En Son Hangi Animeyi Bitirdiniz?

Persona 4 The Animation: No One is Alone Ana serinin oyundaki orijinal finali ile aynı olan finalini ayrı bir şekilde vermişler, niye böyle yapmışlar ne gerek vardı diye sorası geliyor insanın. Sonuçta P4 o kadar tutuldu ki ritim/dans oyunu bile çıktı, speciallar ovalar zartlar zurtlar ardı arkası kesilmeyecek şeyler bunlar. P4'ü kapayıp P5'e yoğunlaşın abiler.

Neppuu Kairiku Bushi Road Beğenmedim, bir kaç şey haricinde.

One Piece: The Giant Mechanical Soldier of Karakuri Castle Anam ne uzun ismi varmış, copy paste da olmasa yandıydık. Fena değildi aslında, ama shounen serileri için yapılan filmler filler havasında oluyor hep, o yüzden idare eder diyorum ve geçiyorum.

Jormungand: Perfect Order Uzun zamandır bekletiyordum (unuttuğum için ) iştahla giriştim ve hemencecik bitti, ilk sezonu çok beğenmiştim, bunu izlerken pek de gaza gelemedim. Koko'nun Jormungand'ı devrimsel bir şeydi ama içimde ufacık bir hayal kırıklığı kaldı, yalan olmasın. Hemen hemen her karakterin pis bir sırıtışı var, bir süre sonra rahatsız ediyor insanı. Bir de Schokolade'nin daha çok ekranda kalması gerekirdi. ;___;

Shinsekai yori 3 günde falan izledim, sürükleyiciydi, twistleri de sağlamdı, ya da tek twist yeterdi. Bazı sahneleri mantık dışı buldum, aceleye getirilmiş durumlar vardı. Hemen hemen her seride bir karaktere yakın hissederim kendimi, ama bu seride yoktu öyle bir karakter, ama belki Mamoru. Genel olarak beğendim ve animenin verdiği tadı biraz 12 Kingdoms'dan aldığım tada benzettim, özellikle atmosferleri çok benziyordu. Finalde bol bol empati yaptım. Ama aydınlanamadım, aydınlanıp Force falan kullanıp Jedi olacağımı sanıyordum. Getirin mole-rat genlerini, my body is ready!

Shigatsu wa Kimi no Uso...

Övmeye nereden başlasam bilemediğim bir seri. Eşek kadar adamı hüngür hüngür ağlatmıştır. Bir sonraki bölümü bu kadar merakla beklediğim başka seri olmadı uzunca bir süre, 7 saat içinde tüm seriyi bitirdim. Pişman değilim.

Sonuç olarak; bitirdiğimde doyduğumu hissettiğim, klasik müzik ve yaşamdan kesitleri sevenlerin mutlaka bakması gereken bir yapım.

Filmini izlemişsindir diye umuyorum.

Zaten senin de söylediğin gibi tüm Utena yapımlarını izlemek şart. Hatta, daha sonra direkt olarak fanlar mangasının okunmasını yine öneriyorlar. Yani Utena ile ilgili her şey bitirilmeli gibi bir mantık. Ama maalesef yine tam olarak anlayamadım. Anladım elbette ama, o kadar hakim değilim. Zaten, hakim olunması mümkün olunmuyor. Adamlar resmen sembolizmler ile ilgili site çıkartmışlar, istediğinizi sorun yanıtlayalım diyorlar. Onlara baktım ve bir de o ilk mesajımda attığım sitenin çok yardımı oldu anlamam konusunda. Ki karakterlerden birçok açıklamaya kadar hepsine baktım. Ondan sonra ufak ufak aydınlandım.

Ama dediğim gibi bu durum artık beni çok yoruyor. Hani, niye yapıyorlar? Onu anlamıyorum. Yani Evangelion içerisinde bile ben bu kadar yorulmadım izlerken. Hayır, hadi tamam izleyenler yorulurlar geçer gider ama bu adamlar nasıl bu kadar sembolizm yerleştirdi? Onu anlamıyorum ben. 39 bölümün hepsinde ve her saniyesinde sembolizm vardı. Valla tebrikler, bir şey demiyorum artık.

Onun haricinde yukarıda yazdıklarıma birkaç ekleme daha yapayım. İlk olarak karakterlere yer vermeleri cidden çok hoşuma gitti. Özellikle her karakterin ayrı ayrı ele alınması cidden çok ayrı olmuş. Özellikle Juri benim favorim ve seri içerisinde en sevdiğim karakter. Yalnız onun...

Çok şaşırdım doğrusu ve ondan sonra onunla ilgili şu sembolizm cidden çok ayrı olmuştu. Belki seri içerisinde en sevdiğim sembolizm bu:

Resmen artık bu sahne başyapıtım ben diye bağırıyordu. Alıp duvara asmak lazım.

Ve seri cidden çok cüretkar, çok acımasız ve çok çirkin. Yani, o sahneleri ya da o göndermeleri ve o bahsettiğim ensest ilişkileri falan bu adamlar bu kadar serbest bir şekilde nasıl yayınladılar? Aklım cidden almıyor, valla iyi cesaret ister bu kadar cüretkarlık.

Yani abartıldığı kadar iyi değil; söylendiği kadar kötü değil. Benim için orta-iyi seviye arasında. "Eh işte" desem iyi olur. O anlatımı biraz daha iyi yapsalardı, yani o sembolizm biraz düşürülseydi çok daha fazla sevebilirdim ve o ensest ilişkilere kadar olan sahneleri beni biraz soğuttu. Bunlar düşürülseydi daha iyi olabilirdi. Gerçi, bunlar düşürülse Utena "Utena" olmazdı, o ayrı. Bu sahneleriyle aslında Utena'nın yine meşhurluğu var ve onlarla yine bir, sembolizmleri ile meşhur netice itibari ile.

Sanırım "bana pek hitap etmedi" şeklinde söylesem daha iyi olur. Daha doğrusu ben serinin böyle olacağını hiç tahmin edemedim, iyi şaşırttı. Hani bu kadar fazla sembolizm...

Diyecek bir şey bulamıyorum.

Juri kısmına katılıyorum, o resim zaten Utena'yla ilgili en çok akılda kalan sahnedir. @CloudT'ye buradan sesleneyim

Herkese hitap etmemesi konusunda yine haklısın. Dementia türü herkese hitap etmez zaten. Dementia sevenlerin de var bir bildiği. Bazen insanlar ilk izlediğinde seni yerden yere vursun, zihnini yorsun isterler. Sonra yavaş yavaş elindeki düğümü kendi başına, bir şeyleri araştıra araştıra çözmeyi isterler. Çözdükçe seriyle bütünleşirler, daha çok sevmeye başlarlar. Her izlediklerinde farklı detaylar yakalamak hoşuna gider. Sembolizm diye adlandırabiliriz ama bu başlı başına bir "tür" olarak geçer: Dementia.

Utena her şeyi öylece yüzüme vursa bu kadar sevmezdim.

Filmdeki Anthy ile animedeki Anthy'nin 2 farklı kişilik gibi olmasını görmenin verdiği o şok hissi paha biçilemez.

Ayrıca şu sahne + OST favorimdir:

Not: Hiçbir şeyi spoiler tagına koymadım zira bırak burada okumayı, izleseniz bile anlamakta güçlük çekilecek şeyler nasıl olsa.

Re:hamatora

Amagi Brillant park

Skip beat (mangasında da 195 e geldim)

Trinity Seven- 7-nin no Masho Tsukai

offside 1-39 10/7

Rüzgar Yükseliyor 10/6.5

Ginga Tetsudou 999

Samimi söylüyorum ağzım açık kaldı. O nasıl bir deneyimdi öyle...

Leiji Matsumoto'ya olan hayranlığım arttı ve bir şey oldu, cidden tarif etmem pek mümkün değil. Harlock serisinde bile ben böyle hissetmedim. Ve 113 bölüm sonrası, daha doğrusu bitiminde "hiçbir şekilde denk gelmeyecek, 40 yılda bir denk gelebilecek" şaheserlerden birisi ile tanıştığını daha iyi anlıyor insan sanırım. Ama cidden, o nasıl bir deneyimdi? Arkadaşlar lütfen, sizden ricam vakit bulur bulmaz acilen izlemeniz. En azından bir şans vermenizi içtenlikle tavsiye ediyorum. İnanın, neler kaçırdığınızın farkında bile değilsiniz...

10/10

One Piece Film Z İzlediğim en iyi OP filmiydi. Hoş gerçi filler niteliğinde olduğundan yetmiyor bir film OP'nin içerdiği tüm duyguları vermeye. Rakip çok güçlüydü bu sefer, işin ilginci spoiler olmasın. Sonlara doğru Zoro ve Sanji'nin dövüş sekansları şahaneydi, sırf o sahneleri tekrar tekrar izlemek için tutuyorum filmi harddiskte. 8/10

Psycho Pass İlk sezonu izledim, baya da geç izledim 1-2 yıl önce çıktığı düşünülünce. Güzel animeydi falan uzatmayacağım ama Psycho Pass denince aklıma painscream geliyor nedense, Kougami avatarıyla uzunca bir süre takıldığından olsa gerek, Psycho Pass = painscream 9/10

Akatsuki no Yona. Biraz durgun bulsam da seriyi genel anlamda beğendim:) Olaylar biraz yavaş işliyor, gereksiz yere uzatılıyor gibiydi; bazı kısımlarında oldukça sıkıldım::022:Animenin açılış ve Kapanış şarkılarına bayıldım ayrıca özellikle 2.açılış Şarkısı insanı yerinden kaldırır 2.açılış klibi de oldukça müthişti 7/10

Suisei no Gargantia: Meguru Kouro, Haruka OVA'lar. 2.si 1.sine göre daha iyiydi, aksiyon var diye sanırım. Ama serisini (fan service'leri saymazsak) tercih ederim. Zaman geçirmelik oldu benim için.

Ao Haru Ride+OVA'lar. Neden bilmem, mangasını okumuş biri olarak serinin anlatımı bana çok kasvetli geldi, mangayı okurken akıyordu ama anime bitmek bilmedi, içim sıkıldı. Müziklerini beğenmedim, Kou karakterinin sesine uyuz oldum, mıy mıy konuşması, neredeyse seri boyunca fısıltıyla konuştu. OVA'lar daha iyiydi, özellikle 1. OVA.

Baby Steps 1. sezon _ 8/10

Gayet güzel bir spor animesiydi. Neden bu kadar geri planda kaldığını, pek izlenmediğini ve hatta kendine "düzgün fansub" sitesi diyen gruplar tarafından neden Türkçe'ye kazandırılmadığını anlamadığım kaliteli bir yapımdı.

Haikyuu 1. sezon _ 8/10

İzlerken büyük keyif aldığım bir başka spor serisi. 2. sezonunu merakla bekliyorum.

Kuroko no Basket 3. sezon _ ?!%#$ (ne puan vereceğini bilemedi)

" Uzak bir gelecekte... Kuroko ve kendi gibi normal arkadaşlarının, insan üstü güçlere sahip gençlerden oluşan basket takımlarına karşı verdikleri mücadele anlatılıyor. Kuroko ve arkadaşları, hepsi birbirinden güçlü rakiplerini bir bir yenerler ve sıra şeytani kralın kaptanlık yaptığı en güçlü takıma gelir... "

Bir ara birleşip Voltron'ı oluşturmalarını bekledim, cidden. Benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Başladığı noktadan hiç bu kadar uzaklaşmış, bambaşka bir şey olmuş böyle bir hikaye izlememiştim daha önce. (yukarıdaki diğer 2 animeye belki de 10 puan vermeliydim bunu izledikten sonra)

Kuroko'yu sadece, güzelim 1. sezonuyla hatırlamak istiyorum.

Açılışıyla anayım o güzel sezonu;

www.youtube.com/watch?v=RZN6IZbpRdA

Gantz 5/10

Mangası fena değildi de anime aynı şekilde değil bence.

Gantz 5/10

Mangası fena değildi de anime aynı şekilde değil bence.

Aslında dönem şartlarına bakınca animenin animasyon tarzı, müzikleri falan çok iyi. Hele opening <3 Ama malum bu kadar değişken, uzun süren ve başı sonu belli olmayan konu olunca anime böyle daha konuya giremeden 24 bölüm geçmişti bile. İnsan mangayı okuyunca fark ediyor ki anime genel senaryonun %5'ini işlemiş. Uzun soluklu bi anime olsa daha çok tutardı bence.

Subete ga F ni Naru: The Perfect Insider 7/10

İyi bir başlangıç yaptı, konu ve olay örgüsü fena değildi. Dr. Magata gizemi merak uyandırsa da serinin sonu tatmin etmedi.

Nisekoi II 7/10

İlk sezon eğlenceliydi, pek harem sevmesem de(reverse harem, birkaç seri hariç )keyifle seyretmiştim. Ama bu sezon Onodera görmeye bile dayanamayan benim için sıkıcıydı. Ayrı bi havası var, yine de seyrettiriyor. Chitoge

Ore Monogatari 8/10

Romantizm ve komedi sevenler için birebir. Her şey toz pembe Yer yer gına getirse de iyiydi.

Ping Pong 10/8 onbir Bölüm için baya iyi bir seri olmuş.Çizimleri de bazılarının aksine beğendim masa tenisi için uygun çizim olmuş.

Major 2 7/10

Dünyanın en gıcık, en egoist ana karakteri olsa gerek şu Goro. İlk sezon da böyleydi, büyüdü hala böyle. Lütfen biri şunun burnunu ezsin, tek başına beyzbolda alsın boyunun ölçüsünü, bu ne kibirdir arkadaş.

Toshi'ciğim, bebeğim, sen boşver şu ukalayı. Sana dost mu yok.

Angel Beats 5.5/10

İki kere bırakıp 3. seferde en sonda bitirebildim. Puanının yüksek olması sebebiyle bu kadar zorladım yani bir şey olmalıydı bu seride sonuçta. Ne yazık ki beklediğimi alamadım.

İlk 4 bölümü atlatmak çok zor seride. Sanki filler gibiler ve animenin bölüm sayısını uzatmak için varlar. Bu bölümleri atlattıktan sonra hikaye biraz daha izlenilir kılıyor kendisini. Yine çok ahım şahım olmamasına, gereksiz dramlarla ve karakterlerin çevrelerindeki olayları iyi okumayıp sırf aksiyon amaçlı Angel ile anlamsız dövüşmelerine rağmen. Arada verdiği ipuçlarını yakalayınca animenin gidişatını kestirmekte hiç zor değil.

Animenin genelinde verilmek istenen ama verilemeyen o duygusal etki, son bölümde de eksik ve çok ucuzdu.

Bunca eksik kısma rağmen animasyonları ve kullanılan müzikleri hoştu.

http://m.imdb.com/title/tt0489829/

Dese de bakmayın 8/10 liktir en az

Kuroko no Basuke 2nd Season 10/10

Puan noktasında 9 da olabilirdi ama kendi adıma biraz kıyak geçmek istediğim doğrudur. Yine de söylemeliyim ki, harika ötesi ve inanılmaz heyecanlı bir sezondu. Abartısız son bölümlere doğru sanki maçı tribünde izliyormuş gibi bağırmak istediğim anlar oldu ki bir spor animesinin bunu başarması gerçekten kolay olmuyor. Kuroko'nun tekniklerine verilen gerizekalı isimler haricinde cidden eksi olarak görülebilecek bir yanı bulunmuyor.

Gerçekçi basketbol sevenler seriyi yerebilir ancak fantastik ögeler ve basketbol ancak bu kadar iyi bir şekilde aynı düzlemde birleştirilebilirdi. Keza 2 sezon içerisindeki en inanılmaz ve heyecanlı maç yine bu sezondaydı. Spoiler vermeden turnuvanın ilk maçı diyeyim, izleyenler anlayacaktır. Şimdi sıra 3. sezona geldi.

@ademania Üçüncü sezona gel de saç, baş yol. Göz teknikleri çıkacak karşına

Noblesse: Awakening 8/10

Noblesse'i hiç okumadım ama animesi çıkınca bir göz atma ihtiyacı duydum. Hikayenin güzel olduğu konusunda bir çok yoruma denk gelmiştim. İlk çıkan OVA'yı malum sub durumu olmadığından izleyemedim hala. Bu çıkan ikinci OVA'yı ise youtube dahil her yerde bulmak mümkün. Production I.G Noblesse'in bir çok yerde popülaritesini duymuş olacak ki 30 dk.lık bir OVA yapmış. Oldukça kaliteli animasyonlarla hem de. 30 dk oldukça akıcı bir şekilde ilerliyor. Son kısımlardaki dövüşler One Punch Man kalitesinde bir animasyona sahip. Hikaye 30 dk.lık kısa süre dolayısıyla baş karakterin bir tanıtımı şeklinde. Devamı bu animasyon kalitesi ile gelirse hatrı sayılır eserlerden biri olur.

Noblesse'ı severim, webtoonunu okumaktayım. Animeyi izlemedim hala. Genel olarak popüler batı kültüründen doğmuş bir çalışma. Ki G.Kore malum.

Capeta 8/10 Bölüm sayısı 52

Bir kaç yıldır elimde olan bir animeydi. Sonunda izleme fırsatı buldum. Genel olarak beğendim. Karakterlerin hepsini beğendim. Ama spor animelerindeki bazı saçmalıklar bunda da tekerrür ettiğinden sinirlendiğim çok oldu.

Saenai Heroine no Sodatekata 10/10

Kuroko serisindeki kıyağın aynısını puan noktasında geçmek istedim, açıkçası benim gözümde net bir şekilde hak ediyor. Özetle yapılabilecek en iyi dating sim oyununu yapmak hayali ile yanıp tutuşan otaku ana karakterimiz, kendi alanlarında oldukça başarılı olan (çizim, hikaye, müzik) bayan karakterleri yanına alarak bir grup oluşturuyor ve hikaye bunun üzerine şekilleniyor. Benzer bir seri güncel sezonda başladı (Shoujo-tachi wa Kouya wo Mezasu) ancak ortada ne yazık ki bariz bir kalite farkı mevcut gözüküyor.

Verdiği tad olarak Yahari Ore serilerini hatırlatıyor ki onu da çok severim. Romantizm, komedi, harem ve ecchi türleri arasında sağlam bir denge kurunca ortaya böyle başarılı işler çıkıyor.

Seri hakkında söylemeden geçmek istemediğim bir diğer nokta, ana karakteri seslendiren seiyuu'nun inanılmaz iyi bir iş çıkarmasıdır. Hatta 5. bölümde seslendirdiği bir kısmı sonradan açıp tekrar tekrar dinledim. İsmi Matsuoka Yoshitsugu, Akame ga Kill'den Lubbock, No Game No Life'tan Sora, Shokugeki no Souma'dan Souma, Sword Art Online'dan Kazuto gibi karakterleri seslendirmiş.

Romanının çevirisi var mı bilmiyorum ama kendimi tutup ikinci sezonu beklemeye devam edeceğim. Son olarak elbette ki karakterler arasında bir sıralama yaparak yazımı tamamlıyorum. (Ah bir Utaha-senpai'miz olmadı ki şu hayatta)

Şu üstteki arkadaş gibi her seriye 10 vermeyin, az seçici olun

Kyokai no kanata Movie: I'll Be Here- Kako-Hen 5-10

Serinin özetiydi. Seri zaten kötüydü filmi daha da kötü olmuş. İkinci filmin ana temelini oluşturan olayı da atlamış zaten. Epey kırpma bir özet olmuş.

Kyokai no Kanata Movie 2: I'll Be Here- Mirai-Hen 7/10

İlk filme oranla daha izlenesi olmuş. Mirai son dövüşte hafızasını kaybedince hayatına devam ediyor fekat içinde hep bir Senpai aşkı mevcut ve aşk nelere kadir değil ki? Bir düşman daha sevginin gücü ile alt edildi.