Jump to content
  • Kayıt Ol

Anime'yi Anime Yapan Kurallar


Tenbatsu

Önerilen İletiler

Hangisi Anime? Hangisi Değil? Ne Anime'dir? Ne Değildir?

MAL'da gezerken rastladım arakdaşlar. Doğruluğu hakkında herhangi bir bilgiye sahip değilim. Eklenmesi gereken yerler varsa, açıklaması ile birlikte yazarsanız ekleriz.

Anime izleyipte bu konu hakkında bir bilgiye sahip olmayan biriyim ve benim gibiler de vardır muhtemelen. O yüzden yayınlıyorum. Ne izlediğimizi bilelim, "Anime'de ne lan?" dediklerinde cevap verebilelim :D.

#1 – Metafiziksel Düzensizliği Yasası

Normal fizik kanunları geçerli değildir.

#2 – Yerçekimini Azaltma Yasası

Her ne zaman biri ya da bir şey zıplasa veya atılırsa yerçekimi o şey için 4 kat azaltılır.

# 3 – Ses Yükseltme Yasası, Anime Akustik Asal Yasası

Uzayda güçlü sesler (mesela patlamalar) çok daha fazla kuvvetlenir, çünkü uzayda patlama sesini azaltabilecek hava bulunmaz.

# 4 – Değişmez Saldırı Yasası, Anime Hareket Asal Yasası

Saldırı hıza denktir. Bir dövüş sahnesi olduğundan çok daha hızlıymış gibi gösterilir.

# 5 – Mekanik Hareketlilik Yasası,Anime Hareket İkinci Yasası

En büyük mekanik alet en hızlı hareket edendir.

#6 – Zaman Değişim Yasası

Zaman her zaman sabit hızla sürmez. Kahraman her soğukkanlı ve/veya etkileyici bir şey yaptığında zaman durur, sevgililer ve arkadaşlar ölürken yavaşlar ve bir dövüş başladığında hızlanır.

#7 – Maddi ölüm Asal Yasası

İyi karakterin yada kötü karakterin ölmesi savaşın bitmesinin tek yoludur.Ya kötü karakter anlayamayacağı kadar hızlı ölür ya da çok uzun süren bir kavga konuyu oluşturur. Bu durumda iki taraf da birbirlerinin çalışma sistemini kavramak için zaman kazanmaya çalışacaktır.

#8 - İkinci Maddi Ölüm Yasası

As kötü karakterin ölümü hemen olmaz, zaman alır(kullandığı yada emrinde ki derecesi düşük kötü karakterler için bu kural daha hafif şekli ile geçerlidir) fiziksel yaralar ne olursa olsun ölümün onlara ulaşamayacağına inanmaları onların doğal niteliği halindedir ve bu yüzden ölürken kendi ölümlerinin şoku ile bunu anlayamamış olarak ölürler.

#9 – Heyecanı Vurgulama Yasası

Hareketin yoğun olduğu heyecanlı anlarda ekran bu sahnedeki karakterleri ayrı ayrı gösterecek şekilde parçalara bölünür. Aradaki ayrım çizgileri siyah üzerine parlak renkler kullanılarak betimlenir.

#10 – Heyecanı Çoğaltma Yasası

İyi karakter, kötü karakteri yaraladığında ya da yenilgiye uğrattığında, bu olay en az 3 kez 3 farklı açıdan gösterilir.

#11 – Doğal Yanıcılık Yasası

Her şey patlar.Her şey.

İlk Kanıtlama: Herhangi bir şey patlamak üzereyse şişer. Patlamak üzereyken şişmeyen şeyler de...

İkinci Kanıtlama:Büyük şehirler insani biliminin kabul ettiği en yüksek derecede patlayıcı materyaldir. Tokyo bu şehirler için en çabuk alev alan şehirdir.

#12 – Işık Yasası

Hemen hemen her şey enerji yüklü ışık yayar. İyi karakterli biri ya da şeyse iyi, kötü karakterli ise de kötü..

#13 – Enerji Yayma Yasası

Enerji mekanik yada uzay aracı silahlarıyla ateş etmeden önce enerji biriktirir. (Çoğunlukla “enerji şişkinliği” olarak adlandırılır). Silahların patlama özellikleri yüzünden, bunun Doğal Yanıcılık Yasası ile bağlantılı olduğu sanılır.

#14 – Ters Öldürücü Büyüklük Yasası

Silahın yıkıcı potansiyeli, büyüklüğü ile ters orantılıdır. İyi karakterin sahip olduğu küçük bir silah, kötü karakterin sahip olduğu kocaman bir silahı yener.

#15 – Tükenmezlik Yasası

Kimse köşeye sıkıştırılmadıkça ve bilinçsiz değilse, asla varlığını, silahlarını tamamen harcamaz ve kimsenin mermisi bitmez.

#16 – Ters Doğruluk Yasası

İyi karakterin görevi doğru olarak bildiği ve uygulamaya çalıştığı kural her ne kadar zor bir durumda olursa olsun elindeki güçle mümkün olabildiğince çok şeyi savunmak ve kurtarmak ve bunu yaparken kendini sakınmamaktır. Kötü karakterinki ise ne olursa olsun elindeki gücü sadece kendi çıkarları için ve iyi olan herşeyi yok etmek için kullanmaktır. (Bu Stormtrooper etkisi olarak da bilinir)

Örnek:Bir iyi karakter darbeler yüzünden sersem bir halde olsa da karışıklığı kontrol altına alır ve aynı anda çarpmak üzere olan bir aracı kurtarır. İyi karakter tüm bunları orta yerde açık hedef halindeyken yaptığı halde ona ateş eden bir tabur kötü karakter ise iyi karakteri vuramaz, ıskalar.

İlk sonuç:Sahnede ne kadar çok kötü karakter varsa, birilerini vurma ya da yaralama olasılıkları o derece azdır.

İkinci sonuç:Her ne zaman iyi karakter başa çıkılmaz bir olayla karşı karşıya gelse genellikle olasılıklar şöyle sıralanır: kötü karakterler derlitoplu bir düzene girer, herşey kahramanın tek atışta hepsini yenip kurtulmasını sağlayacak şekilde gelişir.

Üçüncü sonuç:Her ne zaman iyi karakter gerçekten kötü tarafından vurulsa, bu yaralanma onun için bir kayıp değil tam tersine savaşma azmi olur ve yaranın ağırlığına rağmen kalkar ve eskisinden daha güçlü savaşır ve... yener. Ayrıca bu yara genelde omuz gibi fazla önemli olmayan yerlerde olur ve bu onun savaşmasını engellemez.

#17 – Geçici romantik Güvenilmezlik Yasası

Kötü karakter ya iyi karaktere aşık olur ki bu onun için iyi bir son olmayabilir her zaman (kendini iyi için feda etmesi olasıdır)ya da iyi karakteri kendine aşık edecek bir yol bulur ki bunu kullanması da zararınadır aslında ya sonuç ters döner ve ilk olasılığa döner ya da planı ortaya çıkar ve her zaman olduğu gibi yenilir...

#18 – Kan Kapasitesi Yasası

İnsan vücudunda 12 galonun üzerinde kan vardır. Bazen daha fazla(!)

#19 – Şeytani Kıvam Yasası

Tüm şeytanların ve diğer doğa üstü yaratıkların en az 3 gözleri, sivri dişleri ve sarı yeşile ya da kahverengine benzeyen gözleri vardır ve sadece kılıç gibi keskin uçlu silahlardan etkilenirler.

#20 - Askeri Güvenilmezlik Yasası

Büyük galaksilerin en geniş donanmaları, bütün orduları ve büyük savaş makinaları son derece acımasız, katı yürekli kana susamış savaşçıları sevgi dolu güçlü duygular gibi basit şeyler karşısında yenilebilirler.

#21 – Taktik Güvenilmezliği Yasası

..........taktik dahilerini bile ...

#22 - Önemsiz farkedilmezlik Yasası

İnsanlar küçük şeyleri farkedemezler... kayıp vücut parçaları gibi ya da büyüklüğü Seattle kadar olan yaralanmaları.

#23 - Gençlere Özgü Entellektüellik Yasası

Çocuklar yetişkinlerden daha zekidirler ve her zaman boyutlarının neredeyse iki katı kadar sinir bozucu olurlar (bkz: Chibi-usa )

#24 - Americanthropomorphism Yasası.

Gerçekten çirkin kötü karakterler her zaman sıska Amerikalılardır.

#25 - Amerikalıları Zihinsel Olarak Küçümseme Yasası

Aptal iyi karakterler her zaman iri Amerikalılardır.

İlk sonuç: Gerizekalı Amerikalı kahramanlardan daha aptal olan kişiler Amerikalı çevirmenlerdir.

İkinci sonuç: Amerikan çevirmenlerden daha da aptal olanlar ise Amerikalı yayıncılar ve sansürcülerdir.

#26 - Çene Orantısı Yasası

Kişilerin ağız büyüklükleri çıkardıkları sesin yükseklik derecesiyle doğru orantılıdır. Yani ne kadar çok bağırırsa o kadar büyük bir ağzı olur

#27 - Kedigil Mutasyonu (dönüşümü) Yasası

Yarı kedi yarı insan olanların çoğunun ortak özellikleri şunlardır:

*

Dişi olmak

*

Geniş duyma gücüne sahip olmak bazen bir kuyruğa da

*

Mümkün olabildiği kadar küçük giysiler giyebilmek

#28 - Ateş Gücünü Koruma Yasası

Düşmanı tek seferde yok edebilecek kadar kuvvetli bir silah varsa, bu silah en sona saklanır ve son şans olarak kullanılır.

#29 – Teknolojik Kullanıcı Yasası

Uzay gemisi ve benzeri araçların yönetimi için resmi eğitim gerekliliği karmaşıklığı ile ters orantılıdır.

#30 - Zıtlaşma Parlaması Yasası

Savaşçılık ve kuvvet gibi özellikler ya da güçlü iyi duygular son derece yüksek seviyeli ve gizemli bir parlaklık şeklinde oluşumlar yayar. Bu oluşumlar genellikle kötü karakterler için kırmızı iyi karakterler içinse mavi renkte betimlenir. Bunun nedeni mavi rengin elektromanyetik spektrumda kırmızı renkten daha üst seviyede olmasıdır.

#31 – İnsan Biçimli Olmayanların Düşmanlığı Yasası

Tüm çirkin ve insani olmayan yaratık türleri düşmandırlar ve genellikle olabilecek en adi yollarla insanlığı anlaşılması güç ve karanlık sebeplerden dolayı yok etmek isterler.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 17
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Susano'o

    2

  • Borastus

    2

  • sonvaynard

    2

  • özz

    2

- Ana karakter sınıfta hep cam kenarında oturur.

- Ana karakter erkek ise çok konuşan, sapık ve aptal bir arkadaşı olma olasılığı baya bir fazladır.

- Ana karakterin yanlışlıkla bir yere takılıp bir kızın üzerine düşme olasılığı oldukça yüksektir. Bu olaya şahit olacak başka bir karakterin olması da aynı olasılığa sahiptir.

- Kılıç ateşli barutlu silahlardan üstündür. Kılıçlı ve tabancalı adamlar kapışıyorsa bilin ki tabancalı adam hemen ölecektir. (İstisnalar var ama feci spoiler olur.)

- Okulun çatısını ana karakter ve arkadaşları hariç kimseler bilmez.

- Kısa boylu kızlar genelde tsundere olur. (Son zamanlarda öyle en azından.)

- Ciddi animeler sonda ana karakteri öldürmesi sever baya.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

diğer çizgi filmlerden farkı' date=' "çizerler, senaristler ve orjinal ses sanatçılarının japon olması ile başlayıp pek çok türü olması ve genellikle japon kültüründen öğeleri yansıtmasıdır" desem çok da yanlış bir ifade olmaz sanırım.

bir de hep tartışılır, avatar anime midir değil midir diye. bence anime olması veya olmaması çok dert değil. avatar içinde çok güzel konular barındıran bir yapım. arkadaşlık, dostluk, sevgi, dürüstlük, cesaret ve alçakgönüllülük gibi... verilmeye çalışılan mesaj basit. mesajı vermeye çalıştıkları yöntem de basit. ama kimse basiti sığ ile karıştırmasın. avatar izlediğim pek çok animeden çok daha kaliteli. :)[/quote']

eyvah eyvah yeni bir tartışma başlatacaksın :P diğer sitede avatarla ilgili olarak baya bir tartışılmıştı :) bence de avatar çok iyi bir animasyon. sevmemin sebeplerinden biri de izlediğim animelere benzer yanlar bulmamdı.

evet dediğiniz gibi çoğu animede kanıksanmış olaylar var hatta o kadar sık oluyor ki bir süre sonra aynı şeyleri izliyormuş gibi hissedip seriden soğuyabiliyorsunuz hatta karakter çizimleri bile nerdeysen aynı olabiliyor. ama bu biraz da modayla ilgili, reyting alan olaylar, karakterler, silahlar, konuşmalar... ısıtılıp ısıtılıp önümüze servis ediliyor. bir süre sonra belki 10 yıl sonra değişik tarzlar moda olacak. önce çizimler değişecek sonra da diğer unsurlar. her dönemin kendine has tarzı var çünkü.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 5 hafta sonra...

Sağol "Ahmet" abi, okudumda, bazılarına katılmıyorum aslında, şu şu diye ayırmıyacağım ama bazıları, belkide çoğuna ya dikkat etmedim ya da öyle bir teknoloji mevcut değil. :D Ben kendimce şöyle bir ayrım yaparım:

Shounen: Pek adam öldürülmez, kan çok az olur, bazılarında hiç olmaz, olanlarında ise bildiğimiz kandan çok daha açık bir renktedir ya da siyahtır. Aşk olur, fakat öpüşme sadece en son bölümde olur(Genelde). Eğer aksiyon ise (yani kavgalı, mavgalı...) ilk başlarda karşısına bir düşman çıkar, sonra bu ya son bölümde kapışacağı kişi veya en iyi dostu olur. 200 bölümlük bir seride; 150. bölüme kadar olan tüm kavgalarda ilk başta kendi yenilir, sonra ya arkadaşları gelir ya da çeşitli yollarla düşmanı halt eder. Bir karakter öldün mü, bizde üzülelim diye aniden "Flash Back" çıkı verir. Ana karakterimizin ölme gibi bir lüksü yoktur. Ana karakterimiz kendisinden çok arkadaşlarını/çevresindekileri düşünür...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

- Ana karakter sınıfta hep cam kenarında oturur.

- Ana karakter erkek ise çok konuşan, sapık ve aptal bir arkadaşı olma olasılığı baya bir fazladır.

- Ana karakterin yanlışlıkla bir yere takılıp bir kızın üzerine düşme olasılığı oldukça yüksektir. Bu olaya şahit olacak başka bir karakterin olması da aynı olasılığa sahiptir.

- Kılıç ateşli barutlu silahlardan üstündür. Kılıçlı ve tabancalı adamlar kapışıyorsa bilin ki tabancalı adam hemen ölecektir. (İstisnalar var ama feci spoiler olur.)

- Okulun çatısını ana karakter ve arkadaşları hariç kimseler bilmez.

- Kısa boylu kızlar genelde tsundere olur. (Son zamanlarda öyle en azından.)

- Ciddi animeler sonda ana karakteri öldürmesi sever baya.

Hepsine katılıyorum bir de ana karakter kızın üstüne düştüğü sırada onu aslında seven hatun karakterimiz de kesinkez o olaya şahit olmuş ve çoktan ana karakteri pataklamaya girişmiştir.Çatı gerçeğini de okuyunca daha net farkettim gerçekten öyle:D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Yukarıda bahsi geçen kurallar belli tarz animelerde olan kurallar. Bu kurallara göre de Monster bir anime olmuyor, örnek veriyorum sadece.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Shojou: Shounen`in kızlar olanı için.

Seinen: 18+ öğelerin bulunduğu, insanların kanın aktığı, sonuna kadar pisikolojik olabilen ve insanları kendisine hasta eden türdür. Yazıla bilecek çok şey olduğu kesindir. Fakat herkes biliyor zaten. :D

Josei: 18+ bayanlar için. İzlemediğim için bir şey yazamıyacağım.

Giderde, gider, en bilinenleri söyledim. Aslında bana kalırsa Anime`nin bir kuralı yoktur. Çizen kişi kuralları koyar gibi geliyor bana. Yani istediğini yapar, isterse atı L`değilde Z şeklinde oynatır. Bunada kimsenin karışa bileceğini düşünmüyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

bu yazıyı baya bir önce okumuştum, okuması eğlenceli şeyler ama tabi ki mehmetin dediği gibi bazı tarzlara atıfta bulunmuşlar, geneli kapsamıyor.

benim için anime japonların yaptıkları animasyonlar, onun dışında belli kalıplara sokmak gereksiz. birşey var; hiçbir animeye çok da mantık çerçevesinde yaklaşmamak olabilir mesela.

birisi "anime nedir?" diye sorduğunda en basit şekilde japon çizgifilmi diyorum sonra 2. soru geliyor "diğer çizgifilmlerden ayrılan özelliği nedir?" buna cevap vermek daha zor o kişinin tam anlayabilmesi için birkaç anime izlemesi lazım :)

okul çatılarına ben de taktım. tenefüslerde ana karakterler dışındakilerin hepsi mi bahçede takılır yani ben olsam çatıya çıkardım :spit:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Burada kurallar dediğimiz zaten illa buna uyacaksın yoksa yayınlamayız denilen şeyler değil tabiki. Genel bir kesimin uyguladığı kararla gibi birşey.Bence animelerin artık standartlaşmaya başlamış özellikleri var bu saydıklarım benim dikkatimi özellikle çekenler. Her dönem 30 tane civarı anime yayınlanıyor yılda 100 civarı anime çıkıyor aşagı yukarı birçogu ortak özellik taşıyor o yüzden genelleme yapılabilir gibime geliyor benim. Monster gibi animeler zor geliyor zaten anime 2004 yılında çıkmış hala isminden söz ettirebiliyor.

Çizenin ve yapımcı stüdyonun birçok sorunu var tam olarak bağımsız olamıyorlar aslında. Ana karakter hep cam kenarında oturur dedik ama neden yani çok mantıksız geliyordu bana. Düşününce şu geldi aklıma "Cam kenarında olunca diğer ögrencileri çizmek zorunda kalmıyorsun bir gökyüzü çizersin olur biter." Sınıftaki diğer ögrencilerin hep statik çizildiği için çünkü hareketli çizmek çok masraflı olduğu için yapımcılar mecburen öyle yapıyor. Benim verdiğim örnek maddi yöndendi diğerlerinin elbet maddi veya sosyolojik olarak nedenleri de vardır.

Kılıç - tabanca mevzusunda ise süngülerle silahlı askere saldıran bir halk japonlar. Elbet bunun da bir bilinçaltında yeri olacaktır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

diğer çizgi filmlerden farkı, "çizerler, senaristler ve orjinal ses sanatçılarının japon olması ile başlayıp pek çok türü olması ve genellikle japon kültüründen öğeleri yansıtmasıdır" desem çok da yanlış bir ifade olmaz sanırım.

bir de hep tartışılır, avatar anime midir değil midir diye. bence anime olması veya olmaması çok dert değil. avatar içinde çok güzel konular barındıran bir yapım. arkadaşlık, dostluk, sevgi, dürüstlük, cesaret ve alçakgönüllülük gibi... verilmeye çalışılan mesaj basit. mesajı vermeye çalıştıkları yöntem de basit. ama kimse basiti sığ ile karıştırmasın. avatar izlediğim pek çok animeden çok daha kaliteli. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

- Ana karakter sınıfta hep cam kenarında oturur.

- Ana karakter erkek ise çok konuşan, sapık ve aptal bir arkadaşı olma olasılığı baya bir fazladır.

- Ana karakterin yanlışlıkla bir yere takılıp bir kızın üzerine düşme olasılığı oldukça yüksektir. Bu olaya şahit olacak başka bir karakterin olması da aynı olasılığa sahiptir.

- Kılıç ateşli barutlu silahlardan üstündür. Kılıçlı ve tabancalı adamlar kapışıyorsa bilin ki tabancalı adam hemen ölecektir. (İstisnalar var ama feci spoiler olur.)

- Okulun çatısını ana karakter ve arkadaşları hariç kimseler bilmez.

- Kısa boylu kızlar genelde tsundere olur. (Son zamanlarda öyle en azından.)

- Ciddi animeler sonda ana karakteri öldürmesi sever baya.

Bu kurallar hepsinde olmasada çoğunda aynen var.Aptal arkadaş olayı zaten kendisini ıspatlamış birşey:hehe:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Neredeyse yazılacak herşey yazılmış ama ben gıcık olduum ve yazılmadığını düşündüğüm bir madde eklemek istiyorum.

- Seride bir okul varsa mutlaka bir yerlerden bir transfer öğrenci gelir. Olaylar onun üzerinden döner. Japon animelerindeki bu transfer öğrenci geyiği hiç bitmiyor.

Hıı bir de bu öğrenci asla normal değildir. Ya çok gıcık olacak ya da çok güzel.

- Okullarda dışlanmış karakter mutlaka vardır. Ana karakter her türlü şeye rağmen allahtan belasını arar ve ona yakınlaşır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Animeler gerek konuları, türleri ve verdikleri mesajlarla olsun gerekse japonca dili ve çizimleri ile kendilerini diğer animasyon ya da çizgi filmlerden hemen ayırmaktadır, çizgi film gibi görünse de aslında çoğu 17 yaş üstüne hitap etmektedir. Animeyi anime yapan bir kural var mı sorusuna yukarıda söylediğim öğeler derdim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

avatar izlediğim pek çok animeden çok daha kaliteli. :)

evet, son sezonu izlememiş olsam da bence de öyle. Ama yine de avatara anime denince gıcık oluyorum :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 11 ay sonra...

Avatarın anime olmamasının en basit olayı belli bi dayanağı yok.Önce manga oyun visual novel vb bişi çıkar genelde.Benim gördüklerim hep öyle.İlk TV serisi çıkmıyor genelde.Avatarda öyle bişi.Direk tvsi çıkmış,açılışlarda 2 3 efekt sesi o kadar.Başkada bişi yok.Çizimleride şu eski disney çizimlerine benzetilmiş.Anime çizimlerinin yanından geçemez.Kısaca avatar anime değildir.MAL da ve Anidb de geçmiyorsazaten anime değil demektir.Kısaca bu. :962129:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

uzaklık yasası özellikle dövüş animelrinde kısa bir mesafeyi baya bi koşarak alırlar

bazen de spor animelerinde karşılaşıabiliyoru

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bu kural listesini 2001 gibi okumuştum ve diyebilirim ki Votoms ve Patlabor bu kuralların yarısından fazlasına uymuyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Avatarın anime olmamasının en basit olayı belli bi dayanağı yok.Önce manga oyun visual novel vb bişi çıkar genelde.Benim gördüklerim hep öyle.İlk TV serisi çıkmıyor genelde.Avatarda öyle bişi.Direk tvsi çıkmış,açılışlarda 2 3 efekt sesi o kadar.Başkada bişi yok.Çizimleride şu eski disney çizimlerine benzetilmiş.Anime çizimlerinin yanından geçemez.Kısaca avatar anime değildir.MAL da ve Anidb de geçmiyorsazaten anime değil demektir.Kısaca bu. :962129:

Maalesef olay dediğin gibi olmuyor. "Orijinal Anime" diye bir tabir vardır. Bazı serilerin önce animesi sonra mangası çıkar.

Avatar'ın anime olmasısın sebebi Amerikan yapımı olmasıdır bu kadar basit. Çizerleri Korelidir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?