Hei_(BK201) 16 Ekim 2010 Share 16 Ekim 2010 Tokat gibi sorular yazılmış. Bence pekte tokat gibi değil. O öyle olsaydı, bu şöyle olsaydı, şu şöyle olsaydı tarzı varsayımlara dayanarak düşünmek pekte iç açıcı değil. Herşeyi ayrıntısına kadar ve her olasılığı düşünmek insanı geliştirmekten çok geriletir. İnsan hatalarınıda kabullenmeli, seçemeceği ve müdahale edemiyeceği şeyleride düşünmemelidir. Yoksa hep aynı tarihte çakılıp kalırız... Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
şahMath 17 Ekim 2010 Share 17 Ekim 2010 Doğan Cüceloğlu'nu bende çok severim!! Tokat gibi sorular yazılmış. Bence pekte tokat gibi değil. O öyle olsaydı, bu şöyle olsaydı, şu şöyle olsaydı tarzı varsayımlara dayanarak düşünmek pekte iç açıcı değil. Herşeyi ayrıntısına kadar ve her olasılığı düşünmek insanı geliştirmekten çok geriletir. İnsan hatalarınıda kabullenmeli, seçemeceği ve müdahale edemiyeceği şeyleride düşünmemelidir. Yoksa hep aynı tarihte çakılıp kalırız... katılıyorum tabi insan geçmişte çok takılı kalmamalı her insan hata yapar ama önemli olan ondan bir ders çıkarmak değil midir?! problem çözümü hipotezlere dayanırqkasd!!cidden tam tersini düşünüyorum bu konuda?! hipotezler beyni geliştirir, ufku açar, çok boyutlu düşünmeyi sağlar...!!! başlık bana ait değil ama yerinde bir başlık bence;)ders çıkarmamızı sağlayan sorular!!burdaki konuşma keşke için değil daha çok gelecek hataları yapmamamız için bir uyarı niteliğinde kanımca!!^^ Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Hellmouth 17 Ekim 2010 Share 17 Ekim 2010 sahmath'ın paylaştığı yazıyı herkesin okuyup ders almasını dilerim. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Beyazm 17 Ekim 2010 Yazar Share 17 Ekim 2010 Ölümü düşünmeyenlere, bir gün öleceğimizi unutanlara daha etkili bir terapi olabilir belki bu tür yazı ya da hatırlatmalar, ama farkında olan insanlar zaten farkındadır, ölümün kaybettireceklerini hatırlamaktan, düşünmekten ömrünü geçiren insanlar da var bu hayatta, ve ölmek sadece nefes almamak da değil bana göre neyse, ahh ah fazla derinleşmemek gerek aslında, vurdumduymaz olmak gerek sanırım, onlar daha mutlu oluyorlar her nasılsa. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
A.U 17 Ekim 2010 Share 17 Ekim 2010 Vurdumduymazlık ya da derinlik yapı meselesi maalesef.Eline bir çubuk alıp kendi gözlerini oyabildiği gün vurdumduymazlaşabiilmeyi de başarabilir derin düşünmeye yatkın bir insan. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
swordsman 17 Ekim 2010 Share 17 Ekim 2010 Vurdumduymaz olmasan neyi değiştirebiliyorsun ki sanki, hayat su gibi akıyor sen izliyorsun. Olabildiğin kadar vurdumduymaz olmalı insan değiştiremiyeceği meselelere. Kendi meselelerine de olabildiği kadar sorumlu ve sakin yaklaşamazsan, vurdumduymaz davranırsan o zamanda hem pisikolojik sorunlarla boğuşursun hemde derdin ikiye katlanıp durur, ama o derdini ön plana alırsan ve bir an önce halletmeye çalışır, onu dert değil sorumluluk olarak görmeyi başarabiliyorsan, abuk subuk işleri kafandan uzak tutabiliyorsan, toplum tarafından "başarılı birey" sıfatını almaman için hiç bir sebep kalmıyor ki bu da insanın en büyük ihtiyaçlarından biri. Genel olarak bu başlık altında tartışılan olaylar bana çok gereksiz muhabbet gibi geldi( kimse yanlış anlamasın ben zamanında çok düşünüp tartışan, her gördüğü yanlışa atlayan biriydim sonradan sonraya böyle oldum). Şimdi cevap yazmamın nedeni de bu zaten. Benim hayattan tad alma yolumu anlatıcam sadece gerisi gereksiz gözükebilir çoğunluğa. Sadece sorumluluklarımı dert olarak görmüyorum, hiç bir zaman ertelemiyor, en erken onları halletmeye çalışıyorum. Bu mantığı uygulamaya koyduğumdan beri inanın çok fazla huzur ve mutluluk buldum, bence insan sorumluluklarını(sağlık, iş, aile ve çevrendeki insanlara karşı olan tutum ve hareketlerin) "yaşadıkça" mutluluk kendiliğinden geliyor ve başka birşeye gerek kalmıyor. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
nazende 17 Ekim 2010 Share 17 Ekim 2010 "Acizlik, gücün bir işe yetmez olma halidir, bir zaaf belirtisidir. Kelime itibariyle küçük olsun, büyük olsun, yaratılmış olan her şeyde acizlik var olan bir olgudur. Yaratıcıya rağmen, insan dahil hiçbir varlık, yalnız ve yalnız kendi gücüne dayanarak istediği her konuda kendini kanıtlamak için bir güç denemesine girip sonuca ulaşamaz. Böyle bir güç denemesine zaten insanın dışında hiçbir varlık da girişmez. Bir geçek var ki, acizlik atomdan galaksilere kadar her varlıkta bir fizik kanunu gibi bütün zaman dilimlerinde geçerli bir kanundur. .............. Acizlik, bireyin bireye ya da bireylere karşı gösterilmesi değil de bireyin Yaratıcıya karşı ilan edilmesi halinde güce dönüşür.Acizlik yerli yerinde kullanıldığı takdirde en büyük güçtür." .............. Bir dergide okuduğum ilgimi çeken bir makaleydi. Ön yargılara mahal vermemek için kaynak göstermekten imtina ettim! Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Aurora Borealis 18 Ekim 2010 Share 18 Ekim 2010 Vurdumduymazlık ya da derinlik yapı meselesi maalesef.Eline bir çubuk alıp kendi gözlerini oyabildiği gün vurdumduymazlaşabiilmeyi de başarabilir derin düşünmeye yatkın bir insan. oymaya geker yok metatron kafanı çevirmekte bir yöntemdir. sadece bunu yapmayı istemek gerekiyor. bazen bazı olaylarda kafamızı çevirmemiz gerekir. senle paylaştığım konuyu hatırlarsan nasıl böyle olduğumu sormuştun. ben elimde çözmü olmayan şeyleri tutuyorum. gözlerimi oymanın benim için hiç bir faydası yok. yapabileceğim tekşey kafamı öte yana çevirip yoluma devam etmek yoksa )) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap