Jump to content
  • Kayıt Ol

Acı ve ölüm gerçekten de eğlencenin maliyeti midir?


necromancer

Acı ve ölüm gerçektende eylencenin maliyetimidir?  

48 oy

  1. 1. Acý ve ölüm gerçektende eylencenin maliyetimidir?

    • Mantýklý.. Doðru olabilir
      21
    • Mantýksýz.. Doðru olduðunu düþünmüyorum
      27


Önerilen İletiler

Evet Bleach den tanıdığımız Zaraki Kenpachi nin söylediği bir sözdür bu bildiğiniz gibi..

üstüne biraz düşündükden sonra aslında doğru olabileceğini düşündüm bu yüzden sizlerle tartışmak yorumlarınızı almak istedim. :)

örnek vermek gerekirse: mesela sigara içmeyi seviyorsanız sonunda kanser veya benzeri hastalıklara yakalanma ihtimalinin bilincindesiniz ve bunu göze alıyorsunuzdur.. veya Kaykay kullanmayı seviyorsanız düşüp yaralanma ihtimalini kabul ediyorsunuzdur..veya bir sevgiliniz olsun istiyorsanız ayrılırsanız çekiceğiniz üzüntüyü kabul ediyorsunuzdur.. bu tarz bir sürü örnek verilebilir kısaca istediğimiz birşeyi gerçekleştirmenin karşılığında gerekli maliyeti ödüyoruz.. bu şekilde basit düşününce mantıklı geliyor aslında..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 43
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Aurora Borealis

    4

  • necromancer

    4

  • A.U

    3

  • nazende

    3

Necromancer,Türkçe kullanımında sorunlar var,önce onları bir düzeltsek iyi olacak.

Başlığı "Acı ve ölüm gerçekten de eğlencenin maliyeti midir?" olarak değiştirir misin rica etsem ?

Ayrıca üzgünüm ama bunu gereksiz bir anket olarak görüyor ve tartışılmaya değer bir konu olmadığını düşünüyorum kendi adıma.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zaraki baba demişse doğrudur, bencede tartışmaya gerek yok XD

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Her zaman değildir. Aslında bana da biraz gereksiz geliyor. Soruyu kendin cevaplamışsın mesela.

Bu göreceli bir konu değil, kimsenin görüşü seninkinden çok farklı olmayacaktır dolayısıyla.

Ben, her zaman kötü sonuçlar doğurmaz diyorum. Çeşitli eğlence var. Sigara, alkol gibi kolay elde edilen zevkler o anime karakterinin dediği sonuçları doğurabilir lakin, sıradan bir eğlence acı getirmez kimseye. Arkadaşlarınla okul koridorunda yürürken yarılmalar, kopmalar da eğlencedir ve kimseyi öldürmez/ağlatmaz ya?!

"Çok güldük; Ağlıyacağız" sözünün yanlış yorumlanması.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zaraki o söze felsefi bir anlam yüklemiyor. Onun eğlence ve zevk anlayışı dövüşmek olduğu için eninde sonunda canının yanacağını söylüyor.

Sigara örneği pek iyi olmamış. Sigara, alkol ve benzeri maddelerin yaptığı şey genellikle beynin ödül merkezine ulaşarak dopamin salgılanmasını sağlamaktır. Yani hayatın batmış ve berbat bir durumda olsa bile, yaptığın şeyin zararlı olduğunu bilsen bile, o sana "aferin, çok iyi yoldasın, merak etme" der. Sen de içmeye devam edersin ve içtikçe kendini daha da iyi hissedeceğini zannedersin. Bir sevgilinin olması da yine beyinde aynı kimyasalın salgılanmasını sağlar.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Vallahi annem bizlere hep çok gülmeyin başınıza bir iş gelecek diye kızardı.

Artık yaramazlıklarımızdan illalah ettiğinden mi, gerçeklik payımı var bilemem...

%100 doğru olmasa da yaşanmış çok örneği var. Hala anketin nedenini anlayamasam da arada gerçek hayata dönmek lazım. Ona işaret ediyor herhalde bu anket.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

seçme şansı insanın elinde ise neyi seçmişse ona göre karşılığı gelir diye düşünüyorum.(full metal alchemitsteki simya mantığı) aslında anketin mantığını da tam anlamadım. mazoşist değilse kimse acı için bir işe girişmez. eğlencede bile. bağımlıklık yapan şeyleri kullanmak BENCE sadece zayıflıktır. eğlence değildir. bir çeşit tepkidir. kaykay kullanmak eğlencedir..

(istisnalar elbette mevcut dayatma acılar konu dışı)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster

Aslında olay şu. Zaraki'nin eğlencesi dövüşmekten geliyor ve dövüşün sonunda da hep bir kazanan ve kaybeden olacağının farkında. Dolayısıyla şu ana kadar tüm dövüşlerini kazanmış olsa da birgün yaptığı dövüşün ağır bir bedeli olacağının farkında. Zaten onun yaptığı ölümüne bir iş. Bizler eğlenirken hiçbir zaman bu mantıkla hareket etmiyoruz. Zaten öleceğini bile bile kim eğlenir bir anime karakterinden başka :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gerçi bu medikal kimyasalları benden çok daha iyi bilirsin gundamaster. Psikiyatristlerin yazdığı ilaçlar ve beyindeki faaliyetleri ve insan davranışlarındaki etkileri konusunda bir konferansa katıldım geçenlerde de, öyle ilaçlar var ki, normal bir insana verdiğin zaman bir günde manik, depresif bir hale sokabiliyor. İntihara bile sürükleyebiliyor. Yanlış biliyorsam düzelt, beyninde aşırı fazla dopamin salgılanan kişilerin kullandığı inhibitör özellikli ilaçlar bu tür etkilere yol açabiliyor. İnsanın zayıf olması da aslında yine beyindeki kimyasal faaliyetlere bağlı. Bazı insanlar genetik olarak çok duyarlı, özellikle anne karnındayken alınan kimyasallar ilerde o kişiyi çok etkiliyor.

Konu nereden nereye geldi... Fazla uzatmadan, acı, zevk, mutluluk gibi duygular da beyindeki kimyasal olayların sonucu oluşan şeyler. Zaraki amcanın da bazı sorunları olduğu gerçek.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Her şeyi kimyasallara bağlamanın psikolojideki bir hata olduğunu düşünüyorum.Çevreden etki olmasa beyin o kimyasalları salgılamayacak ve kişide mevcut tepkiler meydana gelmeyecek.Bu bir döngü.{Etki(ayrılık acısı,başarı vs) <-> Tepki(salgılanan enzimler) <-> Enzimlerin etkisiyle daha da şiddetlenen hisler.}Psikoloji ile ilgili fikir alışverişleri ve bilgi paylaşımları için bir grup açtım,sanırım bu konular orada tartışılmaya daha uygunlar.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Maalesef herşey kimyasal. Doğru dışardaki tepkilerle bu enzimler ortaya çıkıyor ama bazı insanların hiç neden yokken daha depresif olduklarını işte bu açıklıyor.

Diyeceksiniz o zaman neden sinir hastalıkları tamamen kimyasallarla tedavi edilemiyor?

Çünkü vücut kendi ürettiği dışındaki kimyasallara ya yeterince tepki vermiyor, ya da bunlar ( uyuşturucularda olduğu gibi) vücut kimyasallarını mahvedip geçici olarak işe yarıyor. Yani iyileşme amaçlı kullanılan kimyasallar sadece iyileşmemize yardımcı oluyor, kendisini iyileştiren kişinin kendini.

Mesela dünyadaki en zararsız ve en kuvvetli ağrı kesici nedir bilir misiniz?

Burada ağrı her türlü anlamdadır yalnız hem fiziksel ağrılar hem ruhsal acılar, laboratuarda üretilemeyen mutluluk hormonu adındaki endorfindir. Sadece insan vücudundan salgılanır.İnsanın keyifli anlarında artar. Moralimiz bedenimizi, hastalıklarımızı böyle etkiler işte. Uyuşturucularda endorfini taklit ederek geçiçi ama çok geçici mutluluk verirler ama bunun karşılığında endorfinin verdiği mutluluğu kalıcı olarak elinizden alırlar. ( Kötü alışkanlıklara karşı herkesi bu şeklide uyaralım bu vesileyle:))

Vücudun yaptığını başka şeye yaptırmanın bedekli bu galiba. Bu şekilde ağlencenin acı getirdiği teorisi kırılmış gibi oluyor ama...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Her yaşanmışlıkların olumsuzluğunu düşünüp yaşamaktan vazgeçersek o halde ne amacımız olacak ya da ne için yaşamış olacağız bence mantıksız bir olay bu,insan sonuçlarını bilerek ya da tahmin ederek acı çekeceğini düşünüp vaz geçmeyi planlıyorsa o yaşayacağı şeyden ben o kişi hakkında şüpheye düşerim çünkü ya hayatında hiçbir amacı yoktur ya da öylesine bir hayat yaşıyordur ya da ona bu hayat bahşedildiği için sonunu noktalayacağı günü beklemek adına öylesine basit bir yaşam sürüyordur,burda da benim her zaman savunduğum klişe olan düşüncem devreye giriyor;bence yaşam kazandırılmış her beden basit bir olgu değildir,ister insanların dünyasında olsun ister bitkilerin dünyasında olsun isterse hayvanların,bu verilen yaşamı en iyi şekilde sonuna kadar sürdürmelerini savunurum.

Böyle düşünceler varken her karşımıza çıkan durumun sonuçları bize eksi olarak dönecek diye vazgeçmek aptallıkların en büyüğü olur çünkü geriye dönüp de baktığında kişi hayatında dolu olarak bir şey görmeyecektir çünkü her yaşanılacak ya da yaşanmış şeyin mutlaka eksisi ve artısı vardır,bence bu bardağa ne tarafından baktığımızla ilgili,boş tarafından mı bakıyoruz yoksa dolu tarafından mı ...?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

arkadaşlar zaten olayı ''bugün çok iyi vakit geçirdiysen yarın ölüceksin'' şeklinde algılamayalım....

ben sadece bu konuda fikirlerimizi paylaşalım diye açtım konuyu anket olmasına gerek yoktu belkide.. konu ne olursa olsun genel olarak amaç konuşmak,birşeyler paylaşmak,birbirimizi tanımak.. eğer bunları yapmazsak zaten forumun amacı kalmıyor..

eğer konu gereksiz/saçma ise silinebilir belki yanlış bir konu açtım.. rahatsız olduysanızda kusura bakmayın :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Her şeyi kimyasallara bağlamanın psikolojideki bir hata olduğunu düşünüyorum.Çevreden etki olmasa beyin o kimyasalları salgılamayacak ve kişide mevcut tepkiler meydana gelmeyecek.Bu bir döngü.{Etki(ayrılık acısı,başarı vs) <-> Tepki(salgılanan enzimler) <-> Enzimlerin etkisiyle daha da şiddetlenen hisler.}Psikoloji ile ilgili fikir alışverişleri ve bilgi paylaşımları için bir grup açtım,sanırım bu konular orada tartışılmaya daha uygunlar.

oldukça mantıklı bir öneri:birnumara:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Mantıksız.. Doğru olduğunu düşünmüyorum

Çünkü eğlenmek için öldürmem ama öldürürken eğlenirim. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ilk başta anlamamıştım ne demek istendigini ama biras düşününce mantıklı gibi gelio evet

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ilk başta anlamamıştım ne demek istendigini ama biras düşününce mantıklı gibi gelio evet

değilmi? basit düşünmek yeterli zaten.. yoksa anlatmaya çalıştığım ''sonunda kötü birşey olucak o yüzden iyi şeylerden vazgeçelim'' veya ''sonunda acı çekmek için yaşamak'' tarzı birşey değil.. belki ben biraz yanlış anlattım bu yüzden tam anlaşılamadı.. demek istediğim yaşadığımız iyi ve kötü şeyler arasında gerçektende bir bağ olup olmadığıydı.. veya bir bedel olup olmadığı..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Komik bişey anlatıyim madem size.Aslında komik değilde ilginç.Malum tıp okukuğumuz için anestezi, operasyon bu işlerin içindeyim.Benim sık sık tırnaklarım yanlara doğru genişler yani derinin içine ilerler.Bende anestezi ile uyşturur ardından tırnağımı deriden ayırırdım.Belirli bir süre sonra anestezi kullanmaz oldum.Direk tırnağımı kanırtıp işlemi tamamlamaya başladım.Canım yanıyordu ama tırnağımı sökmek yani operasyonu tamamlamak ödülüm eğlencem olmuştu.Sanırım bu dediklerine uyuyorum dostum.İnsanoğlunun doğasında bazen canının yanacak olduğunu bile bile bazı şeylere bulaşması var.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ilginç bir örnek ama durumun bilinçli olduğu için bu mazoşistlik sayılabilir

demin yazdığım gibi konu eylenicez diye acıyı kabullenmek değil.. sadece yaşadığımız iyi ve kötü şeyler arasında gerçektende bir bağ olup olmaması

tüylerim diken diken oldu görsel olarak tanık olmadığım için çok memnunum..:D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

bir ara tırnak nasıl sökülür diye video çekicektimde elim hep kanlı makine kirlenir diye vazgeçmiştim hehe :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

çok ironik olmuş yaww

acısını anestezide bile duymuştum ben. iki kez çektirdim 3.de hastaneyi birbirine kattım bir ilaç verdiler düzeldi. bastım kalayı tabi...

"İnsanoğlunun doğasında bazen canının yanacak olduğunu bile bile bazı şeylere bulaşması var."

ama buda doğru tabiki

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

bir ara tırnak nasıl sökülür diye video çekicektimde elim hep kanlı makine kirlenir diye vazgeçmiştim hehe :D

oof hayıır bunu yapmadıgına hakkaten sevindim gözümde bile canlanmadı :fright: :D

ben de gözümden ameliyat olucaktım basit bişidi ama anestezi iğnesini vurduktan 1dk sora (yani kesinlikle bi uyuşma olmadan) göz kapağımı kesmeye başlamışlardı:S sonucunun iyi olucagını bilsem bile orda öle bi mutluluk olmamıştı mesela xD

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

İnsan gibi eğlenmeyi bilirsen suya atlamaya çalışmazsan eğlence olsun diye ne acı çekersin ne ölürsün

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

kesinlikle evet katılıyorum ^^ acı olmadan eğlence olmaz xD

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?