Jump to content
  • Kayıt Ol

Bir animede sizi en çok sinir eden şey nedir?


kimsesiz

Önerilen İletiler

Mesela beni beyin kontrölü bitiriyor.Adam resmen diğer şehirden değişik birinin düşünce ve hareketlerini yönlendiriyor.Sırf bu yüzden 07 ghost u bıraktım izlemedim.Tabi tek ondan değil o ana kadar dolmuştum onda patladım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Beni sinir eden şey, ana karakter ayrıcalığı. Diyelim bir dövüş, kavga, maç.. vs. esnasında, ana karakter ne kadar kötü durumda olsa da, "yenilecek kesin" dense de, son saniyede "feci bir güç kazanıp" galip geliyor. Bu tür şeylerin olduğu seriler, gerçekten sinirimi bozuyor. Hatta, bu tür olaylar olduktan sonra "Püff, yine mi ? -.-' " diyip bölümü kapatıyorum (Tabi, eğer seride bunun dışında kalan diğer unsurlar beni çok etkilemiş ya da çok hoşuma gitmişse, ana karakter olayını görmezden gelmek zorunda kalıyorum, el mahkum).

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Her şeye ağlayan bir karakterin olması.

Her şey için kendinden bir şey feda eden bir karakterin olması.

Başkalarını sürekli düşünen bir karakterin olması.

Güzel ama memesi küçük karakterlerin olması.

Romantizm-drama ikilisinin kullanılması.

Vurulduğu halde karakterden hiç kan akmaması.

Vuruluğunda karakterden 20 gallon kan akması.

vs.

Böyle uzar gider bu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Evet o herşeyde kendini feda edenlere bende sinir oluyorum.Benim aklıma şey geliyor orda " Durun Kara murat benim :D"

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Beni sinir eden şey, ana karakter ayrıcalığı. Diyelim bir dövüş, kavga, maç.. vs. esnasında, ana karakter ne kadar kötü durumda olsa da, "yenilecek kesin" dense de, son saniyede "feci bir güç kazanıp" galip geliyor.

Evet yaa katılıyorum, Samurai Champloo'da bunun örneklerinden booolca bulabilirsiniz. Eee öl artık be dediğin yerde adam dirilip dirilip geri geliyordu. Şöyle ki;

adamın dibinde bomba patlıyor, adam şelaleden atlıyor, adam birçok kez boğuluyor, yangından kurtuluyor, çok güçlü kılıç darbelerinden kurtuluyor -aynı adamda iki kez oldu bu hatta-

Bir de romantizm animelerindeki bir olay var; bir kız bi erkek koyarlar. Sonradan olaya bir kız daha giriyor, çocuğu o da seviyor. Ana karkater kız onu kıskanıyor vs. şeklinde gidiyor. Çok gıcık ya, lovecomda da toradora da vardı bu. Ami en sinir olduğum anime karakterlerindendir mesela. Niye hep sonradan bir kız çıkar da ana karakter olan kzı uyuz eder??

Yine romantizm animelerinde sevenlerin kavuşamamsına da uyuz olurum ama bu daha başka bi şey tabii :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

O neredeyse her Animede olan bir özelliktir zaten. Misal Basilisk`te yoktu sanırım. Her şey gerçekmişcesine adamlar tek darbede ölürdü, bilirsiniz. Peki neden böyle?!?!?! Çünkü basilisk gayet ciddi bir Animeydi, lakin Samurai Champloo tam bir komedi harikası, gerçekten mükemmeldi, konuda iyi olmasada ne diye bilir ki bir solukta izlene bilecek sınırlı sayıda Animeden biri.

Söylenenlerden farklı olarak:

-Karakterlerin çok az sayıda hareketleri olması, hangi Animeydi tam olarak hatırlamıyorum, sanırım "Samurai Deeper Kyo"idi. Blmiyorum o mu ama, şöyle bir şey vardı; Baştan sona her zaman aynı haraket. Benne anladım bu işten, bir zamandan sonra aynı haraketi duymak baydırtıyor insanı.

-Bazı serilerde kan siyah akıyor, ilk gördüğümde; "Nasıl olur lan, robot mu acaba bunlar, ama öyle bir şeyden söz etmediler." dedim.

-60 tane düşman var karşılarında, ilk 5 ini afedersiniz bir yerlerlerini yırtarak yeniyorlar, sonra onlardan güçlü olan 55`ini direkt olarak geçmeyi başarıyorlar. Nasıl oldugunu hala anlamış değilim.

-Eğer iyiler çok güçlü ise, kötülerin elindede her zaman bir koz oluyor. İstisnalar falan var tabi. Örneğin:

(Devil May Cry)

-Aksiyonlar yumruklarla, kılıçlarla değilde, sadece büyülerle olan Animeleri sevemem. Ama izlerim. İzlerken laf ederim. Adamlar yakından kavgalar için o kadar uğraşıyor. Sen büyü at, o sana büyü atsın. Kimin büyüsü güçlü ise kazansın. Varmı öyle bir dünya ya!?!?!?

Valla gider böyle, akla geldikçe yazarız artık. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

-Bazı serilerde kan siyah akıyor, ilk gördüğümde; "Nasıl olur lan, robot mu acaba bunlar, ama öyle bir şeyden söz etmediler." dedim.
Hepsinde olmasa da, bazı serilerde bunun sebebi sansür olabiliyor sanırım.

Edit: Bir de aklıma gelmişken, seride yer edinmiş bir karakter tam ölecekken, arka plandan ya esprili bir laf ya da bir böğürme sesi gelir ve o karakter kurtarılır. Bu arkadan gelen karakter ya ana karakterdir ya da seride fazla yer edinememiş ama esas karakter olmaya aday birisidir. Örnek vermeye gerek yok, neredeyse her seride olan birşey. Ama illa ki bir örnek gerekirse de aklıma şu an gelen ilk seri *böğürerek söylüyorum ki* Bleach ! -_-"

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

lakin Samurai Champloo tam bir komedi harikası, gerçekten mükemmeldi, konuda iyi olmasada ne diye bilir ki bir solukta izlene bilecek sınırlı sayıda Animeden biri.

Bu doğru işte, Samurai Champloo türünün nadir örneklerinden, bahsettiğim mesele dışında mükemmel bir kurguya sahip. Zaten Cowboy Bebop un yönetmeninden beklenecek olan da budur.

Aklıma bir şey daha geldi. Neredeyse her animede yaşanıyor şu sahne; bir karakterin evinde yemek yeniyor. Baş karakter kaşığı ağzına götürürken diğer karakterler acaba ne düşüncek yemek hakkında diye baş karakterin ağzına düşcek gibi bakıyorlar. Sonra karakter sugoi mugoi diye cevaplar veriyor, bu sahnenin özelliği ne de bütün animelerde kullanıılyor anlamıyorum. Aslında bi şey yok ama bu kadar çok kullanılmasının mantığı ne ya insanın içi bayılıyor. Özellikle karakterin yemeği beğendiğini ifade eden suratı insanı öldürüyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ecchi unsurlardan nefret ederim,insandan çok savunmasız melek tipte kızlardan ve onların gerçekçi olmayan vücut ölçülerinden nefret ederim. bide her şeyi bilen hiç yanılmayan karakterler vardır ya onlardanda nefret ederim hani bir sahne olur mesela adam derki aaa ölecek mi? sonra o karakter araya girer ve der ki: hayır ölmeyecek tam o sırada zartı zurt yaptı ve bu 45050606206340 kez tekrarlanır. sinir olduğum bir olaydır.

aynı şekilde birden içindeki güç tavan yapıp tam yenilecekken yenen tipler hele o esnada söyledikleri... yok gözlerini diker çünkü onlar benim arkadaşlarım der falan :S

ha bide savaş esnasında düşmanla yapılan sohbetler var bitiyorum ona. adamlar savaşın ortasında bir kenara bırakıolar sobet etmeye başlıyorlar ya :zor: yaw adam konuşuyor indirsene yere işte :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bazı şeyler saçma yorumlanmış ya da farklı biçimlerde anlatılmış olsa da animeleri keyifli buluyor ve izlemeyi seviyorum. Genelde bir şeyleri hayal gücü unsurlarından faydalanıp güzel bir şekilde anlatıyorlar, hepsi farklı dillerde. Ta bi her anime böyle olmuyor mesela Rosario + vampire animesinde bir mesaj olduğunu zannetmiyorum ancak birçok kişi izlemeyi sever keyifli bulur o da ayrı bir bölüm oluşturur.

Bunların üstüne tabi ki artık alışagelmiş sahneler çok var animelerde ne olacağı bellidir. Mesela ilk akla gelen örnek Bleach. İchigo nun dövüştüğü her güçlü karakter ile şöyle bir sahnesi vardır tabi diğer karakterlerinde hemen hemen... Meşakatli bir dövüş iki tarafta yaralı bereli arada geçen "seni lanet olası... bu ruh gücü de ne böyle... hayır yenilemem" düşünceleri, konuşmalar, tabi karşı tarafında savunduğu birşey vardır iyi ya da kötü. Hemen ardından gelen son vuruş olacağını bildiğiniz iki taraftan da gelen atak ve ardından ikisininde ellerinde kılıçlar iler bir müddet beklemeleri... Bir süre sessizlik ve ardından göğüslerinden, kollarından fışkıran kanlar... Pardon tazikli fışkıran kanlar demeliydim. Bir de ölmezler genelde. Suratların bir yara bandı ya da bir sarık ile karşımıza çıkıp ardından aynı sahneleri defalarca yaşayıp ölmezler.

Çok sevdiğim bir animedir orası da ayrı mesele tabi. Her animede saçma ya da sinirinizi bozan birşeyler bulmak mümkün.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

ha bide savaş esnasında düşmanla yapılan sohbetler var bitiyorum ona. adamlar savaşın ortasında bir kenara bırakıolar sobet etmeye başlıyorlar ya :zor: yaw adam konuşuyor indirsene yere işte :D

+1

Ayrıca hafıza kaybından nefret ederim. Seri boyunca bir sürü aksiyon olur, karakterlerin duyguları gelişir, tecrübe edinirler ve flashbacklere müsait bir seri haline gelir anime. Lakin ne iğrençtir, bir savaş sonrası veya başka bir şekilde, karakter hafızasını yitirir. Tüm o şeyler boşa gitmiştir. Seri, o karakterin hafızası yerine gelene kadar inanılmaz sıkıcı bir hal alır. Hele ki anime, kişilerin birbirini tanımadığı biçimde sonlanırsa daha da öte bir iğrenç hal alır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

-Suyunu çıkaracak derecede aşırı duygusallık.

-Aptallık derecesinde iyilikseverlik ve pollyannacılık

- Animeyi kastırıp güyya daha büyük kitleye hitap edebilmek adına gereksiz türlere sokmak ( mesela bazı animelerde nereden çıktı dediğimiz acayip komedi sahneleri ve çizimleri)

-Devamlı aynı karakterin dertlerinin peşinden koşulması , hayatı sanki tek başına yaşıyoruz ya

-Süpriz final ve şok bölüm yapmak adına sırları ve kördüğümleri illaki son bölüme saklamak 3 bölümde yaşanacak olayı on dakikada saçmaca bitirmek

-Gerektiğinden kısa veya gerektiğinden uzun animeler. Konu nereye kadar yetiyorsa o kadar çekin kardeşim. Gerekirse 17, 10 ve 30 bölümlük animelerin sayısı da artsın.

Bir hışımla aklıma gelenler bu kadar ama savaş sahnelerindeki konuşmlara bayıldığımı da eklemeyi unutmayayım. Çok uzamadığı ve dövüş sahnelerimi çok kısaltmadığı sürece tabii ki.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

-karakterlerimizin sanki başka giysileri yokmuş gibi hep aynı şeyi giymelerine (iş-okul üniformaları dışında) 20 yıl önceki animeleri anlıyorum da yeni çekilenlerin de pek çoğunda böyle. aksiyonlu animelerde dövüşlerde kıyafet ne kadar zarar görürse görsün bir sonraki bölümde yeni alınmış gibi tertemiz ve sağlam şekilde karşımıza çıkar.

-erkek karakterin gidip en gıcık, salak kıza aşık olması, bu kızın da olur olmadık yerde bu çocuğa tekme tokat girmesine, kendini bulunmaz hint kumaşı sanmasına

-bayan karakterleri genelde işe yaramaz göstermeleri, bir bölüm boyunca sürekli ağlarlar ama işe yarar tek bişey yapmazlar.

-ortaokul ve lise öğrencilerinin olabileceklerinden çok daha fazla olgun çizilmesine. aynı şekilde bayan karakterlerin yüzleri ve vücut ölçülerinin çizimlerindeki tezatlığa, sanki baş ve gövde farklı vücutlara ait gibi

-uzun serilerde (naruto, onepiece gibi) 5-6 bölümde anlatılabilecek bir hikayenin 15-20 bölümü bulmasına sinir oluyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

bende shounenlerde fillera sinir oluyorum ayrıca hafta 1 yayınlanmasınada sinir oluyorum :kotu: hayır alıştırdılar bizi çocukluktan günde 1 bölüme ki günde 1 bölüm olsa bile yetmezdi şimdi haftada 1 oldu :kotu:

hep trt yüzünden :@

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ana karakter ile rival karakter arasında beklenen büyük düellonun fiyasko olması. Rival karakter yediği haltlarla artık izleyiciyi çileden çıkarmış herkes ölmesi için dua ederken... İğrenç ve kesinlikle tatmin etmeyen bir düellodan sonra ana karakterin, düşmanın canını bağışlaması. O an böyle felsefi laflar edip karizmatik durmaya çalışması. Nefret ederim. Veya zorbalığa maruz kalan bir karakterin sessiz kalması. Kimseden yardım istememesi veya karşılık vermemesi. Bu konuda beni tatmin eden tek bir anime var:

Higurashi Rei 3.bölüm

Satoko'nun saçmalıklarına daha fazla dayanamayan Rika'nın eline aldığı sandalye ile Satoko'yu bir güzel benzetmesi... O sahnede zevkten dört köşeydim. Zorbalığa uğrayan herkes böyle yapsa animelerden çok daha fazla zevk alacağım.:spit:

Ha bir de yanlış anlaşılmalar. Nefret ederim. Özellikle romantik komedi-drama türü serilerde her taraf yanlış anlaşılmalarla entrikalarla doludur. Kesinlikle nefret ederim.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bir de romantizm animelerindeki bir olay var; bir kız bi erkek koyarlar. Sonradan olaya bir kız daha giriyor, çocuğu o da seviyor.

Yine romantizm animelerinde sevenlerin kavuşamamsına da uyuz olurum ama bu daha başka bi şey tabii :D

O konuda sana katılıyorum; ben kız-kıza aşkı daha çok destekliyorum destekliyorum :B ahahahaha

:asker: ciddiyet! Animenin fermuar efekti gibi bitmesini sevmem, sindirsin konuyu ve olayı bana yeter. 1.İstanbul buluşmasında bir takım arkadaşlarla yaptığım konuşmada ilgi alanımın gayet geniş olduğunu belirttim; vahşet ve dram sevmem sadece gerisini severim. Fakat kısa süren animeler ilgimi çekmiyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

-erkek karakterin gidip en gıcık, salak kıza aşık olması, bu kızın da olur olmadık yerde bu çocuğa tekme tokat girmesine, kendini bulunmaz hint kumaşı sanmasına

-bayan karakterleri genelde işe yaramaz göstermeleri, bir bölüm boyunca sürekli ağlarlar ama işe yarar tek bişey yapmazlar.

-ortaokul ve lise öğrencilerinin olabileceklerinden çok daha fazla olgun çizilmesine. aynı şekilde bayan karakterlerin yüzleri ve vücut ölçülerinin çizimlerindeki tezatlığa, sanki baş ve gövde farklı vücutlara ait gibi

Ama salak kızlar daha bakımlı ve sexy ve ve ve daha ilgi çekici hem fazla uğraştırmıyorlar :D Hem kızların çok fazla işe yaradıkları da söylenemez :geveze: Sen hiç son zamanlarda lise öğrencilerine baktın mı? Nasıl giyiniyorlar vs biliyor musun? :zordurum: abovv tam etchi olduk ahahaha

Pardon özz bu saldırı fırsatı kaçmazdı ahahahahaha öö:kurukafa: :P

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ha bir de yanlış anlaşılmalar. Nefret ederim. Özellikle romantik komedi-drama türü serilerde her taraf yanlış anlaşılmalarla entrikalarla doludur. Kesinlikle nefret ederim.

Haikaten nefret ötesi. Bir de konusu yanlış anlaşılma üzerine kurulu serilerde var. Çileden çıkarken onları da hesaba katmak lazım.

Ama yanlış anlaşılma konusunda Lovely Complex güzide bir yere sahip galiba. Oradaki cüce oğlanın yanlış anlamaları ve anlamamaları tek başına öldürmeye yeter insanı.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Evet o her yapılan zorbalığı içine atan karakterler varya onun konusunu bile açmak istemiyorum.O tamamen bir saçmalık hayatta izleyemiyorum o sahneleri ilerletip geçiyorum:D . Jigoku Shoujo da olduğu gibi mesela.Patlıycaktım nerdeyse direk kapadım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Aşırı duygusallık ve de çoğu kaliteli,klasik mertebesine erişmiş serilerin kesilip manga dan devam edilmek zorunda bırakılması..bknz: Slam Dunk,Gantz,Berserk,Blade of Immortal...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Mıymıntı bir kız karakter, hem animede hem gerçek hayatta tek kelimeyle nefret ettiğim şeydir bu. En ufak şeyde ağlayan ve yarım saat susmayan gerizekalı karakterler kadar sinir olduğum başka bir şey yoktur. Eh, bir de ne hikmetse böyleleri için canını ortaya koyan ana karakterleri hiç anlayamamışımdır ben.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

yanlış anlaşılma sadece animelerde değil filmlerde dizilerde her yerde olan kullanılan birşey senaristlerin genel bir tembelliği olsa gerek.

eczmeltem'in dediklerine ben de katılıyorum yalnız bölüm sayısı olayı oldukça dramatik aslında. Bu konuda tvlerin yayın sezonlarına uymaları gerek. En son Bakemonogateri de gördük bunu 12 bölümden fazlasını yayınlamayız dediler. Shaft büyük bir firma olduğu için kalan üç bölümü internetten yayınlayabildi. Ancak eminim birçok firma bunu yapamıyor bu yüzden kısaltmak veya uzatmak zorunda kalıyorlar bölümleri.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Dağdan gelip bağdakini kovma durumu. Tenjou tenge'yi 6.bölümlerde bırakma sebebim de budur. Nagi adlı çocuk gelip, diğer çocuğu kızlardan, ünden vs.. daha bir çok şeyi elinden ediyor. Ve kendi kazanıyor. Bu tür şeylere hiç gelemeyip, ekrana kafa atma durumu söz konusu olabiliyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Kızlara sinir oluyorum =_= özellikle sekirei deki gibilere...o kadar tiksindim ki...

Ayrıca seriyi bal gibi yapıp sonunu izleyiciyi deli edecek kadar havada bırakmalarına.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Animelerde sinir olduğum şeyler kız karakterlerdir:@Gıcık olurum çünkü genelde saf tipler olurlar.Hellsing'deki Integra gibi bi karakter daha görmedim...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?