Aurora Borealis 25 Nisan 2010 Yazar Share 25 Nisan 2010 verona yakalanan adam şekil değiştiricinin adını zikrettiği hani kanı ab dedi özellikle çok önemliymiş gibi ölmeden onun adını vermşti aklıma bir çok olasılık geldi özellikle onunla ilgili ama hemen geçtiler bir şey mi atladım dedim. ama bir den fazla paralel evren kurgusu olduğunu sanmıyorum(en azından şimdilik) birde carlie sanırım diziden ayrılacağı için onu öldürmeye karar vermişlerdi. hatta öldü. anacak tekrar badozlama soktular. mantık hatasımı yoksa izleyici yer mi mantığıydı bunu yapmakta ki amaç bilemem. hatta yerine 2. sezonun başında yeni bir ajan sokmuşlardı bayan(adı gelmedi aklıma şimdi) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 Bulurlar diye tahmin ediyorum. Bulmazlarsa çok saçma olur, sallıyorum, sürekli aynı paralel evrene kapı açmamızın sebebi iki evren arasında bulunan duvar (quantum event) arasında ilk geçişten kaynaklanan bir iz kalmıştır, aynı evrene gitmek için bu izi araştırıp bulup geçmek mümkündür. Ama benim anladığım kadarıyla ilk önce bu diğer evrendekiler bizim dünyamıza gelmişler. Oradaki bilim gerçekten de kontrol altında tutulamamış ve dünyanın sonunu getirecek bir yola girmiş. Gelip bizim dünyamızda yaşamak istemelerini böyle açıklayabilirim ama bizim dünyamızı neden yok etmek isteyeceklerini hiç bilmiyorum. Paralel evrenler hakkında yazılıp çizilen çok şey var, ama paralel evrenleri hayatta yaptığımız seçimlerle açıkladıkları andan itibaren çoklu paralel evren için zemin hazırladılar. Yani artık olmazsa olmaz. @worless Evet ya o bayan ajana ne oldu? Birkaç bölümde çıktıktan sonra o da ayrıldı. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 @Worless Şimdi hatırladım. Hatta o bölüme az önce baktım da shapeshifters o isimden bahsediyor. Belki de o kişi alternatif dünyadaki Walter'dır. İsimlerin aynı olma gibi bir durumu yoksa eğer, ki Peter göz önüne alınacak olursa aynı gibi duruyor, o kişi Walter olabilir. Ben hala alternatif Walter geldi diye inat ediyorum Charlie diziden ayrılacağı için hikayede öldürürldü evet. Shapeshifters onun bedenine bürünüp cesedini yakmıştı. Tekrar sokmadılar aslında o bölüm birinci sezonda yayınlanmayan bir bölümdü. Charlie ölmeden önceki olan olayları işliyordu o bölüm. Zenci bayana ne olduğunu ben de hatırlamıyorum ama Olivia'nın partneri olarak gelmemişti zaten.O nedenle çok önemli bir karakter değildi. Fringe ilk sezon bölümlerinden birinde yine bir adam, aksanı değişik, sarışın bir adam (ismini hatırlayamadım) diğer tarafa kapı açmaya çalışıyordu ve belirli koordinatlar vs. bir şeyler kullanıyordu. Eğer ki aynı evrene ulaşmak için böyle koordinatlar varsa bunu kullanarak sürekli aynı gerçekliğe ulaşmak mümkün olabilir dizide. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 25 Nisan 2010 Yazar Share 25 Nisan 2010 charlinin o şekil değiştirici olduktan sonraki halide öldü ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama hatırlarsan charlinin öldüğü gerçeği ilk zamanlar olivia'yaya baya ağır gelmişti. hatta şekil değiştirici olduktan sonraki charliyi vuranda olivya değilmiydi yoksa kaçmışmıydı kaldi ki kaçmış olsa bile değişmesi gerekiyordu aynı bedeni uzun süre kullanamıyorlar diye biliyorum ben. dedektifte meksikalıydı hatta bir dizide başrol oynadığı için baya yer alıcak demişlerdi ama hikayeyi galiba baya değiştirdiler geldiği gibi hemen çıkardılar diziden yada ileride tekrar sokarlar belli mi olur o kısımlar biraz acemice olmuş.orda hatalar var. o sarışın adamı hayal meyal hatırlıyorum. ama şu verona'nın durumu sanırım başka bir olay adamın sanırım alternatifte ki gibi mesleği ile yada genetiği ile ilgili bir olayı çıkabilir beni tahminlerim ağırlıklı olarak o yönde isim değişimi olduğunu sanmam pek.walter 2 ye gelince bende öyle tahmin ediyorum 17. bölümden beri final için olayım bu demiştim ama genede insan bir tereddüt ediyor..yalnız birden fazla parallelik kuracaklarını düşünmüyorum. dünyayı yok etmek değilde istila etmek... onuda şöyle düşünmüştüm ilk kapıyı walter açmış gibi görünse de bence ilk açan diğerleri o zaman, zamanın da önce istila edebilirlerdi veya yok edebilirlerdi bu kadar gelmezlerdi eğer durum buysa şimdi niye? orada da şu geliyor aklıma izleyiciler... demek ki 3. bir durum daha mevcut ama 3. bir paralellik mi olur yoksa olayı alıp başka bir yere götürüp tanrıcılık mı oynarlar işte onu kestiremedim. tam komplo terorisi oldu benimki de Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Edward Elric 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 arada sırada DiziMax'de bakıyorum harika birşey Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 25 Nisan 2010 Yazar Share 25 Nisan 2010 @gundamaster charlie' nin öldüğü bölüm 2 sezonmuş. sezonu karıştırmışım. 4. bölümde ölüyor. olivianın dönüşü ve hastane olaylarını hatırlarsın bir süre silah kullanamıyordu elleri yüzünden charlie' yi kendi vuruyor ama.. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
gundamaster 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 Ben de araştırıyordum hala. Hatırladım Olivia'nın ne şekil davrandığını ve olay sonrasında tamamiyle kendine geldiğini. Bizim için bir sorun daha çözülmüş oldu böylece, sağolasın Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 25 Nisan 2010 Yazar Share 25 Nisan 2010 nedemek bu dizi ara vermeden takip ettiğim ve çekiştirilebilecek ender dizilerden biri ama malesef çok fazla popüler değil henüz Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 Hangi bölüm hatırlamıyorum, şu geçmişte olanları anlattığı bölümde Walter'ın evrenler arası açtığı solucan deliğinin sahnesinde çok ilginç bir şey dikkatimi çekti. Orada benzinle çalışan bir elektrik jeneratörü kullandı, hatta bu jeneratör ufak olanlardan, taşınabilir boyutta. Motoru çalıştırdı ve oradan elde ettiği enerji ile kapıyı açtı. Bu kısım bana çok saçma geldi. Bu tür bir kapıyı açmak için gerekli enerji, teorik bile olsa, astronomik seviyede olması lazım. Dizinin sadece 19uncu bölümünü izlemedim, birazdan ona başlayacağım. Ama sonlara doğru eski havasını kaybetmeye başladı benim için. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 25 Nisan 2010 Yazar Share 25 Nisan 2010 walter'ın kapıyı açtığı dönem teknolojik olarak geliştiği bir dönem değildi. ama dediğin doğru teorik olarak düşünürsek ki bir bölümde hani otobüsün yarısının geldiği bir sahne vardı manyağın biri sokak ortasında bir kapı açmıştı kullandığı teknolojiyi hatırlarsın saat takıntısı olan bir herifti.. mantık hatalarını yakalayınca biraz diziden kopabiliyorsun ama gene de güzel ya keşke daha çok olsalar...dollhause ve kyle xy mesela onlarda bilimkurgu temeli ile başlayıp boyut değiştirdiler bunda o olay olmaz en azından.. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 25 Nisan 2010 Share 25 Nisan 2010 Tamam, az önce sezon 2 bölüm 19'u izledim. Aklımda çok fazla soru işareti var. Mesela bu observer'ları konuya nasıl yerleştirecekleri hala belli değil. Yüzyıllarca yaşamadıklarını, onun yerine zamanı doğrusal olarak değil bütünsel olarak yaşadıklarını öne sürdüler. İlk sezonda bir bölümde yeraltında beyaz tenli, saçları olmayan bir çocuk bulmuşlardı, hani empat olan. Orada başka bir departmandan birisi gelip onu almak istemişti, hatta telefonda birilerine "galiba bir tane daha bulduk" gibisinden bir şeyler söylemişti. O çocuk galiba bu bizim observer'lardan birisi. Bir de fark ettiyseniz bu adamlar arasında belli bir yaş farkı var ama ne şekilde yaşlandıklarına dair herhangi bir belirti yok. Neyse. Burada çok fazla cevap bekliyorum. Bunların açıklanması lazım. Bilim kurgu yapılıyorsa sebeplerin izleyicilerin kabul edebileceği bir şekilde açıklanması lazım. İzleyiciyi aptal yerine koyan bilim kurgu türünden hiç hoşlanmam. Bir diğer husus, evrenlerin birbirleri arasında senkronizasyon farkı olması. Ritimlerin farklı atması gibi bir örnekle açıklamaya çalıştılar ama bu bana çok saçma geldi. Böyle bir şeyin neden olduğunu açıklamadılar sanırım, yada ben kaçırdım. Einstein'ın rölativite teorisine göre zaman, farklı süratlerde ilerleyen iki farklı gözlemci için farklı geçer. Zamanı farklı gözlemleyen iki evren için nasıl bir açıklama yapacaklar çok merak ediyorum. Hayal gücümü kullanıyorum ve aklıma iki farklı şey geliyor. Evrenlerden bir tanesi diğerine göre daha önce oluştuysa, evrenin gitgide genişlediğini varsayarsak uzaydaki cisimlerin, gezegenlerin, yıldızların gitgide kayması (stellar drift) olayı bir evrende daha ileride demektir ve başlangıç noktasından ne kadar uzaktaysan kayma miktarı da o kadar artacağı için o evrendeki partiküllerin diğerine göre fark edilemeyecek derecede daha hızlı hareket etmesi bile böyle bir sonucu yaratabilir. Bir diğer düşünce ise, evrenlerden birinin uzay-zaman dokusunda bir bozulma, bir çeşit yırtılma oluşmuştur. Tabii böyle bir olay için katastrofik kelimesi uygun gider sanırım, çünkü sonuç itibariyle bütün evrenin yok olmasına gider. Çok ufak şeylere takılıp kaldığımın farkındayım ama, ilk sezonda dizi kendisinden beklentilerimi çok yükseltmeyi başardıktan sonra şu anki haliyle bir aile trajedisini konu alan polisiye roman havasında ilerliyor. Daha önceden çok sık yapılmış ve klişeleşmeye yüz tutmuş şeyleri (shape shifter'lar, paralel evrenler, dünyalar savaşı vesaire... ) kullanmak yerine daha eski çizgisinde gitseydi daha çok severdim. Geleceğe dönüşte anlatılan zaman yolculuğu bilim kurgu değildi, daha çok eğlenceli bir maceraydı. Fakat Fringe açıklayamadığımız olaylara bilimsel bir bakış açısı getirmeye çalışarak, bu yönüyle dikkatimi çekmişti. Şu anda ise içinde çok fazla bilinmeyen barındıran, rastgele dönüşler yapıyormuş gibi görünen çakma bir dedektif/bilim-kurgu kuşağı ürününden farkı yok. Peter'in davranışları çok tutarsız. Şu ana kadar sunulan karakterden son bölümün sonunda yaptığı gibi bir davranış beklemiyordum. Son bölümden bahsetmişken, köprünün üzerinde kalmasını gerektiren olaya şöyle bir bakalım. Peter: "There's something wrong with your frequency recognition program. Don't worry I can fix it!" İşte burada ağzım açık kaldı ve durdurdum. Hazır el atmışken proton torpidolarını da hazırlasaydın be Peter diyesim geldi. İzleyiciyi aptal yerine koymayı bırakıp doğru düzgün ve tutarlı açıklamalar yapsalar çok daha güzel olurdu. Ayrıca oradaki kullandıkları cihaz ne yapıyordu? Titreşim üretiyordu. Ne maksatla? Kapıyı açıp köprüyü bu tarafa geçirmeye çalışan enerjinin frekansını ortadan kaldırabilmek için, eşit fakat farklı kutuplarda bulunan dalgaların birbirlerini götürmesi gibi. Yani bu işi yere vurmaktan başka bir şey yapmayan o uyduruk cihaz mı yapacak? O jeneratör sahnesini hala unutamadım zaten, bir de bu çıktı karşımıza. Kötü adamları illa durdurmak zorundalar sanki. Diziyi çok severek izlediğinizi biliyorum ama, yazarların planını tam manasıyla görene kadar böyle düşünmeye devam edeceğim. Ne yapacaklarını önceden düşünmeden, biraz gelişi güzel çekmişler ve toparlamaya çalışıyorlarmış izlenimine kapıldım. Hatta yapımcılar ve senaristlerin isimlerine bakıp Kubo Tite'yi de aralarında görmeyi bekledim ama yokmuş. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 26 Nisan 2010 Yazar Share 26 Nisan 2010 noluyo ya.. neresi burası ....şimdik şöyle oluyor ......+ ya ben bu diziyi seviyom nolur soğutmayın bu diziden beni neyse şaka bir yana sen baya eşip deşmişin bu yoruma ancak akşam sakin kafayla değerlendirebilirim ben kendim için ama hiç böyle bir eleştiri görmemiştim:) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 26 Nisan 2010 Share 26 Nisan 2010 @worless Daha herşeyi yazmadım. Aslında söylenecek daha çok şey var. Mesela... ...deja vu olayını paralel evrenlerle açıklamaları çok saçmaydı. Sonsuz sayıda paralel evren olduğu sürece yaşadığımız herşeyi başka evrenlerde de yaşamış olacağımız için sürekli bir deja vu halinde olurduk. Gerçi dizi paralel evren mantığını tamamiyle alt üst ederek iki tane evren üzerine odaklanmış durumda. Bu iki evrende çok büyük benzerlikler olsa da, çok büyük farklar da var, teknolojik olarak. Teknoloji insan davranışını ve dolayısıyla davranışa bağlı evrimi tetikleyeceği için görünenden çok daha büyük farklar olması gerekir. Her neyse. Deja vu aslında beyindeki bir algı yanılgısıdır. Gördüğümüz, duyduğumuz, kokusunu aldığımız, hissettiğimiz herşey öncelikle beyinde bir kısa dönem hafızasına yazılır. Bunu bilgisayarlardaki geçici ama hızlı olan RAM'e benzetebiliriz. Bunun ardından gördüğümüz, hissettiğimiz o şey bilinçli algıya ulaşır. Ancak arada kısa dönem hafıza yerine uzun dönem hafızaya yazılması durumunda doğal olarak o şeyi geçmişten hatırladığımız hissine kapılırız. Beyindeki neronların hatalı bir davranışı sonucu olan doğal bir şeydir kısacası. Paralel evrenlerle alakası yoktur. Bilim kurgu yapıyoruz madem, bir tarafımızdan sallamayalım. Bilimi biraz daha fazla, kurgusu biraz daha az olsun mümkünse. Güncel teoriler ile zaten desteklenen konularda mantıksız şeyler üretmeyelim. Mesela Matrix'in konusuna göre deja vu olayı çok güzel uymuştu. Matrix'in içinde bir parça değiştirildiğinde algıda hata yaratması olayı. Çok güzel uydurmuşlar. Neyse eleştiriyi bir kenara bırakıp, ileride neler olacağını konuşalım. Hatırlarsanız şapkalı keltoşlar Peter'ın önemli olduğunu ve ölmemesi gerektiğini söylemişlerdi. Haliyle onu kurtarmaları gerekiyordu. Daha sonra da ileride onu kurtarmak için bir fırsat doğacağını söylemişlerdi. Peter ne için bu kadar önemli? Orijinal olarak öbür tarafta doğmuş, büyümüş olması gerekiyordu. Oradayken bir şekilde geleceği değiştirecek bir şeyler yapacaktı. Şapkalı keltoşların daha fazla müdahalede bulunmamasından bu tarafa geçtikten sonra bile aynı şeyleri yapacağı sonucu çıkıyor. Öyle yada böyle, benim tahminim, iki evren arasındaki büyük savaştaki askerlerden birisi olacak, belki de liderleri olacak. Şayet bu çarpışmada evrenlerden bir tanesi illa yok olacaksa, Peter da öbür taraftan olduğunu anladığına göre öbür tarafa geçmek için kapıyı açmaya çalışan adamlara yardım etmeye çalışacaktır. Bu arada, teknolojide daha gelişmiş olan tarafın diğer taraf olduğu göz önüne alındığında bir türlü kapıyı açamamış olmalarını da esefle kınamayı ihmal etmiyorum. Tek lazım olan şey iki tane levha, birkaç metre koaksiyal kablo ve benzinle çalışan taşınabilir elektrik jeneratörü... Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 26 Nisan 2010 Yazar Share 26 Nisan 2010 @ Susano'o öldür bizi daha kolay olur.. öncelikle "Sonsuz sayıda paralel evren olduğu sürece yaşadığımız herşeyi başka evrenlerde de yaşamış olacağımız için sürekli bir deja vu halinde olurduk...?" yaşamayalım benden bir tane daha olmasına katlanamam observer şu oksijensiz karbondiksitli ortamda yaşamaya alışmış veletdi dimi. yaşamınıda o sayede sürdürebilmiş. ben onu tamamen unutmuşum normaldir geçen senede kaldı valla onu açıklarlar mı bilmiyorum ama açıklayacaklarsada baya bir süre sonra müdahil ederler (tabi seyirciye yedirme mantığın da değillerse) evrenler arasında ki senkronizasyon farklılığını sesi kullanarak bence güzel açıklamışlardı bana o mantıklı geldi. (ama neden olduğunu açıklamışlarmıydı açıklamamışlarmıydı hatırlamıyorum.) aslında düşününce zaten sekronize olmaları da mümkün değil. sonuçta tüm benzerliğe rağmen farklılıkları var (garip gelebilir benim aklıma tek yumurta ikizleri geldi ne kadar benzeselerde huy tip herşeyleri ile de benzeseler senkron diye bir şeyın olabilitesi yok ..iki paralel evreni ben tek yumurta ikizleri gibi düşünmüştüm hep:)) Einstein'ın rölativite teorisi:qhipnoz: valla teorisi hakkında kulaktan duyma bilgilere sahibim oturup araştımadım. ne yalan diyim ancak ben her iki paralelel dünyanın da aynı anda var olduğunu düşünüyorum. farklı zamanlarda değil aynı zamanda meydana geldikleri benim fikrim bu ama bu konuda ki açıklamaları ne olacak işte onu bende merka etmiyor değilim. varsayımların mantıklı.takılı kaldığın yerler ufak sayılmaz ancak finale doğru açıklayacakları olaylardır bence. peter'ın yerinde olsan sen ne yapardın? sana yalan bir hayat verilmiş bunu tutup 30 lu yaşlarda söylemiyorlar sen öğreniyorsun açıklama geç kalınmış.. sen jeneratöre baya takmışsın:D o kısmı es geçiyom..(adamlar paralle evrendeki kadar bir teknlojiye sahip değiller helede walter' ın ilk kapıyı açtığı zamanki teknoloji eh jeneratör fikri sokmada olsa bir yerde ateş yakıp kapı açmalarından iyidir değil mi? dizide sadece bir tane paralellik var ve benim tahminim sadece bir taneyle sınırlı kalacaktır. senin öncede bahsettiğin o birden çok parallelik mantıklı ancak kullanacaklarını ben pek sanmıyorum. farklılık zaten baya büyük kullanılan teknoloji ve walter 1 jeneratör olayı ilk sezon adamın biri yolun ortasında yada futbol sahasında kapı açarken kullandığı teknoloji ap ayrıydı. kaldıki ben demiştim onlar daha önce bu tarafa zaten kapı açmışlardır açmamışlarsa o zaman gerçekten dediğin gibi saçmalık olurdu. bunu düşünürsem teknolojileri baya farklı hayatları farklı benzerlik sadece insanlarla sınırlı aynı meslekleri seçmiş insanlar vs.. onun açıklaması ne olacak onu merak etmiyor değilim. neden sadece insanlar benziyo teknolojik yada hayat olarak farklılar.. dejavu şu zaman sıçraması yapan adamın olduğu bölümü diyorsun o bölümü yapmış olmaları başlı başına bana çok doğru gelmedi. bilimin hep tartıştığı bir şey ancak mantıken ben zamanda geri yada ileri gitmek mümkün değildir diyenlerdenim. o bölümü hiç sevmemiştim. neden yaptılar anlamadım.(dejavu algı yanılgısı diye geçebilir ama ben çocukluğum da çok yaşardım. şimdi hiç başıma gelmedi. ben algı yanıılgısı diye düşünmüyorum olayı ama ne dersen cevapta veremem.) ama o bölümdeki dejavunun da parelel evrenle bir alakası yoktu ki zaten. adamın zaman sıçramasından kaynaklıydı.bu açıdan bakarsam aslında söylediğin tanımada yakın olmuyor mu o zaman durumda. sanırım bu diziyi yapmaya karar verdikten sonra ilk senaryoyu değiştirdiler. yada senaristlerde bir değişim oldu. ilk sezonda ki bölümler birbirinden bağımsızdı (ör: cold case vari yada x files belki) ama ikinci sezon yer yer bağımsız gibi gösterip yer yer birbiri ile alakalı bir olayın üstünden gidilen bir modda bölümler vermeye başlamaları kafa karıştırıcı. matrix tamamen bilişim, fringe ile aynı kulvarda değiller. ama bilmi kurgu hangisidir diye soracak olursan matrix tam bilim kurguydu. fringe'ın bilim kurgusu daha farklı bir dozda. mesela BSG da bilim kurguydu. kyle xy de hatta dollhouse da bilimkurgu bir noktada ama aynılar mı? elbette değiller. bilimkurgu anlayışımız ve bekletimizin ne olduğuna göre değişir. bana göre kyle xy salaklaştırılmasaydı mükemmel bir bir bilim kurgu olurdu ama şu haline bilim kurgu diyemem.. bilim kurgu vardır birde bilim kurgu.. (daha sivri bir örnek geldi Ghost in the sell bilim kurgu, peki blame ne?) şapkalı keltoşlar (hım sen baya baya taktın anlaşıldı) peter'in olayının, çok odak noktası bir olay olacağını düşünmüyorum. etken olucak ama odak nokta da olivia duruyor gibi geliyor bana ancak neden olivia? o hatunda bu kadar ne var? önemli veya önemsiz, izleyiciler genelde olaylara hiç müdahil olmuyorlar (sonu BSG gibi biter bana öyle geliyor) (gerçi tek bir tanesi bir olaya müdahil oldu.) işte onlarla ilgili soru işaretelerimde benim korktuğum noktalar orda başlıyo karışmamalarının sebebi? sevgili senaristlerimiz o noktada tanrıcılık oynar mı acaba diyorum.. mantık hataları yok diye savunamam elbette var. daha doğrusu garip bir acemilik var. ama şöyle bir baktığım da benim için izlemeye değerlerden biri.. kubo ighhhhhh bırak burada senarist olmayı mümkünse bir daha manga çizecekse hikayeyi kendisi yazmasın.. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 26 Nisan 2010 Share 26 Nisan 2010 @worless İlk sezonda Oliv'in diğer taraftaki olayları yaşayabildiği bir bölüm vardı. Hatta yanan binalar falan görüyordu. Orada Walter paralel evren olayını anlatırken hayatta yaptığımız seçimlerden bahsetmişti. Bir kere açıklamayı seçimlerimize dayandırdığı için sonsuz paralel evren kuramını desteklemek zorunda. İkinci olay da farklı bir evrende yaşamış olduğumuz bir şeyi bu evrende tekrar yaşadığımız zaman deja vu olur diye de bilgi vermişti. Hatta Oliv'in yaptığı şey aslında bu deja vu anını uzatmak, daha uzun süre görerek, öbür tarafı görebilmek olarak açıklamıştı. Benim de aklıma senaristlerin değişmiş olabileceği geldi. Şu paralel evren olayları işin içine girene kadar çok daha güzeldi bence. Ama yine de izlerim. Kötü demiyorum. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 26 Nisan 2010 Yazar Share 26 Nisan 2010 @Susano'o neden? yaptığımız seçimler olayını açıklamasını walter kendi seçimini düşünerek yaptı bence. sonsuz paralellikle neden ilişkilendirdin. mantığı kuramadım bildiğin anlamadım yani. ikinci olayı dejavu açıklamasını hatırlamıyorum. ama o zaman dejavu olması gene imkansız ve tamamen olması da saçmalık hatta ötesi olur. aynı kişiler olabililer ama aynı değiller. bir bina sahnesinde mimarın biri bina yer değiştirirken iç içe geçmişti hatırlarsın sahnede yer değiştiremediğinde tuhaf bir şekilde kalmıştı adam. (olivianın jacksonville muhabetinin olduğu bölüm) iki adamda aynı olmalarına karşın biri evli ve diğeri bekardı. o zaman onu nasıl açıklar bu durum. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 26 Nisan 2010 Share 26 Nisan 2010 @worless Multiverse (multiple universe) teorisini açıklamaya çalışayım. Sadece bir kişi için düşünürsek, bir kişinin hayatında karşısına pek çok noktada seçenekler çıkar. O seçeneklerden birini seçmemiz bizi bir noktaya götürürken, diğer seçenekler başka başka noktalara götürürler. Teoriye göre seçilme ihtimali olan herşey, olma ihtimali olan herşey bir yerde, bir gerçeklikte seçilmiştir ve olmuştur. Sadece bir kişi için düşündüğümüz zaman bile o kişinin hayatının binlerce farklı yolu olduğu sonucuna varabiliriz. Tabii bunu birbirleriyle etkileşim halinde olan milyonlarca insan, milyonlarca gezegen, milyonlarca güneş sistemi olarak düşünürsek evrenlerin sayısı sonsuza yaklaşır. Aynı şekilde, bu evrenlerden bazıları neredeyse birebir aynı iken, bazıları da birbirinden çok çok farklıdır. Teorik olarak tabii... Daha önceden olmaz dediğim iki evren için senkronize olma konusunda da aklıma bir şey geldi. Böyle düşünürsek uygun duruyor gibi. Senkronize olmaktan kasıt iki evrenin birbirine olan benzerliklerini anlatmak için kullanılıyorsa, evet, o zaman iki evren ne kadar senkronize ise arasındaki farklılıklar o kadar azdır. Bu şekilde yollar belli noktalarda birbirine çok yaklaşabilir hatta kesişebilir. İki evrende de her şeyin birebir olduğu bir an yakalanabilir. Ancak Fringe'de bahsi geçen iki evrenin kesişmesi pek mümkün değil, teknoloji farkı büyük bir fark. Ama iki evrenin yollarının birbirine çok yaklaşmış olması teorik olarak iki evren arasındaki duvarı zayıflatıyor olabilir. Tabii bu konuştuklarımız tamamen dizinin ortaya attığı fikirlere dayanarak. En azından kabul edilir gördüklerim. Öbür türlü, yani iki evrende zamanın farklı ritimlerde ilerliyor olması fikrini aklım almadı, bu açıklama daha makul. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 30 Nisan 2010 Share 30 Nisan 2010 Evet, 20inci bölüm çıkmış. Fringe severler, bakalım ne olacak? Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 1 Mayıs 2010 Yazar Share 1 Mayıs 2010 bölüm adını duyduğumda çok birşey bekleyemeyeceğim bir bölüm olur demiştim ama walterin hikayeside kendi gibiydi Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
fudy 7 Mayıs 2010 Share 7 Mayıs 2010 Bu haftaki 21. bölümü izledikten sonra sezon finalinin muhteşem olacağına şüphem kalmadı. Hatırlatayım sezon finali; 13 ve 20 Mayıs tarihlerinde 2 bölüm olarak yayınlanacak. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 8 Mayıs 2010 Yazar Share 8 Mayıs 2010 21 den sonra bende şimdi sezon finalinin muhteşem olacağı yönünde ki beklentilerimi arttırdım. diziler neden haftalık yaaaaaaa animeler ve diziler günlük olsaya Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 15 Mayıs 2010 Yazar Share 15 Mayıs 2010 walter 2 öl. yaşasın walter 1(bu tarafta ki) o nasıl bir adam be yıllardır görmediğin oğluna kavuşmusun, sen halen cihazın peşinden koş. ayrıca sanada yazıklar olsun peter:kineme:. o nasıl bir geçişti orayı atlıyorum anlayamadım gitti. bende düşünerek ışınlanmak istiyorum.. oliv2 de oliv 1'in köşesinden bile geçemezsin sen bee..ayrıca paralellikte hem herşey aynı hem değil. walterlar aynı kadılarla evlenmişler ama ooooo oliv 2 sevgili yapmış. aynımı değilmi karar verin.. anlamadım şimdi biri açıklar umarım dizide bunun nedenini. bi de şu ilk sezonda ölen herif Francis gene mi sen burdasın diziden ayrılcaksan ayrılda dönmesin beynimiz. ayrıca Broyles 1'i :gul gul:hehe sevdim seni. sen kal. ulan bell...! kaltledildiler senin yüzünden insanlar korkak herif. yalnız peterin o cihazın içinde ne işi var? o cihaz ne? bana o kısım baya bi abartı geldi şimdi yaw. o zaman peter kimsenin çocuğu değil uzaylı..!(x-files oldu şimdi) ya da düz bir adamın bir cihazı devreye sokması mümkün ise peterden başka biride o cihazı kullanabilir. o zaman vay adi walter 2 sen izleyiciler ile birlik olup o çocuğa bir şeyler mi yaptın. uzaylı değilsen ve sende özel bir çocuk değilsen 23. bölüm lütfen mantık çerçevesinden sapmayalım. seviyom seni fringe Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Susano'o 18 Mayıs 2010 Share 18 Mayıs 2010 bölüm 22 Ben de şu son bölümden birşey anlamadım, o adamlar bu tarafa çat çut geçiyor ve dönüyor. Bizimkiler ne kadar da geri kalmış, çocukluğuna geri dön yöntemiyle ancak öbür tarafa geçebiliyorlar. Şimdi şu Walter2'nin içinden Aizen çıkacakmış gibi bir his var içimde. Çocuğunun içine bir şey koymuş, yada bir şey yapmış. Anlamadım valla... Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 25 Mayıs 2010 Yazar Share 25 Mayıs 2010 Umarım sonu lost'a benzemez. gene de bölümü sevdim. birden çok parallelik tanısının mevcut olması benim onlardan beklediğim bir şey değildi.ehh buda bir şey. uyutma mantığıni yarı yarıya böldüler. ya ayrıntılara takılmayayım diyorum takılmadan olmuyor takılırsam gene olmuyo. ne olursa olsun john noble' nin oyunculuğu inanılmaz etkiledi. zaten beğenmiştim. ancak final de finale yakışacak kadar mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. vay hain walter1. seni sevmiyorum. ne yaptın lan çocuğa..(petere ayrı uyuz oldum onu es geçiyorum) oliv. 1 bu tarafa nasıl geçti.? bell enerjiyi sağlayacaktı oliv ise kapıyı açacaktı. yoksam sende mi deney çocuğuydun..? ne ara yer değiştirdiler çözemedim. hayır kıyafetleri ne ara giyip çıkardılar peh.. şii senaristler lost bitti batırdınız da.. lütfen yaşasın fringe ... Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
jambi 26 Haziran 2010 Share 26 Haziran 2010 Çok kararsızım bu dizi hakkında. Gerçekten mükemmel karakterlere ve oyunculara sahipler. Ellerinde çok sağlam şekillendirilebilecke bir kurguya da sahipler ama ilk ve ikinci sezon finalleri benim için hayal kırıklığıydı. Ama nasıl hayalkırıklığı? Ortalama bir dizinin yapabileceği en iyi sezon finallerine sahiptiler. Ama final bölümleri haricinde bölümler o kadar güzeldi ki, anlatamam. Ve ister istemez insanlarda final bölümlerinin bu ortadakş bölümlerden çok daha iyi olmasını bekliyor. Benim hayal kırıklığım bu şekildeydi. Kesinlikle izlenilmesi gereken bir dizi. İlerde benim de beklentilerimi karşılayacağına eminim Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap