gundamaster 6 Eylül 2009 Share 6 Eylül 2009 Anime'nin Adı: Terra E Diğer Adları: Toward The Tera Kategori: TV Serisi Bölüm Sayısı: 24 Firma/Stüdyo: Aniplex,Sky Perfect Well Think Co.Ltd. Yönetmen: Osamu YAMAZAKI Senaryo: Dai SATO, Hiroshi OHNOGI, Miho SAKAI, Saizo NEMOTO, Satoru NISHIZONO, Shigeru MORITA, Yutaka IZUBUCHI Müzik: Yasuharu TAKANASHI Dizayn: Nobuteru YUKI, Yutaka IZUBUCHI Orijinal Eser: Keiko TAKEMIYA Kaynak: AniDB, AGT Konu: Gelecekte insanoğlu, kirlenme ve savaş sonucu yıkıma uğramış Terra'yı(dünyayı) terk edip; kolonileşerek hayatlarını idame ettirmek için uzaya çıkmışlardır. Çocukların doğumunu dahi kontrol eden süper bir bilgisayar tarafından yönetilen insanoğlu, "MU" olarak adlandırılan yeni bir ırkın ortaya çıkmasına şahit olur. İnsanoğlu arasında gizli olarak yaşayan ve onların nefretini kazanan "MU" ırkının tek amacı Terra'ya geri dönmektir. Heyecanla yetişkinlerin dünyasına gireceği gün olan doğumgününü bekleyen Jomy,sahip olduğu güçlerin farkında olmayıp, Soldier Blue ile tanıştıktan sonra "MU" halkının tek amacı olan Terra'ya gitme yolunda onlara önderlik edecektir. Kişisel Görüşüm: Dışarıdan bakıldığında basit bir sci-fi olarak göreceğiniz bu animede beklediğinizden çok fazla şey bulacaksınız. Hikaye anlatımı eşsiz diyebilirim bu seri için. Yavaştan anlatıma başlıyor kendini ve daha sonra dallanıp budaklanıyor. Ayrıntılı işlenen hikaye sizi inanılmaz şekilde içine çekiyor ve Terra e tutkunu oluveriyorsunuz bir anda. Başka bir etkende karakterleri. Asıl karakterimiz Jomy etrafında gelişse de olaylar diğer karakterlerin de seri de büyük etkileri var. Değersiz gördüğünüz bir karakter aslında serinin devamında büyük roller alabiliyor. Karakter gelişimi açısından üst sınırlarda. Jomy’in gelişimini izledikçe büyüleniyor insan. İki ırk arasındaki amansız savaşı izlerken kendinizi bir tarafa ait hissedeceksiniz. Ben Mu tarafını seçtim açıkçası. İnsanlar her daim kendilerinden üstün olanları bir tehdit unsuru olarak görürler. Bu seride bu felsefe çok güzel işlenmiş. Bir yanda dünyayı tüketip uzayda kolonileşen ve bilgisayarlar tarafından yönetilen İnsanlık, diğer yanda ise kendileri de insan ırkından doğma olan fakat zihin olarak insanlıktan daha güçlü olan Mu insanları. Bu iki ırk arasındaki amansız savaş bir sürü süprizlerle dolu. Animeyi izlerken hiç sıkılmadım açıkçası. İlk bölümden serinin büyüsüne kapıldım ve epik olaylar birbiri ardına diziliverdi. Animasyon kalitesi oldukça yüksek. Çizimleri çok hoşuma gitti. 3D animasyonun sadece uzay gemilerinde kullanılmış olması gayet yerinde bir karar olmuş. Pek hazetmediğim için 3D'den bu yönden de beğenimi kazandı seri. Kullanılan 3D nin başarılı olması da göze batmasını engellemişti bu tarz animasyonun. Gelelim müziklere olağanüstü bir soundtrack’e sahip olduğunu dile getirmeliyim. Her parça birbirinden eşsiz ritimlere sahip. Ne yapın edin soundtrackini bir dinleyin derim. İki açılış iki de kapanış müziğine sahip anime. Ben birinci açılışı ve ikinci kapanışı gayet başarılı buldum. 24 bölüme gayet güzel yedirilmiş seri hiçbir filler bölümü yok. Hikaye pürüzsüzce gereksiz konular olmadan anlatılmış. Bilim-kurgu sevmeyen biri olabilirsiniz ama kesinlikle Terra e seven biri olabilirsiniz bu animeyi gözden kaçırmayın derim. NOT: 1980 yapımı bir de filmi vardır animenin. Seriyi izledikten sonra filmini izledim ve farkettiğim, değişik yaklaşımlarla anlatılmış bir özet niteliğindeydi. Filmde olaylar biraz daha çabuk gelişiyor ve bu nedenle arada kopukluklar hissedilebiliyor. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
bedifeci 6 Eylül 2009 Share 6 Eylül 2009 Sevdigim serilerden biridir.Müzkleri çoki iyidir.Mecha seven sevmeyen herkese rahatça önerebilirim.Güzel tanıtım olmuş:birnumara: Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
zhenya 7 Eylül 2009 Share 7 Eylül 2009 Animenin yapımcılarının Legend of the Galactic Heroes u da yapmış olmalarından mıdır yada animenin kendi ğüzelliğinden midir bilemiyorum ama çok hoşuma gitmişti bu seri ...Ayrıca tanıtımdaki gibi eylencesine yapılmış boş bölümler içermeyen dolu dolu konuyu işleyen bi seri Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
bLueeekun 19 Ekim 2010 Share 19 Ekim 2010 Ben nasıl böyle bir insanlığın tarafında olabilirim ki? Resmen insanlar ahmak. Seriyi izlerken çok sinir oldum. Animede bütün insanlar ölse sadece Mu'lar kalsa hiç üzülmezdim. Çünkü hakediyorlardı. Tera'dan gittikten sonra akıllarıda gitmiş. Hemen kendilerine bilgisayar yapıp kendilerini bilgisayara bırakmışlar. Seride hiç mi doğru düzgün insan olmaz dedim ya. Bir kaç kişi vardı ama sonunda Keith'de anladı ya çok şükür. Bir animedemiydi izlediğim bir filmdeymiydi hatırlamıyorum ama şu sözü hatırlıyorum. "Siz insanlar yönetilmeyi çok seviyorsunuz, kendiniz bir şey yapmıyorsunuz" Sanırım Doctor Who'dan bir sözdü. Gerçektende güzel bir söz. Bu animeyle gerçek hayatı karşılaştırırsak gerçekten biz ileride yönetilmeyi daha da çok seveceğiz gibi. Her zaman bir Mu'cuyum. Sci-Fi türünü normalde severim Doctor Who gibi. Ama animede bu sevgim yaver gitmiyordu ta ki Terra'ya kadar. Neyse böyle güzel bir animeyi seyrettiren olanağı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca artık animelerde böyle insanlar görmek istemiyorum. İzlerken sinirlerim bozuldu ya. Neymiş Teras 1, 2, 3 diye gidiyor. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 23 Ekim 2010 Share 23 Ekim 2010 ''Biz tavşan mıyız,kurt muyuz?'' Yukarıdaki soruyu, bir savaş düzeni içinde hayatını kaybetme tehlikesi içerisinde geçiren ve karşı ırkı daima suçlu olarak sorgulayan bir ırkın içinde kendine yer edinmiş bir çoçuğun cümlesi olarak düşünün seriyi izlememiş olsanız da...Her ırkın kendine göre haklı sebeplerinin mutlaka olacağı savaşlara dair gerçeklikleri tokat gibi vuran en anlamlı cümleydi seriye dair,her zaman karşı tarafın suçlandığı ama kendi ırkının haklı sebeplerinin öne sürüldüğü savaşlar girmiştir tarihe ve günümüzde yaşadığımız ve gelecek nesiller için tarih olacak kayıtlara.Savaş konusu varsa her iki ırkın da haklı ya da haksız tüm yönlerini görmek en iyi yaptığım şeydir karşımdaki bir anime ya da film yapımıysa (fakat Mu'ların ırkının hiçbir haksız yönü yoktu nasıl olsun yaşamak için asla haketmediklerine inanılan topraklardan sürülen bir ırk),eğer yapılan bu şey Keith'in yaptığı -kendi askerinin bile dile getirdiği- 'Katliam' değilse,kesinlikle haklıydı o asker çünkü Keith'in finale 3-4 bölüm kala yaptığı şey 'Savaş'tan öte büyük bir 'Katliam'dı benim gözümde de... Seri,gundamaster'ın tanıtımında da belirttiği gibi klişe bir Sci-Fi gibi görünebiliyor ilk izlenim olarak,bu da hem yanılmadığınız hem de yanıldığınız en önemli nokta bu seriye karşı çünkü iyilerle kötülerin varolan ve insan ırkınının varolduğu yüzyıllar boyunca süregelen savaşların gerçekliğinin ana temayı oluşturması ama tam tersine bunu seyirciye aşılarken de değişik bir objenin (Nazca'da yetişen domatesler gibi) yan figüranlık görevine getirilmesi yanıldığımızı anlatan en iyi noktalardan birisiydi.Tüm karakterlerin günden güne bize yansıtılan gelişimleri 24 bölümde o kadar güzel işlenmiş ki keşke devam etseydi gibi bir noksanlık hissetmiyorsunuz seriyi noktaladığınızda, bilimkurgu öğesi ise o kadar ince işlenmişki bir oya niteliğindeydi sanki,izleyeni hiçbir sıkıntıya sokmayan bir işlenişti bu tıpkı Planetes serisinde olduğu gibi, konuları her ne kadar farklı olsa da bu tür işlenmiş bilimkurgu temasını izlemek en sevdiğim şeylerden birisi anime yapımlarında. Müziklerine değinmek isterim birazcık da;OST'lerin tümü oldukça başarılıydı, kapanışlar ve açılışlar pek aradığım tür değildir anime yapımlarında,ben daha çok yapımın içerisinde yer alan müziklere dikkat ederim çünkü açılış ve kapanışlar mutlaka sözlü şarkılardır ki benim için enstrumantal türe hizmet eden yapımlar daha cazibelidir,bu nedenle seride yer alan en sevdiğim müzik enstrumantal olarak bir bayanın arya sesiyle eşlik ettiği melodilerdi. Karakterler rollerine göre başarılı bir şekilde tasarlanmış,özellikle Blue karakteri gönlümü benden çaldı diyebilirim (♥) çünkü karakteristik özelliklerinin en güzelini bünyesinde taşıyan birisiydi; Tüm bunların yanında geçmişini geleceği için yok etmemiş aksine geleceğini geçmişi için yok edecek kadar gözükara aynı zamanda yeri geldiğinde de bulunduğu noktayı terk etmeyi olgun bir şekilde kabullenen bir kişiydi,hepsi bir yana ırkı için -Keith'in bile hayret ettiği- halkı için en ön safda yer alıp da savaşabilecek bir 'Asker'di. Seriye ait en önemli beğendiğim özelliği belirtmeden es geçmek istemedim bu yorumumu;Mu'lara ait bir özellik olan telapati ile konuşma yani düşüncelere girebilme özelliğini oldukça beğendim, bu türe ait yakışır bir özellikti benim gözümde. Ayrıca böylesi güzel bir seriyle tanışmamı sağladığın için (hem tavsiye hem de elimde olması yönünden) çok teşekkürler gundamaster Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
özz 23 Ekim 2010 Share 23 Ekim 2010 Küçük kızın " Biz tavşan mıyız, kurt muyuz? " sözü anne ve babasının yüzüne tokat gibi çarpar. O ana kadar bu düşünceyi akıllarından bile geçirmemiş insanlardır, diğer insanlar gibi. Bu noktada düşünmeye başlıyor insanoğlu. O zamana kadar hiç düşünmemişler, her şeyi onların yerine insan yapımı bir bilgisayar düşünmüş, insan neslinin devamı bile bilgisayar kontrolündeki laboratuvarlarda seçilerek yapılıyormuş, her şey insanlık içinmiş. Bir gün sisteme baş kaldıran bir insan evrimleşmiş, sorgulama yetisi ve duyguları olan. Bilgisayar bunu tehdit olarak görmüş ve Mu adını verdiği bu insana savaş açmış. Mu insanı, kendisi gibi olanları da yanına alarak insanca yaşayabilecekleri, hayallerindeki yuvaya doğru yola çıkmışlar. Gerçekten güzel bir seriydi. Özellikle ilk yarısını daha çok sevdim. Hem Mu hem de insanların tarafından yaşananları ve duyguları bizlere göstermeleri çok başarılıydı. Bölümleri izlemeyi uzun bir süreye yaydığım halde hiçbir şekilde sıkılmadım, çok çabuk bitti gibi geldi Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap