Shigeshoushi

Yaşamak; nefes almaktır. Yaşamak görmektir, dokunmaktır, hissetmektir. Sevmektir de ve sevilmek…

Ölüm, kapıyı çalmadan ya da sevdiklerimizden birini kaybetmeden aklımıza getirmeye korktuğumuz bir olgudur. Yaşamın kıymeti anlamak ölümün varlığını fark ettiğimiz karanlığında mı gizli? Peki, her gün gözlerinizin önünde ölümle burun buruna olduğunuzu bilerek yaşadığınız da onun kıymetini bilir misiniz?

Shinjyurou (shiori) Mamiya cenaze tanhitçisidir. Onun işi ölmüş insanların cenazelerin de onların en iyi şekilde görünmelerini sağlamaktır.

“Ölümün karşısında bana göre yaşamın çok fazla bir anlamı yok. Yaşarsınız ve en son bana gelirsiniz. Sizi giydirir süsler ve sevdiklerinizle vedalaşacağınız son an için hazırlarım.

Bu benim sanatım”.

Genç yaşına rağmen hayatının büyük parçasını da ölmüş insanlarla uğraşan Shiori tanıdığı insanlarında birer, birer gidişlerini izlemek zorunda kalır. Umursamaz ve ruhsuz görünen kişiliğinin aksine hayatta sevdiklerinin ellerinin arasından kayıp gitmesinden korkmaktadır. Bu korku onun gerçeğidir. Azuki ile yakınlaştıkça duygularını kontrol etmesi daha da zorlaşmaya başlamıştır. Ailesi, yaşantısı ve Azuki ile iletişimi süresince hayat ve ölümle ilgili düşünceleri kendi duyguları ile karışmaya, değişmeye, anlamlandıramadığı şeyler anlamlar yüklenmeye başlar.