Gunslinger Girl

Kategori: TV Serisi

Tür: Dram, Aksiyon, Bilim kurgu

Bölüm Sayısı:13

Stüdyo: Madhouse Studios

Hikâye: Yu Aida

Senaryo: Junki Takegami-Shinji Satoh

Müzik: Toshihiko Sahashi

Yönetmen: Morio Asaka-Ryosuke Nakamura

GİRİŞ:

Evet, bu benim en sevdiğim animelerden biri. Şimdi onun tanıtımını yapacağım için gayet mutluyum ^.^ Çok önceden beri merak ettiğim bir animeydi, izlemeden önce de beğeneceğimi umuyordum, hayal kırıklığına uğramadım.

Seri Japonya’da 2003’te yayımlanmaya başlamıştı. Orijinal eser Yu Aida’nın 7 ciltlik mangası.

HİKÂYE:

Anime, İtalya’da hükümetin kirli işlerini yapmak için kurulmuş gizli bir ajanstan bahsetmektedir. Görünüşte bu kurum hastanedeki kimsesiz küçük kızlara yardımcı olmak için kurulmuştur. Ama gerçekte kızların vücutlarında çeşitli modifikasyonlar yapmakta, hafızaları silmekte ve vücudun bazı organları çıkartıp yerlerine makineler bağlayarak kızları “mekanize beden” ismini alacakları bir çeşit ölüm makinesine çevirmektedir. Böylece kızlar inanılmaz bir güce sahip olmaktadırlar, şöyle ki; sadece ellerini kullanarak bile bir adamı kolayca öldürebilmektedirler.

Mekanize Bedenler genellikle on-on bir yaşlarındaki kızlardır. Bu yaşta olarak ve kız olarak seçilmelerinin sebebi de etrafta şüphe uyandırmayacağı düşüncesidir. Çevrede, Toplumsal Yardım Ajansı diye bilinen bu kurum, mekanize bedenleri eğitsin diye onların başına bir de eğitmen bırakır. Eğitmen mekanize bedenine istediği ismi koymakta özgürdür. İşte bu ikiliye İtalyancada kardeşler anlamına gelen “Fratello” denmektedir.

Mekanize bedenlerin güçlerinin belli bir seviyesi vardır. Bu seviyeler kondisyon işlemiyle arttırılabilir. Tam kondisyon verilerek beden en güçlü halini alır. Ancak bu mekanize bedenin ömrünü kısaltarak, kondisyona uğrayan bedenin acı çekmesine neden olmaktadır.

Karakterler:

Henrietta

Henrietta, dizinin ana karakteridir ve eğitmeni olan José’ye çok büyük ilgi duymaktadır.

Ajansa gelmeden önce, Henrietta ailesinin başına gelen katliamdan kurtulan tek kişidir. Etrafındaki cesetlerin yanında tüm gece tecavüze uğramış ve sonra da intihar etmeye çalışmıştır. Ajansa katıldıktan sonra geçmişine dair her şeyi unutarak yeni bir hayata başlar.

Her mekanize bedenin eğitmenine olan ilgisi farklı farklıdır ve bu da Henrietta da aşk olarak gelişmiştir. Oda arkadaşı Rico’dur. Çok utangaç ve sevimli bir kızdır. José bir tehlikeye girdiğinde Henrietta görev başında olduğunu umursamayarak José’yi korumak için her şeyi yapar.

José, yaptığı işten hep sıkıntı duymaktadır ve Henrietta’yı böyle bir ölüm makinesine çevirmek onu pişman etmektedir. Henrietta’nın daha fazla acı çekmesini istemediğinden ona tam kondisyon vermeyi her zaman reddeder.

Rico:

Rico, yatalak olarak doğmuştur ve 11 yaşına kadar hep hastanede kalmıştır. En sonunda ailesi 17 belge imzalayarak Rico’yu Toplumsal Yardım Ajansı’na devrederler. Rico’nun organları değiştirilir ve organlar çalıştırılabilir hale gelir. Eğitmen olarak Ajansta çok önemli bir görevi olan Jean, Rico ile ilgilenir. Jean’ın verdiği isim, yani Rico aslında bir erkek ismidir.

Rico organları çalışır durumda olduğu için çok mutludur. Jean ona karşı oldukça serttir, ama Rico Jean da dâhil dünyadaki her şeyi çok seven tatlı bir kızdır. Her gece kâbus gördüğü için sabahları hep ağlayarak uyanır.

Triela:

Triela, daha bebekken Amsterdam’da bebek tacirlerinin eline düşer ve oradan satın alınır. Oldukça neşeli pozitif bir bayandır, esprilidir. Eğitmeni bir Alman olan Hirscher’dir. Hirscher, Triela’ya karşı nasıl davranacağını bilemediğinden Triela ile araları çok iyi değildir.

Triela Claes’la oda arkadaşıdır. Elsa’yı sevmez, Henrietta ile anlaşır. Çok karizma bir kızdır Atışlarda çok iyidir, tam on ikiden vurur. Hirscher de José gibi mekanize bedenine tam kondisyon vermeyi reddeder.

Claes:

Claes’ın eğitmeni Ravallo’dur. Ravallo, aslında askeri birlikte çalışmaktadır ve ayağı sakattır.

Sanırım Claes önceki hayatında zengin bir ailenin çocuğuydu.

Claes operasyonlara katılmaz, ama daha iyi mekanize bedenlerin oluşturulması için ajansta yardımcı olarak kalır. Biraz serttir, zariftir, sakindir.

Angelica:

Angelica köpeğiyle birlikte yürüyüş yaparken birdenbire kendisine araba çarpar ve hastaneye kaldırılır. Oradan da ajansa devredilir.

Hafızası silinir ve ona eğitmen olarak Marco seçilir. Marco, Angelica’yı çok sevmektedir.

Angelica ilk mekanize beden olduğundan en çok modifikasyon yapılan beden kendi bedenidir ve en çok silinen hafıza da kendisininkidir. Bu yüzden en çok acı çeken de o olmuştur.

Angelica, mekanize bedenlerin yaşça en küçüğüdür, Marco’yu çok sever ve ona kendisini ispatlamak için uğraşır.

Elsa de Sica:

Elsa, eğitmeni olan Lauro’ya aşıktır. Ancak Lauro onu yalnızca bir makine olarak görmektedir. Elsa buna hep çok üzülür ve Henrietta ile José arasındaki yakınlığı hep kıskanır.

Diğer kızlarla bir ilişkisi yoktur, bir oda arkadaşı da yoktur zaten. Hayatta sevdiği tek kişi Lauro’dur. Bu kız hakkında daha fazla söyleyebileceğim bir şey yok.

SONUÇ:

Türde aksiyon yazıyor olması sizi yanlışlığa götürmesin, evet, aksiyon da var. Ama bu türde bir anime izlemek istiyorsanız bu animeden yeterince zevk alamayabilirsiniz. Gunslinger Girl derinliği olan, biraz farklı bir animedir. Kötü amaçlarla yola çıkan birilerinin (bir dizide başkarakter de olsalar =)) illa ki bir yerde tıkanacağını ve bu tıkanmanın da kendi içlerinden bir yerden geleceğini çarpıcı bir şekilde görüyoruz. Açıkçası ben çok beğenmiştim, zaten favori animelerimde de yazıyor. Kurgu muhteşem, karakterler ve müzikler de öyle. Böyle şaheserler bulmak oldukça zor.

Ah, şu bilgiyi eklemeden geçmek iyi olmayacaktı; serideki binalar, yapılar, heykeller gerçek. Tabloları ve diğer eserleri wikipediadan aratabilirsiniz, İtalya'da gerçekten bulunuyor.

benmde merak ettiğim bi seri ama daha izlemek daha nasip olmadı,bu güzel tanıtım için teşekkürler

Tanıtım için teşekkürler. Resim linkleri yenilesen iyi olur.http://imageshack.us/ öneririm Birde office programındamı yazdın ,kopyaladın yazılar büyük olmuş. Bunları da zamanla düzeltelim.

Rica ederim ^_^

Resimlerde bir sorun yok gördüğüm kadarıyla ama büyük olanları küçülteyim mi?

Wordden yazdım, bana da büyük gibi gelmişti, sonra düşününce daha rahat okunur diye bıraktım.

Güzel seyirliklerden birisi daha ^__^

Donuk havasına rağmen izleyiciyi kendisine bağlayan başarılı bir seri,müziklerinin de çok güzel olduğu düşüncesindeyim özellikle kapanış şarkısına bayılıyorum,açılış müziği de güzel,özellikle beğendiğim noktası ise içerisinde yer alan binaların çizimleri,o donuk daha doğrusu seriye hükmeden dramatik havasını çok güzel yansıtıyor hele de benim gibi dram sever bir anime izleyicisi için çok hoş bir havası olduğunu yinelemek gerekir. Konusu da bu türlere ait olan seriler arasında gayet başarılı,karakterlerin iç dünyasından ziyade bulundukları anın psikolojisini çok iyi yansıtmışlar sadece küçük kızların eline verilmiş olan silahlar size biraz rahatsızlık verebiliyor ama onu da filmin havasına kendinizi kaptırdığınıda görmezden geliyorsunuz.

Yetiştirlen kızlarımızın arasındaki diyaloglar ise çok derinden geliyormuş hissi yaşatıyor, kızlar arasındaki diyaloglar haricinde Henrietta ile eğitmeni olan Jose arasında geçen diyaloglar da etkileyiciydi.

Beni en çok Rico'nun hikayesi etkilemişti ama Elsa ile eğitmenin arasındaki yaşananlar da etkilemedi değil,aslında herbir karakterin dramatik yaşamı insanın yüreğini burkabiliyor ama şu ''Makarna Ülkesinin'' hikayesi kadar burkmamıştır eminim...

Tanıtım için de teşekkürler resurgam,güzel bir anlatım olmuş...

Rica ederim, beğenmenize sevindim Binalar dedin de iyi ki hatırlattın Squaw, hemen bir bilgi daha ekleyeyim tanıtıma.

Triela ve Claes beni en çok etkileyen karakterlerdi seride. Hele ki Triela'nın efendisi ve arkadaşlarına karşı olan tutumu falan beni çok etkilemişti. Farklı bir seriydi. 2. sezonunu daha izlemedim gerçi ama, ilk sezonuyla bile epey beğeni kazandırmıştı. Hele ki ilk bölümde Henrietta'nın odaya bir dalışı vardı.. 2 kere gösterdiler bir de o anı, o silahı ne de güzel kullanıyordu ^.^ .. Seride bir olay çok hoşuma gitmişti, o da Triela'nın başına gelmişti sanırım; pms olayı. Çok güzel bir nokta olmuş açıkçası, kutluyorum senaristleri. Müzikler ise harikaydı, açılış parçasının sonunda "Buy a little time. For this head on mine. Heaven for us." diye bir kısım vardı, sırf o sözleri duymak için dinlerdim, etkileyci. Kapanış parçası da yanlış hatırlamıyorsam silah falan vardı ? Müzik güzeldi, hatırlıyorum fakat görseli hatırlamıyorum. Herneyse, ilginç bir konuya sahip dehşet bir seriydi, Gunslinger Girl.

Shannon-chan, yok yok Sayo-chan, yok yok resurgam teşekkürler bu güzel tanıtım için.

Farklı bir seriydi. 2. sezonunu daha izlemedim.

Ben de daha izlemedim ama 2. sezonunun ilk sezonla pek alakası yok diye biliyorum sadece karakterler aynı hatta 2. sezonun,ilk bölümüne göz gezdirdiğimde çizimlerinde de farklılıklar olduğunu gözlemlemiştim sanırım seri devamı şekilde görünsün diye sadace karakterler aynı olarak kullanılmış bir de ana konu.

Kapanış şarkısındaki görsellerde de benim en çok hatırladığım şey yağmur görüntüsünün olmasıydı.

İzlememek daha iyi o halde, seri aklımızda iyi olarak kalsın. / İkisini birleştirirsek kapanışı elde ediyoruz Kraliçem

Gunslinger Girl Kapanış:

rica ederim undermine

kapanış da açılış da kesinlikle mükemmeldir. Açılışın müziğini yapan The Delgados'un diğer şarkılarını da öneririm, gerçekten güzeller.

2. sezona biraz bakmıştım da devam edeceğimi hiç sanmıyorum, beğenen tek kişiye de rastlamadım zaten, karakterler eskilerine hiç benzemiyor, eski sanatsal hava da yok. Kesinlikle bozmuşlar seriyi.

Küçük çocukların(kızların) suikastçi olarak kullanıldığı bir anime. Ben bu tür konuları sevmediğim için maalesef benim hoşuma gitmedi.

silahli dövüşlü komik animeleri severim ama bu animeye bişey diyemicem yinede emege sayğı =)=)

Cidden çok güzel bir animedir arkadaşlar.Kızların sahip olduğu psikoloji çok güzel anlatılmış ve o sanat eserleri müziklerin konuyu bağlayışı harika işlenmiş.Eski klasiklerden olan bu kısa seriye bir şans verin

İzlediğim ve beni açmayan birkaç animeden biridir, kızların psikolojileri dışında hiçbir özelliği olmayan ve o psikoloji de beni sinir eden bir yapımdır, bitirdiğim de zaman kaybı dediğim bir seri maalesef. Ama tanıtım hoş olmuş, teşekkürler Resur.

Ben de çok büyük bir merakla başladım seriye ama konusu tam olarak beklentilerimi karşılamadı. İlk bölümü bitirdikten sonra takip etmedim yani kısacası beni pek sarmadı.