Jump to content
  • Kayıt Ol

Lisanslı manga VS Online manga


Aurora Borealis

Lisanslı manga vs Online manga  

39 oy

  1. 1. Lisanslý manga vs Online manga

    • lisanslanýnca okuduklarýmý da alýrým
    • Okuduðumu okudum. Ne alýcam.
    • Destek için belki alýrým.
    • Okuduðum bir seri lisanslanmýþsa alýrým.
    • Okuduðum ve beðendiðim mangalarý lisanslanýrsa alýrým.


Önerilen İletiler

"Bu yüzden bu işe emek verenlere saygı duyuyorum."

Elbette. Her ne kadar sert bir dille konuşmuş olsam da ilk yazımda bu ortada az çok bir emek olduğunun farkında olmadığım anlamına gelmiyor. Ama bu da emeğin genelleme yapacak olursak yetersiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Sert konuştuğunu düşünmüyorum.. Ama yazdıklarımı sana cevaben değildi.. Noktalamadan sonraki sadece kendi düşüncelerimdi birine cevap değil.. Noktalama ile ayırmamın sebebi buydu benim hatam söylemem gerekiyordu..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 31
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Aurora Borealis

    5

  • özz

    4

  • Bakayalo

    3

  • Stzake

    3

Burada 3. bir kategori açalım tartışmaya :011:

"Bende sırf destek olsun diye Tite gibi okumayacağım bir mangakanın mangalarını tabi ki almam. Kimse Kitapta, müzik cd'si de almaz. Ya da sinemaya gitmez. Giymeyeceği bir kıyafeti ya da kullanmayacağı bir eşyayı da almaz."

Bende buna katılmıyorum. Cümleyi böyle yazdığınızda çok doğru, haklıymışsınız gibi geliyor fakat konumuza uyarladığımızda bence pekte öyle değil. Şahsen ben bilmediğim bir seri hakkında birşey almam, önce korsan olarak elde eder çok beğendiysem, parama değeceğini düşünüyorsam gider alırım. Ancak aldığım ürünü zaten çoktan oynamış / okumuş / izlemiş olduğumdan ne yazık ki benim için bir kullanışlığı yok, aşırı bayılmadıysam veya aradan çok uzun bir süre geçmediyse tekrar tekrar da aynı şeyi okuyup oynayan biri değilim çünkü, kısaca söylediğin gibi işime yaramayan birşey almış oluyorum yani sadece rafta renk katıyor.

Peki bu salaklık mıdır? Bazı arkadaşlara göre öyle olsa da ben kendi yaptığımı salaklık olarak görmüyorum. Evet belki para israfı, belki paramı sadece destek olmak adına bana göre bir kullanışlığı olmayan bir ürün için harcıyorum ama bunu ben daha çok satın almadan önce korsan olarak indirip, aldığım zevkin karşılığını vermiş gibi görüyorum. Eğer beğendiğim yapımı bile sırf destek olmak için alamam diye kestirip atarsam zaten bu sektör ölür.

Ve konuyla ilgili olarak cevabım da "Okuduğum ve beğendiğim mangaları lisanslanırsa alırım." olacak. Henüz elimde hiç Türkçe manga yok, maalesef şimdiye kadar çevrilmiş mangaların parama değdiğini düşünmüyorum ben. Gerçi geçen gün rosario vampire çevrilmeye başlanmış diye duydum bir arkadaş d&r'da gördüğünü söyledi, onu alabilirim belki oda aslında alacağım bir ürün değil de çorbada tuzumuz bulunsun hesabı. Destek olmak önemli tabi ama körü körüne her resim çizen japonun eserini alacak kadar da bütçem yok tabi.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Eğer bir iş resmi olarak yapılıyorsa neredeyse kusursuz olmalıdır. Ben de bunun aksini savunanları hiç anlamadım. Bunu düşünenlerin sorumluluk hakkında hiçbir fikri olmadığını düşünüyorum. Hatta resmi olmasına dahi gerek yok elinden gelenin en iyisini yapmalısın bir iş yaparken.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Elbette gönlümüzden geçen para verip aldığımız hizmetin kusursuz olmasıdır. Ama orijinal eserin yaratıcısı bile kusursuz bir eser ortaya çıkaramıyorken, günümüzde çevirilerine ve yayınına yeni başlanmış eserlerde, hele ki bizimki gibi Uzak Doğu kültür eserlerine çok yabancı bir ülkede, kusursuz bir hizmet beklemek şu an için fantastik bir durum.

Özellikle kendinizden değer biçin, çeviri yapan, manga editleyen arkadaşlar, ilk çevirileriniz, ilk manga editiniz kusursuz muydu acaba? Peki yıllar geçtikçe kendinizi nasıl geliştirdiniz, iyi yönde geliştirdiğinizi düşünerek, ilk ortaya koyduğunuz projeye dönüp baktığınızda yaptığınız işi beğenir misiniz? Kalitede başarı tecrübeyle gelişen bir şey. Açıkçası okunan eserlerde yazım kurallarına falan fazlasıyla takıntılı biri olarak fikrim, mangaların yavaş yavaş dilimize kazandırılması ve ucundan da olsa insanların dikkatini çekmeye başlaması fazlasıyla takdir edilmesi gereken bir durum. Sonuçta bir yerde taşın altına elini koymuş birileri var. Zamanla eksiklerini ve kusurlarını gidereceklerine inanıyorum ve bu sebepten en azından sevdiğimiz bir eseri yayınlarlarsa lisanslı olarak alınması gerektiğini, bunun bile bu işle uğraşanları cesaretlendireceğini düşünüyorum. Pazar payı ne kadar büyürse gelişmesi de o kadar çabuk olacaktır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Elbette gönlümüzden geçen para verip aldığımız hizmetin kusursuz olmasıdır. Ama orijinal eserin yaratıcısı bile kusursuz bir eser ortaya çıkaramıyorken, günümüzde çevirilerine ve yayınına yeni başlanmış eserlerde, hele ki bizimki gibi Uzak Doğu kültür eserlerine çok yabancı bir ülkede, kusursuz bir hizmet beklemek şu an için fantastik bir durum.

Özellikle kendinizden değer biçin, çeviri yapan, manga editleyen arkadaşlar, ilk çevirileriniz, ilk manga editiniz kusursuz muydu acaba? Peki yıllar geçtikçe kendinizi nasıl geliştirdiniz, iyi yönde geliştirdiğinizi düşünerek, ilk ortaya koyduğunuz projeye dönüp baktığınızda yaptığınız işi beğenir misiniz? Kalitede başarı tecrübeyle gelişen bir şey. Açıkçası okunan eserlerde yazım kurallarına falan fazlasıyla takıntılı biri olarak fikrim, mangaların yavaş yavaş dilimize kazandırılması ve ucundan da olsa insanların dikkatini çekmeye başlaması fazlasıyla takdir edilmesi gereken bir durum. Sonuçta bir yerde taşın altına elini koymuş birileri var. Zamanla eksiklerini ve kusurlarını gidereceklerine inanıyorum ve bu sebepten en azından sevdiğimiz bir eseri yayınlarlarsa lisanslı olarak alınması gerektiğini, bunun bile bu işle uğraşanları cesaretlendireceğini düşünüyorum. Pazar payı ne kadar büyürse gelişmesi de o kadar çabuk olacaktır.

Fakat şöyle bir durum var, biz çeviri ve edit yaparken o işle ilk kez uğraşıyoruz ama o insanlar bunun eğitimini almış oluyor ya da en azından olmalı. Hatalar tabii ki olabilir arada çıkacak bir kaç imla hatası ya da harf farklılığı sıkıntı olmaz, büyük bir çeviri hatası olmadığı sürece. Bunun yanında redaktör ya da editör diye bir kavram var iş yapıldıktan sonra bunu denetleyip hatalarını söyleyen kişiler. O yüzden hataların fazla olması sadece özensizlik ve okuyucu olan hakaret olarak görülebilir.

Örneğin Akılçelen yayınları ilk olarak Death Note çıkardı ve editi gerçekten kötüydü ama şimdi FMA'ya bakınca editinin neredeyse kusursuz olduğunu görüyorsunuz. Bu gibi bir durum tabii ki hoş görülebilecek bir şey ama Gerekli Şeyler gibi yayın evleri ise kendilerini geliştirme gereği duymuyorlar ne yazık ki.

Konu hakkında şu an çıkan neredeyse her mangayı almışımdır kardeşimle beraber. Bazıları güncelde olduğum seriler bazılarını ise hiç okumadım fakat kardeşim hepsini aldığımız yayınlardan takip ediyor mesela. Ayrıca para vererek katkıdan çok bedavaya okuduğum o kadar eserin parasını vermeye çalışıyorum denebilir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Şu ana kadar para verip aldığım 4 manga var onlarda paket halinde idefixden almıştım.

Kapital manga 1-2, yengeç gemisi ve türlerin kökeni.

bunun dışındaki türkçeye çevrilen bir sürü abuk manga bulunmakta ama para vermeyi bırak kitaplığımda yer almayı hakketiğini bile düşünmüyorum.

zaten netten okunuyor çoğu, telif hakıymış destekmiş, hiç umrumda değil.

zaten giden para ecnebilerin cebine giriyor. Adamların desteğe ihtiyaçlarıda yok

Esas desteklenmesi gereken türk çizerler.

Bülent üstün'den Kötü kedi şerafettin.

Bahadır boysaldan Osmanlı işkenceleri ve diğerleri. gibi

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bakayalo

Konuya yazılan mesajların çoğu, tartışmaya boyut kazandırıyor, öznel olsun nesnel olsun dikkate almak gerektiğini düşündüğüm noktalara dikkat çekiyor; faydalanarak okuyorum, neredeyse her okuduğum mesajdan sonra "o da doğru" diyorum. Hâlâ da bu hamurun götüreceği su var diye düşünüyorum, bir damla daha ekliyorum: Ne kadar ekmek o kadar köfte. İki açıdan da: İyi kazanç yoksa iyi eser de yok; iyi eser yoksa müşteri de yok.

Arkadaş Yayınevi, "Akılçelen Kitaplar" etiketiyle yayımladığı mangalara, kendini edebî eserlerde ispatlamış, aranan bir çevirmenin çevirisiyle başladı. Manga da Death Note, öyle kenarda köşede kalmış bilinmez bir şey değil, birçok insanı animeye başlatan animenin mangası. Peki ne oldu? İlk baskıyı anca 12'si bir arada 26 lira (46 sanıyordum ben, Kusogaki düzeltti) gibi uçuk kampanyalarla tüketebildi, daha anca ikinci baskısını yapmış. Tabii, öyle uçuk bir kampanya yapabildiğine göre muhtemelen masrafını çıkarmış, "ne satsam kâr" motivasyonuyla yapmıştır; ama o mangadan ancak böyle kâr edebilmiş olmaktan da ders aldı, Fullmetal Alchemist'te çeviriyi isimsiz çevirmenlere verdi, iki cilt falanca, üç cilt filanca... Edit tarafını geliştirmekte bir şey yok, işsiz grafik tasarımcıdan geçilmiyor piyasa; ama çeviri ücretleri ahım şahım olmasa da Japanoloji profesörüne çevirtmek masraflı; hayatında hikâye çevirmemiş gençlere yaptırırsın üç kuruşa, lütfedip künyeye adını bile yazmazsın (esasen redaktör olduğunu zannettiğim "editör"ün adı bile iki ciltte mi üç ciltte mi ne yazıyor sadece). Yaşasın emeğe saygı!.. Bakarsan adamlar da haklı, zararına manga basacak halleri yok neticede. Ama oraya eşşek gibi Hiromu Arakawa yazmışsın, logonu vurmuşsun da... e bu manga kendiliğinden mi Türkçeleşiverdi?

Öte yandan elin Japonu bu adamların çıkardığı işi takdir etmiş, [wrong]şukusunu[/wrong] yayın hakkını vermiş; her şeye rağmen doğru olan, lisanslanmış eserin korsan yayınını yapmamak, yapanlara yüz vermemek. Ama lisanslı yayını yapana ne kadar yüz vermek lazım, orası ayrı konu. Cesaretlerini alkışlarım (ellerimi çırparak değil, ilk yayınlarını satın alarak), doğru düzgün iş yapıyorlarsa ufak tefek kusurlarını göz ardı ederim, hoşuma giden ürünlerini param varsa satın alırım; ama çam devirene de "yanlış yaptın, o çamı kaldır dik yerine" derim (müşteri yorumu yazarak değil, satın almayarak). Sektör gelişecekse iyi ürünlerin el üstünde tutulmasıyla gelişecek; öbür türlü anca şişer. Ha, sektör şişerse orta vadede ürünler çeşitlenir, orta-uzun vadede iyi ürünler de artar; dolayısıyla sektörü şişirmeye çalışmak da pekâlâ savunulabilir bir yöntem, itirazım yok. Benim hoşuma giden bir yöntem değil ama. Ben kişiliğimin gereği olarak redaktörlük yapıyorum; en iyi yaptığım iş, beğenmemek :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?