Anime ve Mangaların battığı anlar

Başlıktan da anlayacağınız gibi serilerin battığı anları burda paylaşıyoruz.

Ama şöyle birşey var. Seride olan bi olayı beğenmediniz diye değil. Yani gelip Ichigo nasıl 3 günde bankai açar, bleach'in bittiği andır bu an diyemezsiniz. Aradığımız böyle birşey değil. Serinin kendi içinde kullandığı gerçeklikle çelişmesi, veya gerçek hayattan aktardığı birşeyle çelişmesi gibi. Ama gelip bi seride insanlar uçuyorsa nasıl uçuyorlar seri burda batırmış diyemezsiniz, o u.ma olayı serinin kendi gerçekliğidir.

Neyse code geass'dan bi örnekle ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Şah mat'ı bırak, iki şah'ın böyle yanyana gelmesi bile imkansızdır bu oyunda.

İşte bu tarz örneklerden bahsediyorum.

Bu şah mat olayı bir ara eski sitede de gündeme gelmişti. Birisi çıkıp bir açıklama yapmıştı sanırım ama hatırlamıyorum.

@jambi

Kendi içinde çelişen konulardan bahsediyoruz sadece, değil mi? Yanlış hatırlamıyorsam Bleach'te

Şah-mat olayında duruma satranç olarak bakarsanız animeyi izlediğinizi söyleyemem. Konuya hakim değilsiniz demektir. Orada anlatılmak istenen şah-mat durumu "gerçek hayattaki sen beni yendin" durumudur.

@susano'o

@Hitokiri

CG'ı izledim ama tam değil. Bi yerden sonra sıkılıp bırakmıştım. Ama zaten verdiğim sahne ilk bölümde oluyordu. Ne demek istediğini tam olarak anlamadım ama eğer oyundan simgesel birşey ortaya çıkarmak istiyorlarsa kullandıkları oyunun kurallarına uyarak çıkarmaları gerekiyor. Ve bildiğim kadarıyla böyle bi hamle satrançta yapılamaz.

Sevene saygım sonsuzdur ama lisans sahibi bir oyuncu olarak Code Geass'daki birkaç sahnede ciddi ciddi söylüyorum, camı açıp atlamayı bile düşündüm. Yeri geldi bunu yazdığım için küfür yedim, ukala ilan edildim. Bu konuda daha fazla konuşmayacağım.

Amagami SS'de 3. bölümden itibaren neredeyse 2 bölümde bir seriyi batıran malum sahneler yeralıyor. (Facia ik 2 bölümde gördüklerimizle neredeyse trajikomik bir fark oluşturacak şeyler görmemizden ileri geliyor, tek tek örneklemeye gerek yok) Hala seriyi bırakmayı düşünüyorum ama yine her hafta küfür ede ede izliyorum.

High School of the Dead'de motosikleti gören Takeshi'nin "umarım bir polis beni görmez çünkü motosiklet ehliyetim yok" diyerek şaka yapması, ertesi bölüm Matrix'i ağlatan motosiklet akrobasilerine imza atması.

City Hunter 1. bölümünde kurşunun atış hızını azaltıp, silahla rehin alınan kızı vurmadan onu rehin alanı vurmak için Ryu Saeba'nın uyguladığı yöntem: Avucunun içiyle 357' Magnum'un önünü kapatıp ateş etmek. (Gerçek hayatta denemeyiniz!)

Özellikle TRT'de 80'ler sonu 90'lar sonu yılların Tokyo Movie Shinsha yapımı serilerinde sıkça gördüğüm bir mantık hatası vardı ki kızların yaralı erkekleri yeri gelir eteklerini, parça parça koparıp tampon yapmalarıydı. (Kurtarma Gücü isimli, şu an ismini hatırlamadığım bir seride ise kız donundan -evet yanlış duymadınız, donundan- parça koparıp tampon yapmaktaydı) Halbuki çoğu seride dolap açıp etrafı arayıp ilk yardım için kullanılabilecek başka birşey var mı diye aradıklarını görmeyiz. İlk yardım prosedürlerinde özellikle derin yara yada kurşun yaralanmalarında tamponun temiz malzemelerle yapılması önemlidir zira basit bir enfeksiyon bile bağışıklığı düşük bir kişi için acı sonuçlar oluşturabilir.

Sukeban Deka'da Saki'nin göz altına alındığında gizli kimliğini açıklamak için "ya şimdi Junko kaçırılırsa?" diye dank edene dek beklemesi, kafasına dank ettiği gibi gizli kimliğini açıklayıp gözaltından çıktığı gibi zaten Junko'nun çoktan kaçırıldığını görmesi. Gözaltına alındığın an deseydin ya, ben gizli polis görevlisiyim diye.

Bleach'de Soul Society'dekiler bizim dünyamızda ölenlerse nasıl olur da bloodline'dan bahsediliyor, öbür dünyada dirilenlerin "büyük ailelerden" bahsetmesi saçma değil mi? Bunun gibi birkaç bug var ama ilk aklıma gelen buydu. Gerçi One Piece gibi Bleach'ı da serinin dadaist mantığına bağlayacaksak bu hataları da yoksayabiliriz.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Bleach'de Soul Society'dekiler bizim dünyamızda ölenlerse nasıl olur da bloodline'dan bahsediliyor, öbür dünyada dirilenlerin "büyük ailelerden" bahsetmesi saçma değil mi? Bunun gibi birkaç bug var ama ilk aklıma gelen buydu. Gerçi One Piece gibi Bleach'ı da serinin dadaist mantığına bağlayacaksak bu hataları da yoksayabiliriz.

Yanlış anlaşılmasın bleach sevdiğimden savunmaya kalkmıyorum burayı.

Kubo o aile kavramını tam olarak açıklamadı ama bazı ipuçları verdi. SS ikiye ayrılıyor, bi shinigamilerin yaşadığı yer, seireitei. Bir de shinigami olmayan ruhların yaşadığı yer, rukongai. Eğer bleach'in ilk bölümlerini hatırlıyorsanız bi çocuk ruhunun kuşa girdiği bölümü de hatırlarsınız. Ordaki ruhla bizimkiler ss'e geldiklerinde karşılaşıyorlardı ve çocuk rukongai'de yaşıyordu, (spoiler'da resim var korkmayın )

Çocuk ruhların çocuk yapabilecekleri hakkında birşey demiyordu ama en son çıkan masked adlı databook'a baktığımızda,

100 yıl önceki yardımcı kaptanlar gösteriliyor. Omeada'nın babası, ibanın annesi, byakuya'nın babası, kotsubakinin babası var. Bu resmin alt kısmı da var aslında orda da bazı aileler var. Gördüğünüz gibi babalar oğullarına acayip derecede benziyorlar. Bence seireitei içindeki shinigamiler bi şekilde çocuk yapabiliyorlar. Yani ortada bi bug yok.

Ayrıca bence bleach'deki en büyük bug zaman kavramıdır. Karakterlerin bi anda büyümesi diğer karakterlerin aynı kalması felan. Ama yakında kt bunu da açıklar gibime geliyor. Muhtemelen karakterlerin reiatsusu ile alakalı birşey çıkacak gibi.

Not: Ayrıca bu databookta kt eski kenpachi'nin aslında ölmediğini söylüyor. Onu da belirteyim dedim İlerde zaraki vs eski kenpachi felan olursa hayvani bi kapışma izleriz o zaman

Yanlış hatırlamıyorsam Bleach'te

daha önce shinigami'ler uçamıyordu. Daha sonra bir ara herkes uçmaya' date=' hatta havada durabilmeye başladı. Bu açıklanmadı sanırım. Fark ettiğimden beri insanlara soruyorum, acaba ben mi kaçırdım diye, ama tatmin edecek bir cevap alamadım henüz. Bu yüzden bana göre Bleach'in düşüşe geçtiği anlardan bir tanesi budur. Doğrusunu biliyorsan söyle tabii

[/quote']

Bu konuya bir bölümde açılışta açıklama gelmişti.Neden şuymuş:

Shinigamiler Ruh güçlerini ya da ruh parçacıklarını sertleştirerek havada asılı kalabilirler şeklinde bir açıklama olduğuna eminim. Hatta ben "Haaa" şeklinde bir anlama nidası çıkarmıştım izlerken.

...

Bu konuya bir bölümde açılışta açıklama gelmişti.Neden şuymuş:

Shinigamiler Ruh güçlerini ya da ruh parçacıklarını sertleştirerek havada asılı kalabilirler şeklinde bir açıklama olduğuna eminim. Hatta ben "Haaa" şeklinde bir anlama nidası çıkarmıştım izlerken.

Bleach'te:

Diyeceğim yapımın daha altyazısı yok ama ayrıntılı kaynaklardan konuya az çok hakim olduğum için RAW'da olsa bakmıştım:

Future War 198X-nen: Klasik soğuk savaş paranoyası üstüne kurulu 80'lerde çıkacağından korkulmuş olan III. Dünya savaşının, günümüz silahları (80'lerin teknolojisi ilen tabi, sadece şu ünlü Yıldız Savaşları teknolojisinde örnek olarak lazer silahlı uydular var o kadar. En gelimişler gene nükleer silahlar. O derece gerçekçi olmaya çalışmış) ile var haliyle.

Şimdi, gel sen ta açılışta öylesine gösterdiğin karakterler ile ortalara doğru hikayenin gidişatı için hoş bir kurgu yap. Kısada olsa gerçekçi savaş sahneleri çiz. Piyano sahnesi ile kurgusal olarak paralel giden savaşın çılgınlığını resmet sonunda "savaş kakadır" havasında meyletip bir "kahraman" vasıtasıyla gönlü serinletmek için vantilatör tut. Kötü demiyorum aslında ama "Ah keşke baştaki ağırlığı korusaymış." Demeden geçemedim.

@Luna aynısı Bleachte Gin'de de oldu.

Animede ilk gin'in gözleri gözüktüğünde kırmızıydı,

Daha sonra mavi yaptılar,

Ama zaten aslı da mavidir,

Bu tarz hatalar animasyon şirketlerinin hataları bence de.

Akuma, demin HOTD'un 3.bölümünü izledim ve dediğin sahne ile karşılaştım. Orada senin dediğin değil de "Ehliyetsiz motorbisiklet kullanmak liseliler için sıradan" dedi. Bunun japoncasınıda dinledim doğru olduğuna vardım. Ehliyeti olmaması motorbisiklet sürmeyi bilmediği anlamına gelmez. Bunu düzelteyim dedim. 3.bölümden sonra birşey oluyorsa bilemem ama.

EDİT: Bence o sırada kızın "Senin ehliyetin var mı?" diye sorduğunda anime için bittiği andır. Japonya ne halde kız kullanmasını biliyor musun diye soracağına, heliyetten bahsediyor. :S

Ouran'da Honey için kulüpte yaşça en büyük denilirken burçlardan dolayı Mori'nin daha büyük çıkması.

Sayılır herhalde

Ouran'da Honey için kulüpte yaşça en büyük denilirken burçlardan dolayı Mori'nin daha büyük çıkması.

Sayılır herhalde

Pek Shoujo-sal

Pek Shoujo-sal

Ne olmuş? İlla birbirlerini kılıçlarla döven ya da robotlarla savaşan şeyler mi olacaktı?

Elbette hayır. Aslında güzel bulmuştum bunu ama sanırım ifadeyi ve belirtiş şeklimi yanlış seçtim. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.

Önemli değil. Bazı arkadaşlar birisi romantizmle ilgili şeyler izlediğinde okuduğunda o kişiye direkt 12 yaş boş beyinli çocuk muamelesi gösteriyor da klavye üzerinden. ^^

manga sayılmaz ama anime olarak da söyleyebiliriz sanırım bence bir animeyi batırmanın en güzel örneği soul eaterdır. ibretlik yani. burdaki örnekler bence küçük hatalar code geass deki hareket yada ouranda burçların karışması falan bana çok da büyütülecek yada animeyi mangayı batıracak bir şey gibi gelmiyor ama batırmaktan bahsediyorsak soul eaterın finalini tek geçerim

Bleach'te:

Şu başlarda Ichigo'nun kullandığı bir manto gibi bir şey vardı' date=' onu uçabilmek için kullanmıyor muydu? Eski bölümler elimde olmadığı için kontrol etme imkanım yok ama, aklımda öyle kalmış. Yani bildiğim kadarıyla daha önceden uçma yada havada asılı kalma imkanları yoktu.

[/quote']

Haklısın. Sonradan çark edip o açıklamayı koydular, bir de geçen yazmayı unuttuğum şu ifadeyi koydular ki bu da senin cevabını kısmen de olsa veriyor.

O dediğin bölüm Rukia'nın kurtarıldığı bölümdü. Yoruchi aile yadigarı uçan pelerini İchigo'ya vermişti.Daha sonra Rukia'nın idam aletini imha ettikten sonra Baş Kumandanın elinden Nanao -chanla kaçan kaptanlar(Ukitake'de vardı) bayır aşağı uçmuşlardı. Dikkatli bakınca uçma olarak tabir edilebilece sahneler var. İchigo'nun uçamamasına gelince açıklamada üst düzey ve tecrübeli Shinigamilerin uçabileceği belirtilmişti. Hepsi uçamıyor yani, hatta Hueco Mundo Bölümlerinde 4. Takımdan olan eleman shunpo bile kullanamıyordu. Yani İchigo henüz uçma öğrenememişti. Sadece çatıdan çatıya zıplıyordu.

Benim kafama asıl takılan şey şu. dün gece aklıma takıldı :

Rukia ilk tanıştıklarında İchigoya ufaklık olmadığını aslında çok yaşlı olduğunu söyledi. Hatta tam emin değilim ama 100l-200lü bir rakamdan bahsetti. ama bildiğimiz gibi ablası Rukia'yı bebekken terketmişti.Sonra Byakuya ile 5 sene evli kaldı. Byakuya karısı öldükten 1 sene sonra Rukia'yı buldu. Rukia'da hapse düştüğünde "Evlat edindiğim 40 senedir beni hiç umursamadı" gibi bir ifade kullandı. 40+1+5 ediyor 46 sene. Bir de ablasının evlenmeden önce zamanları var. Ee Rukia'nın Shinigami olmaya karar verdikleri ruh güçlerini Renjiyle karşılaştıkları sahnede çok küçük olmasa da hala ufak bir çocuk gibi duruyor. Bu yaşa hesabının içinden ben çıkamadım. Zaten Byakuya Rukia'yı Shinigami okulundayken bulmadı mı? Hemen mezun ettirip takıma aldırdığını ifade etmişti hatta.

Bleach uzmanlarından yukarıdaki soruya bir açıklama bekliyorum ama belki de açıklaması yoktur. Bir saçmalık olarak yerini almıştır.

Bende merak ettim bu yaş olayını spoileri okuyunca. Birde Bleach'te en saçma sapan olay gerçek dünya ve ruhani dünya diyeyim orasına arasında bir farkın olmaması. Her iki yerdede evleniyorsun, aşık oluyorsun, çocuğun oluyor, ölebiliyorsun gibi arada ne fark kaldiki açıkçası. Genel hatlar aynı iki yer arası. İki dünyada da genel farkın olmaması bence battığı andır.

O yüzden gerçek Dünya'nın hiçbir hikmeti kalmadı. Yok etsinler bari rahat rahat yaşasınlar. Kafaları karışmasın yok koruyacağız moruyacağız diyerek.

Darker Than Black serisini çok severim. Hatta ikinci sezonu, birinciye göre çok daha anlamlı ve dolu dolu gelmiştir bana.Fakat anime boyunca bir türlü kafama oturmayan bir şey var.Suou'nun kolyesinden koca bir PTRD-41 çıkarması.

Merak edip internette araştırdım.Yaklaşık 2 metre uzunluğunda, 17,3 kg. ağırlığında II. Dünya Savaşı'nda Sovyet Ordusu tarafından kullanılmış tanksavar bir tüfek.Buraya kadar bir sorun yok gibi.Ama tek başına 13 yaşında bir kız nasıl oluyor da bu ağırlıkta bir tüfeği tabanca gibi taşıyabiliyor.Hadi diyelim ki yüklenici olduğu için özel bir güç kazanmış oldu sonuçta ve onu taşıyabiliyor.Ama ya silahın her defasında animasyon eşliğinde çıkması? Milletten uzak bir yerde salına salına çıkarmasına bir sözüm yok.Ama savaşın ortasında koca tüfek ağır ağır çıkıyor, sakura yapraklarının arasından.Düşman da ağzını açıp aval aval o tüfeğin çıkmasını bekliyor öyle mi? Zaten 2 metre, hani istesen de çıkmaz hızlı.O karakter on kere ölmüştü zaten tüfeğini çıkarırken kolyeden.

Evet Suou çok güzel bir karakter ve evet tüfekle süper havalı oluyor, ama yukarıda belirttiğim saçmalıklara bir açıklama yok.Tüfeği taşımasını yüklenici gücüyle yedirebilirler ama tüfeğin her defasında animasyonla çıkması ve kimsenin de o ara kıza saldırmaması? tamamen saçma geliyor bana.

Bende merak ettim bu yaş olayını spoileri okuyunca. Birde Bleach'te en saçma sapan olay gerçek dünya ve ruhani dünya diyeyim orasına arasında bir farkın olmaması. Her iki yerdede evleniyorsun, aşık oluyorsun, çocuğun oluyor, ölebiliyorsun gibi arada ne fark kaldiki açıkçası. Genel hatlar aynı iki yer arası. İki dünyada da genel farkın olmaması bence battığı andır.

O yüzden gerçek Dünya'nın hiçbir hikmeti kalmadı. Yok etsinler bari rahat rahat yaşasınlar. Kafaları karışmasın yok koruyacağız moruyacağız diyerek.

Nedense bu ruh dünyası da zaten 18'inci yüzyıl Japonya'sını andırıyor.

Bleach'te normal dünyada da aşk-meşk, çoluk çocuk olayı yok ki. Zamanında olmuş o işler. Şimdi varsa yoksa o milletin peşinden Hueco Mundo'ya Soul Society'e taşınıp duruyorlar. İnoe 'de olmasa bunlar iyice taşlaştı diyeceğim. Vallahi seriyi çok severek takip ediyorum ama ben romantizm açısından bu kadar odun bir seri görmediğim de bir gerçek. İkili ilişkiler 300 bölümde sadece çok az değinilmiştir.

Yani olsun da Soul Society gerçek dünya yerini çok da umursamayacağım.

Ben bleach'de hiçbi shinigaminin ss'de uçtuğunu görmedim. Burda uçmaktan kastım havaya fırlaması değil. Bildiğin durması. Havada yerde durucak gibi durmadı bildiğim kadarıyla hiçkimse. Eğer böyle bi kare varsa merak ediyorum.

Ayrıca bleachte yaş muhabeti hiç açılmamalı üzerinde hiç kafa yorulmamalı bence Zamanında çok kafa yordum ve doğru düzgün hiçbi açıklaması yok. Mantıksal olarak en yakın sonuç, shinigamilerin büyümelerinin daha doğrusu yaşlanma gibi mevzularının onların reiatsusu ile alakalı olduğu. İlerde kt açıklama yapar umarım.

Bana zamanında bleachte en saçma gelen rukia'nın kurtarılma arc'ıydı. Başından sonuna kadar saçmalık gelmişti bana. Ichigonun o kadar shinigamiyi indirmes, binlerce zampaktou gücündeki o kuşu hiç zorlanmadan durdurması felan acayip saçma gelmişti bana ama KT çok ilerde açıkladı bunu. Hepsi Aizen'in planıydı hougyoku sayesinde Ichigo o kadar shinigamiyi indirmiş, Rukia'ı kurtarabilmişti. Yani demek istediğim, KT ilerde zaman kavramına da bi açıklama getirecektir, sabredelim

Ruhlar dünyası ile normal dünya arasında çok fark var, nasıl fark yok Ama açıkçası ben KT'nin ss tanımını beğenmedim. Şimdi ss cennet felan oluyorsa eğer, e ölen insanlar, normal shinigami gücü olmayanlar köy gibi yerlerde eziyet bi hayat yaşıyorlar? Nasıl bi cennettir bu? Sevdiklerini bile bulamıyorlar, böyle bi cennet nasıl olabilir ki? KT'nin cehennem inancı var ama cennet yok sanırım :D

Şu farkları açıklasan çok makbule geçeceksin. Tabi bana ayrıntı vermiyeceksin. Bir senaryoda yada kurguda ilk genel hatlar belirlenir. Yani kalıplar belirlenir. Ayrıca ss nin cennet olduğu fikrine pek katılmıyorum. Susanoo'nun dediği gibi 18. yüzyıl Japonya'sına andırıyor. Bunun acıklaması paralel evren kavramıyla açıklanabilir. Hueco Mundo ve Soul Society paralel evren fikri daha makbul oluyor. Paralel evrenden kastım bilimsel paralele evren film konuları olan değil. Filmlerde korkudanmıdır diyecem devamlı eksik öğeler gösteriliyor. Cehennemi zaten göstermişti kt, cennet ise büyük ihtimal kralın anahtarıyla bağlantılı. O anahtar cenneti açması muhtemel. İchigonun annesi yok olmadı ss de olsa zaten İchigo peşini bırakmazdı. Uçmaya gelince son savaşı biliyorsun. Uruhara sanal ss yarattı. Onun için güçlerini kaptanlar tam anlamıyla kullanabildiler. Sanal ssde uçuyorsan normalinde de uçarsın.

Edit: Hayaletlere kimse inanmaz görüntüler ve fotağraflar tam aksine iddaa etse bile. İşte bu hayaletleri açıklayıcı yegane olgu olarak paralel evren fikri kullanılmıştır. Bu fikirlen açıklamak daha doğru geldi. Diğer paralel evrendeki kişi zaman bükülmesiyle yaşadığımız dünyada belli ölçüde görünübilir. Bilim adamlarının açıklamaları böyle. Paralel evren fikri uçuk gelsede ne kanıtlanabilmiştir nede yanlış olduğu fikri söylenmiştir. Bilimin gizemi. Aynı zaman yolculuğu gibi teorik olarak ve hesap olarak mümkün ama fiziksel olrak imkansız gözüküyor şuan için.