Başarılı Bulduğunuz Kötü Karakter Tasarımları

Birçok anime serisi,Ova,Ona ya da anime filmi izleriz (izliyoruz) ama bence bir anime yapımının olmazsa olmazlarından birisi olan ''Kötü Karakterler'' izlediğimiz 3 animeden 2'sinde mutlaka karşımıza çıkmaktadır.

Bayan olsun erkek olsun bir anime yapımında iyi karakterlerin varlığının gerekliliği gibi kötü karakterlerin de varlığı yadsınamaz şekildedir.Kimisi kendisini sevdirir kimisi gerçek hayatta karşımıza çıksa kendisini bir kaşık suda boğacak şekilde kendinden nefret ettirir.Bu da inanıyorum ki o karakterin tasarımında parmağı olan şirketlerin,yapımcıların başarısından geliyor.Gerçi bazı yapımlarda da mutlaka geçmişin onları bu noktaya getirdiği olaylar dizini izleriz,onların ''Kötü Karakter'' damgasını yemesinin nedenleri büyüktür aslında ama öyle ya da böyle onlar anime yapımlarının olmazsa olmaz ''Kötü Karakterleri''dir.

Ruhumda kötülük var mıdır yok mudur bilmem (!) ama ben anime yapımlarında iyi karakterlerin varlığına ne kadar çok dikkat ediyorsam kötü karakterlerin varlığı da bir o kadar çok ilgimi çekiyor buna izlediğim seriler arasında benim için en iyi örnekleri Type Moon yapımları karşılıyor diyebilirim,bugüne kadar izlediğim en iyi tasarımlar bence Fate/Stay Night serisindeki Kirei Kotomine ve Kara no Kyoukai filmlerindeki Souren Araya'dır. Elbette varlığını asla unutmadığım başka karakterler de vardır;mesela Rurouni Kenshin serisindeki bir Makoto Shishio unutulamaz ya da Dogs: Bullets & Carnage Ova'sındaki Ian karakteri,Gungrave izleyip de adından -daha doğrusu lakabından- anlaşılacağı gibi Bloody Harry (Harry MacDowel ) karakterini hatırlamayan yoktur diye düşünüyorum.

Öyle ya da böyle daha önce de dediğim gibi ben örneklerini verdiğim türdeki ''Kötü Karakterleri' izlemeyi seviyorum,bilmiyorum benim gibi düşünenler var mıdır ama eminim ki sevmese bile izlediği yapımların finali de bittikten sonra bu tür karakterlerin dikkate değer olduğunu düşünenler vardır diye tahmin ediyorum.

bu konuda sana kesinlikle katılıyorum , 'iyi tasarlanmış kötü karakterlerin varlığıdır' çoğu zmn bize bi animeyi sonuna kadar hiç soluksuz izleten , bu konuda sayılacak birçok karakter vardır elbette de ilk aklıma gelen ve yakın zmnda izlemiş olduğum Black Lagoon serisindeki Balalaika 'dır ...

Herkes masum doğar ama masum ölmez. Benim ruhumda var. Her iki görüşede katılıyorum.

Manga olsaydı yazmak daha kolay ve seçimler farklı olurdu benim için

Sevdiğim ve nefret ettiğim, iyi olan kötüler ve de kötü olan kötüler vardı

Kötü tanımına göre değişir. Çok göreceli seçim yapmak zor düşünmeden ilk aklıma gelenleri yazmak daha kolay..

Seviyorum bu kötüleri....

Final Fantasy-Vincent

Bleach-Ulquiorra

Bleach–Gin

Deat note-Kira

Hellsing-Alucard

Dogs: Bullet & Carnage: Giovanni (gerçi bunu yazmam burda çok doğru değil keza mangasını okumuşlar daha iyi bilir).....uzar gider.....

nefret ediyorum bunlardan...?

Deat note-Kira geliyor aklıma kötü olarak ... Diğerlerini silmişim hafızamdan....

One Pieceden Lucci ve Gintamadan Takasugi + Hôsen derim ben. Lucci zaten şimdiye kadar gördüğüm en karizmatik kötülerdendir, ikincisi de Takasugidir zaten. İsteyenler için;

Lucci

Takasugi

Bende Death Note tan ,Kira yı en sevmediğim karakterler listesine koydum.

EN karizma kötü lsitesinde 1 numara Aizen-sama :birsey gelmez:

2 numara Gauln Fmp den

3 numara kötü sayılır mı bilmiyorum FMA dan scar

Shakugan no Shana

Tahtın efendisi Hecate

Death Note

Yagami Raito(aslında tam olarak kötü denemez ya)

Elfen Lied

Mariko

Dah vardır ama unuttum^^

death note - kira

togainu no chi - gunzi

naruto - madara ve kyuubi

full metal alchemist - envy

final fantasy - sephiroth

melancholy of haruhi suzumiya - haruhi

basilisk - tenzen

Gundam 00'dan Ali Al-Saaches ve Ribbons Allmark, U.C. den Gihren ve Kycillia Zabi, Ginneas Sakhalin, Cima Garahou, Paptimus Scirocco, Hamaan Karn, Anavel Gato ve Char Aznable, C.E.den Rau Le Creuset ve Gilbert Dullindal, Full Metal Panic'den Gauron, Hellsing'den Alexander Anderson, Final Fantasy VII'den Sephiroth, Cowboy Bebop'dan Vincent ve Vicious, L Gaim'den Oldna Poseidal bu bağlamda ilk aklıma gelenler.

Kurogane no Linebarrels'den Katou Hisataka'yı hepsinden ayrı bir yerde sayıp değerlendirdiğimi de ayrıca belirtmek isterim.

samurai deeper kyo - Kyo

Death note - Kira

Bleach - Ulquiorra

Bleach - Aizen

Basilisk - Tenzen

Aizen fena değil, karizma kötülerden, fma da baba homunculusda karizmaydı her ne kadar çok kötü olsada.

Son dönem anime uyarlamalarında en başarılı bulduğum kötü karakter Psycho Pass'tan Shogo Makishima'dır. Sisteme olan bakış açısı ve ona baş kaldırışı, değişik yazarlardan yaptığı alıntılarla fikirlerini desteklemesi gibi unsurlar Makishima'yı bu konuda epey üst sıralara çıkarmada birebir.

İnsanlığın bir koyun gibi yaşamasındansa bu sistemde en kötü ben olurum ve insanlık özgür kalır düsturu takdrimi kazanmıştır.

Monster'dan Johan Liebert'i de hakkıyla bu listeye eklemek gerek. Bir kötü nasıl olur kendisi bunun kanıtı. İnsanları kolayca manüple etmesi ve güvenilir dış görünüşüyle elinden kaçmak pek mümkün değil.

Güzel konu hortlatayim dedim.

Bleach

Bleach - Aizen

Bleach - Gin

Aizen hakkında olanlar zaten açıklanmış benlik bir şey kalmamış .

Gin ise kötü karakter yan uyarlaması;

Durarara - İzaya

Evet sağlam karakterlerden biri daha. Sırf eğlence olsun diye ortalığı karıştıran psikopat. Ama severim kendisini, kötüler candır ^^

Tartışmasız Kira

İhtirasları için yapmayacağı yoktur pek çoklarının, ama kaçı Jeanne gibi yaşadığını hissettirebilir izleyene. Zor anlarında bile duygularını israf etmez yere, toplar içinde ve fırlatır karşısında kim olursa olsun yüzüne.

O bir psikopat ama seversin, hiç değilse nefret etmezsin. Zevkleri garip olsa da yaşamın tadını -ve canını- çıkarma uğraşında. Güvenme sakın hiçbir şeyine, katlanamaz böylesine.

Meyday coşmuşken sira bende

Dio Brando - Jojo's Bizarre Adventure (1987)

Anime tarihi böyle bir villain görmemiş, duymamiştir. Çoğu yerde best villain listesinde ilk 10'da yer alir kendisi. Güç uğruna her türlü şeyi yapar, kediye köpeğe kiyar. Sadece kafa olarak bile yaşayabilir. Tsunderedir ayni zamanda bi tanedir Dio. İzlerken hem eğlenir hem de etkilenirsiniz, Ladd Russo'nun bir üst modeli Dio'dur bence.

"MUDAMUDAMUDAMUDA, ZA WARUDO! WRYYYYYYYYYY" gibi şeyleri internette gördüyseniz eğer, hah işte bu arkadaştan gelmedir hepsi.

Şu ana dek izlediğim tüm villain'leri toplayıp tek birini öne çıkartmam gerekseydi, sanırım seçeceğim kişi kesinlikle Dessler olurdu. İnanılmaz zeki, kendine güveni tam, gururu dışında hiçbir zaafı ve zayıf noktası olmayan, herşeyden ziyade idealleri için yaşayan bir adam. Bu yönleriyle aslında herhangi bir güç takıntılı insandan çok da farklı gözükmüyor. Başta Yamato'yu kendi ego'su için bir oyuncak olarak gören Dessler, sonradan bunu bir onur meselesi haline getiriyor ve ardından tetiklenen olaylarla savaşın başkentine dek taşındığını, kurmaya çalıştığı galaktik imparatorluğun yıkıldığını görüyoruz. Ama bildiğimiz anlamda ölüm bile bu kadar kült bir karakteri gözümüzde küçültemiyor aksine daha da ön plana çıkartıyor. Olaylar 2. sezona ve sonrasına taşındığında Dessler en az Kodai kadar önemli bir başrol karakteri haline geliyor ve hikaye odağındaki yeri bir villain'den çok daha farklı bir yere taşınıyor. Hal böyleyken alternatif evrenler de dahil tutulursa her seferinde ölümden geri geliyor hatta Yamato'yla kişisel hesabını kapatabilmek için hayatı pahasına Yamato'yu kurtarmak için savaşlara girmekten çekinmiyor. Aslında herşey bir inattan ziyade bir adamın ideallerine ne kadar takıntılı şekilde bağlandığıyla ilgili ve sanırım bu yadırganabilecek bir olay değil zira Dessler karton bir villain'den farksız başladığı hikayede olayların gelişimi ile Final itibariyle öyle bir değer kazanıyor ki artık açıkça Yamato mürettebatından rol çalabiliyor.

2. sezonda Sabera'ya ayar verdiği sahnede Dessler'in aslında nasıl biri olduğunun işaretleri oldukça net alınabilir.

Koichi Yamadera'nın 2199'daki Yamato yorumu ne kadar başarılıysa da bu karekteri Masato Ibu'nun orijinal yorumundan görmedikçe çok şey kaçırmışsınız demektir.

Biraz da gülmek adına:

�笑�犬】 宇宙戦艦ヤ�ト デスラー - YouTube

Aizen Sousuke

Şimdi kendisini bir çok yönden ele alalım. Elimden geldiğince spoiler vermemeye çalışacağım o yüzden herkes okuyabilir diyebilirim.

Liderlik: Aizen gerçek bir lider. Sahip olduğu kitlesel gücü(karakterler vb) ona ne bir aileden kalıyor ne de başkaları tarafından veriliyor. Ne de bu kütlesel gücü kendisi yaratıyor. Kesinlikle ortak bir amaç uğrunda da toplanmıyor bu güç (vatanı milleti kurtalaralım vb.) Karakterlere gidip, "hey,yanımda savaşacak dostlar arıyorum" veya "hey dostum, şuan sahip oldukların senin için yeterli mi? hiç dünyayı değiştirmek ister miydin?" diyerek kendi etrafında topluyor (starrk ve barragan'ın flashbacklerinde gördüğümüz üzere. Çevresindeki herkesin bu adamın etrafında olmasının kendince özel sebepleri var. Hiç kimseye zorla bir şey yaptırmıyor. O sadece bir şey yapıyor ve çevresindekiler onu izliyorlar. Gerçek bir lider olmanın gerektirdiği en büyük nokta bu. Shinji'nin Urahara'a sarfettiği sözleri hatırlatmak istiyorum size hemen bu konuda (yanlış hatırlamıyorsam şu tarz bir şeydi): "Çevrendekilere emir vereceğin bir konuma getirildiğinde, işleri kendi tarzında yapmalısın. Eğer böyle yapıyor ve altındakiler tarafından takip edilmiyorsan liderlik için yaratılmamışsın demektir" Gerektiğinde altındakileri dize getirmek için aşırıya kaçmadan gayet estetik bir şekilde güç kullanmayı da ihmal etmeyen biri kendisi.

Zeka: Aizen'in sahip olduğu en büyük lütüflardan biri. Diğer serilerdeki bir çok kötü karakterde bu özelliği görüyoruz ama Aizen'i diğerlerinden ayıran en büyük özelliği her şeyi kontrolü altında tutması. Serinin mangasını takip edenler ne derece bir noktada seride gelişen olaylarda kontrolü olduğunu çok iyi bilirler. O her şeyi hesaplar ve onun için "beklenmedik" hiç bir şey yoktur. Her şeye hazırlıklıdır. Her ne kadar büyük bir kontrol gücüne sahip olsa da, etrafında beklenmedik olaylar gerçekleştiğinde hemen bunlardan yararlanmasını da çok iyi bilen bir karakter Aizen. Kurnazlığı da hat safhada yani. Konuşarak manipüle etme yeteneği de (yani herhangi bir özel güç kullanmadan insanları kendi çıkarı doğrultusunda kullanma) diğer kötü karakterlere göre çok üst düzeyde. Yalnız kendi altında çalışan kimse üzerinde bunu kullanmadığını da belirtmek isterim. Aneliz yeteneği de diğer özellikleri gibi oldukça üst düzey. Aizen kendisinin ve çevresindekilerin neler yapabileceğini çok iyi bilir. Aizen'in yukarda saydığım zekasının getirdiği özellikleri bir araya getirerek ortaya koydukları elde mısırla izlenecek cinsten gerçekten.

Gücü: Aizen en büyük lütüflardan diğeri de kesinlikle sahip olduğu zanpaktousu. Ama bu zanpaktou'u da en üst düzeyde verim alabilmek için bir Aizen olmak lazım kesinlikle. Yani zeka kısmında saydığım özelliklere sahip olması gerekiyor sahip olan kişinin. Zanpaktousunun yani kılıcının ne gibi bir güce sahip olduğunu spoiler vermemek amacıyla söylemek niyetinde değilim. Özetle Aizen sahip olduğu zanpaktou ile tamamen uyum içinde olan ve bu uyumu sınırlarına kadar kullanan bir karakter. Bunun yanında, içinde bulunduğu serideki diğer güçler konusunda da tam bir uzman. Databooktada, seride de bir çok kez şahit olduğumuz bir konu bu. Güç kısmını Gin'in Aizen hakkında sözleri ile bitirmek isterdim ama çok üşengecim şuan çevirme konusunda : ) Aizen büyük ihtimal, içerisinde bulunduğu evrende ana karakter'den sonraki en güçlü karakter.

Motivasyon: Aizen'in amaçlarını belirtmek buarda açık açık spoiler vermek olur, o yüzden daha farklı bir şekilde dile getirmeye çalışacağım. Aizen basitçe güç elde etmek isteyen veya intikam arayışında olan diğer karakterlerden tamamen sıyrılıyor. Aizen bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanan bir karakter. "hayat böyle be birader nabacaksın?" değil de "böyle olmamalı, bu konuda bir şeyler yapılmalı" diyen biri. Açıkçası şuan başka bir şeyden daha bahsetmek istiyorum ama sanırım ağır bir şekide spoiler vermek olucak bu, zaten az çok verdim diyebiliriz spoiler az önceki cümlelerimde Neyse spoiler vermiş olucam, isteyen okusun istemeyen atlasın bu cümlemi: Aizen her ne kadar büyük bir güce sahip olsa ve bunu kendi amaçları uğruna kullansa dahi, eğer bu amacına ulaşamayacaksa bu güçlerinden kurtulmayı isteyen, özetle sahip olduğu üst düzey güçlerinden nefret eden bir karakter. Aslında Aizen'i motive eden şeyler hakkındaki bilgimiz hala kısıtlı. Umarım gelecekte daha geniş bilgiye sahip oluruz.

Dış görünüş: Adamın her yerinden karizma akıyor arkadaş. İçerisinde bulunduğu serideki en yakışıklı karakter denebilir kendisine. Duruşu ve davranışları yanındakilere güven, düşmana koru veren cinsten : )

Eksileri: Aizen her ne kadar büyük bir güce sahip olsa da hiç bir rakibini küçümsemeyen biri. Ama çok daha fazla güç elde ettikten sonra bu özelliği ortadan kalkıyor. Yani, kendine özgüveni o kadar artıyor ki bu onun sonu oluyor diyebiliriz. Kendisi kadar güçlü bir karakterin büyük bir ego'a sahip olması oldukça normal bir durum olduğu söylenebilir gerçi. Ama zaten onu motive eden şey de bu egosu değil mi : )

Bir diğer eksisi de, karakter olarak eksisi. Yani Aizen karakteri serideki boşlukları doldurmada mükemmel bir görev gören ve Mangaka'nın bazı şeylerde kolaya kaçtığını gösteren bir karakter denebilir. Sevilmemesinin en büyük nedeni de bu sanırım. Bu tarz karakterlere bir isim veriliyordu ama şuan nedense çıkartamıyorum. Bu tarz bir başka karaktere örnekte Durara'daki Izaya olabilir sanırım.

Spoiler vermemek için çabalamasam sanırım bunun iki katı bir yazı yazabilirdim. Üşengeç olmasa çok çok daha fazla. Ama yapacak bir şey yok. Aizen reis'e her şey değer

Mahou Shoujo Madoka★Magica

Hakkında hiçbir bilgiye vakıf olmayanlar bakmasın, izledikleri zaman alacakları keyfin miktarı az da olsa azalabilir.

Gundam villain'lerini yönelimlerine göre sınıflandırdığım bir şema hazırladım. beğeneneceğinizi umuyorum.

Gundam karakterlerini atlıyorum, Akuma_Blade yazmış zaten ama Char başlı başına yeter.

Berserk'ten Griffith, adı üstünde zaten.

Jojo'dan Dio, en başarılı chaotic evil karakterdir kendisi bence.

Final Fantasy 7'den Sephiroth, en başarılı yazılmış karakterlerin tepesindedir bence. Kadaj'ı da çok severim.

Monster'dan Johann, kötü olmak isteyen karakter adayları onu örnek almalı bence.

Inazuma Eleven'dan Reiji Kageyama, futboldan nefret eden bir karakter ama müthiş bir zeka ve serinin sonlarında açıklanan gerçekler onun bu listeye girmesine yetti.

Fate serisinden Gilgamesh, biliyorsunuz zaten karakteri, bu listede olmasının en büyük nedeni, Rider'ın master'ıyla olan muhabbetinden ötürü.

Pokemon'dan Gary Oak, kötü bir karakterden çok rakip bir karakter, fakat tvde Pokemon izlerken havalı tavrının arkasında boş bir karakter olmadığını her fırsatta gösterdiğinden küçükken onun gibi olmak istememişmiydik?

Valkryia Chronicles'tan Selvaria Bles, savaşı yöneten evil mastermind değil elbette, en ön safta yer alan sadık bir şövalye, o yüzden kötü demek de içime sinmiyor ama en harbi düşman tiplerinden biri.

Legend of Galactic Heroes'ten Paul von Oberstein, yine kötülüğü tartışıbilir bir karakter, fakat animede yandaşlarının bile ondan hazetmemesi sevilmeyen bir tip olduğunu gösteriyor, lakin zeka olarak serideki herkesten bir adım önde, ve aldığı kararlar bazen onursuzca gibi görünse de askerlerinin tamamını ailelerine sağsalim kavuşturabilecek bir adam.

Shingeki no Kyojin'den...