Genel Anime Sohbet Başlığı v2

Shiki hakkında aklıma takılan 1-2 nokta var, bilen biri beni aydınlatırsa sevinirim. Spoiler içine seriyi bitirmediyseniz bakmayın, ciddi anlamda spoiler içerir.

Bunlar hakkında bilgisi olan cevaplarsa sevinirim.

Shiki eksiklikleri olan bir seri maalesef. İzleyeli çok oldu, şu an sorularının cevapları konusunda pek yardımcı olamıyorum ama hatırladığım kadarıyla 1. ve 2. sorularının cevabı muamma. Yani seriyi noktalasan da cevap bulamayacağın şeyler bunlar.

Güzel başlayıp harcanan nice vampir yapımlarından birisi. Sadece diğer yapımlara göre o çizimlerinin farklılığı orijinal bir özellikti ama onun dışında bilinen vampir klişeleriyle dolu ki ben iyi işlenmiş bir vampir hikayesinden kolayca korkabilen biriyim. Hatta izleyip noktaladıktan sonra geceyi tırsak geçirip uyuyamayanlardan ama Shiki başlarda bu hisleri yaşatsa da sonradan gözümde fazlasıyla sıradanlaşmıştı.

Ekleme:

Seriyi noktalamışsın zaten. ''En Son Hangi Animeyi Bitirdiğiniz'' başlığını gördüm şimdi. Keşke o güzel yorum ve incelemeyi tanıtım olarak açsaydın painscream.

Tanıtım olarak açmayı düşündüm fakat fazlasıyla eksik geldi gözüme. O yüzden öyle açtım. Biraz daha düzenleyip belki açabilirim tanıtım olarak.

Aslında dediğin gibi eksikleri olan bir seri ama dediğim gibi sürükleyici serileri bir ayrı seviyorum. Bazı seriler vardır ki, gelecek bölüm ne olursa olsun elin açmaya gitmez. Beni sürükletmesi, kendini izlettirmesi çok önemli benim açımdan. Shiki de bir vampir hikayesi olsa da, bu vampir hikayesini normalden farklı işlemiş. Yani en azından bana göre. Vampirler açısından ve insanlar açısından düşününce, empati yapınca ben olsam ne yapardım dediğinde işin içinden tam olarak çıkamıyorsun. Şöyle spoiler içinde yazayım:

2 tane Special bölüm mü ne vardı, buçuklu bölümler, onları da izlemeni öneririm.

İzledim Undermine, hatta 20.5 ve 21.5 olarak geçiyor olması lazım, 20. bölümü bitirip 20.5 adlı bölümü izledim, o bölüm 21. bölüm gibiydi zaten. Bir dünya olay oluyordu orada. Aslında special değil de serinin bir parçası o 2 bölüm, o yüzden 24 bölüm olarak görüyorum ben seriyi.

Evet ondan dedim zaten buçuklu falan ama direk serinin parçası bölümler, ilginçti epey.

Seriyi izleyeli baya zaman oldu. Yorum yapsam da pek sağlıklı olmayabilir. Hatırladığım kadarıyla eşlik etmek istedim.

Aslında dediğin çoğu şeye katılmamak elde değil painscream. Olayları iki varlığın tarafından işlemesi açısından güzel. Ben orda bi doktor vardı, onu sevmiştim. Psikopatti ama ne bileyim, izlemeyi seviyordum. Neyse, genel olarak bir iki karakter tasarimi hariç daha önce de belirttiğim gibi karakter ve giyim tasarımlarına farklı bir yorum katılmış. Hatta vampir serisi dediğimizde aklımıza gelen o 'Gotik' stillerinin tabusunu yıkmış diyebilirim. Onun dışında bir köyün hedef alnması ve bu vampirlerin ordaki savaşı bende pek heyecan uyandırmadı çünkü beklenilen bir savaş tarzı. Ha zaten bunu farklilastirabilirler miydi orası muamma. Bir de, finali beni pek tatmin etmemişti.

Finalinin nasıl olduğunu ben de pek anlamamıştım ama hoşuma giden şey manganın da animeyle eş zamanlı olarak bitmesiydi (ya da en azından çevirilerin?). Animeyi izleyip hemen sonra o bölümle ilgili manga bölümünü görmek güzel oluyordu, ki zaten birebir uyarlanmıştı sahneler o konuda tebrik etmek lazım.

Doktor karakterini ben de çok sevmiştim çünkü çok gerçekçi düşünen bir karakterdi. Hele o deney yapışları yok mu, ekrana kilitenip izlediğimi hatırlarım. Bir de bölümler ilerledikçe sakalları falan mı ne uzuyordu, yüzü çöküyordu. Bu ayrıntı bir S;G'de Okabe'de bir de bu elemanda dikkatimi çekti diye hatırlıyorum

Finale mangadan da baktım, aynı final. Sadece, 1-2 olay daha gösteriyor ve sonra bitiyor. Dediğin gibi aslında sıradan bir konu fakat sıradan konuyu iyi işlemiş benim açımdan. Mangada geçen kısım:

Evet, karakterin sakalları uzuyordu. O kadar çok meşgul ki, tıraş olmaya vakit bulamıyor izlenimi uyandırıyordu o bende.

Maksat başlık canlansın, pek kullanılmıyor bu başlık.

Bir animede kıyafet değişimleri ve karakterlerin saç sakal uzanışının gösterilmesi çok küçük bir ayrıntıymış gibi gözüküyor belki ama benim de izlerken bu tarz farklılıkları görmek çok hoşuma gidiyor. İzlediğim dünyayı daha gerçekçi kılıyor. Tarihi mekanda geçen animeler için bu kıyafet değişimi olmayışını normal karşılıyorum aslında ama bazı serilerde bu tip özellikler olmadı mı çok uyuz oluyorum. Yıllar geçiyor ya da karakterler bir olayın içinde kanla başla mücadele ediyor ama nedense hep sinek kaydı ve üstleri pırıl pırıl Bazı karakterlerin bu seride kıyafetleri değişiyordu mesela, o açıdan da iyiydi. Bu konuda Lovely Complex de çok iyiydi, karakterleri çeşitli kıyafetlerle görüyorduk. Saç tarzları da değişiyordu.

Neyse seri izlenebilirler kategorisinde diyebilirim. Vampileri sevsem de vampir konulu serilerin manyağı olmadım hiçbir zaman ama vampir hikayeleri sevenler için değişik bir tarz. Sadece işlenişinde bazı noksanlıklar var ama severler onu da gözardı edebililer herhalde. Yapımcılarını da bir konuda tebrik edesim var. Serinin mangasıyla birebir ilerlediğini bilmiyordum ki bu tarz seriler baya az. Bu nedenle, seri o açıdan da başarılı olmuş diyebiliriz.

Bu arada, sanki sitemizde ben şu Stormy Night isimli animenin tanıtımını gördüm diye hatırlıyorum. Yoksa izlenilen animelerin başlığında mı görmüştüm? Ne güzel yorum ekleyeyim diyordum ama tanıtımı yok galiba.

Painscream eskiden bu başlıkta konuşulan anime anlık değişiyordu doğrusu ama son zamanlarda buraya pek uğrayanımız yok.

Maalesef pek uğrayan yok o konuda katılıyorum. Tartışmalar eskisi gibi olmuyor, bazen de tartışmalar karşılıklı hoşgörü şeklinde gerçekleşmiyor. Bazen de yazdığınız seriye cevap gelmiyor yani bu nedenlerden tartışma başlatmak veya başka bir tartışmaya girmek istenilmiyor bazen.

Şu aralar 2 seri izliyorum onlar hakkında biraz yazayım.

Biri Shigofumi. Kendisi pek sevmediğim ama yine de devam edeyim dediğim bir seri. Neyini sevmedin diye soracak olursanız, ben genel anlamda tek bölümden ilerleyen serileri sevemiyorum. Yani bir bölümde olaylar olur, bir sonraki bölüm bambaşka olaylar olur gibi şeyler pek beni kendine çekemiyor. Bu türde 2 seriyi çok severek izleyebildim, biri Kino No Tabi, diğeri Natsume. Bu nedenle Mushishi bile hâlâ bekleme listesinde duruyor. Neyse, bir diğer neden artık böyle seriler sıradan geliyor. Yani serinin konusunu biraz açarsak, ölüler dünyasından mektup getiren bir karakterimiz var. Ölenler geride bıraktıkları bir pişmanlık ile öldülerse birine mektup gönderiyorlar, ana karakterimiz de bunları teslim ediyor. Fakat ana karakterimiz duygusuz, ben mektubu ileten bir robotum(tabii böyle demiyor, ben duygusuz olduğundan o benzetmeyi yaptım ) edasıyla dolaşıyor. Seri ciddi gidecek derken yanındaki sopa konuşuyor bir şekilde bozuyor ciddiyeti. Neyse, ilk 5 bölüm bağımsız gibi gitse de şimdi bir yere bağlanmaya başladı. 8 bölüm izledim, bitireceğim ama pek sevdiğim söylenemez. Biraz son zamanlarda çıkan Death Parade benzetebiliriz ama tamamen benziyor diyemem.

Diğeri Space Brothers. Şu seriye çeviri gelmemesi çok kötü bir şey açıkçası. Ben ingilizce takip etmekteyim ve gayet güzel bir seri. Yani, bazı uzay ile ilgili terimler dışında genel anlamda anlaşılıyor. Fakat, diğer arkadaşların da izleyebilmesini isterdim. Günde 1 bölüm veya 2-3 günde 1 bölüm şeklinde gidiyorum ve yeterli geliyor.

Dediğin seriyi sanki ben de gördüm. Ama bu serinin tanıtımını görüp o sanmış da olabilirim. http://www.animemangatr.com/forum/anime-tanitimlari-ve-incelemeleri/8560-chirin-no-suzu/ Yani emin değilim Sen yaz buraya, katılmak isteyen katılacaktır. Veya tanıtım şeklinde de yazabilirsin, film ve seri olarak gözüküyor. Açıkçası 26 bölüm izleyebileceğim bir yapım gibi durmuyor, ön yargıyla yaklaşıyorum biraz ama filmini izleyebilirim belki.

Space Brothers çevrilmesi istenen serilerin başında geliyor ama el atılmamasını da garip buluyorum ben. Sırf popüler diye çeviri yapılsın demiyorum ama izleyenlerin çoğu bu seriye olumlu baktılar ve ister istemez insan izlemek istiyor. Sen, ben, başkası İngilizce izler ama peki bilmeyenler ne olacak? Ben her zaman derim. Güzel seri hiçbir zaman boş kalmamalı diye.

Ya artık haftalık çok fazla anime takip etmiyoruz, eden de başlığına yazınca bu başlık boş kalıyor. Mesela sen Shiki izlemişsin ama biz onu izleyeli seneler oldu, ben üç beş sahnesi dışında bir şey hatırlamıyorum. Bilgilerimiz taze olmadığından muhabbet sürdüremiyoruz. Bu başlığın ölmesinin sebebi her animenin kendine ait başlığında konuşma çabamız oldu başka bir şey değil.

Ayrıca Space Brothers can ya, insan bir kere izlemeye başlayınca hep daha çok izleyeyim istiyor. Hayatın parçası gibi akıp gidiyor animede hayat.

Çevrilmemesinin ana nedenlerinden biri uzun olması. 99 bölüm, az değil sonuç olarak. Durum öyle olunca girmek isteyen acaba sonunu getirebilir miyim diye düşünüp giremiyor muhtemelen.

O konuda haklısın Undermine, genelde başlıklarda konuşuyoruz veya Shiki gibi izlenilmiş rafa kaldırılmış seriler konuşulunca emin konuşulamıyor bazı yerlerde. Yani ona diyecek bir şeyim yok. Bitirdiğim bir seri burada tartışılsa acaba böyle miydi değil miydi diye bir tereddüte düşer belki de cevap vermezdim. Ona rağmen, gelen bir şeyler karalarsa elbet hatırlayan birileri gelip yorum yazabilir. Yani bir umut diyelim

Little Bastards İzlemeyin. Böyle ciddiyetsiz, abudik gubidik bir şey olamaz, zaten bir ara bir yer oldu, yani Cesur Yürek filminde son sahnede bir tane melek gelip adamı kurtarsa nasıl hissedersiniz? Öyle bir saçmalık işte. Tamamen cıvık cıvık karakterler, şu Japonlar niye böyle yapıyor anlamıyorum. Bu animenin yaş aralığı kaç? Bir tek ikizlerin hikayesini beğendim, o da kötünün iyisiydi, kalanlar beterin beteri. Aylardır izliyorum sonunu getiremedim daha.

Legend of Legendary Heroes Dönüşüm olan sahneler süperdi. Zaten o sahnede kullanılan müzik bir yana, kalan tüm müzikler bir yana. Tüm seri böyle olsa ortalığı mahvederdi ama iki arada bir derede kaldı, tam ifade edemiyorum ama izleyenler hak verecektir, o yüzden olmadı bence.

Zankyou no terror İyi gidiyor ama

Kendi kendime yazayım dedim.

Little Bastards İzlemeyin. Böyle ciddiyetsiz, abudik gubidik bir şey olamaz, zaten bir ara bir yer oldu, yani Cesur Yürek filminde son sahnede bir tane melek gelip adamı kurtarsa nasıl hissedersiniz? Öyle bir saçmalık işte. Tamamen cıvık cıvık karakterler, şu Japonlar niye böyle yapıyor anlamıyorum. Bu animenin yaş aralığı kaç? Bir tek ikizlerin hikayesini beğendim, o da kötünün iyisiydi, kalanlar beterin beteri. Aylardır izliyorum sonunu getiremedim daha.

Little Busters* öncelikle serinin ismi. İkincisi onun da çok sağlam bir VN olduğunu söylemem gerek, animede bu kadar kötü durmasının sebebi adaptasyonun tamamen moemoe ve birden drama dönmeye çalışmasından kaynaklanıyor. VN'in animeye uyarlanması gerçekten zor çünkü "route" kavramının seri hikayesi içerisinde bir mantığı var (mesela bitirdiğiniz bir route'a geri katiyyen dönemiyorsunuz veya bazı seçenekler ikinci oynadığınızda kayboluyor), okurken siz route diye düşünüyorsunuz ama sonunda bambaşka bir şey çıkıyor. Animede ise "bu kızı kurtardık hoba sıra diğerinde" diye geçince cıvık bir hikayeden öteye gidemiyor.

Sonunda melek kurtarmıyor da, sonu aslında hem kötü hem de iyi bitiyor VN'de. Okuyucuya sunulmuştu. İyi bitmesini isteyince böyle Key mucizesi lay lay lom olup melek kurtarmışa dönüyor mevzu. Friendship is magic!

Key'in hiçbir yapımını sevmeyen dramdan uzak benim gibi birinin severek, yine olsa yine okuyacağı bir yapımdır. Animesiyle yargılayıp ismini yerlere vurmayın içim gidiyor

Sonunu daha izlemedim ama bir yerde

Görsel romanını bilemeyeceğim ama animesinde durum böyleyken böyle

Ha o zincirli muhabbet,

İlk sezonu bitirmeye uğraşmadan direk Refrain'i izlemeni öneririm, bari "evrenin sırrını" öğren de birkaç şey anlamlı gelsin 2. sezonun daha dark gittiğini biliyorum ben de izlemedim animesi kötü diye. Kurugaya bölümlerinden itibaren izle işte.

Gölgesi kaybolan kızı ben de sevmiyorum. Ya zaten Rin ve Kurugaya route'ları hariç hepsinde sıkılmıştım ben okurken. Çok fazla karakter var. Ki zaten her route'u Jun Maeda (genel yazar) yazmamış, yardımcı yazarlar girmiş işin içine. Roman boyunca çok belli oluyor bu, Rin'i okurken acaba nolcak diye okurken o kısa saçlı kızı okurken "bitsin artık bu ne saçmalık" diyorsun. Key'in klasik hareketleri işte illa bir sürü route olacak asıl mevzuya girmeden önce.

Ama işte Refrain (romanda tüm kızlar + Rin1'i bitirince açılıyor ve Rin2'ye geçiliyor) o kadar güzel ki. Sonu dediğim gibi "key magic" olarak bitse de, eğer Masato-Kengo-Kyousuke üçlüsünü benim gibi çok sevmişsen bayılıyorsun Refrain'e.

http://www.animemangatr.com/forum/visual-novel-tartismalari/7569-little-busters/

Açıkçası güncel animeleri çok takip etmediğim için zaten burdaki tartışmalara katılım göstermek için elimden geleni yapıyorum. Artı UnderminE güncel seriler değindiğin gibi kendi başlıklarında daha keyifli tartışılıyordur eminim. O yüzden dediğniz gibi aklına gelen burda bir şeyler karalarsa elimden geldiğince ben de eşlik etmeye çalışıyorum. Tabii şimdi olduğu gibi bazen gecikmeli oluyor, o zaman da diğer arkadaşların iştahı kaçıyordur belki. Gecikme için kusura bakmayın.

Dediğin seriyi sanki ben de gördüm. Ama bu serinin tanıtımını görüp o sanmış da olabilirim. http://www.animemangatr.com/forum/anime-tanitimlari-ve-incelemeleri/8560-chirin-no-suzu/ Yani emin değilim Sen yaz buraya, katılmak isteyen katılacaktır. Veya tanıtım şeklinde de yazabilirsin, film ve seri olarak gözüküyor. Açıkçası 26 bölüm izleyebileceğim bir yapım gibi durmuyor, ön yargıyla yaklaşıyorum biraz ama filmini izleyebilirim belki.

Olay kurt & kuzu olunca yapımları karıştırmışım cidden. Gördüğüm bu tanıtımdı, teşekkürler. Filmini izlemen daha mantıklı bence çünkü konu çok da uzatılacak bir şey değil. Zaten bir çocuk kitabının uyarlaması olduğunu düşünürsek filme yedirilmiş olan yapım daha çok tercihimdir. Bazı çocuklar için düşünülmüş yapımları izlemek keyifli oluyor. Mesela baya zaman önce stressiz çerezlik bir çocuk animesi izlemiştim, çok şeker karakterleri vardı. Hele de yüzme bilmeyen köpekbalığını asla unutamıyorum. Bir de, izlediğimiz genel yapımlarda karakterler bazen chibi moda bürünür ya bunda d atam tersiydi. Karakterler bazı anlık sahnelerde yetişkin moda giriyordu.

http://myanimelist.net/anime/485/Damekko_Doubutsu

Neyse, araya bir kurt kuzu tanıtımını daha sıkıştırmış olduk.

http://www.animemangatr.com/forum/anime-tanitimlari-ve-incelemeleri/8773-stormy-night/#post141768

esaklan987'nin tanıtımını yapmış olduğu bu yapım da güzel gözüküyor. Bir ara onu da izlemek lazım.

Kira'nın neden bu kadar popüler olduğunu sonunda anladım. Umarım Ashes to Ashes çok gecikmeden gelir, umutluyum.

HUEEEEEE yazlıkların ilk bölümleri bir yana neleri izlesem karar veremiyorum yahu komedi izleyim desem açtım school rumble ın ikinci sezonunu yarısına gelmişken mecha mı izlesem aslında diye düşünürken.Yok yok Zankyou terror u izleyim diyorum , bunu düşünürken aslında kanlı manlı bir şeyler daha güzel gider haaa diye iç geçirip .... böyle böyle giden bir kısır döngünün ardından kendimi manga okurken buluyorum yahu kaç gündür. Aslında izlemeyi çok istediğim bayağı seri var ama onları da izleme kıyamıyorum biterse ne yaparım diye el de süremiyorum ....

Bu şarkıyı kendime yolluyorum

hambaleley

Bir yandan da hardiski son bitine kadar tıkıştırmaya devam ediyorum, acil psikolojik yardım lazım.

Yaz sezonunun afişine baktım baktım ve bir daha baktım, yok yahu bunlar hep birbirinin kopyası şeyler diyip buruşturup attım. Sonuç olarak ısrarla elimde sadece Gakkou Gurashi kaldı ve kendimi bir anda 3 bölüm birden ardarda izlerken buldum. Bayıldım yahu Afişteki konusundan garip bir şeyler olacağını sezdiğimden ilk bölümün sonuna kadar izledim ve twist harikaydı gerçekten. "Demek ondan böyle böyleydiiiii" diye ağzım açık kaldı bölüm sonu. Can't See Can't Hear But Love webtoon'u gibi hissediyorum bu animeyi izlerken. Seri yer yer dram-korku-ciddiyet moduna girerken geri kalanında acıklı bir moemoe'ye bırakıyor kendini. Madoka'yı anımsatıyor biraz ama Madoka'yla kıyaslamak pek adil olmaz.

Şu anlık bayıldım, dayanamayıp mangadan biraz spoiler aldım ve animeye ilgim iyice arttı. Bitmesini beklemeden direk mangaya dalmam çok olası şu an.

Legend of Galactic Heroes'un yeni bir serisi geliyormuş.Bu seri ana hikaye ile yan hikayeleri birleştiriyormuş.Sizce bu remake i mi beklemeliyim´?Yoksa eski seriyi mi izlemeliyim?

Legend of Galactic Heroes'un yeni bir serisi geliyormuş.Bu seri ana hikaye ile yan hikayeleri birleştiriyormuş.Sizce bu remake i mi beklemeliyim´?Yoksa eski seriyi mi izlemeliyim?

Orijinali tabii ki. Sonra da yeni versiyon gelecekse eğer illa ki izlenir zaten. Yeni versiyonu kotaramama ihtimalleri de var ayrıca.

Orijinali tabii ki. Sonra da yeni versiyon gelecekse eğer illa ki izlenir zaten. Yeni versiyonu kotaramama ihtimalleri de var ayrıca.

En iyisi ben şu serünin çıkmasını bekleyeyim.Ardından yapılan yorumlara göre orijinalini ya da reboot'u izleriz.Daha iyi bir versiyonu varken eskisini izlemek bana göre değil pek.