Jump to content
  • Kayıt Ol

JoJo's Bizarre Adventure: Stardust Crusaders (05.04.2014)


painscream

Önerilen İletiler

Son 2 bölümü yeni izledim. Hunter x Hunter dışında uzun zamandır zevk aldığım tek seri Jojo sanırım. Müzikler dışında muhteşem iş çıkarıyorlar.

12. bölümde Joseph'i ne kadar özlediğimi fark ettim. Jotaro'yu sevmiş olmama rağmen Joseph nasıl etki bıraktıysa artık, sonraki nesilleri hiç bu kadar sevemeyecem galiba :D

13. bölümdeki arabalı stand gemili standdan sonra en sevmediğim oldu. Gemiliden biraz daha sevdim. Nedense böyle araçlı standları sevemiyorum. Tabanca dışında, o sayılmaz! Bölüm sonunda nine harekete geçti. Onun bölümlerinin muhteşem olacağına kesin gözüyle bakıyorum. Hele de Joseph'le beklediğim gibi bir muhabbet olursa :011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 110
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • loykad

    43

  • bLueeekun

    19

  • Fingolfin

    12

  • cakiphan

    9

Bölümlerle ilgili şeyleri aman spoiler içinde yazmaya dikkat he mi, herkes son gelen bölümü izlememiş olabilir. Prensip meselesi :P

(Ben Miina bu ara Twitter'dan :biyik gulme:)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bölümlerle ilgili şeyleri aman spoiler içinde yazmaya dikkat he mi, herkes son gelen bölümü izlememiş olabilir. Prensip meselesi :P

(Ben Miina bu ara Twitter'dan :biyik gulme:)

Anladım, aldım hemen spoiler'a :006: Gerçi güncel konusu bu, bölümleri izlemeden okumamak gerek ama yine de alalım spoilera ne olur ne olmaz :D

Fark ettim ya, hatta ilk gördüğüm üyelerden birisi sensin. Fark ettim direk sen olduğunu :011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

14. Bölüm harikaydı ya, tuvalet muhabbetlerini geçtim Polnareff kırdı geçirdi. Joseph'in oooh nooları yine en beklenmedik yerlerden geledursun, esselamun aleyküm diyişi noktayı koydu.

İnsan bi aleyküm selam der :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

13. bölümün sonunda yaşlı karını dellenmesi bana gargameli hatırlattı nedense

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bölüm içinde ne kadarda çok tanıdık isimleri arz ettik öyle. Tom ve Jerry, 007 James Bond, The Beatless grubu falan. :D Joseph'in Essalamü Aleyküm'ü iyidi. Düzgün selam veremedi o yüz adam iplemedi onu. :P Ama bölümü izledim ciddiyim tırstım. Enyaba tamda beklediğimden manyak biri çıktı. Korku dolu ifadeleri olsun arka planda çaldıkları gerilim olsun. Bi an korku filmi mi izliyorum dedim. :D Bu arada bu Polnareff'in tuvalet manyaklığı ne olacak ya? Adam gittiği her yerde tuvalet arıyor bulsada işini göremeden saldırı alıyor. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zaten gelecek bölüm preview'inde "neden ne zaman tuvalete gitsem başima iş geliyor" diye zirliyordu :011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Bu sezon beni hiç tatmin etmedi. 24 bölüm süren sezon, yolculuktan ziyade aynı nakaratın tekrarını dinleyerek kendi etrafında mütemadiyen dönmüş olma hissini bıraktı bende. Kendisini farklı kılan özelliklerini göremedik, çok hantal bir süreç oldu.

Olumlu tarafı ise bu sezonu tam yerinde sonlandırarak bir teneffüs vermiş olması. Zihnimizin biraz temizlenmesine ve iki sezonu ayrı ayrı değerlendirmeye fırsat olacak bu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 yıl sonra...

Jojo da jojo dediler, on numara beş yıldız dediler başladık izlemeye. Part 3'ün ikinci sezonundayım şuan ve bir kaç sorum olacak part 3 hakkında. Bu başlığa bakan herkes izlemiş veya okumuştur ama ben yine de spoiler içine alayım

Part 3 güzel başlamıştı ama sonradan çok sıkıcı bi hal almaya başladı benim için. Part 1 ve 2 ile kıyasladığımızda tabii. Ayrıca serideki o absürd hava da silindi sanki part 3 ile. 2-3 Bölümde bir yeni villain gelmesi de sıkıyor harbi. Jotaro ana karakterimiz(?) ama olaylar genellikle onun haricindeki herkesin etrafında dönüyor. Özellikle Fransız elemanın. Gerçi bundan pek bir şikayetim yok çünkü Jotaro diğer jojo'ların yanında çok sığ ve çok sönük kalıyor, bundan var ama. Cidden kötü bir ana karakter Jotaro. Joseph reis olmasa bırakmıştım sanırım çoktan seriyi.

Özetle: Part 3'ü 1 ve 2'nin yanında kötü buldum. Sanki başka bir anime izliyorum da adı Jojo gibi. Havası çok farklı 1 ve 2'den. İki-üç bölümde bir yeni bir düşmanla karşılaşmaları da hoşuma gitmedi. Bi kaç tanesi haricinde diğer düşmanlar çok sıkıcıydı zaten. Jotaro'da sönük bir MC. Sorum şu ki, seri bundan sonraki partlarında da bu parttaki gibi mi ilerlemeye devam edecek yoksa az çok köklerindeki o havaya geri dönecek mi? Dönerse part 3'ü ıkına sıkıla izlerim ama, bu formülle giderse bırakacağım gerçekten.

Son olarak her ne kadar part 1 ve özellikle 2'i iyi bulsam da seriyi izlemeden önce takip edenlerin gördüğüm davranışları ve söylemlerinin yanında beklentimin altında kaldığını söyleyebilirim.

Edit: Az önce ruhlar üzerine poker oynanan bölümü izledim ve Jotaro hakkında söylediklerimi geri alıyorum :D Ama yine de biraz daha gözükmesi lazım bu elemanın.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ya Jojo bir kılıfla başlayıp sürekli o kılıfla gitmek yerine, her partta ortamın, zamanın ve insanların değişimine bağlı olarak kılıf değiştiriyor sürekli. Benim gözümde her partın ortak özelliği sadece içerisinde Jojo geçmesi mesela, başka bir ortak yan bulamıyorum. Hepsinin ayrı bir odağı var. İlk kısım çok Hokuto no Ken tadında geçiyorken, ikinci kısım işi daha bir dalgaya vurup yeşilçama bağlıyor. Üçüncü kısım ise monster of the week tadında bariz bir şekilde, mangada da bu şekilde ilerlemişti. Aslında Araki'nin ürettiği standlar oldukça eğlenceli gelmişti bana mangada ama tabi sonuca bir türlü ulaşamayınca insan bıkıyor e hani dövüş görelim diye. Bu arayış da Egypt arc ile son buluyor; ben mangada son bölümleri okumak için sabahın 7-8'inde falan uyuduğumu hatırlıyorum. Animede de baya iyiydi. Parasızlık olduğu için animasyon yer yer sapıtıyor ama yine de güzeldi. Kült bir dövüş sonuçta.

Jojo'nun main olamaması konusunda da şöyle söylemek lazım. Jojo'da odak bence hiçbir zaman ana karakter olmadı. İlk kısım shounen kafasında olduğu için herkes sırtını Jonathan'a dayamıştı. Ama ikinci kısımda Caesar olsun Lisa Lisa olsun herkesin payı büyüktü. Üçüncü kısım direk bro power olduğu için herkesin ön plana çıktığı yerler oluyor. Jotaro'nun yapısı böyle, o ciddiyeti zaten işin komik kısmı. Sürekli böyle cool takılan tiplerden esinlenmiş olma ihtimali yüksek Araki'nin. Fakat Jotaro bu cool kimliğini avantaja çevirmeyi çok iyi biliyor o verdiğin poker örneği gibi. Dördüncü kısımda mesela Jojo'yu hiç görmediğin bölümler olacak, yan karakter gibi takıldığı zamanlar da oluyor. Adamın tarzı böyle yani.

Diğer kısımlara gelecek olursak, şu an Part 4 yayınlanıyor ve bence Part 3'ün o söndürdüğü havayı baya açtı. Ben şu anki haliyle (yani daha villain gelmediği halde) bile 10 verdim gidip, mangadan bile güzel aktarmışlar. Part 5 pek sevilmiyor ama ben sevmiştim, stüdyonun kabiliyetine bağlı artık. Part 6-7 için yorum yok süprizi bozmayalım. Tekrar diyeyim Jojo nasıl başladıysa öyle giden bir yapım değil, her Jojo değişiminde insanların da bulundukları yıla göre değişimi yüzünden hikayenin işlenişinin de değiştiği bir yapım.

Edit: Egypt Arc için olan başlık: http://www.animemangatr.com/forum/anime-serileri-genel-basligi/8538-jojos-bizarre-adventure-stardust-crusaders-2-a/

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Biraz geç olsa da Jotaro ve genel olarak JoJo hakkında:

Jotaro gerçekten Part 3'de "sönük" kalıyor denebilir, ama bana göre bunun sebebi kişiliğinin zayıf kalması veya üstünde düşünülmemesi değil. Jotaro en başından beri sessiz, "edgy" ve sakin bir tip. Bu yüzden onun bir şey yapması gerekene kadar genel olarak arkaplanda kalıyor. (ki zaten Part 3'ün ana karakterinin Polnareff olması gibi bir şaka dönüyor, malum en çok ekran zamanı onda.)

Ve benim için Part 3'te ana karakterin ekibini diğer partlara göre en iyi ekip yapan da bu, Mısır'a sadece Jotaro ve Joseph gitse bayağı sıkıcı bir part olabilirdi ama Stardust grubu bu macerayı çok daha renkli yapıyor. Hepsinin kişiliklerinin parladığı bölümler var, ve özellikle Polnareff'in karakterinin gelişimi beni bayağı etkilemişti.

Açıkcası Part 3'ü izlerken ben de bir noktada sıkılmaya başlamıştım. Part 3'ün gidişatını yavaş ve sıkıcı olmasının sebebi ise David Production'ın 150 chapterı ne kadar bölüme koyduğuyla alakalı. Belki her şeyi istedikleri gibi yapmak istediklerinden 48 bölümün iyi olacağını düşünmüşler ama bu bazı yerlerin gereğinden fazla uzamasına sebep olmuş. Bu hatayı (hata sayanlar için) Part 4'de düzeltiyorlar, Diamond is Unbreakable 170 chapter olduğu halde 39 bölüm, böylece akıcı ilerleyebiliyor.

Son olarak üstte denildiği gibi her partın kendine özel bir havası var, Part 4'de nerdeyse ana karakter yok denebilir çünkü her karakterin parladığı bölümler var ve bazen JoJo'yu bölüm boyunca görmüyoruz bile. Part 5 öyle bir part ki bazıları şu ana kadarki en kötü part derken bazıları da insanların hakkını yediğini ve en iyilerinden olduğunu savunuyor.

Eminim David Production gelecek partları da hakkıyla yapacaktır, şu ana kadarki her seçimleri ve mangaya ne kadar sadık olduklarından dolayı güvenim sonsuz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?