Size Göre İyi/Kötü Olan Kitap Uyarlaması Filmler

Film dünyasını hep çok çekici hep çok cazibeli ama hepsinden daha fazla hep büyülü bir evren olarak düşünmüşümdür çünkü içerisinde bir sürü dünya barındırdan başka bir boyuttur benim gözümde 'Beyaz Perde' dediğimiz ve birçok ada sahip sinema dünyası.Her zaman da belirttiğim gibi;her yapımı kendi basamağında eleştirmeyi severim yani kitabı;kitap olarak,filmi;film olarak ya da içinde bulunduğumuz dünyanın diğer hobimizde olduğu gibi mangayı;manga olarak,animeyi de anime olarak değerlendirmektir bahsettiğim.

Kimi zaman izlediğimiz bir film,güzel işlenmiş bir kurgunun eseridir ya da okuduğumuz/okumadığımız bir kitaptan filme uyarlanmış bir eserdir.Başarılı olanları belli başlı sayıdadır ,bu kişiden kişiye değişir,başlığımızın amacı da bu türde izlemiş olduğumuz filmleri iyi ya da kötü (elbette kendimize göre sebeplerle) eleştiriye açmak.Anime-manga ikilisinde olduğu gibi 7. Sanat'da da kitap uyarlaması olan birçok film karşımıza çıkıyor,hepsini takip etmek elbette güç bir durum ama eminim çoğu film izlerin karşısına bu tür yapımlar çıkmıştır.

Benim birkaç tane var şu anda aklıma gelen ve unutup da sonradan geldikçe ya da yeni izleyip de bu konuya örnek teşkil edecekse eklemelerim devam edecektir elbette...

SINIFI GEÇENLER (BEÐENDİKLERİM):

Lord of the Flies (Sineklerin Tanrısı):

Yıllar önce TRT yayınında izlemiş olduğum bir filmdi ve yanılmıyorsam,yıl olarak 2 versiyonu mevcut olan bir film,ilk yapımı siyah-beyaz da olabilir tam olarak bilemiyorum. Önce filmini izlemiş olmam,kitabı okurken hiçbir şey eksiltmedi açıkçası çünkü ortaya oldukça başarılı bir yapım sunmuşlardı,filmde tüm oyuncuların çoçuk olmasına karşın kitapta yer alan duyguları ve yaşanan şiddeti,çok başarılı bir şekilde izleyiciye sunuyorlardı.

İnsan doğasında varolan şiddet duygusunun ortam koşullarının etkisiyle şekillenerek ergenlik dönemini yaşayan bünyelerdeki varlığını gözler önüne sürüyordu hem de çok başarılı şekilde,hem okuduğum kitap hem de izlemiş olduğum film.

Les Misérables (Sefiller):

Yine TRT kanallarında,4-5 bölümlük olarak mini dizi şeklinde (bu kadar kalın kitabı haliyle dizi şeklinde sunabilirlerdi) ve başrolünü ünlü Fransız oyuncu Gerard Depardieu'nin üstlendiği harika bir yapımdı.Kitabını okumuş olmanın verdiği heyecanla artı bir tedirginlikle başlayıp da sonuna kadar hiç kesintisiz ve hüsran yaşamamış olmanın verdiği keyifle noktaladığım bir yapımdı,bence kitabını seven her okuyucunun,ekranda da bu güzel anlatışı yaşamaları gerekir diye düşünüyorum.

Little Women (Küçük Kadınlar):

İç Savaş Dönemi'nde,babalarının orduya katılıp da savaşa gitmesi sonucu yalnız kalan anne ve kızlarının yaşam mücadelesini anlatan kitabı,filme bu kadar güzel uyarlayabileceklerini düşünmemiştim hiç çünkü kitabının içeriğinde o kadar çok duygu ifadesine yer verilmişti ki oyuncuların üstesinden gelebilme fikri ister istemez düşündürtüyordu fakat bu düşüncelerin yersiz olduğunun farkına varmak pek de uzun sürmedi.

Ayrıca belirtmeden geçmek istemediğim bir nokta daha vardır;bu güzel kitabın bir de anime yapımı mevcut,yıllar önce tv.de izleyip de noktalamış olduğum bir yapımdır eğer ki kitap hakkında az çok fikri olan animesever varsa serisini izlemenizi tavsiye ederim.

SINIFTA KALANLAR (BEÐENMEDİKLERİM):

Memoirs of A Geisha (Bir Geyşa'nın Anıları):

Kitabını okuduktan sonra filminin vizyona gireceğini duyduğumda ne kadar mutlu olmuştum anlatamam,kitabın verdiği tüm heyecanı ve Japonya'nın,o döneme tanıklık eden tüm öğelerini izlemenin keyfine varacaktım sözde.Ama filmi ilk dakikalarda eleştirmek en büyük hata olur diyerek ilk yarıya kadar izledim,tabii kendimi aşırı kısıtlayarak hem de,daha fazlasına dayanamayacağımı anlayarak filmi o an noktaladım, daha fazlasını izleyip de kendime işkence çektirmenin manasız olduğuna karar vermiştim çünkü...

Kitabının olaylar dizinini,çarçabuk atlayıp da oyuncuların,kitaptaki karakterlere ait hiçbir duyguyu izleyiciye sunamaması da film için eksi puan vermemi aşırı şekilde tetikliyordu, umarım bir gün daha kaliteli bir yapımla,bu muhteşem kitabı da Sinema Dünyası'na kazandırırlar.

Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği):

Kitabının muhteşemliğinin yanında sönük kalanlara örnek bir yapım daha,oysaki kitapta ne kadar çok hayran kalmıştım öğretmen-öğrenci ilişkisine,ondan da fazla arkadaşlar arasındaki o çok özel bağa ve hepsinin sonuna kadar bağımlı kaldıkları 'Ozan Ruhu'na.

Kitapta her şey en başından itibaren okuyucuyu,kendine hiç zolanmadan çekiveriyor, belki filmdeki oyuncularının yeteneklerinin zayıf kalmasıdır belki de Robbie Willams'ı böylesi muhteşem bir öğretmen için yetersiz buluşumdandır,neyin beni noksan yönde etkilemiş olduğunu çözemedim ama bu kitap da maalesef film dünyasındaki yerini

sağlamlaştıramayanlardandı benim gözümde.

Melekler ve Şeytanlar, çok kötü olmasa da kitabı düşününce pek bir vasat geliyor gözüme.

Lord of the Flies' ı ben de severim. Ben de filmi kitabından önce izledim. Kitabı önce okusam farklı düşünürmüydüm bilmiyorum. Kitabın ilk uyarlamasının daha güzel ve kitaba daha sadık olduğunu okumuştum bir yerlerde.

Yüzüklerin Efendisi, kitabını daha önce okuduğum için bende biraz düş kırıklığı yaşatmıştı (ilk film) Yine de güzel bir filmdir, haksızlık edemem.

Pride and Prejudice BBC' nin mini dizisi, kesinlikle filmine 1000 basar. Filminden nefret etmiştim. Özellikle Elizabeth seçiminden ötürü.

Harry Potter Serisi 3.filmle beraber her zaman bekleyipte beni hayal kırıklığına uğratan bir seri olmuştur.

Gerek oyuncuların karakterlerin görünüşlerine benzemelerine artık önem vermemeleri, gerek kitaptaki sahneleri değiştirmeleri, olmayan sahneler koymaları kitabın bir fanı olarak beni hem üzüyor, hem de sinirlendiriyor.

Evet Harry Potter için ben de katılıyorum, özellikle Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminde, kitaba göre çok çok kötü bir film olmuştu.

Harry Potter ilk film hariç tamamen hayal kırıklığıdır benim için.Bir kez doğru düzgün bir yönetmenin eline vermediler şu filmleri!

Veronica Ölmek İstiyor'da da yine hayal kırıklığı hakim his.Kitaptaki mistik hava,ruhsal ilerlemelere hiç değinilmemişti.

kitabınıda okuyup memnun kaldığım yapım yok gibi keza çok beğendiğim uyarlama olduğunu bildiğim filmlerin kitaplarını okumadım. sadece bilgi sahibiyim ama okuduklarımdan film'i olanlar rezaletti. tam bir fiyasko

Grange; kitaplarının gölgesininin çamuru bile olmazdı filmler. yönetmen yazarıda kitaplarıda anlamaktan baya uzaktı. bu adamın kitaplarını ancak en az onun kadar manyak bir yönetmen çekmeli...

Barker; Kan kitapları uyarlaması ben beğenmedim keza barkerin anlatımında muhakkak hep bir aşırılık vardır. okurken bile sizi bu adamın nasıl bir hayal dünyası var deyip geren bir uslubu, korkutucu gelen bir anlatımı, midde bulandırıcı olabilecek kadar gerçekçi bir tasviri var. ancak uyarlamasında kuru düz bir tasvirdi bana göre.. hellraiser nerde kan kitapları nerde peh

alacakaranlık serisi; kitapları bana göre olmasada merak furyasından bende araya çeşit olsun diye okumuştum. ama filmleri gördükten sonra yazık olmuş dedim. filmleri çok kötüydü..

ha birde king' in uyarlamaları onlarıda beğenmedim.

yönetmenler kesinlikle ne yazarları anlayabilmiş nede kitapları...

Not: Tek tek film ismi vermedim ancak bahsettiğim yazarların hiç bir uyarlaması zaten bana göre başarılı değildi tüm uyarlama kitaplarının filmleri için bu hoşnutsuzluğum mevcuttu.

kitabınıda okuyup memnun kaldığım yapım yok gibi keza çok beğendiğim uyarlama olduğunu bildiğim filmlerin kitaplarını okumadım. sadece bilgi sahibiyim ama okuduklarımdan film'i olanlar rezaletti. tam bir fiyasko

Grange; kitaplarının gölgesininin çamuru bile olmazdı filmler. yönetmen yazarıda kitaplarıda anlamaktan baya uzaktı. bu adamın kitaplarını ancak en az onun kadar manyak bir yönetmen çekmeli...

Barker; Kan kitapları uyarlaması ben beğenmedim keza barkerin anlatımında muhakkak hep bir aşırılık vardır. okurken bile sizi bu adamın nasıl bir hayal dünyası var deyip geren bir uslubu, korkutucu gelen bir anlatımı, midde bulandırıcı olabilecek kadar gerçekçi bir tasviri var. ancak uyarlamasında kuru düz bir tasvirdi bana göre.. hellraiser nerde kan kitapları nerde peh

alacakaranlık serisi; kitapları bana göre olmasada merak furyasından bende araya çeşit olsun diye okumuştum. ama filmleri gördükten sonra yazık olmuş dedim. filmleri çok kötüydü..

ha birde king' in uyarlamaları onlarıda beğenmedim.

yönetmenler kesinlikle ne yazarları anlayabilmiş nede kitapları...

Not: Tek tek film ismi vermedim ancak bahsettiğim yazarların hiç bir uyarlaması zaten bana göre başarılı değildi tüm uyarlama kitaplarının filmleri için bu hoşnutsuzluğum mevcuttu.

worless sana tammen katılıyorum benim duygularıma tercuman olmuşsun. Ben bunların içine :

- bir geyşa'nın anılarını , ölü ozanlar derneği ve dan brown 'ın kitaplarınıda eklemek isterim.

- Yüzüklerin efendisini ise bir nebze bu kitap ve film uyarlamarına göre iyiydi.

Pride and Prejudice BBC' nin mini dizisi, kesinlikle filmine 1000 basar. Filminden nefret etmiştim. Özellikle Elizabeth seçiminden ötürü.

ciddi misiniz??!! ben dizisini ve sinema filmini izledim hatta kitabınıda okudum:lol:

içlerinden en sevdiğim filmiydi ki Keira Knightley ve Matthew Macfadyen çok iyi bir seçim olmuş!! bayıldım!! çoook iyi oyuncular bence^^

ciddi misiniz??!! ben dizisini ve sinema filmini izledim hatta kitabınıda okudum:lol:

içlerinden en sevdiğim filmiydi ki Keira Knightley ve Matthew Macfadyen çok iyi bir seçim olmuş!! bayıldım!! çoook iyi oyuncular bence^^

Evet çok ciddiyim. Ben önce 6 bölüm olan diziyi izledim ve bayıldım, sonra kitabını okudum, en son filmini izledim. Oyunculuklarına bir lafım yok ama kesinlikle Elizabeth seçimi yanlıştır bana kalırsa, kitapta tasvir edilen Elizabeth o değildi bence ve film boyunca kadın sırıttıkça boğasım gelmişti

Filmi kitabından daha çok sevdiysen başka diyecek lafım yok.

Pride And Prejudice benim hoşuma gitmişti ama eski versiyonunu izlemedim tabii bir şey diyemeyeceğim o yüzden, hoş o filmin de bir sürü çeşidi var gerçi.

Şu an aklıma gelen, kitaptan sonra en bozulduğum film Ordinary People idi. İştahla izlemiştim oysa. :'(

Veronika Decides to Die filmi de hoş değildi, sahte geldi bana neredeyse tüm sahneleri.

Dorian Gray, Oscar Wilde'in meşhur romanı, filmi fena olmamıştı mesela.

Pet Sematary (Hayvan Mezarlığı) filminin de romanı çok daha güzeldi zaten genelde Stephen King'in romanlarının derinliğine filmde inemiyorlar Rose Red Konağı istisna çünkü filmde bizzat oynamış ve yapımcılığını da yapmıştır yazarımız.

Medyum (Shining) kitabının filmi de beni pek sarmadı ama gerilim dozunu damardan verebilmişlerdi (çocukken izlemiştim 10 sene önce).

Bu arada Melekler ve Şeytanlar filmini beğenmiştim ama şimdi Adem'in dediğini okuduktan sonra kitabını ilk fırsatta almaya karar verdim.

When Nietzsche Wept

Bu kadar güzel kitaptan bu kadar dandik film çıkartmak için cidden özel emek harcanmış olmalı.

Filminden uzak durun.

Bu arada Melekler ve Şeytanlar filmini beğenmiştim ama şimdi Adem'in dediğini okuduktan sonra kitabını ilk fırsatta almaya karar verdim.

Tavsiye ederim Kyrie, filmini de beğendiysen zaten, kitap sana çok daha dolu dolu gelecektir.

Alacakaranlığın filmleri kitaptan şöyle kötü, kitap daha güzeldi laflarından sonra kitabını okumaya karar verdim. Tek kelimeyle şunu söyleyeyim: Filmde o iğrenç kitaptan o sahneleri çıkarmışlar ya iyi iş başarmışlar. Bu serinin peşinden bunca insan neden koşuyor anlamadım. Bundan sonra herhangi bir alacakaranlık filmine kötü diyenlere önce kitabını okuyun diyeceğim.

En iyi uyarlama çok eskiden izlediğim "Baba" filmiydi... Ayrıca Yüzüklerin Efendisi uyarlaması da bence çok iyiydi...

kötü uyarlamalara gelince Alacakaranlık serisinin Yeni Ay kitabının uyarlamasıydı... Kitabını çok sevmeme rağmen filminden bir o kadar nefret etmiştim..

Şu anda başka aklıma gelmiyor maalesef gelirse yazarım ...

Kitabını severek okuduğum ve filmini de herşeyiyle çok sevdiğim Yüzüklerin efendisi kesinlikle beğendiklerim arasında. Kitaptaki bir çok ayrıntı zaman zaman filme çok yansımamış olsa da özellikle Aragorn un kral olduktan sonraki yaşamı son film için geçerli ancak kesinlikle müzikleriyle sahneleriyle o makyajlar elbiseler herşeyiyle mükemmel bir film serisiydi ve nihayetinde gayette hoş bitirilmişti. Hiç bir film kitabın aynısı olamaz yönetmenlerin yaratıcılıkları becerileri oyuncuların oynaması ve kompozitörlerin senaryoyu okuduktan sonra hissettiklerini notalara dökmeleri sonucu bir kaç saatlik zevk diyorum ben böyle filmlere.

Kurtların imparatorluğu filmi de kitabı da güzeldi.

Ancak Taş meclisi adlı kitabı ne kadar beğenmiş olsam da filmini yarısına gelmeden bıraktığımı söylemeliyim... Hayal kırıklığıydı kitabından sonra benim için.

(şu an aklıma gelenler bunlar)

Kitabını severek okuduğum ve filmini de herşeyiyle çok sevdiğim Yüzüklerin efendisi kesinlikle beğendiklerim arasında. Kitaptaki bir çok ayrıntı zaman zaman filme çok yansımamış olsa da özellikle Aragorn un kral olduktan sonraki yaşamı son film için geçerli ancak kesinlikle müzikleriyle sahneleriyle o makyajlar elbiseler herşeyiyle mükemmel bir film serisiydi ve nihayetinde gayette hoş bitirilmişti. Hiç bir film kitabın aynısı olamaz yönetmenlerin yaratıcılıkları becerileri oyuncuların oynaması ve kompozitörlerin senaryoyu okuduktan sonra hissettiklerini notalara dökmeleri sonucu bir kaç saatlik zevk diyorum ben böyle filmlere.

Şimdi senin yazdıklarına göz atarken geldi aklıma Darkforest,aslında ben kitaplarını okumaya yeltenip de dilinin ve anlatımının ağırlığından uzak durmuştum ki filmleri benim gönlümde hep ayrı yerdedir,filmde bazı eksik kalan şeyler konusu gelir devamlı gündeme ne zaman bu filmlere dair sohbet açılsa ki yanlış anlama olmasın sen o anlamda yorumlamışsın demek istemiyorum sadece bu bilgiyi gündeme taşımak için birazcık senin yorumunu alet edeceğim kusura bakmazsın umarım bunun için ama sana kesinlikle katılıyorum,hiçbir kitap birebir yanıstılamaz filme zaten bu kitapların da filmleri aslında 5 film olarak piyasaya duyuruluyor ki çıktığı ülkesinde ilk orjinal dvd'leri 5 film olarak piyasaya sürülüp sonradan vazgeçilip 3 filmi sürülüyor,benim bu konuda sıkı bir film sevgisi olan arkadaşımdan aldığım bir bilgidir,bu nedenle 5 film 3 filmde düşürülünce otomatik olarak bazı şeyler çıkartılıyor filmlerden ve bu nedenle kesinlikle hakkını yemek istemiyorum bu muhteşem üçleme olan 'Yüzüklerin Efendisi' yapımlarının...

Hiçte kusura bakmadım=) bu başlıklar bir şekilde herhangi bir konu için muhabbet edebilmek için fikir alabilmek için var sonuçta. Eleştirsen bile kötü algılamazdım.=)