Genel Araştırma

Distopyalar, yaşamak istemediğimiz ama bir şekilde kendimizi ait hissettiğimiz geleceğin adıdır. Okuduğum ilk distopik roman 1984'tü ve okuduğumda lisede bile değildim. Ne yazık ki etrafımda onu okumuş sohbetini edebileceğim(zaten kitap okuyan yoktu ki ben neden bahsediyorum ) pek fazla kişi yoktu böylece okuduğumla kaldım ve bu türe ilgim o zamanlar daha başlamadan bitti. Neyse aradan vakit geçti ve animelerle tanıştım. Sonrasında Psycho Pass animesi ile tekrar distopya karamsarlığının tadını aldım ve bu konudaki kitaplara yöneldim İçerik hakkında fazla detaya girmek istemiyorum ancak genel bir fikir oluşması açısından birkaç kelam edeceğim. 1-YIKIMA GİDEN ADAM 1953 yılında Alfred Bester tarafından yazılmış ve Hugo ödülünü ilk alan kitap oluyor kendisi. Olaylar alternatif bir evrende kişilerin düşüncelerini duyumsayan esperler ve bu esperlerin hükümet ve polisle işbirliği halinde olmasıyla suçları daha işlenmeden durduran bir sistemin kurulduğu 24. yüzyılda alternatif bir gelecekte geçiyor. Psych Pass izleyenler bu romanı okurken pek yabancılık çekmeyecekler 2-KAPLAN KAPLAN Yine Alfred Besterin yazdığı distopik bilimkurgu romanı yada diğer bir deyişle "cyberpunk". Evet sanırım şu iki kitap cyberpunka can suyu vermiş kitaplardır desem pek yanılmış sayılmam. Bu kitapta Gully(gulliver) Foyle adlı arkadaşımızın başından geçen olaylar konu ediliyor. Yine 24. yy da alternatif bir evrende geçen hikayede insanların düşünce gücüyle binlerce mil ışınlanabilmesine olanak sağlayan teknolojiye ulaşılmıştır. Fakirler için yine değişen bir şey yoktur fakat ışınlanmak yerine bisiklet, araba, uçak gibi ulaşım araçlarını kullanmak zenginlik belirtisi haline gelmiş ve belirli sebeplerden dolayı sınıf farklılıkları iyice belirginleşmiştir. Cahil ve kaba bir işçi olan Gully ise kaza yapmış bir uzaygemisinde mahsur kalmıştır... Bence yıkıma giden adamdan daha bir çalışma olmuş ama yine de iyi ki yıkıma giden adamı daha önce okumuşum diyorum, size de öyle yapmanızı tavsiye ederim. 3-FAHRENHEİT 451 Ray Bradbury'nin yazdığı bir kitap. Aslında bu kitapla ilgili yanlış bir inanış var: Ray itfaiyeci arkadaşına kağıdın hangi sıcaklıkta tutuştuğunu sormuş ve arkadaşı da 451 fahrenaytta tutuştuğunu söylemiş bu sayı Ray'in hoşuna gitmiş ve kitabına bu ismi vermiş, bunun doğru olmadığını itfaiyecinin kafadan salladığını duymuştum ama şu an kaynak verebileceğimi sanmıyorum Kitapta alternatif bir gelecekte kitapların yakılıp televizyonlar vasıtası ile insanların beyinlerinin yıkandığı, davranışlarının kontrol edildiği bir ortam var. Okuduktan sonra televizyona karşı bakış açınız değişebilir Üstteki ikisi kadar tatmin etmedi ama yine de iyiydi.(İthaki yayınlarının çevirisi kötüydü tavsiye etmiyorum.) ***** Cyberpunk tavsiyelerine açığım ^^ E kitap olarak isteyenlere gönderebilirim ^^