Jump to content
  • Kayıt Ol

Bitirdiğiniz Son Kitap ve Yorumlarınız


A.U

Önerilen İletiler

Madame Bovary

Doyumsuz, bencil bir kadın, etrafında yaşananlardan bihaber koca ve arkalarında bıraktıkları zavallı bir çocuk.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Julie Garwood - SIR

Neden bilmiyorum ama oldukça etkilendim kitaptan, hani öyle edebi bir yanı yok, anlatım açık ve sade... 1 günde okuduğum nadir kitaplardan biri olarak kitaplıktaki yerini aldı... Sanırım beni içine çeken aşkı ve arkadaşlığı anlatmasıydı...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Vampir Akademisi Serisi-5 Ruh Bağı.

Her kitapta hala beni şaşırtmaya devam ediyor. İlk kitap dışında gördüğüm en iyi en sağlam karakterlerin ve kurgunun olduğu vampir serisi diyebilirim. 5. kitap oldu yeni ne bulabilir acaba derken finalde gene yaptılar yapacaklarını. 6. kitabı iple çekiyorum.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Stephanie Barron - Beyaz Bahçe

Kitaba ilk başladığımda çok anlamsız gelmişti... Ne oluyor, sen de kimsin diye düşündüm her sayfada... Ancak ilerledikçe etkisi arttı dili oldukça etkileyici bir hal almaya başladı... Sürprizlerle dolu olduğu söylenemez tahmin edilebilirliği yüksek ancak yine de sürükleyici bir kitap...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Son olarak Afgan yazar Khaled Hosseini'nin 'Bin muhteşem güneş' adlı romanını okudum.Afganistan da yaşanan savaş yıllarını ve 2 kadının kesişen hayat hikayesini anlatmaktadır.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

En son Cem Fakir'in NTV yayınlarından çıkan ŞİMAL YILDIZI Son Kore Gazileri kitabını okudum.

Gürsel Göncü'nün önsöz niteliğindeki yazısının son paragrafı kitaba dair herşeyi anlatıyor aslında

Bu kitabı okurken dünya görüşünüzü, tarihle ilgili fikirlerinizi, siyasi tercihlerinizi, savaş - asker antipatisi veya sempatinizi bir kenara koyun; nasıl olsa kaybolmazlar. Sadece 20'li yaşlarda şu veya bu nedenle ateş hattına girmiş 80'liklerin hikayesini dinleyin. Evlerine döndüklerinde bağrımıza basamadığımız, 60 yıldır bırakın hatıralarını, hatırlarını bile soramadığımız çocukların hikayelerini...

343984_2.jpg

Topçu Er Mehmet GÜRSOY - 1. Kore Türk Tugayı

"Dağlardan döne döne gidiyoruz. Giderken şöyle bakıyorsun, yolun altında üstünde beyaz elbiseli ölmüş askerler. Hava o zaman soğuk; ölüler kazık gibi donmuş. Şöyle bakıyorsunuz, hatta içinden bir duygu geçiyor; yarın ben de ölsem olacağım bu. Arayan soran kimse yok. Biz onları göre göre gittik."

Yüzbaşı Şinasi ŞÜKRAN - 3. Kore Türk Tugayı İstihkam Bölük Komutanı

"Ayağımın dibinde korkunç bir patlamayla ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim. Ani ve dayanılmaz bir acıyla siparin içindeki cesetlerin üzerine yuvarlandım. Beş on saniye kendime gelemediğimi zannediyorum. Gözlerimi açtığım sırada mavi gözlü, çocuk yaşlarda denecek Amerikalı bir erin, elindeki makineli tüfekle mevzi almaya çalıştığına tanık oldum. Çocuk tecrübesizdi, gözlerinden yaşlar akıyordu. Bir an çocuklarım gözlerimin önüne gelmişti."

"Ağır yaralı bir er Bayram Karataş ruhunu teslim etmek üzereydi. Benden bir yudum su istedi. Mataramda ona içerecek bir damla su kalmamıştı. Bütün aramalarıma rağmen ona içerecek bir yudum su bulamamıştım. Savaş anılarım arasında onun susuz ölümü, içimde acı bir ukde olarak kaldı."

İstihkam Er Ahmet DÜZYOL - 3. Kore Türk Tugayı

"Biz zaten ölüyoruz diye gittik, Türkiye'ye döneceğimiz hiç aklımıza gelmiyor. Zaten biz ölü gittik ya, ha bugün gideriz, ha yarın gideriz. Çünkü arkadaşlar ölüyor. Bağırıyor, cankurtaran kurtaramıyor. Adam orada can veriyor, onun yanına varamıyorsun."

İstihkam Teğmen Ahmet ÖLÇER - 3. Kore Türk Tugayı

"El bombaları attık, düşman hendeklerine atladık. Bir de baktık ki Çinliler. Birkaç saat boğuştuk ve sonradan öğrendim ki bir Çin taburu orayı işgal etmiş ve orada mevzilenmiş. Biz bir Çin taburuna bir takımla taarruz ettik. O sırada isabet aldım kafamdan, mermi biraz geniş açıyla geldiğinden çelik başlığı yırttı attı. Tekrar el bombaları attık ve Karson muhabere ileri karakoluna çekilmeye başladık. O sırada ben tekrar bir isabet aldım ve düştüm kaldım. Ali Denizaltı isminde bir er, bacaklarından yaralı, dizleri üzerinde emekleyerek geriye gidiyor 'Komutanım dizlerimin yukarısı sağlam. Benim sırtıma binin ben sizi taşıyayım' dedi. Denizlili bir çocuk... Ben onun sırtına bindim. O sırada arkadan da Midyatlı er Abit. 'Komutanım yaralıyım ama sağ kolum sağlam, arkanızdayım' dedi. Çekileceğimiz muhabere ileri karakoluna vardık. Benim takımında bir subay, bir astsubay, tabii 36 er. Altı şehit verdik. Geri kalanların tamamı yaralı döndü. Ben de üç kere yaralandım, vücudumdan 70 - 80 tane parça vardı. Sadece 10'unu çıkardılar, gerisi duruyor."

Piyade Onbaşı - Haydar DEMİRBİLEK - 3. Kore Türk Tugayı

"Yanımda parçalandı arkadaşım. 'Alın beni, alın beni' diyordu. Bitmişti, ne ayak kalmış, ne bel kalmış. O mevziide mahvolduk biz, üç gün taarruz ettiler."

Ordonat Üstçavuş Sabahattin ERGÜL - 1. Kore Türk Tugayı

"Şehitleri öperek gömdük. Nurlanıyor hakikaten o arkasındaki tayın, peksimet neyse kana bulanıyor, bembeyaz yavrum. İçinden kalbinden bir şey kopuyor, ağlayamıyorsun, doluyorsun, yaş akıyor ama hüngür hüngür boşalamıyorsun. Hepsi evlat, düşün benim yaşım 22-23 o günlerde, diğerleri 20 yaşında."

Piyade Teğmen Bahtiyar YALTA - 3. Kore Türk Tugayı

"Bu muharebelerde yanan köylerden geçtik. Mesela birinde gözleri âmâ bir ihtiyar kadına rasladık. İnliyor. Birşey yok yanında... Ne su var, ne yemek... Hiçbir şey yok. Yıkılmış köy, ölenler görülüyor. Bacaklar, kafalar, insanların gövdeleri... Yani muharebede gördüğünüz feci tablolardan bir tanesi bu yürüyüş... O kadını öyle bıraktık. Yapacak birşey yok, yüreğimiz kaldı orada. Benim yüreğim hâlâ orada, o kadını hatırladıkça ağlayabilirim."

Piyade Er Nazım KÖLEOÐLU - 3. Kore Türk Tugayı

"O çocuklar küçük küçük kalmışlar, anne yok, baba yok. Böyle yıkıntıya kafanı soktuğun zaman koku geliyor. Enkazın altında ceset var. Bu çocuklar kalmışlar böyle. Biz çekildiğimiz zaman cepheden gelirlerdi bizim kamp kurduğumuz yere... Yemek verirdik, üst baş verirdik."

Topçu Astsubay Çavuş Muharrem KILIÇ - 2. Kore Türk Tugayı

"Arkadaşlarımın mezarlarına gittim... Benim sınıf arkadaşıma gelince mezarını öptüm. Diğerlerinden ayırmamak lazım ama ne yapayım, artık o kadar olur. Onunla yedi sene beraber kalmışız. Onun mezarını öptüm, işte toprak da aldım, resmini de çektim. Yalnız mezarını öperken, gül dikeni hem sağ elime, hem yüzüme çarptı, kanım da arkadaşlarımın mezarına aktı. Şimdi demiştir ki 'Siz neredesiniz, beni niye aramıyorsunuz?' O aklıma geldi, tabii orada da ağladım."

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 4 hafta sonra...

Harry Potter sersini bitirdim. Beklediğimden fazlasını buldum diyebilirim rahatça. Biraz antipatik geliyordu bu hikâye bana, tabii filimleri ile sadece bu duygu oluşmuştu. Lakin kitapları bu duyguyu söktü benden. Son derece güzeldi. Tabii kendi içersinde olabildiğince... Çok detaya inmeden okunduğunda son derece güzel bir kitap.

Filmleri ile Harry Potterdan hoşlanmazdım, şimdi kitapları ile hoşlanıyorum ^_^

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Uzun bir aradan sonra bir solukta okuyarak " herkese tavsiye ederim" diyebileceğim bir kitap okudum..

"Zaman Yolcusunun Karısı"

Kesinlikle çok sürükleyici bir o kadar keyifli ve duygusal bir kitaptı... Soluksuz okudum desem yeridir... Ancak kitabı okuduktan sonra filmini izlemenizi tavsiye etmem oldukça yavan geliyor film...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bu basligi gorunce ne kadar uzun zamandir kitap okumadigimi farkettim. Yakinda yine baslasam iyi olacak sanirim. :)

En son bitirdigim kitap sanirim Paul Hoffman'in Tanri'nin Sol Eli kitabiydi. Acikcasi kitap oyle ahim sahim guzel birsey degil. Sanirim ucleme olacakmis ancak sanirim devam edersem sadece konunun nereye gidecegini merak ettigimden olur bu. Acikcasi anlatimi bir garipti. Daha dogrusu kitabi karsisindaki kisi beyinsizmis gibi anlatmis. Yani icinde soyle bir cumle barindiran kitap bana cokta ic acici gelmiyor. "Silindir adli odaya varmasi on bes dakika surdu. Buraya silindir denmesinin amaci silindire bensemesiydi" Adama mail filan atip Hadi canim?! Yemin et.. diyesim geldi. Anlatimin bir farkli yonu daha var. Sanki karsisinda biri varmista ona hikaye anlatiyor gibi yazmis. Mesela bir dagi ve yanindaki golu betimlerken "Kocaman bir farenin su ictigini dusunun" gibi yazmis (boyle bir cumle yok ben salladim) Bu tur bir anlatim ilk basta hos gelsede bazi yerlerde fazlasiyla kullanilmis ve sinir bozabiliyor bazen.

Sonuc olarak okumayin diyemem ancak bos vaktinizde okuyun derim. Yapacak baska isleriniz varsa zamaniniza yazik olur.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Metres- amanda Quick

Başyapıt değil ama vakit geçirmek için ideal

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Metres- amanda Quick

Başyapıt değil ama vakit geçirmek için ideal

geçtiğimiz haftalada benimde alıp kuduğum bir kitap diğer kitaplarına kıyasla biraz yavan kalmış gibi..

kalbimi sana verdim&elizabeth hoyt ilk kitabının tadını almasamda sürükleyici bazı yerlerinde eğlenceli bir tarihi ve aşk romanıydı her ne kadar julie garwood kitaplarının tadını alamasamda..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 1 ay sonra...

Dan Brown - Melekler ve Şeytanlar

Din ve bilim arasındaki çatışmayı olağanüstü bir kurgu ile satırlara dökmüş Brown. İncelikle işlemiş her kelimesini. Gayet güzel, tavsiye ediyorum. Çoğu kişi okumuştur zaten.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gece Evi serisinin İşaret - İhanet ,Seçilmiş ve Vahşi'yi okudum.Harcadığım zamana lanet olsun.

İlk başlarda neyse iyi gidiyordu bir şekilde başka bir vampir stili sunmuştu bize yazar.Ana karakterler ve yan karakterlerin diyaloglar sonradan herşey klasikleşti.Farklı hiçbirşey yok.Bir şey dışında

ana karakter kızın kaşar olması dışında

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

sistem -Karl Olsberg

Nihayte bitirebildim.. Tabi bu cümleden sonra kötü sıkıcı bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz ama değil. Gelişen ve adım adım inasan oğlunu yerini almaya başlamış olan teknolojinin korkunç yüzünü yansıtan bir kitap..

DINA isimli bir program geliştiren programcıların, garip ölümlerinin arkasındaki isimin, programın ta kendisi yani Dina Pandora yazılımın olduğu anlşılır. Kendi kendine öğrenen ve her yere rahatça gibilen bu akıllı yapay zekaya karşı insan oğlunun amansız mücadelesini anlatmaktadır.

tabi zilyon tane bilgisayar terimide yok değil :) ancak sürükleyici ve merak uyandırıcı..

Akşam eve gidip sabit pc' min hard diskini söküp başka bir pc de taratıp format atma ihtiyacı duyoyorum şu an!:qhipnoz:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

21azbdd.jpg

Türkiye'nin en polisiye yazarıdır Ahmet Ümit hatta bu kitapla gözümde en iyisi oldu.Olay örgüsü,karakterler falan herşeyi mükemmeldi.Soluksuz bir kitap okudum uzun zamandan sonra.

Şimdide Bab-ı Esrar kitabını aldım.Ondanda ümitliyim umarım ümitlerimi boşa çıkarmaz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Serdar ÖZKAN'ın "hayatın ışıkları yanınca" adlı romanını okudum ne diyeyim tavsiye edene buradan çok teşekkür ederim, anlatımı yorumu sürükleyici hikayesi ve vurguladığı konu çok hoşuma gitti, bu 200 sayfalık romanı 3 günde okudum zaten, hayatın anlamsız olduğunu düşünenler için önerebilirim, keşke mucizeler gerçek olsa...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 3 hafta sonra...

Marcel Olliver'in Spartacus'ü. Diziyi bitirdikten sonra olayın gerçek tarafını merak edip okumuştum ve açıkçası çok beğendim

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız...

2. kitabın kaldığı yerden tam gaz devam... Gerçekten güzel bir kitaptı bir solukta okudum....

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah

Okuduğum en iyi kitaplardan biriydi her türlü duyguyu öyle güzel yansıtmıştı ki elimden bırakmadım ve sonuç 2 günde biten yeni bir kitap daha :D bu yaz kendimi aşıyorum 3 hafta 8 kitap oldu şimdiden :D herkese tavsiye ederim çok güzel bir kitap en kısa zamanda yazarın diğer kitabını da alıcam :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

Ryu murakami-şeffaf mavi; Japonın yer altı edebiyatını duayenlerinden biri.. Kuralı olmayan bir yazarı herşeyi yazıyor diye eleştiriyorsanız okumayın.. "Arka sokak" diyim yaşamından genel olarak bir kesit sunuyor.. Sinemayada uyarlannmış ve ödüllü bir kitap.. iki kültür arasında sıkışıp kalmış arka sokak gençliğini acınası, içten çıkılmaz ve bataklıkta sürünen yaşamlarını insnın gözün soka soka anlatan bir yapım.. Tarzı şu iki mangakayı bilenler üç aşağı beş yukarı kestirebilir.. Tsutomu Nihei, Tsutomu Takahashi onların o depresif, karmsar, iç bayan ama sürükleyen uslubuna sahip..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Ferrarisini Satan Bilge - Robin S. Sharma

Yıllar önce aldığım ama sıktığı için okumayıp bir kenara attığım bir kitap geçenlerde yeniden elime alıp okuma fırsatım oldum.

Açıkçası yine pek beğenmedim. Kitabı konusu bana ters geldi sanırım. Hiç akıcı bir kitap değil. Okuduğundan pek birşey anlamıyorsun saten.(tabi ki benim fikrim bu)

Fakat içinde herkesin kendine ders çıkarabileceği ve kitaptan labileceği şeyler var.

Kitaptan kısa bir bölüm.

Başkalarının senin hakkında söyledikleri bir şey ifade etmez. Yaptığının doğru olduğunu düşünüyorsan, başkalarının yargıları hakkında kaygılanma. Kendi vicdanına ve kalbine göre doğru olduğu sürece istediğin her şeyi yapabilirsin. Doğru olanı yapmaktan asla utanma.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Kalp Ağrısı - Halide Edip Adıvar

Genellikle BDS zamanları, Osmanlı'nın Yıkılışı, Kurtuluş Savaşı dönemi kitapları okumaktan oldukça zevk alırım. O dönem atmosferinin getirdiği buhranı ve bu buhran dönemlerinde insanların psikolojisini yansıtan eserleri ilgiyle araştırırım.

Halide'nin tarzı bana biraz farklı gelir. İnsanları, çevreleri ve suretleri zaman dokusuyla iç içe geçirip bunun üstüne duyguları bol bol serpmesine hayranım. Bu kitabında aşkın o kalbi burkan ve hafif melankoliye düşüren hallerini Osmanlı'nın Yıkılışı evresindeki ortamla sunmakta. 20. yy başındaki Avrupa coğrafyasından ayrıntılar sunması hoş. Hikaye akışını farklı buldum. Önce bir odada baş karakter babasıyla sohbet halindeyken, ardından jurnalinden devam etmesi, nihayetinde kendi yaşadıklarını anı anına anlatmasıyla son bulması şeklinde. Özellikle kişilerin fiziksel ve ruhsal betimlemelerini çarpıcı buldum. Çoğu zaman kullandığı farklı ve ilginç paraflar, hemen şu parafı bi yere yazayım da unutmayayım hissi veriyor. Bu çerçevede aşkın yaşattığı o ince sızıyı çok başarılı anlattığı kanısındayım ^^

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Die schönsten Sagen des klassichen Altertums [Klasik Yunan Mitolojisinin En Güzel Efsaneleri]- Gustav Schwab.

Mitoloji damarımın kabardığı bu dönemlerde ilaç gibi geldi bu kitap, ikinci ciltini de en yakın zamanda okumayı plânlıyorum.

Ps:

Cenabet Deyus Zeus. sdf

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar

Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaptı diyebilirim kurgusu hoşuma gitti aradaki hikayeler gerçekten çok hoştu okunması gereken bir kitap tavsiye ederim...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?