Jump to content
  • Kayıt Ol

En Son Hangi Animeyi Bitirdiniz?


CHOBiTS

Önerilen İletiler

saizen_momoko_dvd31d21950-mkv_snapshot_00-48-08_2015-08-24_23-48-46.jpg

 

Momoko, Kakeru no Uta ga Kikoreu yo. (My Sister Momoko)

 

bedifeci'nin bu başlıkta bahsedişiyle keşfettiklerimden biri oldu. Daha önce denk gelip es geçtim mi hatırlamıyorum ama neden gözümden kaçırmışım bilemiyorum. Prematüre bebek olan ikizlerden dişi olanı vücut gelişimini tamamlayamamış olup  çeşitli sağlık sorunlarıyla büyürken erkek olanı ise gelişimini sağlıklı bir bebek olarak geçirip akranları gibi güncel bir hayata sahip olmuştur. Momoko çektiği zorluklara rağmen hayat dolu oluşu ile etrafına da neşe saçan biridir hep. Özel okula gittiği halde ikizi gibi özel olmayan okula da gitmek istediği için haftanın belirli günlerinde ikizinin derslerine katılmaya başlar. Başlarda onu kabullenmeyenler çıkar elbette ama zaman ilerledikçe abisinin tüm arkadaşları da Momoko'yu kabullenir. Arada sağlık sorunları da baş göstermeye devam edecektir. 

 

Neyse, tanıtım olmadığı için konuyu deşmeyelim. Filmde aşırı detay yok, baştan belirteyim ama ona rağmen yüreğinizin en derinine ulaşmayı kolayca başarabiliyor. Abi-kardeş ilişkisini en doğal haliyle işlemiş, başlarda kız kardeşe gösterilen ayrı ilgiyi kıskanan Riki belki de filmdeki en doğal şeylerin başında geliyordu. Film belki daha detaylı işlenebilirdi ama böylesi de güzeldi. Özellikle açılıştaki şu yemek sahnesinin güzelliği ve sınıftaki müdürle Momoko'nun diyaloğunun sevimliliği izlenmeye değer. ;) 

 

thumb.jpg

 

[Saizen]_Momoko_[DVD][31D21950].mkv_snapshot_00.41.02_[2015.08.24_23.36.10].jpg

 

 

Otona Joshi no Anime Theme 

otona-joshi1.jpg

 

İlk çıkışında tek bölümcük olarak tasarlanmıştı sanırım, o zaman izledikten sonra devam etiketiyle gelmişti MAL'da. Neyse sonraki gelen 3 yapımı da izleme fırsatı buldum ve tamamladım. Birbirinden farklı 4 kadının hikayesini anlatan birbirinden bağımsız hikayeleri ile 4 hayatı işliyor. 1. hikayeyi izlediğimde baya sevmiştim, sonraki gelenlerden ise 4. biraz monoton gelse de diğer 2 hikaye de hoşuma gitti aslında. Hatta 3. hikayenin finali çok iyiydi. Josei severlere tavsiye edebileceğim bir yapım, zaten 4 bölümcük de fazla zamanınızı almaz, kaçırmayın derim. ;) 

 

3. hikayenin kahramanlarını da şuraya bırakıp kaçalım hemen. :P

 

animetime_1.jpg

  • Beğeni 3
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Nichijou 9/10
Muhteşem bir absürt komedi. Çok bunaldığım zamanlarda baya motive ediyordu. Maalesef bitti. İzleyin, izlettirin :yes:
 
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

(düzenlendi)

Casshern Sins, 24 bölüm - 8.5/10

 her bölümü adamı farklı çarpıyor... Thora versiyonunu indiren olursa, altyazılarını gönderebilirm, (Op-End' siz hali) iyi seyirler...

 

Casshern.Sins.full.439659.jpg

Düzenlendi: (Sakuragi)
  • Beğeni 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 ay sonra...

ef14979f23f7afd7e50f27c08162aaded74ef95f_hq.jpg

 

Diamond no Ace

 

Spor serilerinde klişelere hepimiz alışığızdır eminim, hele de bu türü ayrı sevenlerdenseniz birçoğunu görmeyi bile arzulayabilirsiniz. Benim görmeyi arzuladığım klişeler çoktur aslında ama bir seri sadece klişelerden gidip orjinal hiçbir karakter veya içerik barındırmıyorsa gözümde değerini yükseltemiyor. DnA severler bu noktada kusura bakmasın ama mangakası kendinden önce gelen ne kadar spor içerikli anime/manga varsa ondan derlemiş de getirmiş karşımıza bu yapımı. Seri bu yönüyle sınıfta kaldı, kendine ait hiçbir orjinalliği yoktu maalesef. Bahsettiğim bu özelliği dışında da Sawamura gibi bir karakteri o Kazuya gibi güzelliğinden ödün vermemiş bir ana karakter çemberine yerleştirmiş olmaları seriyi en çok baltayan özelliklerden biri olmuş. Bu yetmezmiş gibi bir de bu karakterin yaptığı tüm salaklıkların ''komedi'' etiketi altında izleyicisine sunma kurnazlığı. Bu nedenle komedisi bir noktadan sonra ciddi anlamda bayıyordu çünkü ben Sawamura izlemekten acayip sıkıldım, daha doğrusu onun salaklıklarını görmekten ve gürültücülüğüne katlanmaktan ki sonlara doğru onun sahnelerini skiplediğimi itiraf etmem lazım. Seride en güzel şey -birkaç isim dışında- karakterlerdi zaten. Konu diye bir şey yok seride, Koshien'e gitme hayalini konu olarak getirmeyin mümkünse, zaten lise beyzbolu içerikli serilerin ana konusu bu değil mi? Budur ama çoğu seri bunu sunarken yanında ek hikayeyi de getirir ama DnA bundan bi'haber şekilde hazırlanmış (OVA'larından bahsetmiyorum.)  ve beyzbol sahasından başka bir şey izleyemedik ki bir noktadan sonra profesyonelleri işleyen Major'da bile güzel bir hikaye izledik.

 

Neyse, karakterler güzel demiştik, senpailar spor serilerinin en güzel şeyidir aslında. Bu seriyi de kurtaran şey onlardı zaten ki Kazuya da ikinci sınıf olduğu için ''senpai'' kategorisinde sonuçta. Hatta ben pitcher pozisyonunda MC olarak senpailarımızdan biri olan Tanba-kun'u izlemeyi dilerdim. O zaman seri daha keyifli olabilirdi. Senpai demişken rakiplerde de bu ekip daha güzeldi, yoksa karşımıza getirilecek olan çömezler de en az  Sawamura kadar itici ve sıkıcı. Rakipleri de çok kötü bu serinin (Hele o devamlı muz yiyen velet vardı bir tane, böyle bir iticilik olamaz. :/ ) hiçbirinde bir çekicilik yok, hiçbiri bir sempatiklik duygusu aşılayamıyor. Seriyi öyle aman aman sevmediğinden mi, karakterlere ısınamadığımdan mıdır bilmiyorum ama maçlarında hiçbir heyecan hissetmedim. Yukarıda dediğim gibi komedisi de sıkıcıydı, bu seri benim için ortalarda kalanlardan oldu ki bu kadar beğeni almış olmasına hala şaşıyorum açıkçası. Ha bir de ne kadar güçsüz olursa olsun 4 atıcıya sahip olan bir takımın tek acıya sahip olan tüm takımlara karşı bu kadar güçsüz hale düşmesi çok saçmaydı. Finale yaklaşırkenki bu haliyle, seriyi ''en kötü  finale gidişat'' ödülüne bile taşır. Hepsi mi sakatlanır, hepsinin mi psikolojisi bir şeyleri kaldırmaz? Mangakasının hayal gücüne hayran kalamak istedim ama kalamadım, aksine çok komik bir hayal gücüne sahip olduğunu düşünüyorum. Bu anlarda beni ciddi anlamda strese sokan bir hayal gücü oldu bu. Neyse, bu seri sayesinde yine anladım ki son yılların animelerinde çok nadir iyiler var. Ha unutmadan, biriniz de şu yenilgi alarak liseyi bitiren senpai klişesini yıkın artık mümkünse. Bunu tüm spor serileri için söylüyorum. O kadar güçlü olan oyunculara yenilgi vermeyin, vermeyin ki bizler de, ''Ah ne güzel, sonunda biri bu klişeyi yıkabilmiş.'' diyelim.

 

Kusura bakmayın Kazuya ve Tetsu, sizin gibi iki güzellik olmasa bu kadar ilerleyemezdim bu seride. <3 

 

IMG_6360.PNG

 

Diamond.no.Ace.full.1793786.jpg

 

Unutmadan şu Mei isimli karakterin seiyuu olayına bayılıyorum, unisex seslerden biri. *.* 

IMG_6640.JPG

 

Bu noktada Kuramochi'nin de hakkını yemeyeyim, gülüşleri yeter onun. :D

 

 

 

Neyse, diğer yapıma geçeyim. 

 

7ba4b5a6183fa159f0e648dfb64a87440e306f16.jpg

 

 

Chibi Maruko-chan Movie

 

Çizimleri çocuklara hitap edecek şekilde diye önyargıyla yaklaştığım bir filmdi aslında, sonra biraz ilerleyip de karar vereyim dedim ve sonuç; ben filme kapılıp gitmiş, büyük bir keyifle de noktayı koymuşum. İlkokul çağındaki karakterleri yaşına göre şahane bir şekilde işlemiş yazarı, sanki hepsi çevremizden ya da geçmişimizden fırlamış da gelmiş gibiler. Öyle samimi, öyle gerçekçi, öyle abartısız ki izlerken samimi ve masumluğa dair ne varsa hepsini bir kenarda tutuyorsunuz, kaybolmasın istiyorsunuz çünkü. :)

 

 

Gizli İçerik

tumblr_majjpuzi_Gy1qge8xzo1_400.gif

 

Maruko-chan yaşının getirisi olan şeyleri yapabiliyorken yaşından büyük şeyleri asla beceremeyen birisi, ha bazen yaşının getirisi durumların da üstesinden gelemediğini belirteyim. Çocuk olmak bu demek değil midir ki zaten? Film bu yönüyle gönlümü direk fethetti, onun yanında Maruko-chan ailesi (annesi favorim <3) ve arkadaşlarını da izlemek bana büyük bir keyif verdi. Aslında film bir yan hikaye modunda. Daha çok Maruko-chan'ın okulundan iyi anlaşan ikilimiz Ohno-kun ile Sugiyama-kun arkadaşlığını işliyor. Bunu daha çok Maruko-chan gözünden sunuyor bize. Elbette hikayeye onlar da dahil oluyor ve bizi keyifli bir ilkokulun ortasına bırakıyor. Spor festivalleri, öğle yemeği saatleri, sınıftaki herkesin konuya dahil olduğu güzel bir seyirlik sunuyor. Öyle keyifli ki tadı tamağınızda kalıyor, en azından benim öyle oldu. Serisini izlemeyi bile düşündüm ama öyle uzun ki napsam bilemedim. :D Neyse, şimdilik filmle yetinmeye karar verdim. Arada böyle filmleri de haneye yazmayı severim, masum ve çocuksu yönüyle strese sokmadan güzel vakit geçirmek için bire bir. Böyle bir ana ihtiyacınız varsa eğer bu film tam sizlik. ;)

 

Çok tatlı <3 

 

Gizli İçerik

IMG_6700.GIF

 

 

  • Beğeni 1
  • Süper 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 10 ay sonra...
(düzenlendi)

Violet Evergarden - 6,7
Kokoro Connect - 6,6

Dram animeleri aşırı abartılıyor. Gündelik yaşam olsun, gülelim, eğlenelim, yeri gelsin hüzünlenelim tarzı animeleri adam akıllı bir Key'den çıkıyor sanırsam. Sanki arada görünmez bir duvar var, duygular bana ulaşamıyor, ama karakterler kan revan içinde, hopluyor, zıplıyor. Belki de sıkıntı bendedir. Bu insanlar bir tek anime mi izliyor, çözemiyorum. Benim istediğimi çok iyi veren filmler de var. Şöyle birkaç tavsiye verebilirim.

https://www.imdb.com/title/tt2194499/?ref_=nm_flmg_act_12
https://www.imdb.com/title/tt0356680/?ref_=nm_flmg_act_24
https://www.imdb.com/title/tt0304415/?ref_=nm_flmg_act_38

Hani bunların iki tanesi puan olarak ortalamanın altı diyebileceğimiz filmler.

Hepsini kenara bırak, Violet Evergarden'ın puanı Anidb'de Clannad'ın puanını geçmiş. Neremle güleyim ben buna? Sakura-sou no Pet na Kanojo ile Haruhi'yi de ayıla bayıla izlemiştim. Yahari Ore no Seishun  vardı, o da çok iyiydi. Ama bu hafif roman sektöründe acayip işler dönüyor.

Düzenlendi: (aysöken)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

En son Arpeggio of blue steel - ars nova -   isimli animeyi izledim, tavsiye ederim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

-Back Street Girls
-High Score Girl

İkisini de tek oturuşta bitirebilirsiniz, şiddetle tavsiye ediyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...
Kusotaku

Made in Abyss: 8/10

 

Güzel ama biraz abartılmış gibi sanki. MyAnimeList'te on dokuzuncu olacak kadar iyi değil bana göre. Görsellik ve müzikler epey başarılı ama.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 6 ay sonra...
(düzenlendi)

Jojo Part 5

Trendeki dövüş efsaneydi, sarı saçlı kötü abiye bittim. Adam yürüyen karizma. Ama hepsi birlikte gelse pert edecekleri adamlara tek tek gelip dayak yiyorlar ya, Japonlar bu konuyu bir türlü çözemedi. Başkarakterin en pasif kaldığı Jojo sezonu bu arada. Jojo tüm seri boyunca 2 kere mi ne dövüştü, onun dışında hep yan elemanlar. 

 

Gizli İçerik

Purple Haze gibi bir karakteri bir kere gösterip şak diye oyun dışına itmesi neyin nesiydi? Bir de başkötünün yüzümü öğrenmesinler tribine gıcık oldum, yüzünü öğrendikleri vakit özel bir şey olacak sanıyordum, meğer sırf kimliği açığa çıkmasın diyemiş. Bu konu öyle bir işleniyor ki aman aman bir şey bekliyorsun. Gören de her gün bakkala ekmek almaya gönderilen çocuk sanacak.


Başkötüyle olan dövüşleri önceki sezonun yanından bile geçemez. En kötü Jojo sezonu bile olabilir benim için. Yine de çok iyi. Favorim hâlâ ilk sezondan 2. kuşak kısmı ve part 4.

 

 

Düzenlendi: (aysöken)
Müzik ekledim
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 5 hafta sonra...

Koikaze:

-2000'lerin ilk birkaç yılındaki çoğu seri gibi leş animasyonlara sahip. Cell shading'e yeni geçiş yapıldığından mıdır nedir, arka planla ilgili objelerde bariz sıkıntı var. TV açık, ses geliyor, ama görüntü yok. Ana karakterler sokağa çıkmasa arabalar vs geçmiyor. Intro'da bisiklete binen karakter seri içinde bakkala sağa sola yürüyerek gidiyor vs uzar gider. Hatta son bölümde başrol karakterin göz kırpma sayısı bile bir elin parmaklarını geçmiyor. Daha kafaya taksam teknik olarak çok eksi sayarım da zaten ölmüş seri, dövmenin lüzümu yok.
-Karakterlerin ilk 3-4 bölümden sonra bölüm başıyla bölüm sonu arasında çok ani değişimler gösterdikleri birkaç yer var ve bu beni rahatsız etti. Tek tek saymayayım, izlerken görürsünüz. Sadece bölümün başında başrol karakter az biraz yavşasa full time fuckbuddy moduna girecek hatun bölümün sonunda "ne pis insansın sen, hiç mi utanmaz arlanmazsın" türü ahlak söylevi çekmesi bunlardan biri.
-Çamur bolu bardağı kafaya dikleyip yüzünde ifade bile değişmeyen başrol, ne desem laf değil.
-Seriyi mutlu sona bağlamak için dramadan çok uzaklaşmışlar, Manga'sından epey farklıymış sonu, okumadım haliyle de bilemeyeceğim ama izlerken böyle dünya yok arkadaş demek içten bile değil. Sadece şunu söyleyeyim, bazı Anime serilerinin gerçekten mutlu sonla bitmemesi , en fazla bittersweet şekilde bitmesi lazım, eşyanın doğasına muhalefet ederken mutlu son peşine düşülmesi can sıkıyor haliyle.

Stratos4'den Elfen Lied'e dek 2000'lerin ilk birkaç yılı konusunda zaten vakti zamanında dilim yeterince yandığı için bunu beklentisiz izledim açıkçası. Bu konunun seri değil film olması gerekirmiş, o da farklı bir sonla. Benden 10 üzerinden 5 çalışır, o da 4.5'dan.
 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Top wo Nerae! Gunbuster. Bütün detayları yercesine pür dikkat izlediğim, finalinde gözlerimden 4er 5er damla yaş getiren (bunu ağlama kategorisinde sayabiliriz) bir seriydi.

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Yosuga no Sora:

Yanlış hatırlamıyorsam Amagami SS ile aynı yıl çıkan bu seri tıpkı bu yapımda olduğu gibi tek bir route'a odaklanmak yerine her karaktere bir mini arc ayırarak ilerliyor, böylece her ne kadar averaj bir hikaye olsa da bunu her açısından görmeyi sağlayarak ilginç bir deneyim yaşatıyor. Her ne kadar Sora'nın kezbanlıklarına katlanmakta zaman zaman zorlansam da, artık her Ecchi'de tekrarlana tekrarlana kanıksadığımız üzere karakterlerin öğrencilik hallerinden başka herşeylerine odaklanıp o yönlerini pas geçmelerine ve çok bariz bazı mantık hataları barındırmasına (Sora ile Haru'nun nasıl geçindikleri gibi) karşın Nao sayesinde seriyi sevilebilir bir yapım olarak hatırlayabildiğimi söylemem mümkün. 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...
(düzenlendi)

Kanata no Astra. Fragman ufak bir kıvılcımdı.

Gizli İçerik

 

İlk bölümlerde kıvılcım büyüdü. Ortalarına doğru mangakasının, Sket Dance'ın mangakası olduğunu öğrenmemle (Sket Dance, Gintama ile ortak bölümünden hatırladığım kadarıyla Gintama ile benzer mizah tarzı olan bir seri) seriye farklı gözle bakmaya başladım. Artık kendini kanıtlama yolunda emin adımlarla ilerleyen bir seri olmaktan çıkıp otomatikman torpil geçtiğim bir seriye dönüştü. Sonrasında izlediğim bölümlerde anime inanılmaz gelişim gösterdi ve duble sevinç yaşattı.

Düzenlendi: (Gallardo)
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Koe no Katachi: Çok kötü
One Piece Heart of Gold: Çok kötü
One Piece Gold: Çok kötü
Fate Stay Night Heaven's Feel I: Kötü
Fate Stay Night Heaven's Feel II: Kötü

 

Uzak durun. Özellikle One Piece'in hiçbir filmi izlenmeye değmez.

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

City Hunter Movie: Shinjuku Private Eyes. 2019 yapımı olmasına rağmen sadece seiyuular değil, çizimler hatta müzikler bile 80'lerden fırlamış gibiydi müziklerin de çoğu zaten eski serinin müzikleri. Eski seriye ancak bu kadar yakın olabilirdi herhalde :) Gerçi seiyuuların yaşlandığı bariz belliydi ama iyi iş çıkarmışlar. Yıllara meydan okuyan profesyonel veteran bir ekip :) 

Gizli İçerik

İlerleyen dakikalarda Cat's Eye karakterlerinin de katılması büyük süpriz oldu. Eski seride 2. sezonun ortalarındayım ileriki bölümlerde yine böyle Cat's Eye karakterleri görünüyor mu bilmiyorum ama anime hayatımda yaşadığım sayılı şoklardan birini yaşattı bana :) Bence çok büyük bir jestti bu ve sanırım onların da seiyuuları değişmemiş :) 

Uzun lafın kısası 2019 serileri içerisinde benim için en ama en akılda kalıcı yapım oldu. Muhtemelen öyle de kalacak :) 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

5 saat önce, Gallardo dedi ki:

City Hunter Movie: Shinjuku Private Eyes. 2019 yapımı olmasına rağmen sadece seiyuular değil, çizimler hatta müzikler bile 80'lerden fırlamış gibiydi müziklerin de çoğu zaten eski serinin müzikleri. Eski seriye ancak bu kadar yakın olabilirdi herhalde :) Gerçi seiyuuların yaşlandığı bariz belliydi ama iyi iş çıkarmışlar. Yıllara meydan okuyan profesyonel veteran bir ekip :) 

  İçeriği gizle

İlerleyen dakikalarda Cat's Eye karakterlerinin de katılması büyük süpriz oldu. Eski seride 2. sezonun ortalarındayım ileriki bölümlerde yine böyle Cat's Eye karakterleri görünüyor mu bilmiyorum ama anime hayatımda yaşadığım sayılı şoklardan birini yaşattı bana :) Bence çok büyük bir jestti bu ve sanırım onların da seiyuuları değişmemiş :) 

Uzun lafın kısası 2019 serileri içerisinde benim için en ama en akılda kalıcı yapım oldu. Muhtemelen öyle de kalacak :) 

Gizli İçerik

 Ryo Saeba yada diğer karakterler bazı kovalamacalarda Cat's Eye karakterlerinin çalıştığı kafenin önünden geçerdi ama karakter olarak hiç karşılaşmamışlardı. Bu film çıkana değin bu olayın Mangaka'nın diğer bir eserine basit bir referansı olarak düşünülüyordu, bu filmle iki serinin de aynı evrende geçtiği kesinleşmiş oldu.

Rui'nin seslendiricisi Toshiko Fujita bu filme birkaç ay kala hayatını kaybettiğinden Hitomi'nin seslendiricisi Keiko Toda bu filmde Rui'yi de seslendirdi.

Son olarak bu TM Network'un geçen yıl dağılışından ötürü muhtemelen Get Wild'i son duyuşumuz olabilecek bir film.

 

  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kusotaku

Carole and Tuesday: 9/10

Çok uzatmadan puanda da belli olduğu üzere çok beğendim ben. Epeydir tek solukta bir animeyi bitiremiyordum. Şarkılar muhteşemdi. oleyo

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...
(düzenlendi)
On 23.12.2019 at 01:05, Akuma_Blade dedi ki:
   İçeriği gizle

 Ryo Saeba yada diğer karakterler bazı kovalamacalarda Cat's Eye karakterlerinin çalıştığı kafenin önünden geçerdi ama karakter olarak hiç karşılaşmamışlardı. Bu film çıkana değin bu olayın Mangaka'nın diğer bir eserine basit bir referansı olarak düşünülüyordu, bu filmle iki serinin de aynı evrende geçtiği kesinleşmiş oldu.

Rui'nin seslendiricisi Toshiko Fujita bu filme birkaç ay kala hayatını kaybettiğinden Hitomi'nin seslendiricisi Keiko Toda bu filmde Rui'yi de seslendirdi.

Son olarak bu TM Network'un geçen yıl dağılışından ötürü muhtemelen Get Wild'i son duyuşumuz olabilecek bir film.

  

İkisini de aynı kişinin seslendirdiğini filmi izlerken fark etmemiştim :D Yalnız Keiko Toda'nın sesi Oniisama-e ve Majo no Takkyuubin'de maskülen agresif bir tondaydı ama bu filmdeki Yoshiko Sakakibara - Kaho Kouda kıvamında bir seslendirmeydi Keiko Toda olduğunu kesinlikle tahmin edemezdim. Rui seslendimesini özellikle beğendim yıllanmış şarap gibi bir ses resmen :) (Toshiko Fujita'nın sesi oldukça farklı acaba onun seslendirmesi nasıl olacak). Hatırladığım kadarıyla Akira Kamiya yeni bir projenin çıkmasını çok istediğini söylemişti bunu ben de çok istiyorum. Belki grup da film için geçici süreliğine de olsa tekrar toplanabilir.

Düzenlendi: (Gallardo)
  • Beğeni 1
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Shinsekai Yori

İlk 19 bölüm birkaç yer dışında çekilmez, son 6 bölüm sarıyor, birkaç tane de ilginç detay var.
 

Gizli İçerik

İnsanların başka türlere reva gördüğü kendi başlarına geldiği noktada işler trajikleşiyor. Köyden kaçan iki çocuğun öldüler numarası yaptıklarını sanırken gerçekten öldüklerini öğrenip üstüne çocuklarının da aklı yıkanarak büyütülmesi ve herkesin felaketine yol açması acıklıydı. İlginç olansa animelerde genel yöntemin aksine karakterlere bunu üstüne basa basa söyletmektense sade bir anlatım tercih edilmiş. Ki en iyi yerleri bu kısımları olan bir animede. Normalde gözümüze gözümüze sokarlardı. Doğru tercih olmuş ama animelerde buna hiç alışık değilim, özellikle kafa şişiren One Piece'i bu kadar çok seven insan varken.

 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 5 ay sonra...

Boku no hero Academia 1-2-3-4

İlk sezondan sonra bayağı açılıyor. Aksiyon sevenler kesinlikle es geçmesin. Konuların akışı bana çok doğal geldi. Yazar elindeki malzemeyi iyi kullanıyor gerçekten.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Hi no Tori: Houou -hen

Hi no Tori: Yamato-hen

Hi no Tori: Uchuu-hen

3 akşamda bitti. Her akşam bir film. Tadını çıkara çıkara izledim. 

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Yahari Ore no Seishun Love Comedy wa Machigatteiru. Kan

İkinci sezonla alarm zillerini çalıyordu ama ilk sezonuna bayılan biri olarak bu animenin bu hale geldiğini görmek gerçekten üzücü. Yazar elindeki tüm barutu ilk sezonda atmış. İkinci sezonla birlikte başlayan anlaşılmayan muhabbetler burada tavan yapıyor. Özellikle farklı okuldaki öğrencilerle toplantılarındaki gibi. Sürekli olarak bir şey var ama yok gibi konuşulması, yok ama var gibi konuşulması. Bir de bu sezonla gelen kızlı erkekli Japon atışmaları. Gerçekten acı çektim. Bu animede güzel olan tek şey sosyal durumlar üzerinden gelişen olaylardı. Ve bunların tümü ilk sezonda oluyor. Zaten animenin konusu buydu. Hizmet Kulübü'nün insanlara yardım etmesiydi. Bunlar da olmayınca doğru düzgün olan tek bir şey yok. Bu seride olanlara anlam verebilmemin tek yolu tüm dünyada erkek nesli tükenmiş, kalan tek erkek bizim başkarakter diye düşünmem. 30'luk hocasını bile kendine aşık etti. Yanına yaklaştığı her kız titriyor. Tek özelliği yürürken kamburunu çıkarıp bacaklarını V şeklinde açması. 12 bölümlük sezonda tek güzel şey son bölümün son bir dakikası. Keşke oraya da adam akıllı bir şeylerle gelebilselerdi. 1. sezonu sevip 2. sezonu sevmediyseniz 3. sezonu hiç izlemeyin. Daha da kötüsü.

  • Beğeni 2
Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?