Skip Beat!

KÜNYE:

Anime'nin Adı: Skip Beat!

Kategori: TV Serisi

Bölüm Sayısı: 25

Firma/Stüdyo: Hal Film Maker, Pony Canyon

Yönetmen: Kiyoko Sayama

Senaryo: Mayori Sekijima

Orjinal Eser: Yoshiki Nakamura

KONU:

''Ana karakteri hakkında beni hiç yanıltan bir shoujo karşıma çıkmadı'' şeklinde bir yorum sunacağımı ve beni bu düşüncem konusunda alaşı edebilecek bir karaktere sahip oluşuyla,Shoujo serüvenime eklediğim en iyi seyirliklerden birisi Skip Beat.

İlk bölümün sıkıcılığına ve afişinde yer alan klişe Shoujo -iki erkek ve bir bayan karakrerden oluşan bir kompozisyona sahip bir yapım olarak görülebilir size,hatta eminim ki o yönde bir izlenim bırakıyordur,işte bu noktada kontrolü devralıyorum () çünkü ilk bölümde beni yeni bir Shoujo saçmalığının yerleştireceği bir seriye başladım diye düşündürten bir yapım olmuştu.Ne zaman Kyoko,sahip olduğu hayatının dümenine sahip çıktı,işte beni de o noktada kendine zımbaladı,zımbalamaktan öte zincirledi hatta...

Züppeler züppesi Shouta'nın (sarışın karakterlerin aslında çekim kuvveti oldukça fazladır benim anime dünyamda) Kyoko'yu birey olarak değil de onu sadık bir köpeği gibi görüp,Kyoko'nun da bu davranış şekillerinin hepsine göz yumuyor oluşuyla beni ikinci bir Hachiko (Japonya'da sahibine aşırı sadakat besleyen efsanevi bir köpektir) vakası bekliyor sanmıştım.Shouta'nın tüm bu züppeiliğine rağmen,Kyoko büründüğü Hachiko rolünün üstesinden en iyi şekilde gelmektedir.Shouta gelsin de züppe olmasın şimdi değil mi ama...Shouta'nın Kyoko'ya olan bu davranışlarında haklılık görmemek elde değildi elbette,haklı olmadığı en derin gerçek ise;kendini şov dünyasında tek olarak görmesi ve bunun getirisi olarak da karşısındaki insanları ilerleme konusunda sadece basamak olarak görmesidir.En büyük kıskançlığı ise -onun kadar hatta ondan daha ünlü olan- Ren'dir.

Ren ise oldukça soğuk kalpli ve duygu yoksunu bir kişidir.Kyoko'nun sadece Shotua'dan oluşan dünyasında devam ettiği dönemlerde Ren de Kyoko'nun rakibi olmuştur çünkü Ren,Shouta'nın en büyük rakibi hatta zaman zaman onun önündeki tek engeldir.Kyoko bu sahip olduğu dünyasının hayaletiyle bir gün tesadüf eseri karşılaşır ve gerçekleri acı bir şekilde Kyoko'nun yüzüne vurarak ona alaycı bir ''Hoş geldin!'' der...Bu noktadan sonra Kyoko,Hachiko rolünden arınıp ve Shouta'ya açabileceği en ağır ama en kestirme yoldan gidecek olan savaşı ilan eder;en az Shouta kadar ünlenecek ve onu kendi ringinde aşağı indirecektir.Shouta ise bu teklifi alaycı aynı zamanda da umursamaz bir şekilde kabul edecektir.

İşler hiçte Kyoko'nun -hepimizin yanıldığı nokta burası olacaktır eminim- düşündüğü gibi kolay başlamayacaktır.Sadece bir ajans seçmelerine katılıp da ünlenmek elbette sadece filmlerde olmaktadır ama Kyoko 'Gerçeklik' denen hayaletin tokadını bu evrede de yer hem de acı bir şekilde yer ve bu tokat onu tamamen kendine getirecektir çünkü hayat özellikle de şov dünyası sandığının aksine normal hayattan daha zorludur çünkü sadece o yola girmiş olmak yeterli değildir,her yeni bir sapakta biraz daha güç gerekmektedir. Kyoko bu bariyerlerin hiçbirinden yılmayacaktır çünkü O artık Hachiko değildir,tam anlamıyla dişi bir kaplandır.

KİŞİSEL YORUM:

Ne zaman Skip Beat konusu açılsa yılmadan ısrarla izlediğim klişe Shoujo'lardan ne kadar uzak oluşudur.Her karakter klişesinden kendini arındırmış,konusuyla bambaşka bir serüvene ortak ediyor izlerken.İlk izlenimde herkesin beklediği Kyoko,nefretinin sayesinde birden değişecek ve birden ünlenip Shouto'ya karşı kazanacaktır,gibi bir düşünceye sahip bırakıyor izleyeni ama bunun aksinin oluşuydu aslında beni kendinde hevesli bırakması öyle ki ablamın 2. izleyişini yaptığını bilirim.

Direk Shoujo sever olarak düşündürtüyor kendimi oysaki ben nice Shounen serileri de bünyemde saklamışımdır,az çok tanıyan herkes bunu bilir ama işte bazı Shoujo'lar varki asla es geçemeyeceğim noktada beni bekler haldedir,aslında Shoujo'dan çok öte Josei türüdür beni kendine mıknatıs gibi çeken çünkü Shoujo klişerinden kendimi soyutlamak isterim zaman zaman.Ezik bir ana karakterin sahip olduğu tüm özellikleri barındırmasından çok uzak bir noktadaydı Kyoko benim gözümde,hatta öyle ilk defa bir Shoujo ana karakterini bu hevesle izledim diyebilirim.Sevgisine asla kendini esir etmeyen bir kişiydi çünkü...

Her yeni adımında kendini biraz daha geliştiren ve uğruna vereceği savaşı kazanabilmek için sıfırdan başlayan,bulunduğu noktaya da sahip çıkmak için sonuna kadar savaşıp kendinden asla ödün vermeyen biriydi Kyoko.Zaman zaman saflıkları olmadı mı,oldu elbette hangimizin olmuyor ki üstelik gerçek hayatta.Seri ilk 3 bölümden sonra kesinlikle gerçek niyetini ortaya döküyor ve geriye kalan 22 bölümün nasıl geçip gittiğini anlamıyorsunuz bile çünkü seride yer alan reklam,Tv şovları ya da film-dizi çekimleri setine sizleri de ortak ediyor,hem de öyle bir konuk ediyor ki bazen gülmekten (Tv şovundaki kuklanın içindeki kişinin dişi mi erkek mi olduğunu anlamak isteyen Shouta'nın verdiği savaşım gibi) oynatıcıyı durdurduğunuzu bile farketmiyorsunuz yani en azından ben öyleydim.Özellikle de Kyoko ve Kanae'nin bir reklam için oyuncu seçimine ait eleme anındaki performanslarını serideki hiçbir şeye değişmem öyle ki birbirine oldukça zıt gibi görünen bu iki karakterin gösterisi kesinlikle izlenmeyi hak ediyor.En azından pembe tulum şeklindeki formaları izlenmeli () ,zaten ilk kez bir Shoujo ana karakterini bu kadar çok sevdim,nasıl oldu da seviliyor diye düşünmeyin bence,izlediğinizde ne demek istediğimi çok net anlayacaksınızdır eminim rer1

Seride eksik bir yön ne bulsam da çıkarsam çabası vermek istemedim asla ama işte illaki gelip de bulan ''Ben... Ben...'' diyen müzikleri var bahsetmek istediğim.Zaten tahmin ediyorum ki müzik olayına öyle pek önem verilmemiş,ne de olsa konunun çekiciliği onu arka plana itmeyi başarabiliyordu.Olsun ya da olmasın seri izlediğim çoğu Shoujo etiketinden uzak mıydı...? Evet çok uzaktı hatta öyle uzak bir mesafedeydi ki şu an Skip Beat dengine ait bir Shoujo izlediğimi hatırlayamıyorum bile....

KARAKTERLER:

Kyoko Mogami:

Ailesinin olmayışı nedeniyle küçüklüğünden beri başka ailenin yanında büyümüştür ve tüm dünyası Shouto'dan ibarettir.

Saf olarak tabir edilebilecek tüm özellikleri bünyesinde barındıran ama bunu sadece kendinde bırakan bir yapıya sahiptir çünkü Kyoko,her şeye karşı oldukça hırslı olan bir yapıdadır.Sahip olduğu bu hırs sayesinde de düşlediği şeye ulaşmak için elinden geleni ardına koymayan birisidir,yapacağı iş en kötü bir iş olsa bile...

Fuwa Shoutarou:

Şov dünyasına oldukça küçük yaşta girmiştir.Ailesi de bulundukları yerin en köklü ailelerinden birisidir fakat Shouto bu hayatı sürdürmek istemektedir.Bu nedenle şov dünyasına girmiştir ve istediği üne kavuştuğu an hayatında sadece kendine önem veren birisi olmuştur.

Tsuruga Ren:

Hiçbir duyguyu bünyesinde barındırmayan bir karaktere sahiptir.Aslında öyle birisi değildir ama kendisi bile duyguları ne şekilde kullanacağını bilmemektedir çünkü yaşamadığı duygulara sahip olduğunu anlayamıyordur.

Şov dünyasının en ünlülerinden birisidir ve bu noktaya gelebilmek için her zaman elinden gelenin en iyisini yapmıştır.

Kanae Kotonami:

Kanae'nin en büyük hayali iyi bir oyuncu olabilmektir.Rol yeteneği oldukça kuvvetlidir ama bunun için sadece rol yapmak yeterli değildir.

Lory Takada:

Ren ve Kyoko'nun çalıştıkları ajansın sahibidir.

Çalışanlarına karşı her zaman sevecen ve bir baba gibi davranmaktadır.

tanıtım için eline sağlık yine ortak bir beğenimiz çıktı

ben de ilk bölümde aptal aşık bir kız ve peşinden koştuğu çocuğun hikayesini izleyeceğim diye çok korkmuştum ama intikamı için bir ajansın kapısını sapıkmışçasına zorlaması ve de 3. bölümde seçmelerdeki telefon görüşmesi sahnesinde gülmekten beni yerlere yatırmasıyla direkt bağladı kendine.

pat diye şöhret basamaklarını çıkarmıyorlar ana karaktere gerçekten çabalatıyorlar ahhh çabalarının sonucunu da görebilseydik keşke. tek eksi yönü hikaye yeni başlamışken bitmesi oldu

bayıla bayıla izleyip mangasını da başlamama sebep olacak kadar başarılı bir soujodur. ellerine sağlık squaw

@worless ve özz

İkinci sezon için sabırlanan gruptayız kızlar hepimizde rer1

Yakın zamanda mangaya el atanlardan olmayı planlıyorum ben de worless,bu ömür beklemekle geçmez böylesi güzel bir seriyi,ayrıca tanıtımı beğenmene sevindim...

Özz'cüm,ortak animelerin çoğalması iyi bir şeydir,ne kadar ortak zevk o kadar keyifli anime sohbeti

eline koluna , gözüne , gönlüne sağlık yine çok güzel bir anime serisini , hakkında bizlere söylecek bir şey bırakmadan gereken herşeyi yazarak noktayı koymuşsun, bir izleyici olarak sölenecek tek bir söz kalmış oda ' umarım en yakın zmnda serinin devamını anime olarak izleyebiliriz' cümlesi oluyor ...

edit: sölenecek son sözümüde benden önce yazmışsın ayıp valla , yazıcak bişiler bırak bizede ...

işte izlenecek seri konu süper gercek

Tanıtım çok güzel olmuş tşkler.

evet Skip beat afişine bakılıp klasik bir shoujo olarak nitelendirilmemesi gereken bir animedir. Kyoko iki elin beş parmağını geçmeyecek kadar özel olan bayan karakterler listemdedir özeldir. ilk kapanış parçası çok güzeldir. Mangasının biran önce bitip ikinci sezonun gelmesini istiyorum artık

ellerine sağlık epeği uğraşmışsın hiç izlemedim ama güzele benziyor

Konusunu okuduktan sonra aşırı ilgimi çekmesede kesinlikle umutlarımı boş çıkarmadı çünkü kendisini izlettiren bir anime. Özellikle Bo ile ilgili her sahne epey güldürdü.

2. sezonun bir an önce çıkmasını umuyorum=) Ocakta çıkacağı ile ilgili birkaç yazı gördüm ancak düşününce bir üşengeçlik ya da daha ifade etmek gerekirse beklenti kırıklığı yaşıyorum çünkü her hafta bir bölüm izleyip bekleme işi beni fazla sıkıyor hepsini ocakta yükleseler keşke.D Neyse bekleyip göreceğiz artık.

Skip beat ı anime tavsiyelerinde herhangi birine yazan herkese teşekkür ederim ilgimi çekmişti ancak sıra olarak sonlara atmayı tercih etmiştim. Çok doğru bir zamanda izlediğimi düşünüyorum. Hadi bakalım 2. sezon gelsin=))

Ocakta çıkacağıyla ilgili duydukların forumlarda falan sohbet aralarındaki haberlerden mi yoksa resmi sayılabılecek cinsten bir açıklama mı? Ben de çok seviyorum Skip Beat'ı. Öteki shoujolardan oldukça farklı, özledim

Bende ikinci sezonu bekliyorum. Mangayı inceledim gerçekten güzel olaylar bekliyor bizi.

Kesinlikle izlediğim en iyi serilerden biri. Hatta birinci sezon bittikten sonra 2. sezon nasıl olur diye az hayal kurmadım değil. Kimse kendini bu seriden mahrum etmemeli.

Seriye başlamaya tereddüt edenlere tek sözüm: Afişe aldanmayın.Bazılarına afiş çok yanar dönerli geliyor. Kyoko'nun şeytan ve melekleri de ilk başta itici gelse de dha sonra alışıp onlarsız yapamıyorsunuz. Ve ilk 3 bölümü izleyin. Heleki seçmelerdeki bazı sahneler en çok güldüğüm sahneler arasında ilk 10a girebilecek seviyede.

@Yuuki Cross

Ben izlediğim sitede yazılan birkaç yorumda ocak ayında çıkacağına dair şeyler yazıyordu ben yalnızca umabiliyorum=)

Bunun kesinlikle ikinci ama uzun bir serisi yapılmalı diye düşünüyorum. Bu anime kesinlikle devam etmeli. Mangası hala devam ediyor ve 28 cilt olmuş bile. YUh dedim artık. eğer vaktim olursa bunun mangasını kesin çevirmem gerekecek o başka...

bir çok animeyi yarıd kesip manga dan devam ediyorlar acaba sponsorlarda mı sorun var?

Süperdi ama bir sezon daha olsa süper olurduwew445

2.sezon gelip gelmiyeceği hakkında bilgilendirir misiniz bizi lütfen moderatör arkadaşlar...

2.sezon gelip gelmiyeceği hakkında bilgilendirir misiniz bizi lütfen moderatör arkadaşlar...

Henüz o tarz bir haber söz konusu değil. Muhtemelen gelmeyecek.

Ne varsa eskilerde var .)) Nedense yeni serilerde ben aynı tadı alamıyorum.

Bencede eksik kalmış serilerden biri daha uzun olabilirdi diye düşünmüştüm bende keşke daha uzun olabilseydi .)

Ne varsa eskilerde var .)) Nedense yeni serilerde ben aynı tadı alamıyorum.

Bencede eksik kalmış serilerden biri daha uzun olabilirdi diye düşünmüştüm bende keşke daha uzun olabilseydi .)

Ren-sama'yı ve Kyouko'yu nasıl da özledim. Mangadaki şu olaylar biraz daha hız kazansa güzel olmaz mı? (Daha okumaya başlamadım gerçi. xD) Keşke devamı gelse~