Neden anime izliyorsunuz?

Anime izlemeye ufak yaşta, "Bu karakterler ne kadar cool, yea! Güçlere bak, keşke ben de böyle olabilsem yea!" diyerek başladım sanırım.

Sonra zaman bazen hızlı bazen yavaş bir şekilde geçti, yeni sebepler geldi, bazıları kayboldu, bazıları şekil değiştirdi.

Şuan anime izlememin ve manga okumamın en baskın sebebi kendimde farkettiğim üzere şu: insanların zekaları ve hayal güçleri ile neler ortaya koyabileceklerine şahit olmak. Bu biraz karmaşık bir tanım oldu. Şöyle açıklamak daha iyi olur, sevdiğim serilerde çoğu zaman kendimi, serinin yazarını takdir ederken buluyorum.

Bir insanın zekasını ve hayal gücünü kullanarak ortaya dahice bir şey koyması ve bu dahiyane şeyi algılayabilmek bana büyük bir zevk veriyor. Serilerdeki ufak ayrıntıları inceleyip, büyük bir yapbozu çözmeye çalışmak, gelecek bölümler hakkında teoriler üretmek, yazarın ne kadar ayrıntıya girdiğini farketmek vb. şeyler gerçekten çok hoşuma gidiyor.

Ayrıca bazen öyle noktalar oluyor ki, yaşanan olay hiç hoşuma gitmese ve tamamen zevklerimin dışına çıkmış olsa bile yazarın zekasını takdir edebiliyorum. Mesela adını vermeyeceğim ünlü bir seride, bir karakter kız kardeşinin dişlerini fırçalayarak adeta sevişiyor onunla. İki tarafta iki bireyin sevişme sırasında hissettiği şeyleri hissediyor, o şekilde tepkiler veriyor. Seride söylenene göre, bir insanın saçına bir başkası dokunduğunda nasıl huylanıyorsa bir başkası tarafından dişleri fırçalandığında da bu şekilde huylanacağı teorisine dayanarak böyle bir şey koymuşlar ortaya. Hentai ve ecchi gibi serilerden, abilerin kız kardeşleri üzerine başka düşünceler kurduğu yapımlardan adeta nefret etsem de burda yaşanan olay benim için dahiceydi mesala. Çünkü öyle bir seri içerisinde abi ve kız kardeşin yakınlığı üzerine verebilecek en uç fanservisi yine kendi türünü koruyarak vermişlerdi. Daha ötesi hentai olurdu zaten. Tabi başkaları ne düşünür bilmiyorum benim fikrim, zekice olduğundan yana.

Ayrıca görsel yönden anime ve mangaları diğer görsel sanatlara göre daha tatmin edici buluyorum. Özellikle mangaları. Siz de kabul edersiniz ki çoğu manganın çizim kalitesi animenin üzerindedir.

Son olarak, sanırım zevklerimin bu yönde olmasının sebebi de kendimin de amatörce bir şeyler yazmakla, bir kurgu ortaya koymakla uğraşıyor olmamdan olsa gerek.

Anime/Manga aslında benim için bir zevk, bir öğreti, bir ihtiyaç. Kendimde bir türlü göremediğim, yetersiz hissettiğim, sahip olamadığım veya sahip olmak istediğim her şeyin tamamı

Sanırım neden böyle söylediğimi kendimden başlayarak anlatmam lazım. Hayatımda benimsediğim bir anlayış tarzı vardır. Hiçbir şekilde insanları hor görmem veya aşağılamam. Her zaman onların nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu anlamaya çalışırım ve onlarda beğendiğim davranışları kendime prensip edinirim. Ben aslında herkes gibi olmak isterim. Bazı insanlar gibi ben kendime özgünüm vs gibi bir tutum da bulunmam. Herkes benim favorimdir ve herkes benim saygı duyduğum aslında saygı duymadığım kişidir. İnsanların karakter tahlilini yaptıktan sonra beğendiğim özelliklerini alır, beğenmediğim özelliklerini almam. Daha sonra saygı seviyem ona karşı belirlenir. Bu davranış tarzı beni biraz kendimden iğrendirse de hayata karşı pek şaka yapmaya gelmiyor

Anime/Manga kültürü aslında bir nevi bu duygularla bana geliyor. Karakterler, Olaylar, Hikayeler vs. Hem hayal gücümü zorluyor, hem düşündürüyor, hem örnek aldırıyor, hem iğrendiyor, hem sevdiriyor, bütün duyguları o kadar iyi hissettiriyor ki bazen dünya ile bağlarımı kestiğimi zannettiğim anda dışarının sesini duyuyorum, hayatın gerçekliği de burada olsa gerek Sonuç itibari ile konudan saptıkça sapmamın yanı sıra bana bazı şeyleri anımsatan, sevdiren şeyleri sevmek benim için de ayrı bir zevk

İnsanlarla olan zihinsel bağımı sıkılaştırmak için.