Bir animede sizi en çok sinir eden şey nedir?

Yazarın foreshadowing yapmadan yapımında ciddi değişikliklere gitmesi.

Yazarın yaptığı foreshadowing'i gözümüze gözümüze sokması. Buna en iyi örnek Naruto'daki

Seri boyunca o kadar çok belli edildi ki bu Kishimoto tarafından insanlar paranoyak oldular. "Bu kadar gözümüze gözümüze batırıldığına göre Kishimoto bizim, onun bizi ters köşeye yatıracağımızı düşünmemizi, bunu beklememizi istiyor. Ama bir başka, üçüncü bir yerden başka bir şey çıkacak eminim." moduna girdi bir çok insan. Olay aydınlanınca insanlar şaştı kaldı: "Bu muydu yani? Bu kadar mı barizdi?" diye. Belki de gerçekten ters köşeye yatırmak budur bilemiyorum, insanların gözüne bir şeyin ip ucusunu sokup sokup durmak ve bu yüzden insanların başka şeylerden şüphelenmesini sağlamak ve ip ucunu verdiği şeyin desteklediği teoriyi gerçek kılmak. Yani "fake atıyorum" fake'i atmak gibi bir şey oluyor bu sanırım. Şuan bile paranoyaya bağladım bak : )

Edit: Haklı olabilirsin UnderminE, belki verdiğim örnek yanlış oldu ama anlatmak istediğim şeyi ortaya koydum sanırım.

Önceki mesajlardan çoğuna katılmakla beraber, bazılarında gördüğüm "gerçekçi olmuyor" ifadesini anlamsız bulduğumu söylemeliyim. Zira animelerin yüzde 99 u hayali bir dünyada geçer ki burada gerçekçilikten veya mantıktan söz edebilmenin tek yolu hikayenin kendi dinamikleri, kendi kurgusu içinde bir gerçeklikten veya mantıktan söz etmekle olabilir. Burada mangaka kendi koyduğu dinamiklerin sınırını aşmadan istediğini yapabilir. Dahasını isterse de dinamikleri bir şekilde değiştirebilir de. Bu arada herhangi bir şeyi savunmak amacıyla bunu söylemiyorum.

Konusu gerçeklerle ilgili olan animelerde bahsedilen şeyler olursa o zaman yukarı bahsettiğim cümle anlamlı ve doğru olur.

Birazda sinir olduğum şeylerden söz edeyim; gerçi yukarıda mesajların birçoğuna katıldığımı söyledim ama olsun.

• Amacı ecchi olan animeler dışındaki animelerde alakasız yerlerde, durduk yere bu tür sahnelere yer verilmesi.
  
• Her şey düzgün ilerlerken ciddiyetin içine eden durumlar.(Komik suratlar, aptallıklar, chibi vb)
  
• Shoune ai, yaoi vb iğrenç şeylerden nefret ederim. Ayrıca ensest ilişkiler.
  
• KH reborn daki gibi o kadar olay yaşandıktan sonra zerre kadar karakter gelişimi göstermeyen ana karakterler.
  
• Genelde clamp ın animelerinde gördüğüm tarzda çizimler.(Tsubasa chronicles rahatsız etmedi ama) Ayrıca abuk subuk çizimleri olan seriler. Erkeklerin kadın gibi çizildiği seriler. İmajı saçma salak olan karekter çizimleri.(yani göze hoş gelmiyor)
  
• Japonlardaki anlayamadığım küçük çocuklarla ilgili ecchhi ve benzeri sapıkça durumlar.
  
• Tsundere karakterler ve bunların yaptıkları.
  
• İnsanların ağzının burnunun dağıtılması ve bunun komedi diye önümüze konulması.
  
• Fillerlar, flashbackler(ha yeri gelir bir noktada lazım olur ona bir şey demem ama...)
  
• Hiçbir amacı olmadan ilerleyen konuya sahip animeler.(yani boş, gereksiz)
  
• Hiçbir sonuca ulaşmadan sanki animenin ilk bölümüne dönülmüş gibi biten seriler.
  
• Bazen karakterlerin ağızı yüzü kedi,köpek gibi olması.(hani surat aynı kalıyorda dudakların kıvrımları kedi gibi olur ya ondan bahsediyorum)
  
• Özel hareketlerin vb iki saat açıklanması.
  
• Hristiyan ve batı tarzı unsurlar. Örneğin to arimatsu no index de olduğu gibi.
  
• Anime içinde olan karakterle, kişiliklerle, seçimlerle, davranışlarla vb iligili durumlar var sinir eden ama hepsini yazamayacağım şimdi. Bazıları önceki mesajlarda söylenmiş zaten.
  

Neyse yaz yaz bitmez bunlar.

Infinite Stratos, Strike Witches, Horizon on the Middle of Nowhere, Busou Shinki veya biraz farklı şekillerde de olsa da Senki Zesshou Symphogear, Vividred Operation gibi yapımlarda da olduğu üzere, hem Mecha gösterirmiş gibi yapıp hem de karakterin vücudunu bile doğru düzgün kapatmayan sözde Power Armor'lara dayandırılan seriler. Tamam bazı insanlar Mecha türüne önyargılılar diye kokpitli Mecha koymaktan çekiniyor olabilirler ama savaş sahnelerinde yağmur gibi yağan roketleri, kurşunları, üst üste sıkılan lazerlerin her seferde ıskalamasını yada değecekse bile zaten block yapacağı kalkana gelmesini görmekten bıktım. Savaş anlatacaksanız bunu Mecha'larla yapın ki en azından nerede plot armor olup olmadığını adam gibi görelim, sulandırmanın gereği yok, hem çocuk mu kandırıyorsunuz anlamıyorum ki.

Basit ve net; Yuki Kaji'nin seiyuu'luk yapması.

http://myanimelist.net/people/672/Yuki_Kaji

Basit ve net; Yuki Kaji'nin seiyuu'luk yapması.

http://myanimelist.net/people/672/Yuki_Kaji

Yapma Recep din kardeşiyiz

Alibaba? ;_;

Yapma Recep din kardeşiyiz

Alibaba? ;_;

Abi bu herif var ya bunlar babadan oğla nesil hep!

Her sezon 4-5 animede sesini duymaktan midem kalkacak duruma geliyorum artık, anamın babamın sesini o kadar duymuyorum ben be! Ayrıca nerede ezik karakter varsa bu adama itelediklerinden sesini her duyuşumda aklımda ezik bir karater oluşuyor ve zaten sesi ağlamak üzere olan bir çocuk gibi aynı. Trollüğümü de yapar giderim hanny.

Evet o konuda ben de katiliyorum nerede en alakasiz karakter var ezik vs hep ona veriyorlar. Ben de zaten bi Alibaba seslendirmesini seviyorum gerisi çöp (bkz GC'den Shuuuu)

Basit ve net; Yuki Kaji'nin seiyuu'luk yapması.

http://myanimelist.net/people/672/Yuki_Kaji

Erenide güzel seslendiriyor bence.

Ne görmekten bıktım, aynı espriler diyebiliriz. Veyahut hızlı başlayıp sonra uzun bir süre yavaşlayan animeler. O kadar çok var ki... ilk bölüm konuyla alakalı son bölüm konuyla alakalı ortası saçma sapan aşk, meşk, gırgır şamata ve her anime de olan sahil bikini muhabbeti ayrıca çaybardağını doldurmayacak boş muhabbetler. (Fanservisler yane ). Ha her anime de var yapacak bir şey yok oda bir gerçek. Bazen dozajını tutturamıyorlar ve beni çıldırtıyor.

Harem.

Artı olarak, veledin teki Dünyayı bir taraflarına takmaz. Boş gezenin boş kalfasıdır, ama bir şey olur, mesela gökyüzünden bir kız düşer. Ve sonra hayatı değişir, Dünyayı kurtarır. Enee... Ne güzel hayat! Öyle kurguyu var ya...

Bir de şu karakterleri dönme dolap gibi çeviriyorlar ya uyuz oluyorum. Adam gibi iyiyse, iyi kötüyse sapına kadar kötü yapsınlar. Yan çizenlere ayar olmakla birlikte, bazen bir karakter çıkar ve sadece ben böyleyim diye yaşar, ve kötüyse bile ölürken de karakterinden hiç ödün vermez ya, başımın tacı yaparım öyle karakteri.

Neyse sinir olduğum çok şey var diye kestirip atayım.

Az önce;

Anime başlar ve bir ses yükselir; "Kimsenin ölmesine izin vermeyeceğim" , "Herkesi koruyacağım"

İşlem : Tehlike büyümeden veri imha edildi.

Diğer arkadaşlar söylemek istediklerimin hepsini söylemişler neredeyse.

Eklemem gerekirse eğer;

Arkadaş yendiğin düşmanla kanka olmak nedir ya ?!

Anneni babanı öldürenle kanka ayakları yapmak nedir ya ?!

Anime izlemekten soğudum yemin ederim!

bazı yan karakterlerin ana karakterden daha dikkat çekici olması o zaman hep o yan karakter çıksada görsem diyorum.en çok shingeki no kyoujin ve sailormoonda hissettim bunu mesela.ikincisi olmadık yerde bitmesi saçma sapan bir final yapması.aşırı duygu patlaması gerçeklikten uzaklaşması.birde uzun süre itiraf edilemeyen aşklar beni çileden çıkarıyor seviyorsan git konuş bence diyesim geliyorqnoluyosevdiğim ve çok beğendiğim bir animenin devam etmemesi claymore mesela mangayla birebir giden bir animesi olsaydı çok güzel olurdu bence konusu çok ilginç.

Son zamanlarda fanservislere sinir olmaya başladım. Aslında genel olarak 'hemen hemen her animede fanservis veriyorlar, ne olacak 'şu kadar şeyden' diyorum. 'şu kadar şey' = 'konu tarafından yenilen fanservis'.

Bir animede fanservis olay haline geldiği zaman şartellerim atıyor. Fanservise karşı değilim, ama fanservis hastası biri de değilim. Bazı serilere ve karakterlere yazık oluyor hani (örneğin: highschool of the dead'e saçmasapan fanservisler sokuşturdular)

Hiç beklenmedik bir karakterin fanservis kurbanı olduğu çok görülmüştür. Yazık yani, abudik gubidik yerlere fanservis sokup karakterleri ve animeyi mahvetmekten vazgeçseler ya... Tabi böyle söylesem de bu günler görülmez, fanservislerin kucağına hasret çok dünyalı var malum.

Çok ağlamaları ve boş boş konuşmaları (ki bu nadiren olur)

Animenin en güçlü karakterlerine, en güçsüz karakterlerden birinin sert bir darbe indirmesi

En çok One Piece ' de görüyoruz bunu her seferinde Zoro ve Sanji kavga ederken veya Sanji Nami' ye olan küçük(!!!) ilgisinden bahsetmeye çalışırken kafalarına bir tane yumruk yiyip oturuyorlar.

Bilgili karakterlerin bilgiçlik taslaması. Oldukları yerde bir olayı bağlayamıyorlar 2 saat anlatıyorlar

Beni sinir eden şeyler? Her şeyi omuzlayarak fedakarlık yapmaya çalışan moronlar olabilir mi acaba? Hem kendisini mahvederler, hem de karşı taraftakini. Git kendi stresinde boğul, banane, bana neden aktarıyorsun? Sana ben söylemiyorum, kendi kendine dünyayı kurtarma çabalarını kendine sakla. Bir şeyler yapmak güzel bir şey ancak bu gerizekalılar o kadar abartıyorlar ki sinirlerime halen hakim olamıyorum, gerçi son zamanlarda ruhsuzlaştım ama neyse...

Bakın bir tane var mesela burada:

Pembe saçlı gereksiz kızlar.

Yuno (Mirai Nikki), Sakura (Naruto), Mine (Akame), Yui (Angel Beats), Himeji (BakaTest), Nonon (Kill la Kill), Momoi (Kuroko), Megumi (Shiki).

Ana karakterin bir sırrı olduğunda ana kadın karakter bunu gördüğü halde mal mal başka bir şey anlaması. Resmen bu kadar salak olunmaz. Üstelik bir çok animede var bu olay. Olayı başka yerinden anlayana sinir oluyorum.

Yüzünüze baka baka yalan söyleyen karakterler. Yok efendim ben aslinda senin gerçekle yüzleşmeni istemiyordum, yok efendim ben senin normal hayatina devam etmeni istiyordum, yok efendim ben sirf seni düşündüğüm için yaptim falan filan. Adamlar önümüzde bize gerçeği söylediği halde "inanma sen bunlara yalvaririm, beni seviyorsan inanma, ben sana doğruyu söylüyorum" diye acikli acikli konuşmalari çok sinirime gider.

Buna örnek olarak Chaos; Head verilebilir sanirim. Animesinde aktarildi mi bilmiyorum ama pembe saçli karakter (@tabibitosan ) göz göre göre gerçekte ne olduğumuzu bizden saklayip duruyordu. Karşimizda 2 kiz "sen aslinda şusun busun uyan artik" dediği halde "onlara inanma onlara güvenme bana inan" diye zirliyordu. Valla tekme tokat dalasim geliyor böylelerine.

Rahatsız eden değil de eksikliğini gördüğüm bir şey var. O da aşk konusunun adam gibi işlenemiyor olması.

Çoğu anime veya mangada durum bu. Ana konunun romantizm olduğu seriler oldukça yapmacık geliyor. Türü romantizm olmayan ama içerisinde birini seven bir karakter olan seriler de neredeyse hiç bu konudan bahsetmiyorlar veya düzgün bir şekilde işleyemiyorlar. Oysa sevgi denilen şey bir insanın hayatının gidişatını tamamen değiştirebiliyor. Atacağımız adımlardan karakterimize hatta başkalarıyla olan ilişkilerimize kadar etki ediyor.

Sanırım bu konuda beni en çok tatmin eden seri Cowboy Bebop'tu.

Anime izlemeye uzun bir süre sonra döndüğümde sinir olduğum kötü tasvir edilen karakterlerin büyük çoğunluğunun beyaz saçlı olması (hepsi değil ama büyük çoğunluğu)

Genelde shoujolarda rastlanan ''o çocuk seni kullanıyor gözlerini aç artık...'' tarzı hararetli repliklerle kızın gözlerini açmaya(!) çalışan, ilk fırsatta kızı götürmeyi hedefleyen, çirkef, sinsi, dedikoducu, içten pazarlıkçı, kaçak dövüşen defolu yan rol erkek modeli. Şimdilik aklıma gelen bu.

Sanırım aşırı tsundere karakterler canımı sıkıyor. Aslında böyle söyleyince de aklıma sinirime dokunmayan aşırı tsundere karakterler geldi. Beş yıl falan önce olsaydı, sıralardım ama... Ama demişken. Ecchi'lere karşı agresif bir tutum sergilemiyorum ama gereksiz yere ecchi kullanılınca animelerde hoşuma gitmiyor. Gerçi bu daha çok sanırım fanservice oluyor. Aşırı gereksiz fanserviceleri sevemiyorum. (Mangaka ama aklıma Mashima Hiro geldi... Lanet olsun ona.)Şimdi tür ve karakter olarak bir şeyler yazmayı düşündüm ama o kadar animeden sonra alışmışım artık. 

düzenleme:

---ki az yukarı çıkınca kendi yazdığımı gördüm. Farklı ne yazdım diye düşündürdü.

Subarudur. (Re-Zero)