Gundam Oyuncaklarını atan annesine kızdı evi yaktı

Japonya’da bir adam, çocukluğundan beri sakladığı oyuncaklarını yakan annesine öfkelenince sinirinden evi yaktı.

Robot karakterlerden oluşan “Gundam” çizgi dizisinin hayranı olan adam, çocukluğundan beri bu çizgi filmde yer alan karakterlere ait oyuncaklarını saklıyordu. Annesiyle yaşayan Yoşifumi Takabe, gözaltına alındıktan sonra evi annesine kızdığı için yaktığını kabul etti.

Tam 300 kutuyu dolduracak kadar oyuncağının çöpe gittiğini duyduğunda delirdiğini söyleyen 30 yaşındaki Takabe, Hyogo bölgesindeki Kasai kasabasındaki iki katlı evlerini ateşe verdiğini itiraf etti.

Yangında ahşaptan yapılmış olan ev tamamen kül oldu. Takabe, çıkarıldığı Kobe bölge mahkemesinde, “Hayatım bu oyuncaklarla geçti. Keşke onlarla beraber yanarak ölseydim” dedi.

1970’lerde televizyonlarda yer alan Gundam, dev robotların uzayda yaptıkları savaşları konu alıyordu.

kaynak: hürriyet

Muhtemelen birçok insan dalga geçecektir "oyuncak için değer mi?" diye. Ama olay şu ki, aslında o ne bi oyuncak ne de çizgi film. Burda önemli olan 30 yaşına gelmiş birinin, ufaklığından beri birşeylere bağlı olması onlarla büyümesi onlarla hayal kurması onlarla mutlu olması onlarla birçok anısının olması ve annesinin tüm bunları elinden alması. Önemli olan nokta bu. Oyuncak felan değil. Sevgilinizi düşünün, onla mutlu olursunuz, bağlanırsınız, birçok anınız vardır, onunla beraber hayaller kurarsınız ve bi anda elinizden alındığını düşünün? Herkesin delirmesi normal. Bi oyuncağa bu kadar bağlanmak doğru mudur? Bu konuda kimsenin birşey söylemeye hakkı yok bence. Çünkü önceliklerine, kime neye ne kadar değer vereceğine her insan kendisi karar verir ve kimsenin bunu eleştirmeye hakkı yok.

Kısacası, yazık olmuş adama, kim bilir ne kadar üzülmüştür.

maddelere ne kadar bağımlı olunmaması gerektiğini acıkca ifade eden bir ornek olmus:qegenmis:

Öncelikle forumun fahri Gundam geek'i olarak birkaç düzeltme yapayım:

1- Oyuncak değil maket onlar. Kutularının üzerinde "maket" oldukları ve küçük çocuklara verilmemesi gerektiği yazar zaten. 300 kutu şeyin tamamının action figure olması imkansız.

2- Olay geçen yanılmıyorsam 2009'un Ağustos ayında yaşanmıştı. Sadece mahkemesi yeni yapıldı.

3- Gundam'ın ilk serisi 1979'un Mayıs'ında yayınlanmaya başlamıştı. 70'ler biraz stajyer bir tabir kalıyor.

Gerçi "Japonlar Voltran'ı (Voltron bile değil!!!) anıtlaştırdı" diye bir fenomen manşete imza atan Hürriyet'den beklemediğim birşey değil ya neyse...

İzleyici yada en azından bir dönem için Otaku'luğun potasından dönmüş birisi olarak düşüncelerime geçersek, sanırım bu en çok hayatında tutunacak duygusal bir dalı olmayan, kendini serilerde ağlayıp güldüğü karakterlerle yaşadığı bir evrende hayal eden, maketler/action figure'ler bazında onların yansımasıyla yaşayan birisi için acı olsa gerek. Düşünün, "Öfke ile girişilmiş bir eylem yada bir intikam değildi, sadece 'onlarla' beraber ölmek istedim" denmesinin neye dayanıyor olabileceğini... Elbette kişinin kendi ailesine yada evine zarar vermesi elbette affedilemez ama -suçluya sempati olarak düşünmeyin ama- hayatta dayandığı, umut ve mutluluk bulabildiği tek şeyin kaybolmasının bazı hassas dimağlar için "yaşadığı evreni kaybetmektan" farksız bir etki oluşturacağını düşünüyorum.

Gundamcılara karışmamak lazım.aman Akuma sinirlenip sende siteyi falan yakmayasın.

Maddi olarak bakarsak ve ürünlerin tamamının orjinal olduğunu sayarsak toplamda kül olan para nedir Akuma_Blade?? Senelerdir biriktiriyor muhakkak sınırlı sayıda olan ürünleri vardır, artık üretimi olmayan, sıfırı bulunamayacak ama koleksiyoncuların aradığı bir kaç parçası muhakkak vardır. Büyük para.

haklımıdır haksızmıdır bilmem ama madde veya değil herkesin hayatında kendisi içn değer ve anlam taşıyan şeyler vardır. Benim için anlamı ve değeri olan bir şeyin yok olması sonucu ev yakarmıydım bilmiyorum ancak hissedilir bir şekilde tepkimi gösterirdim bende galiba..

Yoşifumi Takabe anne ayıp etmiş bunun gibi bir tepki gösteremem belki ama kızgınlığımı mutlaka yansıtırım.

Örn: Temizlik filan yapmıyorum bir daha

Adamın sinirini haklı buluyorum ama bir de anne tarafından bakmıak lazım. Adamı ne yaptı da kadın hiç üşenmeden 300 kutuyu topladı imha etti?

Hayal bile etmek istemiyorum. Muhtemelen bu adam akşam yemeğe de bu oyuncakların bir kısmını falan davet ediyordur, gezmeye falan çıkıyorlardır. Bunlardan biriyle evleneceğim falan demiştir belki, kadının gözü dönmüştür.

Adamın sinirini haklı buluyorum ama bir de anne tarafından bakmıak lazım. Adamı ne yaptı da kadın hiç üşenmeden 300 kutuyu topladı imha etti?

Hayal bile etmek istemiyorum. Muhtemelen bu adam akşam yemeğe de bu oyuncakların bir kısmını falan davet ediyordur, gezmeye falan çıkıyorlardır. Bunlardan biriyle evleneceğim falan demiştir belki, kadının gözü dönmüştür.

Haklı olabilirsin aslında, hem adamın tepkiside manyakca

jambi bence haklı. Bana da böyle bir şey olsa ki buna benzer başıma gelmişti sadece yas tutmuş azimle tekrar biriktirmeye başlamıştım. Evi yakması biraz uçuk olmuş sanki.

bence haklı benim kardeşimde bana kızıp bütün animelerimi silmiş öldüresiye dövesim geldi ama yapmadım.adamı haklı buldum çocukluğundan beri sakla gözün gibi bak sonra annen gitsin atsın olacak iş mi adama üzüldüm şimdi hepsini baştan almak zorunda

...

Adam bu kadar bağlıysa oyuncaklara, ne bileyim hikkikomori ya da otakuysa, evlenmeyip hala annesiyle yaşıyorsa (son ikisi tahmin) anne kızmakta haklı.

Normalde evde olmadığımda kapıyı kitlerim ama bundan 2 yıl kadar önce mevsim yaz diye balkona açılan odamın kapısını açmıştı. Misafir çocukları da girip ne varsa kurcalamış, arada da çekmecemde sakladığım bir Gundam maketini parçalamışlardı. Ciddi söylüyorum sinirden duvarı yumruklamıştım. Çocuk 7-8 yaşında birşe olmasa evden hasarsız da çıkamazdı. Üstüne de o maketi stoğa girmesini beklemem 2 yılımı aldı. 300 koli maket nedir abi, Allah'dan korkun.

Uç bir örnek olmuş. Adam evi yaktığına göre normal değilmiş zaten. Kendince haklıdır orasına bir şey demiyorum. Annesine sorsanız, o da kendince haklıdır. Burada görülmesi gereken nokta, televizyon programlarının, bilgisayarın ve benzer teknolojilerin insan hayatını ne kadar etkileyebildiği. Ben küçükken en büyük eğlencem arkadaşlarımla dışarı çıkmaktı. Ailemizden bir saat daha geç dönmek için izin alırken ne kadar uğraşırdık. Şimdiki çocuklara "dışarı çıkıp oynasana arkadaşlarınla, kalk artık bilgisayarın başından" dediğin zaman, "arkadaşlarım da zaten bilgisayarda, birlikte wow oynuyoruz burada" cevabını alıyoruz. Neyse, konuyu başka yöne fazla çekmeyeyim. Animeleri gerçek dünyadan kopma noktasına gelecek kadar saplantı haline getirmekten kaçınmak lazım.

Uç bir örnek olmuş. Adam evi yaktığına göre normal değilmiş zaten. Kendince haklıdır orasına bir şey demiyorum. Annesine sorsanız' date=' o da kendince haklıdır. Burada görülmesi gereken nokta, televizyon programlarının, bilgisayarın ve benzer teknolojilerin insan hayatını ne kadar etkileyebildiği. Ben küçükken en büyük eğlencem arkadaşlarımla dışarı çıkmaktı. Ailemizden bir saat daha geç dönmek için izin alırken ne kadar uğraşırdık. Şimdiki çocuklara "dışarı çıkıp oynasana arkadaşlarınla, kalk artık bilgisayarın başından" dediğin zaman, "arkadaşlarım da zaten bilgisayarda, birlikte wow oynuyoruz burada" cevabını alıyoruz. Neyse, konuyu başka yöne fazla çekmeyeyim. Animeleri gerçek dünyadan kopma noktasına gelecek kadar saplantı haline getirmekten kaçınmak lazım.[/quote']

Katılıyorum, amca çok bağlanmış. Zaten 30 koli topladıysan kişiye yapacak pek birşey kalmamış demektir, çoktan bağımlısı olmuştur. Hal ve hareketlerine dikkat etmek lazım. Ama annesinin de bunu biliyor olması gerekirdi, 30 koli oyuncak da çöpe verilmez, hiç yoksa komşu çocuklara dağıt.

Bence adam da haklı eğer oğlu bu maketleri biriktirip, anime izlemekten başka birşey yapmıyorsa anne de haklı. Burada suçlu olan taraf bana göre otaku, hikikomori olmuş insanların zayıflıklarından ticari kâr edenler. Çünkü bu olay sadece bu tarz insanları hedef almış birşey.

Ne diyeyim böyle örnekleri gördükçe anime/manga izleme/okuma işini bırakmayı düşünüyorum.

300 kutu eşya çok fazla. annesi de evde fazla yer kaplıyor diye atmıştır. (bütün annelerde vardır herhalde bu takıntı)

annesinde de iyi cesaret varmış, oğlu bu kadar eşyayı biriktirecek kadar saplantılıysa, eşyalarını atmakla alacağı tepkinin boyutlarını tahmin etmiştir. şükür ki annesini öldürmemiş.

anneyi tamamen haksız buluyorum.

oğlu kazık kadar olana kadar tepki göstermemiş, adamın 30 küsür sene biriktirdiği eşyaları atmış. madem o kadar oğlunu düşünüyordun, o koliler 1ken 2yken atacaktın hanım teyze. hem küçükken daha kolay vazgeçirilirdi çocuk. hem bu zamana kadar neden tedavi ettirmediler bu asosyal çocuğu? anneliğinde de sorun var kadının, intikam gibi bişey olmuş yaptığı. 300 koli birikene kadar durmuş yani? 300 koli birikmişken atarsan seni canlı canlı kesmediğine dua et. o yüzden annenin yaptığı çok saçma. adamın yerinde olsam bütün kasabayı yakardım.

bir de şu açıdan düşünün. 1 çöp bile olsa, 30 sene sakladığınız bir şeyin anneniz tarafından hunharca yok edilmesine nasıl tepki verirdiniz? ayıp bi kere.