Jump to content
  • Kayıt Ol

Dreamfall: The Longest Journey


Astragedy

Önerilen İletiler

Dreamfall, The Longest Journey'in hikayesinden 10 yıl sonra 2290 yılında geçmekte.. Zoe, bir biyo-mühendislik öğrencisi fakat hayatında hiçbir şey yolunda gitmemekte. Okulundan atılmış, erkek arkadaşından ayrılmış ve babasının evine Casablanca'ya geri dönmüş. Zoe, bütün bunlardan sonra hayatını nasıl devam ettireceğini düşünürken dünyada ilginç olaylar olmakta. O yıllarda internetin yerini "The Wire" isiminde küresel bir ağ almıştır.Bu ağ, internet, trafik, televizyon vs. gibi her şeyi kapsamaktadır.

"The Wire" kusursuz değildir ve ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların başında "The Static" denilen kavram yer almaktadır."The Wire" da bir sorun olduğu zaman, bu sorun bir felaket zincirine yol açabilmektedir. Zoe, bunu ilk defa bir otobanda yüzlerce ölümün gerçekleştiği bir dizi trafik kazasıyla fark eder.

Oyunumuzun kahramanı tıpkı April Ryan gibi, çekici ve güçlü bir bayan karakter olan Zoe Castillo

Oyunumuzun başında Zoe, komada olacak ve bir flashback ile oyunumuz başlayacak.. Zoe, televizyon seyrederken, birden "The Ring"de olduğu gibi tırsınç, ürkünç bir kız beliriverecek ve Zoe'den yardım isteyecek... Zoe babasıyla ciddi problemler yaşamakta ve en iyi arkadaşının yasal olmayan bazı işlere bulaştığını düşünmekte. Bununla beraber erkek arkadaşının evinde bulunan cesette cabası.

Bundan birkaç hafta öncesine gideceğiz Daha sonra Zoe babasıyla konuşup, Casablanca sokaklarında maceraya koyulacak Bütün bunlar sadece Zoe'nin halusinasyonlarından ibaret değil

Gelelim grafiklere. Yapımcılar grafikler konusunda oldukça iddialı. Mevcut olan en iyi grafik motorunu kullandıklarını söylüyorlar. Yapımcılar artık Blade-Runner tarzı karanlık ve donuk gelecek grafiklerinin ömrünü doldurduğunu söylüyorlar. Onlar, Casablanca'yı çok daha renkli ve canlı tasarlamışlar. "The Moment of Silence"tan hatırladığımız o ütopik geleceği Dreamfall'da göremeyeceğiz. Oyunumuzda her şey daha insancıl olarak tasarlanmış.

Yapımcılar grafikler kadar, müzikler ve ses efektlerinde de iddialılar .Oyunun bütün soundtrack'i Dolby 7.1 Surround Sistemin avantajlarını kullanacak. Anarchy Online'ın müziklerinde büyük başarı sağlayan Morten Sorlie, İngiliz Leon Willet ile beraber çalışarak oyunun müziklerini hazırlamış.

Şimdi gelelim oyunun başarısında en önemli etken olacak olan, yani belki oyunu zirveye taşıyacak, belki de yerin dibine geçirecek olan arayüz ve oynanabilirliğe.

Açıkçası görülen şu ki FunCom ateşle oynuyor. Oyunumuzun ara yüzü artık The Longest Journey'de olduğu gibi klasik bir macera oyunu ara yüzü olan "point & click" bir arayüz değil. Oyunumuzun arayüzü daha çok aksiyon oyunlarından alışa geldiğimiz gibi olacak fakat çok ciddi farklılıklarla. Faremizi kullanarak karakterimizi 3D dünyasında hareket ettireceğiz, bunun için klavyeye kesinlikle ihtiyaç duymayacağız. Faremizin scrollunu kullandığımızda bulunduğumuz ortamda karakterimizin etkileşebileceği nesneler belirecek... Arayüz oldukça basit ve kullanışlı görünüyor şimdilik değil mi? Bakalım bu basit arayüz grafik geçişlerinde ne kadar başarılı olacak?

Dreamfall'da ana kahramanımız tabii ki Zoe fakat oyun boyunca farklı karakterleri de oynama imkanı bulabileceğiz. Hazır olun, bunların arasında April Ryan da var. Böyle durumda ise karakterimizin sadece iki seçeneği olacak: incelemek veya kullanmak Bu tabii ki tek bir klik ile mümkün olacak Oynayacağımız üçüncü karakter ise Kian..

Alıntıdır..

Bende birşeyler ekliyim;

Oyunu yaklaşık 1 saat önce bitirdim(evet şuan beni tanıtımı yapmaya iten bu ve oyundan etkilenmemqkralll) macera tarzı sevenleri gerçekten tatmin edicek düzeyde ve oldukça uzun. Oyunda 5000'den fazla diyalog var ve bulmacalarıda sizi çok hırpalayacak cinsten değil. Şuana kadar birçok adventure tarzıyla tanıştım. Bu kadar güzel ve derin bir konusu olan oyunlara pek rastlayamadım(Syberia hariç qnoluyo). Yalnız bir kaç kötü tarafı var. Oyun 3 boyutlu olduğu için kamera sorunu yaşıyorsunuz(Misal bir çatıdasınız ve aşağıyı kontrol etmek istiyorsunuz ama karakterin tepesinden bir bakış açısı yakalayamıyoruz malesef). Birde bazı kapıların yanına veya bir karaktere yaklaşınca ana karakterimiz orda sıkışıp kalıyor.(Bunun yüzünden save yapmayı unuttuğum bölümlerde hep yeniden başlamak zorunda kalmıştım:qtehlikeli:)

Oyunun müzikleride ayrı güzel. O karlı mekanlarda çalan müzikler insanı alıp başka diyarlara götürüyor resmen.:)

Evet bu kadarı yeterli gibi yalnız yabacı dili olmayan sıkılacaktır çünkü oyun full diyaloglarla geçiyor bunuda belirteyim.

(Bu oyunların sonlarını sevmiyorum bir türlü umduğum gibi bitmiyor.:sinirfli:)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 3
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Diclonius

    1

  • Tenbatsu

    1

  • Astragedy

    1

  • swordsman

    1

En Çok Yazanlar

Benim top 10'imdedir, çok severim, çok farklı,kesinlikle onanması gereken bir oyun. grafikleri de çok hoştur.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

Sonlara doğru azalan bir oyun süresi, sadece dialoglardan oluşan bir oyun. Oyun tamam güzel ama, sonu saçma. Ya oynayın tabiki ama, yok arkadaş sonda çekilmez bir dialog bombası, git götür işleri falan...

Tam hatırlamıyorum, o suyun üstünde olan şehir -intihar eden/öldürülen April'in bölümü olması lazım- bölümünden sonra ciddi anlamda sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Ve bir ahesteyle geçiyor dialogları.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?