İzlediğiniz En İyi Korku/Gerilim Film(ler)i

Selamlar. Bildiğiniz üzere sinemalarda en çok boy gösteren film türlerinden biri "korku" olsa da bunların büyük bir çoğunluğunun ikinci sınıf, düzgün bir senaryosu olmayan, amatör, genç oyuncalarla çekilen filmler olduğu bir gerçek. Bu başlığı açmamın nedeni, korku filmi severlerin, büyük bir film çöplüğü içinde kaybolan korku başyapıtlarının hangileri olduğunu öğrenebilmesini sağlamak. İlk tavsiyeleri ben yapayım:

1) The Exorcist (1973) (Mutlaka orijinal dilinde izleyin.)

2) Shutter (2004) (Tayland yapımı)

3) Altıncı His (1999)

Güzel başlık. Daha önce buna benzer bir başlık açıp bu temayı tartışmayı düşünüyordum ben de.

Öncelikle kendimi bu türün müdavimi olarak görüyorum. Korku ve gerilim filmlerinden inanılmaz haz alırım. Sinemaya gideceksem de eğer ilk tercihim korku filmleir olur.

Geçelim filmlere.

1)Boogeyman=Bu filmi ilk sıraya koymamın nedeni beni şu ana kadar tek korkutan film olma özelliğine sahip olmasındandır. Evde herkes uyuduktan sonra tüm ışıkları kapatıp kulağınıza taktığınız bir kulaklıkla izlemeniz tavsiye olunur. Gerçi böyle bir ambiyansta hangi korku filmini izlerseniz korkarsınız ama Boogeyman daha bir ürkünç oluyor.

2)The Others=Fazla söze gerek. Hem inanılmaz geren bir film hem de çok şaşırtıcı.

3)Mirrors=Aynalar her yerde. İnsanları korkutmak için iyi bir seçim

4)Joy Ride:Otobanda başınıza ne geleceğini asla bilemezsiniz. Yabancılarla oynamak tehlikeli olabilir.

5)The Exorcist=Şeytan temalı daha iyi bir film hala yapılamadı. Unutmak imkansız.

İzlediğim daha çok korku filmi var ama malesef hafızam çok iyi değil. Aklıma geldikçe sizlerle paylaşırım.

Metamorphoser Shutter'ı merak ettim doğrusu izleyeceğim en kısa zamanda.

Bu başlık korku filmi sevenler için çok yararlı olacak, eğer filmler hakkındaki izlenimlerimizi de paylaşırsak ortaya seyredecek çok film çıkar bizler için:)

Korku filmi normalde hiç sevmem ama REC diye bir film izlemiştim [rec] olarakta yazılıyor, oldukça güzel idi. Cloverfield gibi el kamerası ile "amatör" çekim filmi tarzı yapmışlar ama beğenmiştim ben.

-The Exorcist: Kesinlikle, bunun gibi film zor bulunur.

-İlk izlediğimde (epey küçük olduğum zamanlar yani) neredeyse kusacak kadar korktuğum bir film vardır, A Nightmare On Elm Street

-The Ring/Ringu: Tamam, o kadar korkunç değil fakat hakikaten güzel bir senaryosu var, Japonlar korku senaryolarında ustalar.

-The Blair Witch Project: Eğlenceli diye bana bu filmi veren arkadaşımla, filmi izledikten sonra uzun süre konuşmadım D:

-Psycho: Evet, sahiden korkutucuydu.

Bir de Nosferatu derim D:

Edit: Sahi, Altıncı His ve The Others da güzeldi, The Others'ı izlediğimde kaç yaşındaydım hatırlamam ama konuyu anlayamadığım halde etkilenmiştim, hala da etkilenmiş vaziyetteyim sanırım, perdelerimiz hep kapalı

Gundamaster sana göre başlık olunca hiç vakit kaybetmemişsin bakıyorum da

Ben çok fazla sevmem (daha doğrusu korkarım xD) bu nednele önerilerim az ama öz olacak eminim;

-Pet Semaraty (Hayvan Mezarlığı )... Eminim kitabı daha sürükleyicidir ama bana filmi bile yetti diyebilirim,bence işlenişiyle oldukça başarılı filmlerden birisiydi.

-Cat People (Kedi İnsanlar)....Kedi insanlar,insanların kadınlarını Leoparlara kurban ettiği çok eski zamanlarda bu iki türün çiftleşmesinden gelen bir türdür. Sadece birbirleriyle çiftleşebilen bu türden geriye sadece iki kişi kalan biri kız diğeri erkek iki kardeşle ilgili konuya sahip bir film.

-Seven (Yedi)... İncil'de yer alan 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemiyle öldüren bir seri katil ve onun peşinde olan iki dedektifi anlatan bir konuya sahip.Gerek oyuncu kadrosu gerekse konusuyla bu türde -gerilim türünde- olan yapımların en iyilerinden birisi bence,Morgan Freeman-Brad Pitt-Kevin Spacey gibi oyuncuları bir arada izlemenin keyfi var daha ne diyebilirim ki...

Edit:Altıncı His de türleri arasında en iyilerdendi benim için de özellikle yaptığı final çok başarılı.Türleri içerisinde nadir rastlanabilecek bir sona sahipti.Bu filmi izlediğimde çevremdeki herkesten şüphe duymadım değil

Squaw beni bilirsin sevdiğim konularda sabaha kadar konuşurum ve hiç vakit kaybetmem

@Undermine Ring belki çok korkunç olmasa da eminim çok insanı etkilemiştir. Filmi izleyen kaç insan filmden sonra telefon almamayı istemiştir Arkadaşlarına bu uğurda şakalar yapanlar da cabası

Elm sokağı hakkında da bir şeyler söylemek istiyorum. Küçüklüğümden beri devam eden bir seri olsa da beni hiç bir zaman korkutamamıştır hatta çok gülerim Elm sokağı filmlerine. Özellikle Freddy'nin hareketleri beni çok eğlendirir (Evet psikopatlığım diz boyu)

@Squaw Hayvan mezarlığı kesinlikle çok etkileyici bir film. Stephen King üstadın kaleminden çıkan her yapım beni etkilemiştir doğrusu.

Stephen King demişken onun kitaplarından beyaz perdeye uyarlanan ve beni çok etkileyen birkaç yapımını paylaşayim.

The Shining Jack Nicolson'ın da inanılmaz oyunculuğu ile sinema tarihindeki başyapıtlardan biridir. Cinnet geçiren bir babanın psikopatlığına şahit olacaksınız bu filmde. İzlemediyseniz bir an önce torrente koşun derim

Kujo bir başka etkileyici Stephen King yapımı. Evimizin cana yakın hayvanlarından bir köpeğin kuduz olduğunda aslında ne kadar korkunç ve ölümcül olduğunu bu filmle anlamak mümkün. Filmden sonra köpeklere aynı sevecen yaklaşımla bakmayabilirsiniz

The Misery yazar olmak güzel ama ya takıntılı hayranlarınızla uğraşmak zorunda kalırsanız. İşte o zaman vay halinize.

The Mist sonu ile insanı intahara sürükleyecek bir film. Psikopat bir zekanın ürünü kesinlikle.

It(O) filmi kitabı kadar baaşrılı olmasa da palyaçolara karşı sert bir tutum içine girebilmek için biçilmiş bir kaftan.

Rose Red Konağı 4 saat boyunca gerilim ve korku. Yaşanması gereken bir tecrübe kesinlikle

Bu kadar Stephen King filmi yeter herhalde.

İlk mesajımda ilk 5'e eklemediğim için şu an kendimden utanıyorum. En sevdiğim korku filmlerden biri de The Descent

İnsanın nefesini her anlamıyla kesen nacizane bir film. Sinemada arkadaşlarla izlerken bir süre nefes alamadık. Arşivinize katmak isteyeceğiniz filmlerden biridir.

Son zamanlarda izleyipte beğendiğim bir film de Eden Lake(Kan Gölü). Yeni yetmelerin yaptığı hareketlere sinir olmamak içten değil. Bir çifte dünyayı dar ettiler.

Sahi ya, The Descent. Onu ben de unutmuşum, ay, filmin adını yazdığımda bile karnım ağrıyor Ayrıca, evet, itiraf edeyim, The Ring'i izledikten sonra arkadaşlarımızı arayıp "Seven Days" diyip kapatıyorduk D:

Boyle filmler izlemiyorum... Cunku cok sinirleniyorum... Bilmiyorum neden. Herhalde hepsi ayni baslayip ayni bitiyor.

merdiven altındakiler

freddynin kabusları serisinin hepsi

ilk aklıma gelenler bunlar aslında çok var ama yeni korku filmlerini sevmiyorum korkutmaktan veya ani giriş veya müziklerle insanları yerinden sıçratmaktan çok iğrençlik (insanların parçalanması, bol kan) var. tamam bunlar olmalı ama bir filmde sürekli oluyorsa o filmin hiç bir konusu kalmamış oluyor bizim bu filmleri izlememiz mezbahada kesilen hayvanları diğer hayvanları izlemesi gibi geliyor bana

Gerilim/korku filmi olarak genelde Güney Kore yapımı filmleri tercih ediyorum. Aklıma gelen bir kaç örnek Cello, The Wig, Akasya (orijinal ismi bu kelimenin İngilizcesi idi)... Japon yapımı filmler de fena değil. Ju-On, Ringu, One Missed Call, Dark Water, Audition. Aklıma gelenleri yazdım. Bu tür filmleri içerdikleri psikolojik öğeler nedeniyle daha çok seviyorum.

Korku filmlerini bende sevmiyorum ama sanırım nedenini biliyorum. Ben daha küçükken gece saat 3te Freedy serilerini veriyorlardı ve ben o yaşta onları izliyordum. Kaç yaşındaydın derseniz herhalde 6-7 araları birşeydi. O yüzden korkmama neden olmuş olabilir ama gene o zamandan sonra arada seyrettim korku filmleri tek söyleyebileceğim şuan Çığlık serilerini diyebilirim. Korku filmleri + insanların bedenlerini kesme sahneleri falan onlarada bakamıyorum tiksiniyorum. İçim ürperiyor :S

Tepenin gözleri- Bu ve bu konudaki filmlerden uzak duruyorum. DVdcde bile cdyi görünce kafamı diğer tarafa çeviriyorum.

Birde uzakdoğu sinemasından bir film diyeyim

Kabir Hikayeleri: Filmi izlerken uyuyakalma gafletinde bulundum. Siz yapmayın sakın.

Ama asıl iddiam güzel korku filmlerinin kıyıda köşede kalmış, ismi bilinmeyenlei olduğudur. Çoğumuzun aslında ismini bile hatırlayamadığımız favorileri vardır.

CandyMan, ırkçılığa göndermelerde bulunan sağlam bir umacı öyküsü.

Jaws, zamanında çoğu insanın denize girememesine sebebiyet vermiş güzel yapım.

Roman Polanski'den Kiracı, iyi bir psikolojik gerilim.

Jaws, zamanında çoğu insanın denize girememesine sebebiyet vermiş güzel yapım.

Ben hala Jaws filmleri yüzünden denize girerken korkarım. Sırf bu film serisi yüzünden köpek balığı fobisi oluştu ben de. Her denize girdiğimde mutlaka denizin dibine bakma ihtiyacı duyarım. Etkileyici bir yapımdı gerçekten de.

Aklıma gelen bir başka sevdiğim korku filmi de Jeepers Creepers 1 ve 2.

Birinci filmi hiç unutamam defalarca izlemişimdir zaten. İki kardeşin eve dönüş yollarında başlarına gelmedik kalmamıştı.

Asya korku filmlerinden çok ilzemişliğim yok ama izlediklerim arasında Dark Water ve Ringu'yu severim.

beni korkutabilen Hellraiser serisiydi.. simdi izlesem buyuk ihtimalle gulerim

gerilim olarakta Rose Red Konagi diyebilirim..

Çocukken izlemiş olduklarımız öyle etkiler bırakabiliyor gerçekten de. Chucky geldi şimdi aklıma...

Artık izlediğim korku filmlerinin çok azı zevk veriyor, sanırım bende gerilme ve korkma duygularından kalmadı Son bir yıl içinde izlediklerimden en beğendiğim mirrors dı. Gene korkmuyorsunuz ama en azından beklenmedik şeyler oluyor

Bi de 6. Hisssin yeri ayrıdır bende, küçükken sinemada izlemiştim ( ve korkmuştum ) o zamanlar filmi de pek anlayamamıştım. sonra tekrar izlediğimde aldığım tat tarif edilemez

valla beni koltuğumdan düşürecek ya da korkudan gözlerimi kapatacak kadar henüz bir yapım izlemedim. ama izleyeceklerim arasında fikrimi değiştirecek var mı bilmiyorum. ama izlediklerim içinde hellraiser ve küp serisi benim için ayrıdır.

Çocukkene izlediğim Freddy benim için ayrıdır. Ablam lisedeydi o zamanlar, tam ona hitap eden bir film. Git sen de izle sonra böyle sapıt. Aynı şekilde Stephen King - "O".

Yakın zamanda izlediğim en korkunç filmler ise:

Halka, Garez, Hannibal [bunun en son çıkanın adı neydi, eleman tıp fakültesine gidiyor hani.]

Korku filmi normalde hiç sevmem ama REC diye bir film izlemiştim [rec] olarakta yazılıyor, oldukça güzel idi. Cloverfield gibi el kamerası ile "amatör" çekim filmi tarzı yapmışlar ama beğenmiştim ben.

Katılıyorum, metro sahnesinde ölüyordum.

@Undermine: Psycho da resmen senaryoyu okudum, hiç korkmadım. Ama 1960 da izlesem ölürdüm, çünkü bu tip senaryoların annesi diyebiliriz.

Evet, Psycho şimdilerde pek korkunç gelmiyor ama, o zamanların gözünden bakıldığında dehşet değerli bir film.

Ben hala Jaws filmleri yüzünden denize girerken korkarım. Sırf bu film serisi yüzünden köpek balığı fobisi oluştu ben de. Her denize girdiğimde mutlaka denizin dibine bakma ihtiyacı duyarım.

Squaw beni bilirsin sevdiğim konularda sabaha kadar konuşurum ve hiç vakit kaybetmem

@Squaw Hayvan mezarlığı kesinlikle çok etkileyici bir film. Stephen King üstadın kaleminden çıkan her yapım beni etkilemiştir doğrusu.

Stephen King demişken onun kitaplarından beyaz perdeye uyarlanan ve beni çok etkileyen birkaç yapımını paylaşayim.

Bilmez miyim o sevgini Gundamaster,zaten ayrı düştüğümüz tek nokta korku filmleri

Hayvan Mezarlığı'nı izledikten sonra tüm hayvanlara acayip bir gözle bakmaya başlamıştım sanırım kedi nefretim bu filmden kaynakalanıyor

Ben şu Jaws tarzına bir de Piranha serilerini örnek vermek istiyorum ki ilk filmini izlediğimde denizde çevremde insan yoksa yüzemez olmuştum belli bir dönem, böyle bir psikolojiye sokuyor kesinlikle...

Küçükken izleyip de asla unutamadığım bir film varki akıllara zarar ziyan diyebilirim,o zamanlar video dönemi vardı ve ailem korku filmi severdi bize çoçuk filmleri kendilerine korku filmi ayrılırdı ama arada kaçamak yapıp o korku filmlerine bakma hevesimiz mevcuttu ve işte en büyük hatayı ''Yamyamlar'' ile ilgili olan filmi izlemekle yapmıştım ki nasıl bir filmdi hala aklımdan çıkmaz,insan eti yiyen yerli bir halkın yaşadığı ormanda mahsur kalan bir grup insanın yaşam mücadelesini anlatan yılına göre de oldukça iyi yapılmış bir filmdi çünkü bahsettiğim bu dönem benim ilkokula yeni başlayacağım dönemlere aitti.

Bunların dışında gerilim türüne birkaç örnek daha eklemek istiyorum ki zaten sadece bu türe örnekleme yapabilirim,korku filmi izleyemiyorum çünkü gerçekten kaliteli bir yapımsa amacına ulaşıyor bende,bunu da küçüklükte yaşanmış bir travma sonucu oluşan bir durum diye özetleyebilirim.Öreklemelerime değinecek olursam;

-Don't Say A Word (Sakın Konuşma).... Psikolojik sorunu bir olan kızın kaçıranların istediği şifreyi dile getirmesi için, psikiatris olan Micheal Douglas'ın kızı kaçırılır.Kızını kurtarmak için de mesleğini kullanarak şifreyi bilen bu kızı konuşturması istenir.

Oldukça başarılı olan bir film eğer psikolojik ve gerilim türünden hoşlanıyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.

-The Bone Collector (Kemik Koleksiyoncusu)... Danzel Washington'un felçli bir kriminiloğu canlandırdığı çok güzel bir film, klişe bir son belki de ama seyirlik olarak güzel vakit geçirebilirsiniz,konusuna bir göz atmanızı tavsiye ederim.

-The Parfume (Koku: Bir Katilin Hikayesi)... İsmine aldanıp da çok büyük bir hata yapmıştım hele ilk sahneyi izlediğimde baya güzel bir film daha doğrusu kokulara acayip meraklı olan ben için süper bir film diye düşünmüştüm taa ki başrol karakterinin hayatındaki ideal kokuyu yaratabilmek için insan vücudunun kokularını da parfüm yapımında kullanmayı fikir edindiği sahneyi izleyene kadar :dusuneyim:

Sonlara doğru biraz sıkıyor ama filmdeki işleyiş ve de ana konu gerçekten de daha önce hiç rastlanılmayan tarzda zaten filmdeki işleniş bence filmi tamamıyla kurtarıyor.

-Citizen X... 1995 yapımı olan bu filmde de 1978-1990 yılları arasında 53 cinayet işlemiş olan Rusya'nın tek seri katili olan Chikatilo'nun işlediği suçlar anlatılıyor ve bu süre içeirisinde nasıl yakalanmadığını anlatan ilginç bir film.

Sinemalar.com sitesinde görmüş olduğum,katilin şu sözlerine ise şaşırmamak içten bile değil;

"Ben doğanın bir hatasıyım, deli bir hayvanım”

"Yaptıklarımı cinsel bir tatmin için değil, daha çok huzur bulabilmek için yaptım"

Bu arada ben de baya gerilim türünde film izlemişim

Rose Red:Eski bir korku-gerilim olmasına rağmen benim ilk beş listeme rahatlıkla girdi:)Gerçekten güzel ve kendine bağlıyan bir film.

Çığlık 1/2/3:Müthiş bir korku filmi.İzlerken tüyleriniz diken diken oluyor:birnumara:

Son durak 2/3/4:İyi bir seri.Güzel ve kan dondurucu bir konuya sahip.

Halka:İlk Korku filmim:D2005 yapımı güzel bi korku-gerilim.

Göz:öyliyecek bi şey yok.İzlenmesi gerek:asker:

Verilen tavsiyeler arasında en çok gözüme çarpan, "Rose Red Konağı" oldu. Benim için dört (daha doğrusu üç-buçuk) saatlik bir işkenceydi. Fakat bunun sebebi, korkutuculuğu değil sıkıcılığdı. Üç-buçuk saat boyunca başta merak dolu, sonlardaysa öfke dolu bir beklentiyle filmi izleyip en sonunda uyuyakaldım. Abilerimden öğrendiğime göre son yarım saatinde biraz hareketlilik varmış. Üç kardeş, "Bu ne ya?" diye söve söve filmin kısa bir değerlendirmesini yaptık Sonuç olarak abilerimin dört saati, benimse üç-buçuk saatim heba oldu. Stephen King bu filmiyle epey gözümden düşse de son filmlerinden "Mist" tek kelimeyle harikuladeydi.

Otel 1-2 : salt işkenceden ibaret olmayıp arkasına sağlam da bir kurgu aldığı için.Kesinlikle son zamanlarda yapılmış en iyi korku filmlerinden biri.Fakat ondan etkilenen birçok filmdeki kesip biçme sahnesi sığ kaçıyor yapmasalar keşke.

Testere 1-3: İlk filmi basit bir mekanda, bilinmeyen oyuncularla şaşırtıcı bir hikayeyle ve yine süpriz bir sonla bitiyordu.Çok etkileyiciydi.3. filmdeki kurbanların yapmaları gereken görevler ve Amanda'nın hikayedeki rolü bakımından bu filmle seri bence bir basamak yukarıya çıktı.

Kuşlar: Yaşım küçükken izlediğim için midir nedir bilmiyorum ama gözümde büyük bir değeri ve korkutuculuğu var. :]

1408: Ben hayaletleri konu alan filmlerden korkmam.Zaten bu da hayaletlerin değil otel odasının lanetini konu alan esaslı bir korku filmiydi.The Carpenters'ın "We've Only Just Begun" şarkısının kullanım şekli de harikaydı bence.

Küp Zero: Küp serisinin son ya da ilk filmi hem bundan öncekiler hakkında fikir verip sırları ifşa etmekle kalmadı,hem de işin içince büyük bir duygusal derinlik kattı.

Anestezi: Hayden ve Jessica'ya rağmen.

Psycho: Ana karakteri filmin ortasında öldürüp yeni bir ana karakter ortaya çıkarması,şizofrenlik ve biraz da transseksüel açılımı nedeniyle ilklerin filmidir, yeri çok ayrı.

Kuzuların Sessizliği: Hannibal'ın karizmasına kapılmamak mümkün mü?Bütün hikaye o, 4 filmdir.

Yazacak yer bulamadım vakası*

[REC] 2, bu ay çıkacakmış.