Jump to content
  • Kayıt Ol

Genel Anime Sohbet Başlığı v2


CHOBiTS

Önerilen İletiler

Hep beraber animeleri izleyip birlikte tartışalım istiyorum. :022: Ama siz ne yapıyorsunuz beni bütün uzun shonenleri yemeden içmeden 7/24 izleyen içine kapanık gözlüklü ergen durumuna düşürüyorsunuz. Ben bunu hak edecek ne yaptım ? :dft001:

rYdr7B.jpg

Oldu mu birde One piece başlığına da yazayım da tam olsun. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Tek HxH takip ediyorum oradan bir de One Piece. HxH genelde yorum yapmaya çalışırım, ötekileri izlemiyorum maalesef :)

Bu yaz sezonu baya bereketli geçiyor. Baktığım serilerin çoğu iyi çıktı zaten. Zankyou No Terror 11 bölüm olacakmış, ona şaşırdım. Tokyo Ghoul' u da BD beklesem mi diye düşünüyorum, 2. bölümün başında sansür olunca kapatmıştım bölümü. Yani izlenebilecek baya seri var bence. Takip edebildiğim kadar edeceğim artık, sezon takibi yapmayı bir türlü beceremedim ama bu sefer olacak gibi :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Önceki sorduğum soruya dair,

Japonca bilen birinden öneri gelmediğine göre sanırım ben bunu bir süre daha rastgele, alışageldiğim gibi kullanmaya devam edeceğim. tongue.gif

painscream, her sezon seçici davranacağım diye başlıyorum, nasıl oluyorsa takip ettiğim sayı yaklaşık 10 oluyor. Sezondan birkaç yapımın daha ilk bölümüne baktıktan sonra listem şekillenecek umarım. Baktıklarım hakkında kısaca yazarım buraya, siz de yazın, alışverişi yapmış olalım smile1.gif

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

gundamaster
UminE, serisini bilmiyordum şimdi oyunu bile olduğunu öğrendim. tongue.gif

Benim bir sorum var.

Bilindiği gibi Japonlar isimlerini kullanırken soyadlarını önce getiriyorlar. Bu bizim alışageldiğimiz kullanıma ters ve beni ikilemde bırakıyor yer yer. Bazen kulak aşinalığım olan kişi veya karakter adlarında Japon usulüne göre ifade ediyorum, bazı zaman ise bizde anlaşılır olduğu şekliyle. Böyle ikicikli yapmak da hoşuma gitmiyor. Var mı kendinden emin gerekçelerle buna bir standart getiren?

Örneğin, Satoshi Kon mu daha uygun yoksa Kon Satoshi mi?

Böyle kullanılmasının sebebi sanırım Japonlar'ın kendi aralarındaki saygı unsurundan kaynaklanıyor. Tamamen izlediğim animeler ve okuduğum mangalardan mantık yürüterek söylüyorum. Birbirlerine soyadları ile hitap ediyorlar bildiğimiz üzere. Çok yakın olduklarında ancak bana ismimle hitap et şeklinde istekleri oluyor. Hal böyleyken de öncelikle hep soyad önde geliyor diye düşünüyorum. İlk isim sanki ulaşılması zor bir dağ zirvesi gibi. Ona ulaşmak herkesin harcı değil. Belli bir birikim olmalı ki o zirveye ulaşılabilinsin. Biz de ve batıda böyle bir ayırım olmadığı için isim önce, soyad sonra (Kon Satoshi) şeklinde kullanmamız çok daha normal.

Konu çok eskide kalmış ama değinmeden edemedim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 3 hafta sonra...

Gintama' dan spoiler içerir.

Mitsuba-san öldü mü şimdi?!

Yazdığın yazacağın seri batsın!:kineme:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İnsanın "Kim ki o?" diyesi geliyor, tabii cevabı spoiler olacak olmasa :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Duygularını paylaşıyorum, o olay seri adına en unutulmaz sahnedir benim adıma smile1.gif

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Galiba benim de hep aklımda olacaktır. Kısa sürede kendi sevdirip ayrılması hiç olmadı.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gintama'yı sadece komedisi için değil bu tür işleyişinide seviyoruz. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Gece gece düşününce kafama takıldı, serilerin çoğunda görüyorum, yapılacak olan savaş/dövüş öncesinde ya da sırasında, karakterin kendi ismini söyleme ya da karşısındakinin ismini duyma ile ilgili takıntıya girmesi, özellikle shounen serilerden bu konuya oldukça aşinayım.

Biraz daha açayım. Tam dövüşecek iki karakter sahne alıyor, bu esnada karakterler birbirleri ile isimlerini paylaşırlarsa ne ala, sıkıntı yaşamadan dövüşü izlemeye başlıyoruz. Bunun haricinde hep salakça bir atışma/tartışma başlıyor. Yok efendim ismini söylemesine gerek yokmuş, nasıl olsa rakibi ölücekmiş, yok efendim rakip tam ölmek üzere, hadi güzel dövüştün saygıdan ismimi söyleyeyim, ya da yok dövüşmeden önce sen bana nasıl ismini söylemezsin, bu ne saygısızlık, örnekler saymakla bitmiyor, keşke aklımda seri ve karakter olarak kalsa da örnekleyebilsem, ama eminim ki bu tip şeylerle sık karşılaşmışsınızdır. Karakterler öyle bir atışmaya giriyor ki, sanırsınız felsefe tartışıyorlar.

Ne diyeyim işin şanından mıdır raconundan mıdır nedir, senaryoyu yazanlar da bu konuyu mutlaka işliyorlar, illa ki bi isim söyleme kavgası çıkıyor karakterler arasında, ya öğrensen ne olur öğrenmesen ne olur, bırak eğlencemize bakalım işte, ama yok, isim öğrenme kavgasını mutlaka yaşıyoruz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Adem

Nasıl seri örneğin olmaz? Bleach var ya. Bleach için bahsettiğin durum birbirini tanıyamayan iki kişi arasında her zaman olan bir durum. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ben olsam ben de bana dayak atan kişinin adını öğrenmek isterdim. Sonra adam toplayıp giderim belki, kim olduğunu bilmek gerek. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@ademania

O mantık açısı ile bakıldığı zaman zaten hatalar fark edilmeye başlanıyor. Güya bu hacı amcalarımız dövüşçü ruhları yüzünden onları yenen kişilerin isimlerini öğrenecekler ya. Güldürmeyin lütfen.

Shounen serilerden tiksinen insanlardan biriyim. 60-70-80-90 yapımlarında çıkan seriler beni zar zor hoşnut bırakmıştır (MAL listeme eklemediğim birçok seri var, eğer bakan olursa ve göremezlerse onu da ekleyeyim). Yeni serilerin çoğunluğu çöp ne yazık ki benim gözümde. Son dönemlerde işte bir Gurren Lagann idare ederdi o konuda - ki o bile mantık hataları konusunda beni irite etmeyi başarmıştır. - Benim asıl sinir olduğum nokta neden dövüşlerini anlatıyorlar? En basit örneğinden Naruto'yu ele alalım hadi. "Kage bunshin yaparsam o arkadan gelir ben de yandan gelirim, kafaya bir tane patlatırım.", "Anlıyorum, demek Kage Bunshin yaparak öyle geldi."

Biz gerizekalı mıyız? Anlama sıkıntısı çeken özürlü gibi davranmaları ayrı bir muhasebe tabii. Dediğim gibi sinirlerim yine tepeme çıktı. Daha fazla konuşmak istemiyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bu "dövüştüğün kişinin ismini öğrenme" mevzusu sanırım insanlara şekil koymakla ilgili olsa gerek. Veya gözlerini korkutmak. Büyük ihtimal de japon geleneklerinden gelen bir şey. Örnekle açıklamak gerekirse, "Cüneyt" mahallenin en delikanlı, haşin çocuğudur. Mahaledeki herkesi çok rahat dövmüş bunun üzerine mahalleye gelip onu dövmeye çalışanları da pataklamış biri diyelim. O kadar ünlü olmuş ki artık, diğer mahallelerdeki çocuklar da tanıyor Cüneyti. Sonra, Remzi geliyor başka bir şehirden. Cüneyt'i paket ediyor. Sonra Cüneyt'i kırdım ben diyerek ortalıkta geziniyor, şekil koyuyor elaleme. Bu tarz bir şey olsa gerek :D O yüzden de sanırım, "ismimi sana söylememe gerek yok çünkü çok yaşamayacaksın muhaha" tripleri dönüyor animelerde.

@Esaklan987

İyi de, çoluk çocukta izliyor bu "shounen" serileri. Adı üzerinde shounen zaten. Ufak yaşlardaki bireylerin fransız kalmamaları için bu şekilde açıklamalar yapıyorlar.

Bu hareketlerin açıklanması konusunda beni rahatsız eden tek şey, hareketi yapacak karakterin açıklıyor olması. Atıyorum karakterimiz "cehennem yumruğu" atacak. Başlıyor tek tek anlatmaya. "45 damage yiyeceksin, 5 metre geri ittirecek seni. Ateşle alakalı bi saldırı bu." tarzı şeyler. Oysa, saldırıyı yapan yerine, saldırıya maruz kalan veya kalacak olan kişi bu saldırıyı gözlemleyip özelliklerini anladığında daha tatmin edici oluyor.

Edit: Gerçi bazı karakterleri de anlıyorum. Atıyorum adamın saldırısı şehrin yarısını yok edecek güçte. E bu karakterin yerinde ben de olsam "sana şimdi bi yapıştırıcam şehrin yarısıyla beraber yok olacaksın" derim yani. Göz korkutma, ego tatmini vb. bir çok şey var içinde :D O kadar kasmışsın, çalışmışsın bu gücü elde etmeye, havasını atmadan olmaz yani :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@blue-undermine

Yani seri olarak sahne gösterebilmek isterdim o yüzden aklıma gelmiyor dedim, yoksa ana akım shounen serilerin hepsinde, az ya da çok oranda bunu görüyoruz, Bleach, Naruto, One Piece hatta dikkat etmedim ama muhtemelen HxH'da da vardı bu muhtemelen, Dilek de tam örneği ile göstermiş. Ayrıca bırak da kabalık olsun bir zahmet, az sonra ağzını yüzünü dağıtıcam belki, o zaman kabalık göreceksin :D

@tabibitosan

Seride kahvehaneye gidip "buralarda bir Saske-kun varmış, çıksın ortaya bakayım" mı diyecek, hahaha tamam kabul ediyorum örneğim kötü oldu ama adını söyle ki sonra seni babama dövdürteyim diyen karakter görmek komik olurdu şüphesiz :D

@esaklan

Shounen serilerin çoğu hatasını görmezden geliyorum ya, bu sıkıntı değil benim için, her türlü shounen serilere bayılıyorum yani, yine de isim söyleme konusu shounen olsun ya da olmasın dövüş yaşanan çoğu seride geçiyordu sanki, en azından ben öyle hatırlıyorum.

@Stzake

Hahahaha özellikle son örneğin çok güldürdü beni, sana bi yapıştırıcam şehrin yarısıyla beraber yok olacaksın :D Ego tatmini ayrı bi konu olurdu tabii, bu gibi anlarda açıklamasını normal karşılamak gerek sanırım.

Hareket açıklanması konusunda benim gözümde en başarılı seri HxH, o kadar tekniğin ve saldırının olmasına rağmen bunların çoğu senin de bahsettiğin gibi ya rakip tarafından ya da bunu izleyen 3. bir göz tarafından açıklanıyor ya da anlaşılıyor. (Alttan alttan da HxH reklamı yapmaya devam edeyim :P)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Stzake

Vallahi bana kare sayısını düşürmek için (dövüşlerle uğraşmamak falan) konuşma kısımlarını kakalıyorlar gibi geliyor ya. Hayırlısı tabii. Bir bildikleri vardır sanırım, genç beyinler öğrenecekler ya. Dövüşten kısalım, onun yerine konuşmaları koyarız, hem "Shounen" kesime hitap eder, hem de biz kare sayısı ile uğraşmamış oluruz gibi düşünüyorlar diye düşünüyorum. AkuTan ile "Eskiler..." adlı başlıkta konuştuk zaten bu konuyu, oradan tekrardan bakabilirsin. Shounen kesime hitap ettikleri için tabii Fransız bırakmamaları lazım ancak bak Gurren Lagann'a (hadi eskilerden konuşmayalım, yeniler için konuşalım), o kadar eleştirmeme rağmen kare sayısı (animasyon yoğunluğu (yani bahsettiğim dövüş fazlalığı)) farkını göstermeden edemiyor. Tabii yapımcı firma vs de farklı olduğundan kalite de farkını gösteriyor tabii. Onu da göz önünde bulunduruyorum ancak kalite farkı her hali ile ortada (en azından benim gözümde).

@ademania

Öyle tabii, herkesin zevki farklı netice itibari ile. Çoğu seride (Shounen) durum böyle ne yazık ki (bazı istisnalar hariç).

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Esaklan987

Düşündüğün şeyde düşünmediğin bir nokta var. Kurduğum cümle biraz garip oldu farkındayım ama durum bu. Mangadan uyarlama serilerle direk Anime olarak çıkan seriler arasında fark var. Haftalık bir manganın bir bölümü, anime bölümünün 1/4,1/3 en fazla da yarısı olabiliyor. Mangaka her çıkardığı bölümde serisini ilginç kılmak zorunda. Çünkü oylamaya giriyor. Düşük oy alırsa da yayını kesiliyor. Bu yüzden bazı şeyleri yavaş ve doyurucu şekilde değilde -özellikle shounenlerde- hızlı şekilde geçiyorlar. Bunun bir başka nedeni de seriyi gereğinden çok daha fazla uzatmamak. Zaten bu yüzden büyük serilerde bu bahsettiğim şeyi daha çok görürsünüz -"uzatmak için elinden geleni yapıyorlar, para para para" demeyin, yok öyle bir şey gerçekten.- Hatta bir kapışmanın hiç gösterilmediği bile olur. Yayından çıkartılmak gibi bi sıkıntıları olmasa da, ister istemez bu yönteme başvuruyorlar yani.

Ama ilk olarak animesi çıkan bi seri'nin bu tarz sıkıntıları olmuyor. Zaten, sadece veya ilk olarak animesi çıkıpta 200-300 bölüm süren bir seri yok diye biliyorum. 25-50 bölüm arasında veya yakınlarında sürdükleri için animasyon aşamasına geçilmeden çoğunun hikayesi yazılıyor, taslak olarak da çiziliyorlar. TTGL'da ilk olarak animesi yapılan bir seri. Sonradan mangası çıktı galiba ama ilk olarak animesinin yapıldığından eminim. Bu yüzden bahsettiğimiz şekilde sıkıntıları yok. Ki zaten TTGL simgeselliğin dibine vurmuş ve gaz'dan ibaret bir yapım. Dövüşlerin pekte kafa patlatılacak bir yanı yok.

Son olarak, eminim benim söylediklerimin yanında çok daha farklı nedenleri vardır. Bilmediğimiz, belki de bilemeyeceğimiz şeyler. Sonuçta bu işin içindeki insanlar da boş insanlar değiller. Vardır bi bildikleri.

Edit: Bu arada, AkuTan'la olan konuşmanıza bakmadım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Stzake

Ooo...

Bu yanlış anlaşılmalar bitmez. Ben A diyorum. Sen B diyorsun. Biliyorum ne şekilde çalıştıklarını. En azından verdiğim örnek biraz yerinde olmamış, o kesin. Kolay dediğimi de hatırlamıyorum ayrıca. Hadi o zaman Hunter x Hunter örneğini verelim daha rahat anlaşılması için. Mangakanın üşengeçliğinden yarım kalan, nadir, güzel diyebileceğim (nefretimi biliyorsun) Shounen serilerden biri (en azından son dönemler için). Dövüş sahneleri diğer bahsettiğim serilere vs (son dönemler için) nazaran zaten almış başını gitmiş bir seri. Diğer yönlerden de benim için oldukça iyi (Shounen serilerden pek bir beklentim olmaz). İşleri zaten zor, ona lafım yok. Benim dediğim kalite yönü. :D Senin söylediğin: "Bu şekilde çalışıyorlar, saygı göster." :D Az evvelde belirttiğim gibi biliyorum zaten nasıl çalıştıklarını, sadece ufak bir karşılaştırma yaptım o kadar. Onun dışında söylediklerine zaten katılıyorum. Ben genel olarak değerlendirmedim, sadece kalite karşılaştırması yaptım. O durum da işte yapımcı farkı vs diye gider zaten. Sen çok genelleme yapmışsın, benim kastettiğim o değildi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Abi gelip gidip neden uzun seriler tartışılıyor ki anlamıyorum toplasan 20 seri var yada yok. Bunlara yatırlan paraların, İlerleyişlerinin veyahut izleyenlerin tartışılması yerine her sezon adam gibi çıkan 6-7 anime, yani yılda toplamda 15-20 anime olması neden tartışılmıyor.. Her yıl hakkını vererek izleyebildiğimiz çok az bir seri var havuzun ufak bir kısmı. Birçok krallar gibi devam serisi beklerken (Yıllardır beklenen) onlar devam etmiyor da hala sapan saçma animeleri bize dayatmakta ısrar ediyor japonlar.

Bence uzun serilerin durumlarını tartışmayı bitirelim yoksa işin içinden çıkılmıyor. başka bi konuda uzun uzun yazmıştım zor geldi. :D

Ayrıca her anime türü hep farklı tip insanlara hitap eder. Ecchi sevmiyorsan izlemezsin. Yani demek istediğim bir türü tartışmak farlı şey bi animeyi tartışmak farklı şey. Ben mecha'dan nefret ediyorum demek hepsini külliyen kötülemektir. Ve ben tüme varım mantığına da karşıyım.

"Bir insan kalkıp kitap sevmiyorum derse tuhaf tuhaf bakmaz mısınız?"

[bu arada konuda uzun seri falan gördüm atladım zor geldi herkesin yazısını okumak umarım yanlış atlamamışımdır. wr5r

:lol:'de ezildim Kafamı dağıtmak için yazdım ah ftredr535]

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hepsine tamam diyordum da, hemşirenin saçi 20 küsur bölüm boyunca alişamadiğim tek saçti ya.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?