Jump to content
  • Kayıt Ol

Genel Anime Sohbet Başlığı v2


CHOBiTS

Önerilen İletiler

kardeş seri toplam 58 bölüm ama arada 2 bölüm omake yani hikaye toplam 56 bölümden oluşuyor yaaani seri çoktan bitti. son sayfada fin bile yazıyor, görmedin mi? :002:

onu farkettimde geç oldu artık çoktan yazmış bulundum :) ekran boyutundan ötürü sayfanın en altındaki the end yazısı çıkmamış bende birde ardından 57 chapter yakında yazınca (üstüne wiki de 58 chapter olarak gözüktüğü için) 56-58 arası extra birşey olucak sandım orda patladı bende işler :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

Gintama ile ilgili ne manga ne de anime tartışma başlığı olmadığı için buraya yazayım

''GORİLLAAA SATİSFACTİOOOON ?''

sözlerime Gintama'nın son filmindeki bu ünlü sözle başlamamın sebebi korkuyor olmam. Bu gidiş hayra alamet değil seri 2015i gorebilse bari. Kimi sitelerde ''o kadar mevzu var bir nihayete bağlanmamış hal böyleyken bu sıralar seri bitmez.'' diye teselliye gidilsede '' nice güzel seriler vardı böyle finalvari bir arca gelemeden şraank diye bitiveren.'' diyorum kendi kendime . İnşallah sadece benim kuruntumdur Gorilla-sensei bu aksiyon ve keder dolu arc ile bir süre tatmin olurda diğer serileri ve kendini tiye almaya havadan sudan bahsetmeye geri dönerken , shinsengumili , Katsura'nın joi yolulu, Tae'li , Sac-chanlı , Tsukuyo-samalı, Terakado'suz arclarla dolu bir on yıl daha devam eder de bizde gülmeye eğlenmeye devam ederiz

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gintama anime bittikten sonra çok coşmuş ya. Türkçe çevirisi yapılmasına rağmen bizimkiler çok fazla mangasını okumuyorlar. Ben bile daha animeyi bilerek bitirmiyorum ama bitirmeye ve mangaya geçmeye karar verdim. Kimse bu seriden söz etmeyince serinin güzelliğinden bile kimsenin haberi olmuyor. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

özellikle burası çok fena donanımhaberde 3-5 günde bir konuyu dürtüyorum arada bir-iki yorum geliyor o kadar . Burda ise konusu bile yok chat kısmına yazıyorum birşeyler bi süre duruyor sonra alakasız bi muhabbetle kaynayıp gidiyor. Çevirisi yapılan yorozuya-otakutürkte de blog olması sebebiyle pek yazan eden yok. Facebook fan sayfası animeden kareler yayınlayıp nostalji yaşıyordu genel olarak ama serinin fena yükselmesiyle son haftalarda manga rawından spoiler yayınlayıp bölüm sonrası yapılabilecek muhabbetin ayağına kurşun sıkmakta... NERDE KONUŞACAZ LAN BİZ... Açlıktan gerildim ya la!! Aslında bölümler üzerine söylenecek pek birşey yok ağzımız açık ööyle okuyoruz ama insan muhabbetinin döndüğünü görmek istiyor.

...

Şu son gelen adam büyük ihtimal oboro ama goril ters köşe yapıp katsurayı getirmişte olabilir. Malum kendisi de arada bir öyle halkalı bir asayla dölanır. ''Bütün arc dışarıda hazır beklemekten sıkıldım'' deyip arca girmesini bekliyorum bir süredir.

Gibisinden yorum yapmak çok mu zor yahu... (-_-) rahatladım biraz

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Konusu yok diye geçip gitmeyiniz lütfen. Konusu yoksa siz açabilirsiniz. Başkası konu açmalı gibi bir olay yok sitemizde, bütün üyelerimiz konu açabilme yetkisine sahip. Madem konusu yok ve tartışmak istiyorsunuz bir konu açın tartışma şeklinde, kendi görüşlerinizi yazın. Yine yazan olmazsa ya okuyan yok demektir ya da yazmaya üşenen üyeler çok demektir. O halde yapacak bir şey yok. Ben okumadığım için katılamıyorum, manga okumayı da pek sevdiğim söylenemez. Chate yazmanız hakkında da chatde spoiler kodunu kullanamıyorsunuz diye biliyorum. Chatte yazmak o yüzden pek doğru değil, mangasını okumasam da mangasından spoiler yemek istemem açıkçası. O yüzden yapabileceğiniz tek şey manga tartışmaları kısmında bir konu açmak ve orada görüşlerinizi bildirmek.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Zamanında painscream'den benzer bir tepkiyi ben de almıştım, ve kırılmayıp üşenmeyip gittim o başlığı açtım, ve mesajlarını eksik etmeyen diğer arkadaşlarla birlikte bu forumdaki en keyifli muhabbetleri ettiğimiz başlık olduğundan eminim, en azından benim için öyle. Başlık bu oluyor bu arada :P

Ben bu aralar hiç anime/manga havamda değilim, aslında baya da uzun zamandır bu böyle, bir gaz lazım. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

O zaman bu gaz sana gelsin. Git Gintama izle, dövüşlü shounen olmadığı için sever misin bilmem ama seride her şeyden birazcık var. Dövüşlü shounen değil dedim ama arada dövüş hikayeleride oluyor. :D Her duyguyu en üst düzeyde alabileceğin bir hikayeye sahip Gintama. :011:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gintama beni gaza getirmiyor ya, gaza gelsem önce yarım kalan Monogatari'yi halledip Psycho Pass'a geçeceğim. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

şu içinde bulunduğum zaman diliminden bakınca önümüzdeki 4 yıl boyunca bir başlık açıp içini dolduracak zamanım yok hele hele gintama gibi bir mevzuyu açıp yarım yamalak bırşeylr yazmaya içim elvermez çok şey yazmak isterim gelgör ki bunu yazmak için teli elime aldığımda saat 5.45idi şu an 6.20 ve beni çağırıyorlar tekrar yazmaya basladığım vakitte saati yazacam...

ve saat olur 7.16 bu tempoyla benim baslık açmam namümkün(başka birşeyler daha yazacaktım ama unuttum hatırlayınca eklerim)

Gintama beni gaza getirmiyor ya, gaza gelsem önce yarım kalan Monogatari'yi halledip Psycho Pass'a geçeceğim. :P

Nereye kadar izledin de gaza gelmedin ? yardımcı olalım

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gintama'yı 26. bölüme kadar izlemişim. Yani, güldürüyor falan da maraton yapamıyorum. Hem de shounen olayı benden geçti galiba ya. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Cakiphan, başlık açıp açmaman tabiiki sana bağlı ama bu mesajı yazana kadar rahat rahat açabilirdin. Sayfalarca bir şey yazmanı beklemiyor kimse, 2 satır seriyi tanıtıp yanına bir resim ile destekleyerek konu açılabilir. Çok fazla bir işi yok. Siz işi gözünüzde büyütmüşsünüz. Neyse, elbet sana kalmış. Hatta ben açarım konuyu birazdan, yazacak olursan tekrar o konuya yazarsın.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ben o yazıyı hiçte rahat yazmadığımı yazmak için yazmıştım ama neyse. benim asıl maksadım muhabbet ha burda olmuş ha kendi başlığında o kadar fark etmez .

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...
Gintama'yı 26. bölüme kadar izlemişim. Yani, güldürüyor falan da maraton yapamıyorum. Hem de shounen olayı benden geçti galiba ya. :D

Shounen olayı benden hala geçmedi ama nedense beni gaza getiremeyen bir seri olmuştu. Anime camiasında böyle düşünen -türünün tek örneği- benim galiba. :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Sorunun yeri burası mı bilemedim ama nereye yazarsam ayrık kaçacak gibi geldi. O nedenle burada sorayım. :011:

Şimdi, anime raw video yapan gruplardan hangisi en iyi görüntü kalitesinde paylaşım yapıyor acaba? Ben isim olarak Ohys i duydum ama denediğimde tam beğenmedim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo
Şimdi' date=' anime raw video yapan gruplardan hangisi en iyi görüntü kalitesinde paylaşım yapıyor acaba? Ben isim olarak Ohys i duydum ama denediğimde tam beğenmedim.[/quote']

Bugüne kadarki tecrübelerimde genel olarak en memnun kaldığım HQR, ama torrentlerini pek uzun süre beslemeye devam etmiyor, denk getirip indirecen. Daha sürekliliği olan iyi bir seçenek de ANK-Raws. Ama her bir anime için ortamdaki seçeneklerden birer bölüm indirip bakarak karar vermek en sağlıklısı olur. Belli bir grup her zaman her şeyi iyi yapacak diye bir şey yok. Mesela genellikle kalitesini hak etmeyecek kadar abartılı dosya boyutu çıkaran ReinForce, Tokyo Ghoul'da tek kullanılabilir seçeneği sundu; çoğunlukla videoya yerinde müdahaleler yaparak seyir kalitesini geliştirmesinden memnun olduğum IEgg ise aşırı keskinlik vererek ayrıntıların içine etmişti.

Raw değil ama Doki'nin BD-ripleri de şahanedir ayrıca. Genellikle BD-rip altyazılı mkv'ler de başka riplerden değil BDMV'den encode olduklarından, yani re-encode olmadıklarından, raw ile aralarında görüntü bakımından kategorik bir fark yok. İndirip bakacaksın, hangisi iyiyse ondan gideceksin.

Tecrübeli encoder'larımızın da bu konuda söyleyecekleri olacaktır, kendilerine bire bir sormanı tavsiye ederim. PaarthurnaX, Tolip, TMK, utkuloptuk, Marco hemen aklıma gelen isimler; bu arkadaşlara muhakkak danış derim. Özellikle Paart ve Utku yakın zamanda epey bi deney de yaptılar, kanaatleri tazedir.

EK: BakaBT'nin genel olarak öncelikli önem verdiği konu rip kalitesidir. İlgilendiğin şeyin BBT'deki 720p ve 1080p versiyonlarının künyelerine bak, orada çoğunlukla video ve ses kaynağı özellikle belirtilir; künyede belirtilmese de yorumlarda belirtilir, genellikle şu mu iyi bu mu iyi diye bir tartışma da döner. BBT forum bölümünde de bu tartışmalar ayrıntılı bir şekilde yapılıyor. Oraları okuyarak da en iyi kaynağın hangisi olduğuna dair kanaat edinebilirsin.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ben bakındım da bulamadım, o yüzden buraya yazayım dedim. End of Evangelion'un sonunda

Shinji herkesin yaşamasını her şeye rağmen kabulleniyor da niye herkes ölüyor? Ayrıyetten Asuka'nın boğazına niye sarılıyor?

Re-Take diye doujinshi'yi okuyorum, doğrusu, anime serisini tokatlar. Oradan da bir şeyler sorayım okuyan olduysa

Ayanami intihar ettiydi ama son bölümde geri geliyor, gelen klon mu? Kimse de sormuyor, sen nereden geldin diye. Bir de Shinji döngüyü kırmak istiyor ama ona rağmen son bölümde End of Evangelion'un sonunda barışmış olduklarını gösteriyor. Döngü kırılmadı mı yani? Bir de sahile vuran çocuk kim? Re-Take After'ı daha okumadım, ama orası da oldukları dünyanın sonu gibi geldi, yani muamma kalıyor sanırsam.

Bir yardımcı olun Allah için.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ben bakındım da bulamadım, o yüzden buraya yazayım dedim. End of Evangelion'un sonunda

Shinji herkesin yaşamasını her şeye rağmen kabulleniyor da niye herkes ölüyor? Ayrıyetten Asuka'nın boğazına niye sarılıyor?

Re-Take diye doujinshi'yi okuyorum, doğrusu, anime serisini tokatlar. Oradan da bir şeyler sorayım okuyan olduysa

Ayanami intihar ettiydi ama son bölümde geri geliyor, gelen klon mu? Kimse de sormuyor, sen nereden geldin diye. Bir de Shinji döngüyü kırmak istiyor ama ona rağmen son bölümde End of Evangelion'un sonunda barışmış olduklarını gösteriyor. Döngü kırılmadı mı yani? Bir de sahile vuran çocuk kim? Re-Take After'ı daha okumadım, ama orası da oldukları dünyanın sonu gibi geldi, yani muamma kalıyor sanırsam.

Bir yardımcı olun Allah için.

İlk olarak bu adres üzerinden rehberi temin et. Forum içerisinde takip ettiğim kadarıyla (VN başlığı ya da başka başlıklar olsun) İngilizce bilgin gayet iyi seviye içerisinde. O yüzden rahat bir şekilde anlarsın. Rehber çok detaylı ve çok açıklayıcı. Daha sonra rehberi bitirdikten sonra seriyi ve End of Evangelion filmini tekrar izle, daha sonra mangasını oku; mangasını çok daha detaylı ve çok daha iyi olarak görüyorum. Daha sonra Re-Take kısmını ekstra olarak oku istersen. Yine bütün bu kısımları yaptıktan sonra yine anlamadığın bir yer olursa tekrar sor, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Sağ olasın, az çok bir şeyler anladım. Ama şunu demeden olmaz, Evangelion'un asıl sonu Re-Take'tir. Alternatif falan değil. Bunu serinin yapımcısı bile değiştiremez. Evangelion benim için Re-Take'ten ibaret. Adamın 26 bölümde anlatamadığını kitap gibi rehberden okuyup ondan sonra çok iyi düşünmüş ya, diyecek biri değilim. Bunlar 26 bölümde anlatılmayacak şeyler değil, öyle ahım şahım şeyler de değil. Anlatamadıkça sarpa sardırıp kafa karıştırıp durdu. Bilinçaltından telepatiyle anlatmayı ummuş sanki.

Serinin tüm samimi, anlaşılabilir, psikolojik, heyacanlı tarafı sıfır aksiyona rağmen ben Re-Take'te buldum. Ve gerçekten döngü muhabbetine apayrı bir anlam kattı. Sonsuz ihtimallerin olduğu yerde hiç bitmeyecek bir sonla kimseyi etkilemeyi beklemeyezsin. İstediğin kadar kötü bir ihtimal göstermiş olursan olsun.

Zaten End of Evangelion'un sonu bir şeyler anlatmaktan çok anlatmaya çalıştı, bu da insanı gereksiz yere yorar. O psikolojik bilinçaltı düzeyini ben Suzumiya Haruhi no Shoshitsu'da gördüm, daha da iyi yapabilen bir cengaver çıkarsa helal olsun.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Sağ olasın, az çok bir şeyler anladım. Ama şunu demeden olmaz, Evangelion'un asıl sonu Re-Take'tir. Alternatif falan değil. Bunu serinin yapımcısı bile değiştiremez. Evangelion benim için Re-Take'ten ibaret. Adamın 26 bölümde anlatamadığını kitap gibi rehberden okuyup ondan sonra çok iyi düşünmüş ya, diyecek biri değilim. Bunlar 26 bölümde anlatılmayacak şeyler değil, öyle ahım şahım şeyler de değil. Anlatamadıkça sarpa sardırıp kafa karıştırıp durdu. Bilinçaltından telepatiyle anlatmayı ummuş sanki.

Serinin tüm samimi, anlaşılabilir, psikolojik, heyacanlı tarafı sıfır aksiyona rağmen ben Re-Take'te buldum. Ve gerçekten döngü muhabbetine apayrı bir anlam kattı. Sonsuz ihtimallerin olduğu yerde hiç bitmeyecek bir sonla kimseyi etkilemeyi beklemeyezsin. İstediğin kadar kötü bir ihtimal göstermiş olursan olsun.

Zaten End of Evangelion'un sonu bir şeyler anlatmaktan çok anlatmaya çalıştı, bu da insanı gereksiz yere yorar. O psikolojik bilinçaltı düzeyini ben Suzumiya Haruhi no Shoshitsu'da gördüm, daha da iyi yapabilen bir cengaver çıkarsa helal olsun.

Şimdi ne desem? Pek bilemiyorum. İnsanlar bu kültür içerisine niye girer? Neden insanlar bu kadar değerli zamanını böyle şeylerle geçirir? Neden adam yaratılış gibi konuyu böyle iğrenç bir şekilde, insanı yorarak anlatır? Neden psikoloji diye bir tür var? Neden insanı sadece yormayan yapımlar olmaz, sürekli bir twist yapan yapım olur? Neden sürekli istisnalar olur? Neden insanlar farklı olmak için çaba gösterir? Neden insanlar kendilerine değer verilmesini isterler? Ben kimim? Evangelion'a döndürmeyelim burayı. Ergenlik çağında sorulan sorularla hiç işgal etmeyelim bu bölümü lütfen.

Yorarak ya da değil, onun zaten o "başyapıt" olan tarafı basit bir konuyu detaylandırarak anlatması. Basit dediğim tabii "yaratılış".

Hideaki Anno onu yazdığında zaten akıl sağlığı yerinde değildi. Ancak insanların öyle bir tuhaf yanı var ki, akıl sağlığı yerinde olmayan adamın yazdıkları bak gelmiş geçmiş en iyi eserlerden biri olarak görülüyor. Peki bu ne demek? İnsanlar normal düşünmüyor, akıl sağlığı yerinde olmayan bir adamın yazdıklarını daha çok mu beğeniyorlar demek? Peki sana soruyorum: Bu benim söylediklerim Anno'nun akıl sağlığı ile ne ilişkili?

Ona kalırsa, Evangelion birçok eserden ilham aldı. (Normal bir durum, her eser ilham alabilir.) Shinji'nin o kadar gerçekçi yazılmış karakter varken, yazılan en "gerçekçi" karakter olduğu söyleniyor. Ha, en ufak bir şey yüzünden tuhaf tuhaf seyircinin ona küfretmesi - güya - onunla empati kurması normal karşılanıyor. 14 yaşındaki bir çocuk ya, tabii öyle olması lazım. Gundam 79 zaten çok tuhaf bir eser canım, lütfen. Özellikle Amuro gibi gençlerin nasıl savaşa girdiği ya da onun yaşındaki gençlerin nasıl gerilla oldukları zaten hiç gerçekçi değil. Tamamen tecrübesiz, gençlerden oluşan White Base tayfasının 43 bölüm boyunca nefes bile almamaları zaten gerçekçi bile değil. Senin sorduğun sorular öyle bir noktaya kaydırılıyor ki, bir zamanlar hayran kaldığım Evangelion'u son dönem içerisindeki gördüklerim yüzünden yerin dibine soktum; senin söylediklerinin sadece biraz daha hıncımı alabilmek için bahane olmasını istiyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kim? Nasıl? Nerede? Ne zaman? Niçin? Resmen ağzıma kürekle vurmuşsun.

Görmek istediklerimi anlayamadığım bir şeyde aramaktansa anlayabildiğim şeylerde gördüğüm kadarından zevk almasını seven biriyim.

Tüm seri boyunca çocuklar falan sömürülüyor, ben bunu 26 bölüm izliyorum, açıp bir rehberden okuyunca öğreniyorum. Pilotların neden 14 yaşında olmak zorunda olduğunu açıp bir rehberden öğreniyorum. Eva'lar psikolojisi bozuk karakterle daha uyumlu oluyor, ben bunu açıp bir rehberden öğreniyorum. Eva'larda meğer ruh varmış, koca seride biri bir kez olsun bundan söz etmiyor. Patlamaların ne olduğunu bilmiyoruz. Bize mitolojiden bahsedilmiyor. Kadının teki ölüyor, ben niye öldüğünü, hatta intihar etmiş olduğunu, tüm seri boyunca ortada dolanan karakterin neyin nesi olduğunu açıp bir rehberi okumadığım sürece öğrenemiyorum. Suç bende öyle mi? Sen hiç film çıkışı rehber dağıtan insanlar gördün mü, filmin içinde olmayanları anlamamız için?

Shinji karakteriyle alıp veremediğim yok. Ezik karakterleri her zaman severim. Nerede duracaklarını, ne zaman yenileceklerini bellidir. İçinde bir hollow ya da kyuubi olmadığı sürece, ya da kafasında bir hasır şapka.

Ano'nun ruh hastası olması bu seriyi daha anlamlı kılıyorsa, tüm insanlık Nietzsche'yi takıntıları yüzünden mi okumalı? Ya da komedi gibi ölümünden dolayı? Bu gün tek renk tablolara milyon dolarlar harcanıyor. Tek renk bir tabloyu ne, hangi sebeple anlamlı kılabilir bilmiyorum ama Ano'nun ruhsal hastalığı gibi o sebep de beni bağlamıyor. Zaten hangi psikolojik bunalım geçirmeyen sanatçı içeren film gördün sen? Senin bu dediğinin fimlerin ucuz yoldan etkileme metodu.

Senin bu animeyi bu kadar sevmen benim o kadar da sevmememden daha anlamlı değil. Ama ben bunun için seni yargılamıyorum. Gundam'ı da hiç izlemedim, kusura bakma.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Aslında o "göremedik içinde yok" dediğin şeylerin hepsi biraz dikkatini vererek izlediğinde gayet bariz bir şekilde ortada. Şahsen rehber ve benzeri şeyler okumadan o paragrafta yazdığın her şeyi kendim çıkarabilmiştim. Biraz daha ince görebilmek gerekiyordur belki veya analiz/sentez yöntemiyle düşünme gerekiyordur. Tabi seni aşağılamıyorum, düşüncelerinin çoğunda haklısın. Sadece o "şu yoktu bu yoktu" dediğin kısım hakkındaki yorumumu yazdım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Tartışma nedir? Senin de bildiğin gibi şu:

"Farklı görüşlerde kişilerin bir araya gelerek bir konuyu çözümlemek, kendi görüşlerini açıklamak ve kanıtlamak."

Yani benim sevdiğim bir eser olabilir, olmayabilir. Senin sevdiğin bir eser olabilir, olmayabilir. Burada önemli olan görüş paylaşımı. Peki sen ne diyorsun bana? Bak şunu diyorsun:

"Senin bu animeyi bu kadar sevmen benim o kadar da sevmememden daha anlamlı değil. Ama ben bunun için seni yargılamıyorum. Gundam'ı da hiç izlemedim, kusura bakma."

Seni ben burada yargılıyor muyum? Mahkeme falan değil burası. Böyle "hobi" adı altında yapılan şeylerin tuhaf tuhaf kavgalara yol açması gerektiğini düşünmüyorum. Bak ben ne demişim:

"Senin sorduğun sorular öyle bir noktaya kaydırılıyor ki, bir zamanlar hayran kaldığım Evangelion'u son dönem içerisindeki gördüklerim yüzünden yerin dibine soktum; senin söylediklerinin sadece biraz daha hıncımı alabilmek için bahane olmasını istiyorum."

Ben bunu şimdi falan düzenlemedim, yani yazdığım gibi.

Yani ben burada Evangelion'u savunmuyorum, sadece Gundam vb. çok sevdiğim eserlerden örnekler vererek Evangelion nefretim yüzünden onu aşağılamaya çalışıyorum. Ona hakaret etmek istiyorum; ancak dolgun delillerle. Yani senin söylediklerinin üzerine koyarak aşağılamaya çalışıyorum, dalgalı bir hava ile. Amuro, Gundam 79 içerisinde Shinji gibi bir çocuk; ancak Shinji'nin aksine Amuro benim için çok daha gerçekçi yazılmış bir karakter. Ben burada Evangelion'un karakter tasarımlarını aşağılıyorum, olduğu yeri doğru değil benim için onu açıklama çalışıyorum.

Bak sen yine şunu demişsin mesela:

"Tüm seri boyunca çocuklar falan sömürülüyor, ben bunu 26 bölüm izliyorum, açıp bir rehberden okuyunca öğreniyorum. Pilotların neden 14 yaşında olmak zorunda olduğunu açıp bir rehberden öğreniyorum. Eva'lar psikolojisi bozuk karakterle daha uyumlu oluyor, ben bunu açıp bir rehberden öğreniyorum. Eva'larda meğer ruh varmış, koca seride biri bir kez olsun bundan söz etmiyor. Patlamaların ne olduğunu bilmiyoruz. Bize mitolojiden bahsedilmiyor. Kadının teki ölüyor, ben niye öldüğünü, hatta intihar etmiş olduğunu, tüm seri boyunca ortada dolanan karakterin neyin nesi olduğunu açıp bir rehberi okumadığım sürece öğrenemiyorum. Suç bende öyle mi? Sen hiç film çıkışı rehber dağıtan insanlar gördün mü, filmin içinde olmayanları anlamamız için?"

Ben şunu demişim mesela örnek olarak:

"Neden adam yaratılış gibi konuyu böyle iğrenç bir şekilde, insanı yorarak anlatır?"

Hatta metnin tamamında "Evangelion'a döndürmeyelim burayı. Ergenlik çağında sorulan sorularla hiç işgal etmeyelim bu bölümü lütfen." diye bir hakaret etmişim Evangelion'un genel yapısına, sana değil yani bu. Evangelion tartışmanın gereksizliğinden bahsediyorum. Sen bunları öyle bir noktaya kaydırmışsın ki, gören senin zevklerine hakaret ettiğimi sanır.

Daha sonra şunları demişim bak:

"Yorarak ya da değil, onun zaten o 'başyapıt' olan tarafı basit bir konuyu detaylandırarak anlatması. Basit dediğim tabii 'yaratılış'."

Dikkat ettin mi? Yaratılış kısmını alıntı ile belirttim, aynı şekilde başyapıt kısmını öyle. Yani ne konusunu doğru işlediğini düşünüyorum, ne de başyapıt olduğuna katılıyorum. Tırnak içerisinde belirttim yani, dalga amaçlı. Alıntı yaptım başkalarının görüşlerinden. Benim görüşüm değil yani bu.

Yine kafayı yemiş bir adamın saçma eserine hakaret ettim. Burada hakaret ettiğim delilik değil, cidden kalitesiz mesajlar vermesi. Yazarına hakaret ettim. İlham alındığı yönlerle dalga geçtim. (Shinji'yi aşağılayıp, Amuro örneğini vermem mesela buna örnek olabilir.)

Ben "Cowboy Bebop çok fazla abartılmış bir anime." desem seven insanlar "Nasıl?!" der. Bana göre yerini hiçbir şekilde zerre doldurmuyor; ancak insanların görüşleri farklı diye düşüncelerimi değiştiremem. Sevmiyorsam söylerim, sevmiyorum da zaten. İnsanların düşünceleri beni neden ilgilendirsin? Ha eğer mesela saygıysa bak hani seven var hakaret edilemez zevkler farklı falan, onu sen de işgal etmişsin zaten:

"Shinji karakteriyle alıp veremediğim yok. Ezik karakterleri her zaman severim. Nerede duracaklarını, ne zaman yenileceklerini bellidir. İçinde bir hollow ya da kyuubi olmadığı sürece, ya da kafasında bir hasır şapka."

Yani sen kısaca burada Naruto, Bleach ve One Piece serilerine güya örnek verme amaçlı hakaret ve gönderme yapmışsın. Aynı şeyi Gintama başlığı altında "Ne bitmez şeymiş." diye söyledin.

E be adam, beni eleştirirken hiç düşünmedin mi? Kendin yapmışsın bak aynı hatayı. O mantık ile bakılırsa kim sana hak verdi bu serileri eleştirmen konusunda? Onların yine seveni var. O mantık ile çıkamayız bu işin içinden. Yanlış anlaşılmasın, sevdiğimden falan değil sadece örnek veriyorum.

Keşke biraz daha dikkatli okusaydın yazdıklarımı, "ciddiyet" şeklinde "dalga" olduğunu anlardın.

Geri adım attığımdan falan değil, hele böyle sosyal ortamlarda yüz belli değil bir şey belli değil diyen gibi konu kapatılır gider. Kim tanıyor burada birbirini? Çok az insan. Ha, ben haksız olurum ya da sen haksız olursun. Taraflar birinden birini haksız olarak ilan edecekler, pek önemli değil şu vakitten sonra yani haklı olmam ya da haksız olmam. Bak sor son dönem konuştuklarıma Evangelion'dan nefret ettiklerimi onlar da bilir. Eskiden nasıl sevdiğimi ve şimdi nefret ettiğimi.

Evangelion'un yazarına hakaret ettiğimi, saçma sapan sorularına hakaret ettiğimi ve karakter tasarımlarının birçok yerine "ciddiyet" şeklinde "dalga" geçtiğimi anlardın belki biraz dikkatli okusaydın. Haksız olsam kabul ederim; ancak haksız olduğumu düşünmüyorum. Ha, ta kaç kişi senin yazdığını beğendi diye sana katılıyor diye haksız olduğumu düşünüp geri adım atacak falan değilim yani kusura bakma. Böyle bir şey olamaz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo

Vışş... bir şeyleri yerin dibine sokmaya ne meraklıymışsınız arkadaş :006:

"Tartışmayı kişiselleştirmeyin" uyarısını müdürler gelmeden ben yapayım evvela. Çoktan kişiselleştirdiniz gerçi, ama bu kadarla kalsın. Sitemizde sistem ne kadar eski de olsa iletişim kurma yöntemleri çeşitli, dahasını özel mesajlarla yürütürsünüz. Birbiriniz hakkında ne fikirlere kapıldığınız beni de burayı okuyan kimseyi de ilgilendirmiyor.

Evangelion'un yerin dibine sokulmasına ise biraz itiraz edeyim yeri gelmişken.

Bir görsel eserden tat alabilmemiz için yönetmenin bize ekstradan bir şeyler açıklaması gerekiyorsa, o eser başarısızdır; buna amenna. Ama...

1- Evangelion ile ilgili o rehberi eserin yaratıcısı hazırlamadı, izleyen ve okuyan birileri hazırladı. Yani bunlar, animeyi izleyip mangayı okuyarak zaten anlaşılabilen şeylerdi, UnderminE'nin de belirttiği üzere. Ortada bir David Cronenberg vakası yok. Abartmayın.

2- Bir eserden tat almak için o eseri veya onun yaratıcısının aklından geçenleri anlamamız gerekmez. Ahmet Hâşim'in, Ece Ayhan'ın, Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerini anlayamazsınız, kaldı ki şairlerin kendilerinin de bunları tam bir anlayış netliğiyle yazdıklarından şüpheliyim; ama anlamasanız da bunlardan tat alabilirsiniz. Ben "Taş Gemi" şiirinin başlığının tuhaflığını, beşinci okuyuşumda falan fark etmiştim mesela. Şiirin kendisi o kadar güzel ve o kadar tuhaftı ki başlığını öylesine iki kelime olarak okuyup geçmiştim onun yanında. Biraz daha yakın örneklerden gidersek, bir Tarkovsky veya David Lynch filmini anlamaya çalışarak kendinizi yormasanız da o filmlerden tat alabilirsiniz, hem de o biçim! Ama bütün bir imge şiiri, imgeci sinema ve imgeci animeler size tat vermiyor olabilir. Bunu kısaca "Ben imgeci eserlerden tat almıyorum, bunların hepsini gereksiz buluyorum" diye söyleseniz yeter. Siz sağ biz selamet. Teker teker bu eserlerin hepsini yerin dibine sokmaya çabalamanıza gerek yok. Eser bir görsel eser ve belli bir zevk sahibi insan topluluğuna büyük tat veriyor. Bunun için şöyle anlamlı, böyle tutarlı, öyle gerçekçi olmasına gerek yok. Sen gerçekçilikten tat alırsın, ben akıştan ve atmosferden tat alırım. Biraz daha sertçe söylersem, bende bulunan bir tat alma fonksiyonunun sende bulunmaması, o fonksiyona hitap eden eserin tatsız olduğunu göstermez. Domatesin tadını alamıyorsan domates yemezsin, olur biter.

Son olarak "gerçekçilik" biraz fazla ağır geliyor bana, inandırıcılık olsun, yetiyor. Şinci'nin EVA-01'i kullanabilmesi gayet inandırıcı. Amuro'nun o mobil suit'i kullanabilmesi ise hiç inandırıcı değil. Ha, bu Evangelion'u Gundam'dan daha iyi bir anime yapmaz, orası ayrı.

İkinci maddenin zeyli

Mesele bir tat alma fonksiyonunun bir kitlede bulunup diğerinde bulunmaması olmayabilir; bir kitlenin bütün tatları beraber istemesi, diğerinin bir tadı yoğunlukla almayı tercih etmesi de olabilir pekâlâ. Ben hakikaten yemeklerde de fazla karışım sevmem, bir tadı olanca yoğunluğuyla almayı tercih ederim. Belki akıştan ve atmosferden herkes tat alabiliyordur ama bir kitleye bu tat yetmiyordur, diğerine bu tadın yeterince yoğun olması yetiyordur. Bunu da ihtimal dışı bırakmayalım, kavga çıkmasın :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Burası iyicene kızışmış. :011:

Hazır konu Evangelion'a gelmişken ben de bir şeyler yazayım dedim.:)

Ben seriye 10-7 vermiştim. Yukarıdaki yazarlarımızın ikisine de katılmaktayım. Bence seri fazla abartılmış bir seri, sonuçta işleniş ilerleyiş animasyonlar... vs vs. bir çok yönden eksikler var. Ama yine de kendini izlettiriyor. Ayrıca serinin her şeyi içinde anlatmamasını da bir eksiklik olarak görmüyorum.

Sonuçta Matrix olsun Yüzüklerin Efendisi olsun. Hangi birini detaylıca anlayabildik ki Gandalfın ak büyücü olayını kitaptan okuyarak öğrendik veya matrixin başlangıcını animesi vardı onu izleyerek öğrendik. Bu tarz yapımları çoğaltmak mevcut sadece en bilinenleri örnek verdim.

Geçen wiki'de okuyunca çok güldüğüm bir bilgiyi paylaşayım.

Mayıs 1998'de Gainax, National Tax Agency tarafından, Evangelion'dan elde ettiği büyük karın vergisini kaçırmakla suçlanır. Olay sonrasında Takeshi Sawamura 1.5 milyar yen'lik geliri beyan etmeme ve 580 milyon yen vergi kaçırmak suçundan tutuklanır.

Son olarak son dönemlerde japonya da populer olan, yeni yeni çıkan anime ve mangalara baktıkça eski yapımlar gözümde daha da kıymete biniyor. Bu kadar yazdım bide bide ! Anime tavsiyeside yapayım Casshern Sins diye bir anime var türkçe çeviriside mevcut. Hakkını vererek izlerseniz size çok şey katacağını düşündüğüm. Benim gözümde çok iyi olan, bir seriyi önererek bitireyim.:biyik gulme:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Benden önce bakayalo davranmış, evangelion üzerinden tartışmanızda bir sıkıntı yok ama olay "sen onu sevmedin o zaman zevksizsin, sen bunu anlamadın o zaman izleme" gibi kişisel olaylara kayarsa mesajlarınız silinir.

Kendi yorumuma gelirsek, eseklan yorumun hakkında görüş bildireyim. Mesajını 2-3 okumada anlayamadım. Sonra son mesajını okuduktan sonra dönüp bir daha okudum, o zaman biraz anlam kazandı. Şimdi, gönderme yaptığını herkes anlayamayabilir ki o anlayamayanlardan biri de benim. Böyle yanlış anlaşılmalara sebep olmamak için daha açık yazarsan uygun olacaktır. Biraz olayları karıştırdığın için anlam karmaşası ortaya çıkıyor, şimdi bu seriyi seviyor mu sevmiyor mu dedirtiyor biraz da. Bu anlaşılabilmen için bir tavsiye, senin yorumuna doğrudan bir şey demiyorum.

Evangelion kısmına gelirsek, izlediğim şeyi 1-2 ay içinde unutan biri olduğum için ve evangelion izleyeli de neredeyse 1 yıl gibi bir zaman olduğu için pek yorum yapamayacağım. Normal serisine 8, filmine 9 vermişim. Filmine 9 vermemin sebebini hatırlıyorum, bitirdikten sonra internette rehber okumuş ve vay be demek bunu istemiş diyerek 9 vermiştim. O zamanki ruh halim ile öyle uygun görmüşüm, şu an olsa ne yapardım bilmiyorum. Gözümün önüne pek sahne de gelmiyor şu an açıkçası, onun üzerinden gideyim de bir yorum yapayım dedim ama olmadı :D. Filmlerini bir ara izleyeceğim, onları izlediğimde buraya mesaj yazmayı unutmazsam sıcağı sıcağına bir yorum yaparım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?