Jump to content
  • Kayıt Ol

Genel Araştırma

'drama' etiketi için arama sonuçları.

  • Etiketlere Göre Ara

    Etiketlerin arasına virgül koyun.
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Forum Genel
    • Duyurular
    • Görüş ve Önerileriniz
    • Yardım Bölümü
    • Anketler
  • Anime/Manga/LN/VN Sohbet
    • Haberler
    • Anime Sohbet
    • Manga Sohbet
    • Light Novel Sohbet
    • Visual Novel Sohbet
    • Çeviri ve fansub üzerine
  • Hayatın Diğer Renkleri
    • Beyaz Perde / Beyaz Cam
    • Uzak Doğu Dizi ve Film
    • Başka Şeyler
    • Forum Oyunları
    • Tarihe Düşülen Notlar
  • Antalya'da yaşayan Manga, Anime, Cosplay, Otaku dostları's Manga, Anime, Cosplay, Otaku

Takvimler

  • Community Calendar
  • Antalya'da yaşayan Manga, Anime, Cosplay, Otaku dostları's Etkinlikler

Şurada arayın...

Find results that contain...


Oluşturma Tarihi

  • Başlangıç

    Bitiş


Son Güncelleme

  • Başlangıç

    Bitiş


Sayısına göre filtrele...

Bulunan 9 sonuç listelendi

  1. gundamaster

    Sōkyū no Fafner The Beyond

    Yokohama'da Perşembe günü yapılan Sōkyū no Fafner Soshi Minashiro Birthday Festival'inde Fafner serisi için yeni bir yapım duyuruldu. Formatı henüz belli olmayan yapıma ait teaser ise 6 Ocak'ta yayınlanacak. Not: Detaylar geldikçe başlığa eklenecektir. Kaynak:ANN
  2. Aurora Borealis

    Kurosagi

    Kurosagi TANITIM Yeryüzünde, üç çeşit dolandırıcı bulunur. İnsanları kendi parasıyla dolandıranlar "Ak Madrabaz", karşı cinsin duygularını ve vücutlarını kullanarak dolandıranlar ise "Kızıl Madrabaz" olarak bilinir. Ve bir de... Sıradan insanlar haricinde özellikle Ak ve Kızıl Madrabaz'larla ilgilenen birisi var. "Kara Madrabaz"... Tarihe geçmiş en kötü kişi. Kurosaki'nin ailesi Madrabazlar tarafından intihara zorlanarak öldürüldü, Bu olaydan kurtulmayı başaran Kurosaki'nin tek amacı, ailesinin parçalanmasına sebeb olan Madrabazların elebaşısını ve yeryüzündeki bütün ak madrabazları ortadan kaldırmak. "Düzenleyici" olarak bilinen adamdan bilgi satın alarak Kara Madrabaz oluyor. Her şeyi bitirebilecek mi, yoksa kendisi mi bitecek? KARAKTERLER Kurosaki - Ana Karakter Tsurara Yoshikawa - Ana Karakter Masaru Kashima - Yan Karakter Yukari Mishima - Yan Karakter DİĞER İSİMLERİ Romaji: Kurosagi İngilizce: The Black Swindler Orijinal: クロサギ BİLGİ Kategori: Manga Cilt sayısı: 20 Bölüm sayısı: 220 Yayım: 13 Kas 2003 - 29 May 2008 Dergi: Young Sunday (Haftalık) Eser: Takeshi Natsuhara (Hikâye), Kuromaru (Hikâye ve Çizim) Türler: Dram, Seinen İSTATİSTİKLER Puan: 7.51 Sıra: 3113 Veriler 22 Mart 2017 Çarşamba günü 23:01 saatinde MyAnimeList sitesinin şu sayfasından çekilmiştir: manga / 5630 Tanıtım: Sakuragi
  3. Squaw

    Love Shuffle

    KÜNYE Adı: Love Shuffle Türü: Romantik, Arkadaşlık, Komedi, Psikolojik Bölüm Sayısı: 10 Yayın Kanalı: TBS Yayın Tarihi: 2009 Yazar: Nojima Shinji Yönetmen: Doi Nobuhiro, Yamamuro Daisuke, Müzik: Kamisaka Kyosuke, MAYUKO, Izutsu Akio Dil: Japonca Ülke: Japonya OYUNCULAR Bir asansör hikayesi hiç bu kadar zevkli olmamıştı. Yay, Panda!!!! Geldiği yeri nişanlısı sayesinde elde etmiş ve o nişanlısı tarafından sıcağı sıcağına terk edilmiş Usa-tan, babasının sıkça yaptığı yurt dışı seyahatleri sayesinde birkaç dil bilen ve bu özelliği meslek edinmiş tercüman Ai-Ai, söz konusu kadınlar olunca her şeyi ustaca halledebilen ve fotoğraflar konusunda da harikalar yaratabilen ünlü fotoğrafçımız O-chan ve ortak noktası olmayan bu dörtlümüze liderlik edebilecek olan psikoloğumuz Kiku-rin bir gecelik asansör macerasından sonra birbirlerinin hayatlarına nasıl dahil olabilirler diye düşünenler için en güzel cevap Love Shuffle olsa gerek. Peki ya, bunun yanında onların hayatının bir parçası haline gelmiş olan diğer dörtlüyü de bu hikayeye ne şekilde dahil edebilirlerdi ki? Onun da cevabı bu adreste aslında. Elbette ki bu hiç kolay olmazdı eğer ''Aşk Karmaşası'' adını verdikleri bu oyunu oynamaya kalkmasalar. Oyuna dahil olan dörtlümüzle bağı olan Usa-tan nişanlısı Mei, Ai-Ai'nin sevimli ama heyecan vermeyen erkek arkadaşı Yukichi, doktorumuzun ölüm arzusu olan sanat öğrencisi hastamız Hayakawa, son olarak da bu grubun içersinde olması gereken ve her yerinden dişilik akan hatunumuz Reiko-san da çok geçmeden hikayeye dahil olurlar. Eh Love Shuffle'ın da başlama zamanı gelmiştir artık. Lüks bir semtte, gayet şık bir rezidansın 28. katında yaşayan 4 sakinimiz bir gece aynı anda bindikleri asansörde mahsur kalırlar ve daha önce birbirilerinden bi haber yaşayan bu sakinlerimiz, başlarına gelen bu asansör macerası sayesinde birbirlerinin hayatlarına da dahil olur ve tahmin edebileceğiniz üzere eğlencemiz de bu noktada başlamış olur. İlişkilerinde ya da hayatlarında sorunları olan bu kahramanlarımız için psikoloğumuzun dahiyane bir fikri vardır; aslında bu onun nezdinde bir nevi deneydir. Deneyden daha fazlasıdır ama bu noktada bunu açmaya niyetim yok, zira spoilerın dibini gözler önüne sermek demektir bu. Oyun basittir aslında, kuralları da, kendi basittir ama getireceği şeyler hiç de basit değildir. Çekilen kartlarla eşleşen çiftlerimiz bir hafta boyunca randevuya çıkacak ve bu, kendileri sonlandırmak isteyene kadar da kısır döngü şeklinde her hafta çiftlerin değişimiyle devam edecek bir ''aşk karmaşası''na dönüşecektir. Bu döngü bir hafta orjinal çiftlerin de dönemine denk gelmektedir elbette. Her birinin bu oyuna dahil olma nedenleri belli gibi gözükse de zaman ilerledikçe hepsi birbirinin kişiliğini çözecek, kişiliklerini çözmekten öte hepsi birbirinin geçmişini de su yüzüne çıkaracaktır. Haliyle nedenlerin arkasındaki sır perdesi de çok gecikmeden aralanmış olur. Bu noktada gelen şeyler hiç de basit olmayacaktır. Öte yandan, as dörtlümüz dost olmuştur artık ve bulundukları katın lobi kısmında düzenli aralıklarla pijama partileri düzenlemektedirler (Az özenmedim buna. :3 ). Bu yetmezmiş gibi bazen kahvaltılarını da birlikte bu buluşma merkezinde yapmaya başlamışlardır. Daha önce birbirlerini tanımayan (Nasıl olur diye düşünüyorsanız bir bölümde Tokyo'da rezidanslarda kimsenin kimseyi tanımadığından bahsediyorlar, Tokyo'da böyle bir durum varmış artık.) kapı komşusu sakinlerimiz ciddi anlamda dost olmuştur artık ve ilişkilerini, iş hayatlarını, günlük yaşamlarını, kısacası aklınıza gelen iki dostun ne kadar konuşacağı şey varsa hepsini bu rutin toplantılarında masaya yatırır hale gelmişlerdir. Birbirleriyle her konuda da fikir alışverişinde bulunmaya başlamışlardır bir nevi. Eh diğer karakterlerimiz de bu dostluktan nasibini almakta gecikmez. Oyun basit ama sonuçları basit değil asla demiştik ya, işte madalyonun diğer yüzünü, yani acı taraflarını da ortaya çıkarmaya başlama zamanı gelmiştir çoktan. Hatta geçmiştir bile. Bu noktada, arka planda yaşananlar, geçmişin hayaletleri, gelecek hayallerini kurdukları insanların rollerinin değişmesi, boş kalan koltukların doldurulma çabası, kısacası aklınıza gelebilecek her şey bir bir karşınıza getirilmeye başlanmıştır bile. Yani siz de o karmaşanın ortasına çoktan oturmuşsunuzdur. Farkında olarak ya da olmayarak siz de bu oyunun bir parçasınızdır artık. Hatta kendinize bir hedef bile belirlemiş, o oyunda olmayı istediğiniz kişiyi çoktan seçmişsinizdir. Onunla gülmeye, onun dostluklarında kaybolmaya ama hepsinden de öte onun psikolojisinin içersinde siz de boğulmaya başlamışsınızdır ama bu göründüğü kadar karamsar bir durum değildir asla. Aksine eğlenceli, bir o kadar da keyifli günlerin habercidir çünkü etrafınız muhteşem insanlarla çevrilmiş, hayatta artık yalnız olmadığınızı düşündürtecek durumlara ''merhaba'' demişsinizdir. İşte, Love Shuffle ortasında kalan karakterlerimizin de hissettiği şey budur aslında, öte yandan sizin de hissedeceğiniz şeydir bu; her birinin hüznünde kaybolurken hepsinin eğlencesinde kendinizi keyiflenirken bulmak, aynı zamanda onlardan biri olmak isterken, ordan köşeden gelen bir başkasına dönmek zaman zaman. Belki bu benim ayran gönüllüğümdü, belki de senaristin başarısı. Nedeni neydi bilmiyorum ama ortada ciddi anlamda bir aşk karmaşası olduğu gerçeği vardı ve takipçisinin bu karmaşada yolunu kaybedişi. Her biri sevilesi 8 karakterin dünyası, aşkla ve geçmişin hayaletleri ile çevrelenmiş özenilesi bir dostluğun dünyası. O karmaşa sadece aşk karmaşası değildi, belki de en keyifli oyundu, belki de en güzel dostluktu, belki de en masum günlere duyulan özlemin işlenişiydi. Hangisiydi bilmiyorum ama emin olduğum bir şey vardı; her olgun bireyin oynamak isteyeceği bir aşk karmaşasıydı. Belki absürtlükleri de gözardı edilemeyecek derecedeydi ama olsun, bu karşama öyle güzel ki bu tip olumsuzlukları kolayca bir kenara atmanızı sağlıyordu. Belki de sahip olduğu o samimiyetin, sımsıcak dünyanın size oynadığı bir oyundu. Sizi bilmem ama ben bu oyuna severek katıldım, hem de gözüm kapalı. KİŞİSEL YORUM: Adı gibi sizi karmaşanın ortasında çırılçıplak bırakan bir isim Love Shuffle, ne zamandır arayıp da bulamadığım bir yapım aslında. İzledikçe izleyesim geldi ve sonra, ''Squ, önceleri de sevdiğin oldu ama aradığın drama işte bu!'' diye fısıldadım kendi kendime. Asıl demek istediğim bu değildi aslında, daha fazlasını fısıldamak geçti içimden ve sonra, ''Ai-Ai yerinde sen olmalıydın ve böylesi üç şövalyeye sen sahip olmalı, o eğlenceyi sen yaşamalıydın.'' dedim kendi kendime. Hatta o karmaşanın merkezine kendimi oturtmalı, ve bu keyfi yaşamalıyım diye kıskançlıktan delirdim tüm dizi boyunca. İzleyerek de bir şeylerin keyfine varabilmek gerekiyordu, ben de öyle yaptım zaten. O güzelliğin, zaten severek dinlediğim şarkılarla bezenmiş çemberinin sınırından içeri her bölüm girdikçe, yani o çemberi daralttıkça fark ettim ki Love Shuffle içimde büyüyormuş da ben anlayamamışım. O müziklerle daha da lezzetlenen bir yemekti önümdeki, yemekten ziyade, o güzel yemeğin üzerine yenilebilecek en güzel tatlıydı bir nevi. Yedikçe de doyamadığım. Usa-tan rolündeki aktörü Nodame Cantabile Live Action izleyenlerimizin çoğunun tanıdığını biliyorum, o sevilesi Chikaimiz'i kim unutabilir ki? Ya da ünlü filmlerinden birisi olan Heavenly Forest sayesinde, lakin benim için Love Shuffle ile büyüyen biriydi. Chiaki rolüyle kendini benimsemiştim, evet ama Love Shuffle'dan önceki izlemiş olduğum tüm Tamaki Hiroshi izlenimlerini bir kenara attım ve zihnimde yeni bir Tamaki Hiroshi oluşturdum çünkü buradaki Tamaki bambaşka biriydi, büyüleciydi ve bir o kadar da eğlenceli. Dizi sadece onunla mı güzeldi peki? Kesinlikle ama kesinlikle hayır, her biri o kadar tatlı, o kadar sevilesi ki hangi birinden bahsetsem öteki öksüz kalacakmış gibi hissediyorum. Dizinin en güzel tarafı da bu olsa gerek. Tüm karakterlerin o dolu dolu olan geçmişine seyirciyi sıkmadan götürmesi ve hepsinin gelişiminin ayrı ayrı işlenmesi sanırım bu dizide en sevdiğim şeylerden birisi oldu. Komedisi de yabana atılmayacak türdendi. Usa-tan olsun, doktorumuz olsun, Ojiro'muz olsun, Ai-Ai'miz olsun, hepsinin dizide kendi paylarına düşen komedi unsurundan nasibini güzelce almış olması, hatta kendilerini hafızanıza kazımaya kadar götürmeleri Love Shuffle'a dair hatırlanabilecek en güzel şeylerden birisi. Belki ufak tefek hataları vardı dizinin, ya da olumsuz özellikleri ama hangi dramada yok ki? Pire için de yorgan yakmaya gerek yok diye düşünenlerdenim. Evet, bazen ufak tefek şeyler canımı sıkabiliyor, lakin söz konusu Love Shuffle ise bunları rahatlıkla görmezden gelebilirim çünkü Love Shuffle öyle dolu öyle güzel ki tüm artıları o eksileri ezip geçebiliyor. Etiketleri arasında psikolojik kısmı bu yapımın en iyi artılarından birisi (Şöyle bakınca da bir sürü artısı varmış yahu :D). Karamsarlıktan uzak (Karanlık atmosferde geçen psikolojik işlenişler benim tarzım değil asla) olup da şahane şekilde işlenmiş olan psikoloji özelliği; evlilik arifesinde sevdiği halde nişanlısından ayrılan ve bunun ardında da evlenmek üzere olduğu için endişelerle dolu olan bir kadın, alışkanlıklarından vazgeçemeyen bir erkek, ölümü arzulayan bir hasta ve bunun ardında yatan nedenler, eski sevgilisinin yaptığından dolayı kendini geçmişe hapsetmiş bir erkek, çocukluğundan gelen dışlanmışlık nedeniyle yıllarca paranın neleri satın alabileceğini çözmüş birisi ama bunun ardında da para dolu çantayı nereye giderse gitsin yanından ayırmayışı, kardeşiyle yaşadıklarından dolayı geçmişe hapsolmuş ve bu nedenden dolayı da hiçbir erkeği tam anlamıyla sevgili olarak görememiş bir kadın, tüm bunların yanında birçoğumuzun sahip olduğu korkuyu taşıyan, yani yalnız şekilde ölmekten korkan insanlar. Psikoloji adına ne kadar şey varsa 10 bölümde önümüze serilmiş. Tüm bu can yakacak hüzünlü kısımları boşverin, boşvermeyin ama boğucu diye düşünmeyin asla çünkü komedinin o güzel soslarıyla tatlandırılmış bir dizi Love Shuffle. Kısacası, günlük hayatta karşılaşabileceğimiz insanları karşımıza getiren bir hikaye. Hikayeyi getiriş şekli elbette günlük hayatta olabilecek bir şey değil ama bu karakterlerin herhangi birine rahatlıkla denk gelebileceğimiz gerçeğini de unutmayalım diyesim var bu noktada. Elbette, hepsini detaylıca işlememesi dizinin en sevdiğim kısmı. Böyle dediğime bakmayın siz, aslında detayları yerine göre seçmiş senaristi, iyi de etmiş sanki. İzleyicisini sıkmadan alttan bir dram rüzgarı getirmiş, bir anda hüzünlenirken öte yanda sizi komediye boğmuş, tam komediye kendinizi adapte ederken romantizmle sizi cezbetmiş, hayallere dalacağanız anda da size en eğlenceli dost sohbetlerini sunmuş ve hepsiyle sizi ayrı bir samimiyete, ayrı bir güzelliğe boğmuş. Dizideki replikler şahane, öyle güzel sunumlar var ki ince ince bünyesine işliyor sizi. Bir sahnede canınızı acıtacak cümleler sunarken hemen ardından sizi derin düşüncelere itecek kadın-erkek söylemlerinde bırakıyor. ''Aşkın cinsiyeti olmaz.'' dedirtiyor bazen, bazen de herkesin yüreğinde bir tutam romantizm saklıdır diye düşünmenizi sağlıyor. Her şeyiyle bir bütün aslında, belki de bunları bünyemize kazımamızı sağlayan şey karakterler için biçilmiş kaftan olan o isimler. Dedim ya, bu oyun belki de görüp görebileceğiniz en keyifli seyirliklerden birisi. Her bölümünde eğlence adına birçok öğe karşınıza çıkabiliyor ama hele bir 6. bölüm var ki, beni benden aldığını itiraf etmem lazım. Belki de oyunculukların etkisi büyüktü, bazılarıyla tanışıklığımızın yeni başlayışıydı ama dönüp dolaşıp gelsem yine bu isimleri yerleştirildikleri o karakterler olarak görmek isterdim. Kadın oyuncular olsun erkek oyuncular olsun, her şeyiyle dört dörtlük diye düşündüğüm bir isim oldu Love Shuffle. ''Kadınlar aşık olmadıkları sürece güzel olmazlar.'' demişti Ai-Ai. Aslında kadınlar aşık olunca daha da güzelleşir demek istemişti. Bir de, müzikleri var ki dillere destan. Orjinal müzikler ana tema olarak kullanılmaktan kaçınılmış, ana müzik olarak çok iyi bildiğiniz bir müzik sizi karşılamakta. İlk kez bir dramada bildiğimiz eski şarkılara yer verildiğini gördüm, ne de iyi yapmışlar. Öyle yakışmış öyle hoş olmuş ki o her sahneye oturtulan iki şarkının melodisi hala kulaklarımda dönüp duruyor şu an. Fantasy şarkısı birçoğumuzun aşina olduğu klasiklerden birisi. Zamanında Yoncimik ''Yalancı Bahar'' olarak dillendirmişti bizde, orjinali de şugırdır, söyleyeyim dedim. Onun yerleştirildiği her sahne çok güzel seçilmişti, peki ya The Bangles - Eternal Flame. O da en az Fantasy kadar şahane sahnelere eşlik ediyordu, hatta o sahneyi aklınıza kazımanıza yardımcı oluyordu bir nevi. Kısacası, ister severi olun ister sevmeyeni ama bir şansı hak ettiğine inandığım yapımlardan biri. Gerçi, bana sorarsanız benim ayıla bayıla izlediğim bir seyirlikti. Konusu eğlenceli, karakterleri şahane, oyuncu seçimleri süper, komedisi etkili, eh müzikler de şugır olunca benim için 'yeme de yanında yat' tadında olan bir isimdi, daha ne isteyebilirim ki? Keşke bu tip yapımlar daha fazla gelse, olgun diziler dendiğinde bir Last Cinderella'yı tek geçerdim (Yönetmenlerinden birisi bu projede de varmış). Artık Love Shuffle da mimli listemin baş tacı. :3 Ben bu aşk karmaşasında kaybolmayı çok sevdim, hatta evimin yolunu seve seve unutabilirim. Beni de böyle üç şövalye çevreleyip bana da, ''Prensesim.'' diye hitap edecekse neden olmasın? Sonra, ''Üzücü hatıralar değildir acıtan, aslında güzel anları hatırlamak daha çok acı verir.'' dedi Kiki-run. The Bangles - Eternal Flame (La Flama Enterna) Ve, ''Yapma be, Joe'' dedi hepsi ardından. (Bu olay, ''Yay, panda'' olayından sonra dizinin en iyilerinden biriydi kesinlikle. :D) EARTH WIND & FIRE - Fantasy
  4. CHOBiTS

    Blame

    Resmi sitesine göre aynı adlı mangadan sinema filmine uyarlanacak olan Blame! 20 mayısta Japonya gösterimini yapacak. Anime son zamanlarda her sezonda birer tane gördüğümüz 3D tarzı bir çizime sahip. Anime ekibi aşağıdan bakabilirsiniz. CastKilly: Takahiro Sakurai (Osomatsu-san)Cibo: Kana Hanazawa (3-gatsu no Lion)Zuru: Sora Amamiya (Kono Subarashii Sekai ni Shukufuku wo!)Oyassan: (Pop) Kazuhiro Yamaji (Ao no Exorcist: Kyoto Fujouou-hen)Sutezou: Mamoru Miyano (Bungou Stray Dogs)Tae: Aya Suzaki (Sidonia no Kishi)Fusata: Nobunaga Shimazaki (Active Raid: Kidou Kyoushuushitsu Dai Hachi Gakari)Atsuji: Yuki Kaji (Kubikiri Cycle: Aoiro Savant to Zaregototsukai)Administration Authority: Aki Toyosaki (Concrete Revolutio: Choujin Gensou)Theme Song Performance: "Calling you" by angela
  5. Death March kara Hajimaru Isekai Kyousoukyoku mangası 4. cilt kapağında serinin animeye uyarlanacağı duyuruldu.Her ne kadar haber manga kapağında geçse de hikayenin temeli aynı adlı light romandan uyarlanacak. Yeni bir Re; Zero vakası yaşar mıyız bilmem ama hem LN'si(11 cilt ve devam ediyor) hemde WN'si (15 cilt ve devam ediyor) devam ediyor ve ingilizce çevirisi çıktığından beri WN olarak günceline kadar okumaktayım. Konu: 29 yaşındaki oyun programcısı Suzuki Ichirou bir gece şirketlerinin son oyununun bugları üzerinde çalışırken kendini yaptıkları oyundakine benzer fantastik bir dünyada bulur. Lakin bedeni 15 yaşındaki eskiden oynadığı bir karakterin bedenidir ve karakterin adı da Satou'dur. İlk başta bunun bir rüya olduğunu düşünür lakin yaşadığı deneyimler son derece gerçektir. Ejderha vadisi denilen bir bölgeye inmiştir ve burada kendini kertenkele adamların ordusundan korumak için özel skili meteor yağmurunu kullanır ve kertenkele ordusunu yok etmekle kalmaz aynı zamanda dünyada ki ejderhaların %80 ni de yok eder buna ejderha tanrısı da dahil. Bu katliam sonucu insan üstü bir seviyeye çıkar lakin o seviyesini gizleyip bu dünyayı araştırmaya kendini adar. Böylece yeni kişilerle tanışabilecek ve aynı zamanda gizli kahramanlıklar yapabilecektir. Kaynak: https://myanimelist.net/news/48858757
  6. Resmi sitesine göre light novel Biblia Koshodou no Jiken Techou (Biblia İkinci El Kitabevinin Vaka Kayıtları) cuma günü yapılan duyurusunda romanın anime ve live action film uyarlamasının yapılacağı duyuruldu. Daha önce 2013 yılında 12 bölümlük bir dizisi yayınlanmıştı. Şahsen MAL'da ki aylık manga ve roman satış rakamlarına 3-4 yıldır takip etmekteyim. Romanı nı okumasam da cilt bazında en çok satan roman olarak hep bu seriyi görüyordum. Umarım animesi hayal kırıklığına uğratmaz. Konu: Shinokawa Shioriko, Kamakura şehrinde Biblia Koshodou no Jiken Techou adlı bir kitapevinin genç ve güzel sahibidir burası eski kitapların gizemlerinin çözüldüğü sıra dışı bir dükkan niteliğindedir. Hikayemiz, "fobi" nedeniyle kitapları okumadan büyüyen, Daisuke adında genç bir adamla başlar; Teyzesiyle birlikte ona büyük annesinden kalma kitapları incelerken Meiji devrinin Japon yazarı Natsume Soseki'nin (imzalı) eserlerini bulurlar. Kendisi de çocukken bu yazar yüzünden okumaktan soğumuş biridir. İmzanın gerçek mi sahte mi olduğunu bulmak ve kitapları satmak için bir sarraf ararlar ve Daisuke'nin kitap arasında Biblia Koshodou adlı bir fiş bulması ilk olarak Shinokawa Shioriko'nun ikinci el kitap dükkanına gitmesini sağlayacaktır. Kaynak: https://myanimelist.net/news/49615573
  7. CHOBiTS

    Fate/Apocrypha

    Resmi sitesine göre light roman Fate/Apocrypha 2017 yılı için TV serisine uyarlanacağı duyuruldu. 2006 ilk uyarlama FSN den sonra 2010 dan itibaren devam serileri ve yan hikayeleriyle Fate evreni seyirciye sunuldu. Bakalım bu sefer nasıl olacak zevkle bekliyorum. Yanılmıyorsam A1 stüdyosu ilk kez bir Fate projesinde yer alıyor ve iyi iş çıkaracağı kanısındayım. StaffDirector: Yoshiyuki Asai (Charlotte)Series Composition: Yuichiro Higashide (Author of Fate/Apocrypha)Character Design: Yuri YamadaMusic: Masaru Yoyoyama (Shigatsu wa Kimi no Uso)Studio: A-1 Pictures Kaynak:
  8. Kodansha’nın Aylık Shonen Sirius dergisinin resmi internet adresinde paylaştığı görsellere göre Shoukoku no Altair, animeye uyarlanacak. Animenin stüdyosu MAPPA olacak ve 2017 yılı içinde ekranlara gelecek. Aniplex’in internet sitesi bir hafta kadar önce ”Project Altair” isimli bir video yayınlamış, ancak serinin ismi hakkında bir bilgi vermemişti. Bugün o serinin Shoukoku no Altair olduğu belli oldu. Serinin yönetmenliğini Kazuhiro Furuhashi (Getbackers, Rurouni Kenshin, Mobile Suit Gundam Unicorn) gerçekleştirecek. Animenin resmi sitesi, pazar günü bitecek olan bir geri sayım aracı paylaştı. Aynı zamanda projeye ait bir de Twitter hesabı açtı. http://www.animenewsnetwork.com/thumbnails/max1000x1500/cms/news/110187/altair01.jpg http://www.cosplayturkiye.com/wp-content/uploads/Shoukoku-no-Altair-1.jpg Manganın hikayesi Osmanlı İmparatorluğu’nda hizmet veren genç bir paşa olan Mahmut'un üzerinde şekilleniyor.. Memleketi savaşa doğru sürüklenirken, karar verici divan savaş ve barış yanlıları olarak ikiye bölünür. Hangi tarafın kazanacağı bir muamma iken düşmanları, dostları ve Osmanlı'ya karşı kurulan komplolar arasında ülkesinin huzurunu korumak isteyen Mahmut Paşa barışı sağlamak üzere elinden gelen her şeyi yapmak üzere göreve koyulur. 2007 yılında başlayan Shoukoku no Altair’in 17 cildi bulunuyor, 18. cildi de 17 Ocak’ta çıkacak. Kaynak: http://www.animenewsnetwork.com/news/2016-12-21/shokoku-no-altair-historical-fantasy-manga-gets-tv-anime-by-mappa/.110187
  9. Kategori: TV Bölüm Sayısı: 26 Tür: Macera, Dram, Fantastik, Gizem, Romantizm, Bilim Kurgu, Seinen Yayım Tarihi: Ekim 5, 2004 - Mart 29, 2005 Orijinal Yapımcı, Karakter Tasarımı ve Yönetmen: Nakamura, Takashi Konusu: Bir grup beyaz saçlı çocuğun -Befort Çocukları olarak anılmakta- 1489'da Belçika'da ilk defa ortaya çıktıları kaydedildi. Daha sonraları ise bu gizemli çocukların 500 yıl olan uzun bir süreç içerisinde bilinmeyen bir an dilimlerinde Avrupa'da kendi kendini yineleyen bir şekilde ortaya çıktığı da fark edildi. On bir yaş görünüme sahip olsalar da olgun oldukları da belli oluyordu. Ayrıca asla yaşlanmazlardı ve özel güçlere sahip gibi bir hava veriyorlardı. Oysaki onların herhangi bir özel güçleri yoktu... Sadece insanlar onları farklı algılıyordu. Öyle gizemlilerdi ki... Geçmişten geleceğe doğru olan yolculuklarında özel olanı arıyorlardı... Özel olanı buldukları gün geldiğinde ise hakikatin tüm sırları meydana çıkacak... Ve bir gün bir yerde Helga isimli bir kız çocuğu ile Chitto isimli bir erkek çocuğu yetimhane de hayatlarını sıradan bir şekilde sürdürüyorlardı. Fakat bu böyle devam edemezdi... Yetimhaneden kaçmaya karar vermişlerdi. Ve kaçtıkları gün ise Tohma isimli bir erkek çocuğu ile tanışacaklar... Hepsi bir araya geldiği o an diliminde, Geçmiş gelecekle bağlanacak, Çocukların, İki diyarın, Saklı sırları gün yüzüne çıkacak! Yüz yılların saklanmış sırrı ortaya çıktığında ise... Herşey bir anlama kavuşacak... Ve, O zaman... O gelecek... Eksi Yönleri: *Yılına göre çizimleri hiç iyi değil. Bu kadar kötü bir çizim olabilir mi ki? Oluyormuş! *O iki karaktere hayatlarının geri kalanında ne oldu? *Bazı şeyler açıkça söylenmemiş... (Söylemek yazara düşer. -.-) Artı Yönleri: *Müzikleri muhteşem. Özellikle de Origa'nın söylemiş olduğu kapanış müziği. *Hikayenin Bilim Kurgu tarafının Nikola Tesla'nın buluşlarını örnek almış olması muhtemel. *Dahası ise izleyince karşınıza çıkacaktır. Kendi Görüşüm; İzleyeli yıl oldu. Fakat yinede her hatırladığım an ağlıyorum... Bu hep böyle mi devam edecek? Bilmiyorum! Bence çıkış zamanına göre yapılmış en iyi Bilim Kurgu animesi... Çünkü çok farklı şeyleri işlemiş. Buna rağmen bazı şeyleri doğru dürüst açıklamamış. Ve çizimleri de hiç iç açıcı değil. Yinede ismi gibi çocuksu bir anime de değil... Aksine konusu çok ağır. Eğer Bulut Atlası okuduysanız-izlediyseniz izlemenizi daha çok tavsiye ederim. Birbirlerine inanılmaz derecede benziyorlar... Onun defalarca; O resmi çizmesi... Reenkarnasyon olması... Çizmiş olduğu resmin yüz yıllar içerisinde elden ele dolaşması... (Bulut Atlası'nda da mektubun içinde notalar vardı.) Biraz da Interstellar rüzgarı esiyor... Başka bir diyardan başka bir diyara karadelikte -solucandeliği- yolculuk... (Daha fazlasını açıklayamam spoiler olur.) İzlediğiniz zaman hiçte göründüğü gibi bir şey olmadığını fark edeceksiniz... Ve şu zamana kadar en iyi hikayeye sahip anime derseniz müthişsiniz... ~ Ağır spoiler içerir!!! İzledikten sonra bakmanızı rica ederim. Eğer anime de anlayamadığınız bir yer olursa sorabilirsiniz. Terimler; Ayrıca Mangası (Çizeri; Miyano, Momotarou) da var! Fakat biraz daha farklı bir hikayeyi barındırıyor... Buna rağmen yine gizemli. Çizimleri de hoş. ^-^ Mangasının Görseli; Eğer Remake olursa... Böylesine görkemli olurdu; Bir gün bu hayalim gerçekleşene kadar bekleyeceğim...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?