Jump to content
  • Kayıt Ol

En Son Hangi Animeyi Bitirdiniz?


CHOBiTS

Önerilen İletiler

Artık sayfa sayısı aşırı fazla olan başlıkları kilitleyip yeniden açıyoruz.Sayfa sayısı yine belli bir seviyeye geldiğinde bu başlıkta kilitlenecektir. Kimsenin yüzlerce sayfa içinde binlerce yorumu tek tek okuyacağını sanmıyorum.

Buyrun buradan devam edin.

[thread=84]Eski konu linki[/thread]

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

One Outs 10/10

Bir beyzbol animesinden bu kadar keyif alacağımı düşünmemiştim. Daha önce izlemedim hiç beyzbol animesi ama bundan sonra izleyeceğim sanırım. Devamı olsa heralde daha da izleyebilirdim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Guilty Crown 9/10

Seri hakkında bolca Spoiler içerir. İzlemeyenler kesinlikle bakmasın derim.

Seri hakkında söylenecek çok şey var. Seriyi bitirdim ama bir eksiklik hissettim. Böyle mi bitmeliydi cinsinden bir duyguya kapıldım sanırım. Bu yüzden de 1 puan kırdım.

Seriye ilk başladığımda Code geass' a çok benzettim. Benzettiğim yönleri ise:

1) Kralların gücü

2) İlk bölümde güç kazanma. 2 tarafında yanlışlıkla kazanması.

Seri müzikleri açısından bence gayet doyurucuydu. Açılış, kapanış parçalarını atlamadan dinlettirdi bana. İlk opening ve ending ise 2. lere göre daha güzeldi.

Çizim olarak çizime laf edilemez sanırım. Çizimleri gayet güzel ve canlıydı.

Bazı yerlerde çok kafam karıştı. Bunu mu amaçlıyorlardı bilmiyorum gerçi. Bölümü durdurup bu neden böyle olmuştu diye dakikalarca düşündürdü beni. Belki böyle düşündürmeye çalışıyorlardı seriyi bilemeyiz onu.

Karakterlere gelecek olursak:

Inori: Okuduğum yorumlarda genellikle robot gibi kız yazılmış. Olsun. Ben gayet sevdim Inori' yi. İlk bölümlerde Shu' ya Gai istediği için sana yakınlaştım dediğinde bir garip olmuştum. Ama sonradan düzeltmesini bildi hatasını. Shu için canavara dönüşmeyi bile göze aldı. Böyle kızların olduğu animelere hep yüksek puan veriyorum istemsiz olarak :) Sanırım hayalimdeki kız tipi olduğu için.

Shu: Karakter olarak ilk başlarda yalnız bir karakterdi bana göre. ( Ezik demek gelmedi içimden.) İnsanlara çok çabuk kanan ve her seferinde aldatılan biri oldu. ( Tren sahnesinde arkadaşının trenin dışına çıkardığı sahnede Shu ile aynı duyguyu ben de paylaştım. ''Yine mi aldatıldım? '') Ama bunları sona erdiren 15. bölüm oldu. Souta' nın aptallık yapıp dışarı çıkması ve Hare' nin ölümü. Daha sonra tamamen değişti zaten Shu. Herkes nefret etmeye başlasa bile kurtarmıştı çoğu kişiyi ki yine arkadaş ihanetine şahit olduk. Son bölümde Shu' da Inori ile birlikte ölse gayet güzel bir son olabilirdi benim için.

Souta: Seride en nefret ettiğim karakter olabilir. Kendimi Shu' nun yerine koyuyorum da sanırım el uzatmazdım böyle birine.

Hare: Seride en çok acıdığım karakter diyebilirim. Sevdiği adamı kurtarmak uğruna öldü. Shu' ya destek çıktı her zaman. Ölmesi kötü oldu benim açımdan.

Bilmiyorum başkaları bu seri hakkında ne düşünüyor ama beni baya etkileyen bir seri oldu. 3 günde bitirdim seriyi. İyi ki izlemişim diyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Shikabane Hime Aka

Shikabane Hime Kuro

iki sezonuda izledim kötü denilemez ama koleksiyonlukda deyiler bir çok animeden alıtılar var yani 10/6,5 gecer verdim

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

sonunda izledim

full metal alchemist 8/10

brotherhood 8.5/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

GUNDAM 00 Movie "A wakening of the trailblazer"

Sanırım bundan daha iyi bir final olamazdı... 00 ilk önce müthiş bir tutkuyla kendine aşık eden... Ardından da tuhaf bir huzurla sizi alıp, boşluğa bırakan bir seri... Yoshiyuki Tomino'ya ve onun yarattığı Universal Century'e saygı duruşu niteliğinde... 0079, Zeta Gundam, Char's Counterattack'dan sayısız referans bir yana, karakter kurgulanışı açısından Setsuna'nın gölgesinde Amuro Ray'in ve Kamille Bidan'ın yansımasını görmek güzeldi. Tek kelimeyle nefisti :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Chobits 9/10

''Ben de persocom istiyorum.'' Seri bittiğinde düşündüğüm şeylerin başındaydı sanırım.

Öncelikle seriye başlarken herhangi bir beklenti içine girmeden başladım. Eğlenmek, iyi vakit geçirmek için başladım. Ama bana daha fazlasını veren bir seri oldu.

Ecchi kategorisi içerisinde yer alsa da 1-2 sahne dışında ecchilik durum yok. Ecchi kategorisine sokulmasa bile olabilirmiş.

Clamp serilerini genel olarak seviyorum sanırım. xxxholic serisi de hoşuma gitmişti. Bu seri de hoşuma gitti.

Seride nedense Sumomo karakterini çok sevdim. ''Keikoku, Keikokuuu!'' lafı bir süre aklımdan çıkmayacak sanırım.

Chi karakteri ise baya güldürmeyi başardı. Dergilere aparatif demesi, Hideki ne yaparsa onu yapması( Hideki yuvarlanırken o da yuvarlanması.) gibi şeylerle baya güldürdü. Ayrıca baya da tatlı bir karakterdi.

İzlemeyi düşünenler varsa bence bir an önce izlemeliler. Sizi eğlendirirken bir yandan da farklı duyguları yaşatabilecek türden bir anime.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Brave 10! 6/10

Evdeyken kısa bir seriyi bitireyim bari diye başladığım bir seriydi. Merak ediyordum, beklentim yüksekti ama beklentilerimi karşılayamadı.

Çizim olarak güzeldi ama başka bir şey göremedik. Konu yarıda kesilmişcesine bitti. 24 bölüm olacakken 12 bölüm yapılmış gibi geldi bana.

Seriyi pek sevdiğimi söyleyemem. İzlemesem de olurmuş.

Karakterler olarak da derinlemesine karakterler işlenmedi. 3-4 karakterin geçmişini gördük. O kadar. Benim için tam olarak havada kalan bir yapım oldu.

Bu seriye başlamayı düşünüyorsanız 1 kere daha düşünün derim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Mirai Nikki 9/10

Mangasını okumadım ama çok bahsi geçtiğinden merak ettiğim bir yapımdı. Serisi çıkınca da fırsat bu fırsat deyip seriyi bitirdim.

Ciddi anlamda spoiler içerir. İzlemediyseniz kesinlikle bakmayın.

Seri hakkındaki yorum yapacak olursam, ölmesine üzüldüğüm karakterler 7 numara ve adaletin günlüğünü elinde bulunduran adam. 7 numara sevdiği kadın için her şeyi yapan bir adam ve adaletin günlüğüne sahip olan adam ise gayet eğlenceliydi bence.

Yuno karakterine ise bir hayranlığım var. Sevdiği adam için '' Senin için öleceksem sorun değil Yukki'' diyen bir karaktere hayran oldum ben. Ayrıca yine Yukki' yi sebepsiz sevmesi ve Yukki ile daha fazla vakit geçirebilmek için Tanrı olup geçmişe gitmesi. Zaten Yuno olmasaydı Yukki' nin sona kalabileceğini bile sanmıyorum.

Yukki karakteri ise ezik bir tipti seride. Her biriyle karşılaştığında ağlayan biriydi. Bu günlük elindeyse ve ölmek istemiyorsan, öldürmek zorundasın bana göre. Bunun farkına varamamış biriydi bana göre. Kousaka' nın bir sözü var, baya hoşuma gitmişti. ''Seni neden sevmiyorum biliyor musun Yukiteru? Çünkü ağladığın zaman aptal köpeğime benziyorsun''. Son bölümlere doğru daha acımasız olsa da yine de Yukki' yi sevemedim ben.

Ben günlük kullanıcılarıyla daha taktiksel bir savaş beklerdim. Misal seri katili öldürdüklerinde telefon kamerasıyla nerede olduğuna bakıp öyle öldürmüşlerdi. Daha taktiksel savaşlar olsaydı daha hoşuma giderdi seri ve kesinlikle 10 verirdim diye düşünüyorum.

Mangasının son bölüme baktığımda ise değişik bir son görüyorum. Yuno, Yukki' nin yanına gidiyor. Boşluğun duvarını çekiçle parçaladı diyor. Yukki ise yıldızları seyretmek istediğini söylüyor ve telefonda Yukki ve Yuno yeni bir gelecek yarattı. Mutlu son diyor. Böyle bir son daha hoşuma gitti sanırım.

Yine de sevdiğim seriler arasına alabileceğim bir yapım. Bir kere daha izlenmeyi hak ediyor bence.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Natsume Yuujinchou Shi 10/10

bu seriyi zaten çok seviyordum son sezonu da bitirdim, umarım yeni sezonları da gelir yine aynı şekilde izlerim :dft001:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Candy Candy

Tv de yarım kalmıştı, nasıl olduysa buldum... Kafamda daha farklı bir mutlu son vardı ama olmadı :(

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Persona 4

Son zamanlar etkilenerek izlediğim tek seri oldu.

Bleach

Bir halt olmaz senden de. Hala aynı terane, Kubo.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Mirai Nikki 9/10

Uzun süredir girdiğim anime izlememe orucunu geçenlerde shounenler sayesinde bozmuştum. Eskilerden yarım bıraktığım serilere devam ettim.

Önce Mirai Nikki'yi bitirdim. Geçen sene yine bu zamanlarda mangasını okuyup 2 gecede bitirmiştim. İlk okuduğumda bayağı etkilemişti. Bilmiyorum diğer insanlar nasıl düşünüyor ama Yukki denilecek mal çok uyuz bir karakter. Aynı zamanda da çok şanslı. Çok fazla yandere bildiğimden değil de bu Yuno en delilerinden herhalde. Kaç tane Yandere tutulduğu erkek için katliam yapıp, paralel evrenler arasında yolculuk eder ki? Hem de sadece birkaç gün mutlu mesut takılmak için :D Yanakların kızarması genelde bi şirinlik, tatlılık katar kızlara ama bu Yuno'nunki ne zaman kızarsa psikopatlık katsayısı hızla artıyor.

Manganın bitmiş olmasının anime uyarlamasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Elindeki malzeme tam olunca gayet güzel bir uyarlama çıkartılabiliyormuş. Bence animasyon olsun, müzikleri olsun, seslendirmeler olsun gayet başarılıydı. Manganın sonundaki o mutlu mesut sahneyi eklememeleri ise tam anlamıyla efsane olmuş. İlk okuduğumda etkilenmiştim ama sonra zamanla bu etkilenme geçti ve saçmalıklar da gözüme batmaya başlamıştı. Bir Death Note olamaz tabii ama Death Note'a en yakın manga/anime de budur herhalde. (Code Geass'ı saymazsak.) İzleyiniz. Bir şans veriniz efenim.

Another 8/10

Bulunduğu sezonda ciddi olan çok az yapımdan biriydi ve çoğu kişinin beklentisi vardı bu yapım için. Gayet güzel bir gizem ve final destination havasında başladı anime. Biraz da higurashi havası vardı. Bu karışım ile gayet güzel şeyler vaad ediyordu. İlk başlarda haftalık olarak izliyordum ve gayet iyi zevk alıyordum. Ama sonra ne olduysa 5.bölümde bıraktım. Daha doğrusu izlediğim tüm animeleri bıraktım. Ta ki düne dek. Dün kaldığım yerden devam ettim ve finaline kadar gerim gerim gerilerek izledim. 11.bölüme kadar gayet güzeldi.

Artık 12.bölümü indirmemiş oluşumdan ve 1 saat sonra izlemiş olmamdan mı, yoksa gerçekten finalden beklediğimi alamadığımdan dolayımıdır bilmem ama o final yakışmadı gibi. Duygusal bir finalden çok; daha korkutucu, gerilimli bir final bekliyordum. Ekstra kişiyi bulacaklar ve o kişi hayalet olduğunu anlayacak, direnecek, cinayet işleyecek falan diyordum ama hiç de umduğum gibi olmadı. Ama yine de bu seri gizemiyle, sürükleyiciliğiyle, gerilimiyle, çizimleriyle izlenmeye değer bir seri.

Not: Maalesef geleneksel her animede olması gereken plaj bölümü bu animede de var, ama yine de bölüm sonu itibariyle diğer animelerdeki plaj bölümlerinden daha iyi :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Baka to Test to Shoukanjuu Ni. Birinci serisine göre daha gereksiz ve daha komikti :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Iriya's Sky, Summer of the UFOs bitti.Finale doğru tansiyon iyice çıktı bir anda karmaşıklaşan ve depresifleşen bir finalle her şey bitti sonunu tam olarak anlamamak normal çünkü ucu açık bitiyor kafanızda soru işaretleri oluşması normal, çok çok iyi olmasalar da karakterler eğlenceli ve ilginçler hikaye ve animasyon güçlü denebilir...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Whisper of the Heart

Diğer Ghibli yapımlarına nazaran sönük kalmasına karşı hoş ve eğlenceli bir seriydi. Çizimleri ve müzikleri sevdiğim bir yanıydı. Sadece konu işleyişi biraz ağır.

Onun dışında güzel bir anime filmiydi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

intotheforestoffireflie.jpg

Hotarubi no Mori e;

Natsume ile aynı elden çıkma bir şeyi beğenebileceğimi kanıtlayan bir yapım oldu Hotarubi. Youkai inanşına farklı bir tarzda yaklaşımıyla beni kendine bağlamayı başarabilenlerden biri oldu hatta. Özellikle de kış mevsiminde birbirlerini düşünen iki insanın ılıklığı bu yaz sıcaklığında yüreğimi ferahlatıverdi. Festival sahnesiyle ilgili kısımda ''İnsanların da araya karışıp bu festivale katılıyor'' repliği yüreğimi ağzıma getirdi ve beklenen o sahne sayesinde, ferahlığın yerini adını koyamadığım bir şey gelip sahipleniverdi. Olup olması gereken bir yaşanmışlıktı aslında, öylece yaşanıp bitiverdi işte, bitmesiyle de bizi hüzünlü anlara bıraktı ve ardına bile bakmadan kaçıp gitti.

İnsanlara dokunamayan ve bir insanla yakınlaşmanın hüznünü vermek isteyen; bunu da hiçbir eğretiye yer vermeden seyircisine gelip yerleştiren isimlerden olmuş. Natsume'yi pek sevmem, bu yapıma da bu nedenden dolayı tedirgin yaklaşmıştım ama başlangıcı bile bu tedirginliğimi alıp götürüverdi. En başta rengini belli eden bir isimdi, izledikçe de o renkleri ahenkli bir şekilde sunmayı başardı. Kısalığı nedeniyle 3 puan kırdım, mangasına göre gitmiştir belki bilemiyorum ama böylesi güzel bir yapım bu kadarcık kısa bir süreyle harcanmamalıydı. 7/10

640x395xguilty-crownjpgpagespeedicF2CcBqWi45.jpg

Guilty Crown;

Bazı Bilimkurgu ve Doğaüstü Güç etiketine sahip yapımlar olur ya, sizi bu etikete yaklaştığınıza dair pişman eder, Guilty de benim için öyleydi. Ne kadar çok beklenen olaylar dizini varsa hepsini kendine yerleştirmiş bir isim, görselliği dışında hiçbir şey bulamadıklarımdan hatta. Klişelikleri yanında şarkı söylemekten başka hiçbir şey yapmayan/yapamayan ana karakter kızımız yanında onu korumak için, hemencecik her şeyin önüne atlayan erkek karakter en itici bulduğum şeydi. Bu tip kurgular kabak tadı vermeye başladı artık. Afişiyle ve kullanılan renkleriyle insanı büyülemeyi başaran ama konusuyla bundan bihaber olan yapımlardan biriydi.

Gai-sama seriyi izlenir kılan tek öğeydi; duruşuyla, sesiyle, görselliğiyle bir bütün olarak sevdiğim nadir karakterlerden biriydi. Nasıl olmasın?! Yuuchi-san gibi biri sayesinde hayat bulmuş, daha ne istenir ki?! Gai-sama gibi bir karakterin harcanmasına ise söyleyecek bir söz bulamıyorum, karakter gelişimleri yeterince laf kalabalığı yapacak zaten, bu nedenle o konuya değinesim yok hiç. Olabilecek her şey için tahmini kolaylaştıran bir gelişim sürecine sahip, üstelik aksiyonu benim gözümde bu ismi kurtarmaya yetmiyor. Böylece, ümitlerimi yeşerip de hayal kırıklığı yaşadığım yapımlardan birine, bir tane daha çentik atmış oldum. :P4/10

intotheforestoffireflie.jpg

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Beelzebub 9/10

01.jpg

Ah ah...Yine bi seri bitti yine ben hüzünlendim...Helede böyle mangası devam edipte animesi yarıda kalan animeler yokmu.Resmen cinayet sebebi..Neyse konumuza gelelim.Aslında benim Beelzebub la tanışmam mangası ile olmuştu..66 Sayı okuduktan sonra baktım animesi çıkmış.Ne sevinç ne sevinç :) Serideki karakterler ve sıradışı bir konu olması içine çekmişti beni..Özellikle Kunieda karakteri çok beğenimi kazandı..Neyse bitti gitti işte ya uzatmıyorum fazla..Umarım devam eder demeyeceğim çünkü bıktım bu tarz cümlelerden..En iyisi bi şans da siz verin derim ben..

527421-oga_and_beel_goodbye.png

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Tasogare Otome x Amnesia:

nasıl desem ki ilk bakışta ecchi gibi görünse de son bölümlere doğru giderek duygusal hüzün aşk dolu dolu yaşatıyor helede son bölüm beni ağlatı ama kapanışta güldür bir insan aşık oluğu hayaletin gözlerin önünde

kaybolmasını izlemek çok acı verici oluyor sonuna kadar izlenmedikce birşey anlaşılmıyor dikkatinize olsun koleksiyonluk bunu söyleye bilirim not:9/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bleach 7/10

Aslında filler dolayısıyla puan bile vermemem gerekiyorda..Kahretsin karakterleri birçok anime karakterinden çok daha kaliteli..Neyse bitti gitti işte.Tadında bir son,kafalarda hiç soru işareti yok,mutlu bir gülümseme ve 366 bölüm sonu..:)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zero no Tsukaima F 3/10

Serinin son sezonunu da bitirmiş biri olarak, özellikle seriye hiç başlamamış arkadaşlara sesleniyorum. Eğer 17 yaşında birinin, elini kolunu sallayarak bir savaş uçağını kaçırabileceğini, hatta hiç bilmediği halde kullanabileceğini, üstüne üstlük dünyalar arası geçiş yapıp antik bir ejderi savaş uçağının füzeleriyle yok edebileceğini mantıklı buluyorsanız buyrun izleyin. Zaten sizin için bir umut kalmamış. Maalesef serinin son sezonu diye benim gibi izlemek zorunda kalanlar içinse, sizinle aynı duyguları paylaşıyorum arkadaşlar, sıkmayın canınızı, geçecek bu kötü günler.. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

kobato_review1.jpg

Kobato; 7/10

Clamp klasikleriyle dopdolu olan yapımlardan biriydi Kobato. Karakterlerin tasarımı ve kişilikleri ise en belirgin Clamp özelliklerindendi, çizimlerine değinmeme gerek bile yok. En büyük amacı gözyaşı toplamak olan bir ana karakter üzerinden dönen konusuyla, orjinal tabana sahip olduğunu düşündüğüm isimlerdendi. Her karakterin birbirine olan bağlanış şekli de seriye yakışır nitelikteydi. Clamp'ın yapmasını dört gözle beklediğim şeyi yine büyük bir sabırsızlıkla karşıladım ve yine büyük bir keyifle izledim çünkü özlediğiniz karakterleri uzun zaman sonrası, başka bir dünyanın karmaşasında görmek gibisi yoktur. Clamp kızları da bunu yapmayı en çok seven isimlerden biri, aynı şekilde başaran. Geçmişte izlediğiniz çoğu karakterlerden birini ya da fazlasını, her yeni gelen yapımda saniyelik de olsa size görme imkanı sunar. Hele bir de sevdiğiniz, taptığınız bir karakterse değmesin kimse keyfinize. Ben uzun zaman önce izlemiş olduğum Tsubasa Chronicle'ın Fai ve Kuro-pin'ini yeniden gördükçe nasıl da keyfe geldim tahmin edemezsiniz. Özellikle de ardında sakladığı hüzünlerine rağmen o kendine en çok yakışan gülümseyişi ile özlemiş olduğum Fai'yi görünce kendimi daha fazla aşka gelmiş gibi hissettim, sanırım bu hissetmekten de öteydi.

Çizimlerini deşmeye niyetim yok; dediğim gibi bildiğimiz, aşina olduğumuz Clamp havasındaydı. Konusu ise Clamp'ın fantastik dünyasına sonuna kadar yakıştığını düşünmemizi sağlayabilecek tarzdaydı. Bu kez finali de oldukça doyurucuydu, bugüne kadar izlemiş olduğum Clamp eserlerinde doyurucu bir son izleyemeyişimin hüznü vardır hep ama Kobato. sayesinde bunu da aşmış olduk. Konusuna göre hareket eksikliği bulduğum yapımlardandı Kobato, bazı sahnelerine gereksiz şekilde durağanlık yerleştirilmişti. ''Sıkıldım mı Squ?'' derseniz, aksine sıkılmadım ama o kısımlarda biraz daha dinamiklik olsaydı benim için seri daha merak uyandırıcı bir havaya sahip olabilirdi. Clamp'ın çeşitli varlıklarla bize süslü bir paket olarak sunduğu yapımları ayrı bir lezzettir, sağ olsun Kobato da yine bu tarz bir havayı solumamızı sağladı, özellikle de Ginsei karakteri çok karizmaydı. :D

http://myanimelist.net/character/26608/Ginsei/pictures

Müzikleri ise kulağa ne çok hoş geliyordu ne de itiyordu, orta şeker bir iz bırakıyordu. Kulaklara kazıyıp akıllarda yer ettirmiyordu belki ama yine de serinin atmosferine yakışan cinsten olduğuna inanıyorum. Birazcık ama birazcık daha çekici melodilerle süslenseydi kendini beyinlere daha çok kazıyıp silinmez izler bırakabilirdi. En azından bende bir yer edinmedi. Karakter gelişimleri ve olayların gelişim süreci bu seride artı bulduğum belirgin özelliklerden ikisi, Seiyuu kadrosuna ise lafım yok. Sesleriyle gönüllere taht kurabilecek kişilerdi, her izleyici bu ayrıntıya önem vermeyebilir. Benim ses takıntım olduğu için bu özelliği aradığım animelerim oluyor. Hatta bazen işi öylesine abartıp sadece Seiyu kadrosundan dolayı şans verdiğim animeler oluyor. Elbette farklı detayları da ilgimi çekiyor ama yine de dikkat kesildiğim önceliklerimden biri de bu oluyor. Bahsetmiş olduğum bu ses yönüyle bağlamasa bile finaliyle izleyicisini mutlu etmeyi başarabilecek bir yapım, en azından konusu itibariyle şans verilebilir diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

thumb_27033.jpg

Hime-chan no Ribbon;

Küçükken hayal kurmamı sağlayan serilerden biriydi Hime-chan ama ben en çok Yedi Renkli Çiçek ismine ait kıza özenir, onun gibi diyar diyar dolaşıp çeşitleri insanlarla sahip olduğumu dünyamı genişletmek isterdim ya da Güneş'in Oğlu Esteban gibi. :) Aslında ikinci izleyişim bu ama anime bilinciyle izleyişim ilk kez olduğu için yeni izliyorum diye sayabilirim. Hatta çizgi film bilinciye izlemiş olsam da bazı şeylere karşı duruşlarımızın yaşla değiştiğini düşünürsek ikinci kez izlemenin getirisi de farklı oluyor diye düşünenlerdenim, bu nedenle çocukluğumda izlediğim bazı yapımları fırsatım olduğunda hayatıma ikinci kez sokuyorum, Hime-chan no Ribbon'a da bu fırsatı verdim ve verdiğime de hiç pişman olmadım.

Hime-chan'a dair ne varsa unutmuşum aslında, izledikçe hatırlamam gereken ne kadar şey varsa unuttuğumu fark ettim. Karakterlerinin sevimliliğiyle gelen bu Hime-chan sevgisi yanında Daichi-kun ile Hime-chan'ın o masum aşkının güzelliği de bu unutmamam gerekenler arasındaymış meğersem. Yılının getirisi olan çizimlerinin güzelliğiyle bana en güzel nostaljik anları veren isimlerden biriydi, birazcık daha Daichi-kun & Hime-chan yakınlaşması olsa fena olmaz mıydı diye de düşünmeden edemiyorum ama sonra da bu serideki yaşanılan hisleri masumluğa taşıyanın bu olduğunu düşünüp geri vazgeçiyorum. Hime-chan'ın o eğlenceli ailesi (başlarda ilgisiz anneye kızıyordum gerçi), arkadaşlığın güzel örneği olan dostlukları, o ilk aşkın verdiği sevecenlikle Daichi-kun'a ait olan sahnelerin güzelliği ama hepsinden önemlisi kıskançlığıyla beni kendine bağlayan Hikaru varlığı. Çocuksu olan bir yapımı bu yaşımda da seveceğimi fark ettiren isimdi aslında, fark ettirirken de bana hoş dakikalar geçirten. Bazı olayların fazlaca uzatıldığını düşünsem de Hime-chan ve onun gibi 'nostalji' etiketi yapıştırdığım serilerimin yeri ayrıdır, birçok noksanlığı olsa da onlar sahip oldukları bu torpil yüzünden diğerlerinden bir adım öndedir hatta. :D Biliyorum, bazen çok yanlı bir izleyici olabiliyorum ama bu da benim -gereksiz olan- nazlarımdan biri işte, buna denk gelmeyi başarıp da aşan seriydi Hime-chan, bu nedenle de izlerken çocukluğuma gidip geldim, bu gidiş gelişler nedeniyle de kendisini o torpillilerden yaptım. 8/10

gal02-Kopya.jpg

Deimos no Hanayome;

Konusu güzel, Deimos güzel, atmosferi güzel, adı hepsinden daha güzel. :) Tüm bu güzelliklerine rağmen izleyicisini kendinden koparan bir yapımdı. O dolu konuyu böylesi kısa bir zamana sığdırmaya çalışırlarsa olacağı da buydu elbet. Çizimlerinin güzelliği yanında o yıla ait seslendirmenin bu kadar kalite içermesi beni şaşırtsa da işlenişin kötülüğü o şaşkınlığımı yıktı geçti. Bazı yapımların tek bölümle birçok güzelliği barındırmasına inat Hanayome bunu başaramamış olan yapımlardan biriydi. İşlenişe hapsedebilen bir yapım olmasını dilerdim, olsaydı da keşke daha iyi yerlere gelebilseydi.

Harcanan konusuyla beni hayal kırıklığına uğratan bir isimdi, konusundan ziyade bu isme dair ne kadar saydığım çekici özelliği varsa hepsinin böylesine harcanmış olmasına ne kadar üzüldüm anlatamam. Bunu bir anime için yazmak garip geliyor ama benim için bu tarz egzotik konuya sahip isimler her zaman için daha özel yerdedir. Deimos no Hanayome de bunlardan biri olacak sanıyordum ama çok büyük bir yanılgıya düşmüşüm, bu nedenle puan konusunda biraz (!) acımasız olasım var. :P4/10

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?