Kendi adımın anlamının da "kahraman"a tekabül etmesinden ötürü ben de diyorum ki "I am a Hero!"

Pluto Bu bitmiş bir manga ve, Monster ve 20th Century Boys gibi başyapıtlara imza atmış Naoki Urasawa üstadın, benim gözümde başka bir başyapıtı. Ayrıca Pluto mangasını üstatların üstadı Osamu Tezuka ile birlikte tasarladıklarından bahsetmeme gerek yoktur umarım. Tezuka'nın Tetsuwan Atom yani Astro Boy serisinden de baş karakterler başta olmak üzere başka karakterler görmekteyiz. (Şiir gibi bir cümle oldu ama idare ediverin.) Açıkçası gelecekte olası insanların robotlarla birlikte yaşaması konusuna epey iyi ışık tutan serilerden biri. Hollywood sinemasından Will Smith'in başrolünde oynadığı I, Robot filmi, yine japon yapımı ve daha insani duygu ve ilişkileri konu alan Eve no Jikan ile birlikte benzer temalara sahip deneyimlediğim en iyi bir başka eser Pluto. Hikayesinin başlangıcı çok ilgi çekici ve baş karakter konumunda olan Gesicht ile bir bağ kurmak bir kaç bölüm içerisinde oluyor, sonra da bırakamıyorsunuz. Tek sıkıntım düşmanlarla ilgili twistlerin ardarda gelmesi ve finalin biraz hızlı vuku alması. İnsan ve robotların ortaklaşa yaşamının getirilerinin götürülerinin ve bununla alakalı bir çok felsefe ve fikrin biraz daha yavaş işlenerek hazmının daha kolay olmasını tercih ederdim. Yine de okuduğum en leziz yapımlardan biriydi Pluto.

Vinland Saga Kaldığım yerden devam edeyim dedim, sonra da vazgeçtim, baştan okumaya karar verdim. Canute'ün reyiz olma yolunda verdiği uğraşları görmek için sabırsızlanıyorum. Bir de Ylfa'nın başrolünde olduğu bir spin-off seri lazım. Gerçi böyle bir şey var ama, başka bir mangakanın elinden çıktığı için gözümdeki o kusursuz Ylfa imajına zarar vereceğini düşündüğümden okumaya korkuyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

Bu aralar maalesef yoğunluk nedeni ile yaklaşık iki ay oldu sanırım, hiç anime bile izlemedim. Bari bu sıra biraz mangaya yöneleyim dedim. Ve benim eski ya da klasik takıntım yüzünden hep o yapımlara yönelme ihtiyacım var, o yüzden sürekli klasik yapım arıyorum.

İnanın, keşke o kadar vakit arayacağıma manga üzerinden gitsem diye çok fazla düşündüm okuduktan sonra. İlk olarak ne kadar anime kadar manga okumuş olsam dahi, manga okumaktan pek hoşlanmam. Daha doğrusu manga kısmına odaklanırsam, anime bölümünden bile çok daha fazla keyif alırım gerçi; ancak odaklanmam çok zor olur. Gerçi doğru? Bir insan neden anime izlemek ister? Yaptığımızın mantıksızlığı cidden sınırları zorluyor. Asıl hikaye ve çok daha kısa zaman içerisinde yapım bitirebilirsiniz; ancak elbette anime keyfi çok başka bir yer.

Neyse, yeter bu kadar nutuk çektiğim. İlk olarak Osamu Tezuka'nın yapımlarından izlemediğim var mı diye yanına gitmiştim ve elbette var; onlar Astro Boy ile Black Jack. Yahu her ikisinin ne berbat anime aktarımları var? Allah kahretmesin, eziyet resmen. Kaç tane aktarım olmuş? Kim uğraşacak? Valla mangaları mükemmel olmuş, çok memnunum.

Daha sonra biraz Go Nagai'nin eserlerine bakayım dedim ve elbette ilk gözüme çarpanlardan biri Mazinger Z oldu. Şimdi ben bunun anime aktarımını izlesem 92 bölüm, insaf be! Kim ayıracak kardeşim 92 bölüm buna bu kadar yoğunluk arasında? Yine onun mangasını okudum, inanın bu eserlere puan vermemi beklemeyin. Çünkü böyle başyapıtların alacağı puan belli: 10!

Uzun süre bu hasreti çektim, sonunda kavuştum. Uzun bir süre boyunca bir mangadan Gunnm kadar keyif almamıştım, bunu cidden anlatamam. Gerçi Gunnm anime aktarımı aklıma geldi şimdi, bak yine sinirlendim. Neyse.

Valla o eski manga okuma zevklerimi yeniden kazanmış gibiyim, uzun bir süre animelere dönmeyecek gibiyim şöyle bakalım. Daha ne manga klasikleri var, ben bari biraz daha okuyum onları. :011:

Tabii MAL manga listeme müdahale ettirmiyor, ilk başlarda 30 tane manga ekledim daha sonra mangalarımın tamamını eklerim diye uğraştığımda listelerimin tamamını sildi; şimdi düzenleme falan yapamıyorum. Umarım en kısa zaman içerisinde sorunu çözerler de, listelerimin tamamını eklerim. Aksi takdirde unutup gideceğim ne okudum ne okumadım diye. :022:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@esaklan

black jack'in osamu dezaki yönetmenliğindeki animelerini gördüğünden emin değilim. gayet başarılı bir yapımdır. (10+2 ovalar olarak geçer)

edit: boş geçmiyim konuya cevap da vereyim.

çok manga takip ediyorum ancak bir iki one-shot dışında tamamen bitirdiğim son manga meşhur "Watashitachi no Shiawase na Jikan" idi. o kadar sevilmesini abartı buldum. daha iyilerini okumuştum. 7/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Allah! Tüh, Dezaki benim en sevdiğim yönetmenlerden biri. Nasıl görmedim? Cidden anlamadım. Çok çok teşekkür ederim. Hemen en kısa zaman içerisinde izleyeceğim o yüzden zaten. Benim bahsettiğim Black Jack (TV) ve diğer kısımlardı. 2004 ile 2006 yılında yayınlanan 61 bölümlük olan. Hoş, sadece bakma amaçlı birkaç bölüm izledim iyiydi aslında; ancak manga ile kıyaslanamazdı bile bence. O yüzden pek sevmemiştim; ancak Dezaki görünce gözümden şimşekler çıktı.

Tekrar hatırlattığınız için teşekkürler, hemen izlemem lazım. Kötü olması önemli değil, sırf Dezaki için bile izlerim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Nozoki Ana'yı bitirdim geçenlerde. en iyi seinen-ecchi mangalardan biri. çok kaliteli bi iş çıkarmış mangaka. ilk çalışmasında böyle bir eser ortaya koymuş olması umut verici. ileride güzel güzel mangalar okuyacağız muhtemelen bu yetenekli bayandan.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster

Raqiya 7.5/10

Harika başlayan ve gizemli ilerleyen bir hikayesi vardı. Hikayenin temeline oturttuğu farklı dinler ve onlara iat mitolojileriyle oluşturduğu çok orijinal bir işte vardı ortada. Ama o son olmamış böyle potansiyeli çok yüksek bir hikayeye be!

Boichi çizimleri de baş karakterleri her serisinde aynı çizmesinin dışında, her zamanki gibi çok güzeldi .

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

8.30 gibi Onani Master Kurosawa ya başladım ve az önce bitti. Puan veresim gelmiyor. Yazılacak da bayağı şey olsa da yazamıyorum ama olmuş yani baya iyiydi. Bu kadar

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Dün Ordinary± bitti, onun devamı gibi olan bir başka manga Destro 246'da çevrilmiş son bölüme geldim. Jormungand'ın yazarının ilk çıkış serisi, genç bir suikastçi kızın başından geçenleri anlatıyor. Eğer Jormungand'ı gördüyseniz, oradaki Valmet'in minyatür vesiyonu gibi birşey bu kız :P arka plan biraz havada ama aksiyonları güzel.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Watashitachi no Shiawase na Jikan

Çok uzun zaman boyunca okumak istemiştim, kısmet bu zamana denk geldi artık. Uzun süre boyunca böyle kaliteli bir eser okumamıştım. Oldukça klişe bir yapı; ancak işleniş ve bu kadar kısa süre içerisinde anlatımı mükemmel.

Sadece şunu söyleyeceğim: Bu manga bu kadar popüler olduğu için kesin yine başka bir abartı rüzgarı diye düşündüm; ancak cidden dokunaklı olduğunu söyleyebilirim. Hatta bitimi sonrası duygulandığımı bile söyleyebilirim. Son dönem içerisinde gördüğüm kaliteli nadir eserlerden birisi.

8/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Pluto 10/10

Fazla Manga okumam, üşenirim... Başlayınca da sonunu zor getiririm. Fakat bu mangaya bir ara başladım, işler nedeniyle ara verdim ve sonra da 2 günde bitirdim. Muhteşemdi. Sürükleyiciydi ve değişik bir hikayesi vardı.

Monster adlı eseri yaratan aynı MangaKanın eserinden zaten bu kadar iyi bir manga beklenebilir. 20th Century Boys'u da bir ara okuyacağım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Claymore: Mangakanın bazı yayın evsel sıkıntılar yaşadığını biliyordum, o da tam güncele geldiğim sıralarda olan bir durumdu, erken final yaptı sanmıştık ama devam etti, çok uzun sürmeyeceği belliydi ama son kısımlar ister istemez hızlı gelişip neticelense de çok hoş sahnelere sahipti. Teresa of the Faint Smile'ı tekrar görmek, Twin Goddesses muhabbeti, Teresa'nın Clare'in arkadaşlarıyla olan ufak sohbeti, uzun zamandır merak ettiğimiz ve sonunda koca bir dikiş izinden ibaret olan canavarlaştırma olayı, Priscilla ile empati yapmamızı istedikleri malum geçmişi, Priscilla'nın sonunda hakkın rahmetine kavuşması, Raki'nin Clare'i görünce yaşadığı sevinç ve hepsinden önemlisi daha fazla Miria-sama! görmemiz beni sevindirdi. Finalden beklentim düşüktü aslında, ama helal olsun diyesi geliyor insanın, çünkü olumsuzluklara rağmen mangaka serisini yolundan sapmadan bitirebilmiş, sırf bu yüzden övgüyü hakediyor. 9/10

Gantz: Phase 1'i okuduğumda kotalı internetim vardı, ve ilk chapter sonrası torrente abanıp kotayı umursamadan ve indiği gibi de başından kalkmadan aç bir şekilde bitirmeden kalkmamıştım. Phase 2 de fena değildi, ama güncele yetiştiğimde ara vermem gerekiyordu. Herneyse, buraya kadar her şey güzeldi. Sonra ne idüğü belirsiz uzaylılara bağlandı konu. Neden uzaylılar, sayın mangaka? Yok muydu başka parlak fikriniz? ;__; Ne kadar küfür etsem az, okumaya devam ettim, trajik olaylar falan neyse, sonu en azından orta ayar bitsin istedim. Ama mangaka imkansızı başarıp, okuduğum onca manga arasından en kötü sona sahip manganın bu olduğunda karar kılmamı sağladı. Bu yüzden onu da kendi çapında tebrik etmem gerek sanırım. 6/10 (Reika'nın hatrına)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

NHK ni Youkoso!

Sonsuza kadar olduğun şekilde yaşayamazsın. 9/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Himizu: Değişik bir deneyimdi, epey depresifti, baş karakterin başına gelenler ve sonunda yaptığı tercih kabul edilebilirdi ama Himizu umutsuzluğu anlatan bir manga olmuş. Kendi umutsuzluklarımla bağdaşlaştırmak dışında çok da bir şey anlamadım aslında. :D 8/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Koe no Katachi Seriyle alakalı olarak Onanie Master Kurosawa benzerliğine dikkat çekeceğim, OMK'yı okumadıysanız, hemen okuyun, okuyanlar zaten biliyor, başkarakter pişmanlık duyduğu bir şeyler yapıyor ve sonra doğru yolu bulmaya çalışıyor. Koe no Katachi'de de benzer bir durum var, OMK'daki karakter gelişimi kadar olmasa da karakterin yaşattığı şeyleri kendisi de yaşayınca yola geliyor, geç olsun güç olmasın diyerek, etrafındakileri şaşırtacak şeyler yapıyor, ve ne kadar değiştiğini ispatlıyor, fakat gerçekten değişebiliyor mu, ya da diğer karakterlerin yaşadıkları şeyler yüzünden duydukları pişmanlıklar falan derken herkeste bir değişimler oluyor mu, burası biraz karışık. Hikayede bazı noktalar puan kırmama neden oldu, mesela o işitme engelli kız neden kendisine hayatı zehir eden çocuğa iyi davranıyordu, sonlara doğru açıklamaya çalıştı mangaka ama beni tatmin etmedi. Bazı karakterlerin bazı durumlara verdiği tepkiler saçmaydı, okuma keyfini bozmuyor bunlar ama merak ediyor insan, böyle tepki verilir mi diye. Nitekim güzel seriydi, okutturuyor kendini. Dramı, komedisi, romantizmi falan ayarındaydı, insan daha fazlasını istiyor gerçi. 9/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Gantz

1-190 arası 6/10, 191-300 arası 7/10, 301-383 arası 8/10.

190'a kadar ne oluyor falan hiç umurunda olmuyor insanın, birilileri ölüyor falan filan ama hiçbir karaktere bağlanamıyorsun, bir iki yer dışında pek umursadım. Anca 190'dan sonra insana tebessüm ettirecek, karakterleri önemsettirecek olaylar oluyor.

Aslında manga değil de film olacak bir konusu vardı ama fimlerini de yapamamışlar diye duydum. Japonların Matrix'i Gantz'dır. Bir yerden sonra Hollywood filmine bağladı olaylar. Zaten orada tavan yaptı her şey. Bence olaylaı falan da gayet güzel bağlandı. Hiçbir şey ortada dımdızlak kalmadı.

Aşırı karakter vardı ama özellikle seks manyağı ile Cherry'i sevdim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?