The Hurt Locker

Bağdatın sıcak ve kavurucu sokaklarında, Iraktayız. Amerikan askerlerinin etkisi altında olduğu en büyük tehlike bir pusu ve bombalı saldırı. Filmde askerliğin en zor kollarından biri olan bomba imha ekibinin başından geçenleri anlatıyor.

Yeni ekibine gelen takım lideri William James; rahat görünen ama aslında psikolojik sorunları olan bir kişilik ve bu yapı içinde hayatını hiçe sayarak görevlere giriyor, biz de James ve iki ekip arkadaşının başından geçenleri izliyoruz.

Kısa tanıtım yazısı yeter, kalanı oscar açısından değerlendirdiğim incelemedir.

Oscarlardan önce filmin adını bile duymamıştım. Çünkü hollywoodun bu tip savaşta geçen ve ülkeyi veya askerlerini öven-kahramanlaştıran filmleri artık diğer ülkelerde tutmuyor. Ama Amerikada hala tutuyormuş demek ki, 9 dalda oscar adaylığı başka türlü açıklanamaz çünkü! Filmi oscar açısından yorumlayayım ben de:

-En iyi erkek oyuncu adaylığında Jeremy Renner a verilen bu adaylık gerçekten çok fazla olmuş. filmin büyük bölümü 3 karakterin etrafında dönerken, başrolün öne çıkması doğal ama oscarlık bir performans veremiyor oyuncu. 1-2 psikolojik sahnede iyi oynuyor ama oscar için çok daha iyisi lazım. Tabi En iyi film için aranan bazı adaylıklar vardır. Hem oyuncu, hem senaryo hem de teknik konularda adaylık çıkarılmasını arar akademi. Bu adaylığı da o açıda değerlendiriyorum.

-Görüntü yönetmenliğinde Barry Ackroyd ilk adaylığında fena olmayan bir performans çıkarıyor. Özellikle filmin başındaki bomba patlama sahnesi muhteşem! Ama bu sahnede kullandığı taktiği bir sniper mermisi düşerken de kullanması gereksiz olmuş. Ayrıca durağan sahnelerde bile kamera kıpırdatma ve titretme taktiği bir yerden sonra çok rahatsız ediciydi. Oscar için yeterli değil.

-Orjinal senaryo da kesinlikle almamalılar bu ödülü. Senaryo Iraktaki bir bomba imha timi ve onların başından geçen olayların içindeki psikolojik durum... birbirinden kopuk film bölümleri ise senaryonun en büyük eksiği.

-Film müziği adaylığı ise resmen komedi! Filmde müzik çalmıyor be kardeşim! Geçen seneye, Slumdog a bakın da çalan müziği görün

-En iyi ses kategorileri çok bilgili olmadığım bir adaylıktır, ama Paul Ottososon burada iyi iş çıkarmış. Önünde İnglorious Basterdstan Wylie Stateman olmasa oscarı alabilir derdim ama Wylie bu sefer ödülü alır gibi.

-En iyi kurgu da normal bir performans var ama ödülü alırlar çünkü en iyi kurgunun gittiği film genelde en iyi film ödülünü de alır.

Evet en iyi film durumuna gelirsek, bence sıradan ve normal bir film. Adaylığı bile görmemesi gereken bir film yani. Ama Oscar topluluğunun bu yıl vatanseverliği kabarmış sanıırm. Bence hiç haketmediği halde bu yıl en iyi film The Hurt Locker olacak. Çünkü akademi Avatar,District 9,İnglorious Basterds gibi filmleri sevmez. Orada oy kullanan ihtiyar emektarlar hep ciddi ve ağar filmeri ister. Diğer adaylara yazık olacak...

Son olarak yönetmenliğe değineyim. Bence normal hatta vasat bir performans Kathryn Bigelowdan. Ama filmin akademi tarafından çok tutması yüzünden ve bu dalda kadın yönetmenlerin çok az çıkması yüzünden bu ödülü alacak. Kadın olmasıyla bir problemim yok, ama kadın olmasının ona avantaj sağlaması gibi bir durum var bu yıl. Bir de Kathryn Bigelowun en duyulan filmi K-19 gibi vasat bir filmken yani Film dünyasına kazandırdığı hiçbirşey yokken Oscar adaylığı bile fazla bence. oscar tek bir filme veriliyorsa, ne yönetmenlerin hakkı yendi, ya da Scorsese 7 oscar adaylığından sonra kariyere veriliyorsa Kathryn Bigelow oscar almamalı.

Film kahetmediği halde 9 adaylıkan en az 5ini alır ve yıla damga vuran film olur.

Oscar adayı olmasına şaşırdığım filmlerden biri. Herhangi bir ödülü alabileceğini pek sanmıyorum ben. Gerçi benimki de laf. çok nadir hak eden yapımlara gitti ödüller. buna da herhangi bir dalda ödül giderse şaşırmam. Ödülü bıraktım adaylığı hak eden bir yapım değil.

Oscar gelmişken iyi bir tanıtım olmuş.

ilk 40 dk baya bi sıkıcı..

Görüntü ve ses efektleri iyi bence. Aldığı ödülleri haketti mi bilemem ama film bir bayan için oldukça başarılı...

tamam film iyi olabilir ama oscarlık değil. bu filmin hem en iyi film hem en iyi yönetmen gibi iki büyük oscar almasına çok şaşırdım ! temel nedeninii ıraktakii askerleri yüceltmek gibi bir şey görüyorum.

Iraktaki işgalci askerleri kahraman göstermenin yanı sıra ayrıca yönetmenin kadın olmasından dolayı kayırılmış bir film.

Eş cinsellere ve bayanlara "siz de/daha başarılı olabilirsiniz" anlamında dünya sanat localarında en ön sıraların verildiği su götürmez bir gerçektir.

Yine de film de kalbinizin küt küt attığı, nefesinizi tutup beklediğiniz sahneler yok değil..!