Jump to content
  • Kayıt Ol

AΠhento Σoma


Akuma_Blade

Önerilen İletiler

[bimgx=500]http://animazione.myblog.it/images/ArgentoSoma/Argento%20Soma5.jpg[/bimgx]

YouTube - Argento Soma op

 

İngilizce Adı:Argento Soma (AΠHENTO ΣOMA)

Bölüm Sayısı: 25 bölüm + EX Phase (Ek bölüm sadece DVD setinde yeralmıştır)

Yapıt: Anime ve Manga

Yapımcı ve Dağıtımcı Şirketler: Sunrise , Victor Entertainment , Bandai

Yapımcılar: Keiichi Matsumura , Hiroyuki Birukawa , Shinichiro Kobayashi

Animasyon Yönetmeni: Otha Masaru

Müzik : Katsuhisa Hattori

Karakter Tasarımı : Shuko Murase

Mecha Tasarımı : Kimitoshi Yamane - Takumi Sakura

Konsept Dizayn - Yönetmen : Kazuyoshi Katayama

117.jpg

 

Ben Ryu Soma... Gerçek olmayan bir kimlikle yaşamakla lanetlenen kişi... Gerçek kimliğim ise çok uzaklarda , geri gelemeyecek kadar uzaklarda...

Eğer bu günlüğü okuyabildiyseniz geçmişte yaşadığım hiç birşey boşa gitmeyecek demektir.Bu yazıyı birisinin okuyabildiğini öğrenirsem ne kadar uzakta olursam olayım uzun süredir ilk kez geceleri gözlerimi rahatça kapatabilirim demektir.Ve sen okuyucu... Bu yazdıklarımı gerçek olmayan bir öykü gibi okuyabilir yada unutabilirsin.Yaptığın seçim benim öykümü de şekillendirecek aslında...Ve eğer bil ki bir kişi birgün size bu yazdıklarımın hiç gerçekleşmemiş ve de gerçekleşmeyecek şeyler olduğunu söylüyorsa yalan söylüyor demektir.

Uzun süredir buradayım , sanırım 5 yıl olmalı... Nasıl hala dayandığımı ben de bilmiyorum. Dahası hiçbirşeyin bıraktığım gibi olmayacağını biliyorum. Siz huzurlu insanların dünyasına geri dönebilsem bile sizler gibi sıradan bir hayat içinde yaşayabilmek için hiçbir umudum olmasa da bu öyküyü anlatmalıyım sanırım.Biliyorum ki öyküm unutulduğu an ben de hiç bilinmeyen bir sır olup hiç hatırlanmayacağım.Ve eğer hiç hatırlanmazsam , yaşadığım tüm o acıların hiç değeri kalmayacak.

 

Herşey adımın Ryu Soma olmadığı zamanlarda başladı. Sıradan bir kişi gibiydim,birçok kişi gibi... Beni diğerlerinden farklı kılansa Maki'yi tanımış ve herşeyden çok sevmiş olmamdı : Hayatımdaki herşeyden çok bir insana bağlanmış olmamdı.Eğer onu tanımamış olsaydım hayatım şu anda çok farklı bir yerde olabilirdi.Maki , benim için hayatı anlamlı kılan özel biri ,belki de satırları onun hakkında anlatmamda yetersiz kalacağı tek kişiydi...Maki'yi tanıdıkça hayatımın sadece onun sayesinde anlam kazandığını anlıyordum.Ve mutlu oluyordum , hiç hissetmediğim kadar mutlu ve umut dolu biri olmaya doğru gidiyordum.Ama ne yazık ki ben Maki kadar kusursuz yada iyi biri değilim.Bunu çok geç anladım,olması gerekenden çok geç...

Maki'yi kaybettiğimde onu geri kazanabileceğimi sanıyordum ve peşinden gittim.Sonra...EX-1 , sahip olduğum herşeyi elimden alan , bedene kavuşmuş "ölüm" geldi...Ve sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı. Hiçbirşey...

Maki yoktu artık , asla bulamayacağım kadar uzaklardaydı.Buralarda zaman durmuştu artık , yaşadıkça da zaman ilerlemeyecekti artık benim için...Daha kötüsünün olamayacağını sanıyordum , sanırım daha yaşamam gereken şeyler varmış ki hala yaşıyorum, ama nasıl yaşamak? Bana geçmişte "bu odaya şimdi girmezsem hiçbir zaman giremeyeceğim" söylediğinde bunu anlamamıştım.Ama şimdi daha iyi anlıyorum,geçmişte anlayamadığım çoğu şeyi...

Ve herşeyi daha iyi anladıkça daha da fazla ölmek istiyorum. Sanırım bu vicdan azabını ölüm dışında birşey temizleyemeyecek... Yada... Ya Machbeth'de dendiği gibi "Ya ölüm bile bunu temizleyemezse?..."

Sonra bir hastane yatağında o acıyla kıvranırken "onu" gördüm. Bende ihtiyacı olan bir şeyler ; yetenek ve harcanabilir bir yaşam görmüştü ve almadan gitmeyeceğini sonradan anladım.Ve sonra... İpleri görünmeyen bir kuklaydım artık...Sizin gibi , hergün aranızda yürüyen ama farketmediğiniz bir kukla... "O" güçlüydü , her geçen uykusuz gecemde kaderimin biraz daha eriyerek kaybolduğunu hissedebiliyordum. Ama diğer yandan sahip olduğum bu yeni kimliğin bana , hayatımdaki herşeyi kaybetmeme sebep olan düşmanıma karşı öcümü almamı sağlayabileceğini farketmiştim. Takuto'nun yerini Ryu Soma aldıkça içimdeki hırs daha da büyüyor, içimdeki tek yaşam kaynağı olmaya doğru gidiyordu.Bir kan gibi her daim damarlarımda dolaşan , bana çok ağır bir yara bırakmış bir kılıç gibi acısını sürekli hissettiğim tek bir hayat kaynağı vardı artık benim için : İntikam!

Artık bunları bildiğinize göre, 5 yıl önceki hayatımın bu sahnesindeki oyuncuları ve rollerini de tanımayı hakediyorsunuz demektir.

argento016.jpg

Takuto Kaneshiro / Ryu Soma :

Kimi zaman yaşamınızda bir kimlik sizin gerçek kimliğinizmiş gibi size yapışır ve sizin tek görünen benliğiniz haline gelir.Statü,popülerlik,huzur yada başka birşey...Size ne getirirse getirsin sizin gerçek kimliğiniz değilse o kimlik birgün eski kimliğinizle beraber geçmişinizi de yokeder.En azından geçmişte okuduğum bir yazı böyleydi.Umursamayıp geçmiştim ama şimdi... Ama artık eski olduğum kişi değilim.Takt Kaneshiro artık yaşamıyor çünkü...Kayıtlarda yada kimliklerde olmasam bile insanların hafızalarında öldüm çünkü.Ve beni hafızalarında yaşatan insanlar da artık yaşamadığına göre bir ölüden ne kadar farkım olabilir ki?

"İnsanlar yalnizca kendilerinin hissetmedigi acilari cekenleri teselli edebilirler."

(William Shakespeare)

18_9.jpg

Maki Ogata :

O hayatıma anlam katan tek şeydi.Ama hiç kaybetmeyeceğimi ne kadar sandıysam ellerimden uçup gittiği anda o kadar çaresiz kaldım.O şimdi yaşamıyor.Ama bundan daha kötüsü o hep acı veren bir geçmiş tortusu olarak içimde olacak...Bedenimin varlığı biterse kurtulabilir miyim bilmiyorum.Sanırım bu acıdan kurtulabilmem için ruhumun varlığının son bulması gerek.Bunu da nasıl yaparım ben de bilmiyorum.

37.jpg

Hayatta hiçbirşey , bir kişiye karşı nefret duyarken sonsuza dek kaybetmek kadar kötü olabilir.Eğer böyleyse size duyduğu kinin yada başkasına duyduğu sevginin haksız olduğunu nasıl anlatabilirsiniz? Maki yanılıyor muydu bilmiyorum.Belki de gerçekten de haklıydı, gerçekte dünyada cehennem azabını yaşayacağım kaderi haketmiştim. Belki de, aslında gerçekten sevilmeyi haketmeyecek kadar kötüyüm. Ama en azından bir tek kez "Hayır Maki...Yanılıyorsun!" demek isterdim ama bu imkan yok ve sonsuza dek olmayacak.

Maki'yi tekrar kazanmak için tekrar peşinden gittiğimde onu yeniden kazanabileceğimi sanıyordum.Yanılmışım.Kaybettiğimi sandığım ilk anda bile şimdiki kadar bir boşluk oluşmamıştı hayatımda.Ve hayatım bu kadar anlamsız değildi.Eğer bugün bana seçim yapmak düşerse Maki'nin hayatta olduğunu bilmek ama sonsuza dek ona ulaşamamayı bile seçerdim.Bu durum bile şu anki durumdan çok daha iyi olurdu.Benim için olmasa bile Maki için...En azından...En azından birimiz mutlu olurduk.Peri masallarını bilirsiniz , hani o klasik son cümleyi..."Sonsuza dek mutlu yaşadılar..." cümlesininin antitezini yaşamak zorunda kalmazdık...

"O öldüğünde onu al ve küçük yıldızlar şeklinde kes... Gökyüzü o kadar güzel görünecek ki herkes geceye aşık olacak ve kimse gösterişli güneşe tapmayacak..."

(Romeo & Juliet'den)

NT01.jpg

EX-1 :

Onlarca metre büyüklüğünde dev bir organik metal yığını canavar,tanımsız bir yaşam formu...Ona ne diyecekseniz kendi görüşünüze göre değişecek : Ex-1 , Frankenstein , Frank , Yosei-kun yada... Vahşi ve yokedilmesi gereken bir "Yaratık" mı , bir tür King Kong mu yada "başka birşey" mi ? Onun varlığını öğrenen ve canlandığını gören ilk kişiler şu an asla hayatta kalamadılar.İlk ortaya çıktığında istilanın hemen sonrasıydı ve insanlar onun da bir tür Yaratık olduğu kanısına vararak onu dünyaya ulaşamadan nükleer silahlarla paramparça ettiler.

argento001.jpg

Dünyaya düşen cesedini bulduğumuzda ise onun tam bir Yaratık olmadığını anladık , daha doğrusu onun "başka bir tür" olduğunu, yaratıklardan çok daha ötesi, belki de çok daha tehlikelisi...Ve ona Ex-1 ismini verdik.Eğer onu canlandırabilirsek o Yaratık istilasına karşı insanlığı koruyacak bir tür kontrollü biyomekanik silah olabilirdi.Ama onun yeniden doğuşu hayatıma damgasına vuran en büyük ölümü beraberinde getirdi.Maki Ogata ve Takuto Kaneshiro'nun ölümünü...

"ve sonra Horatio şöyle dedi :

...ya sizi denize doğru sürüklerse efendimiz?

yahut denize inen uçurumun korkunç kenarina goturur de

orada aklinizi başınızdan alacak başka bir şekile girerek sizi cinnete sürüklerse?"

(Othello'dan)

 

Onu gördüğüm anda öldürmek için yanıp tutuşuyordum.Sanki ona ne kadar acı çektirirsem geçmişte benden çaldıklarını bana o kadar geri verecekmiş gibi...Onu öldürmek için elime birkaç fırsat geçti , hatta...Hatta birisinde tüm vücudunu Excalibur'la dağladım , acınacak hale gelene kadar ona yapabildiğim kadar acı çektirmeye çalıştım.Ama o son hamleyi bir türlü yapamadım.Çünkü ne zaman tetiği çekmek için son bir kez onun gözlerine baktıysam o bakışlar beni olduğum yere çiviliyordu.O gözleri şimdi yeniden hatırlamak ister miyim onu da bilmiyorum.

O gözlerde benim gibi hem geçmişini hem geleceğini kaybetmiş türden insanların bakışlarını görüyordum çünkü...Acı çeken, kaybetmeye mahkum insanların bakışlarını...Ve bu duygu düşündükçe bana daha fazla acı çektiriyor.

MRX1.jpg

Mr X :

Onla tanıştığımda adını asla bilmiyordum , o sanki kimliklerin hiç de önemli olmadığı bir yerden geliyor gibiydi.Ölülerin ülkesinden...

O , sadece benim olduğum yerde yüzünü göstermesi onun birşeylerden kaçtığının kanıtı olmasa bile yaşayan bir hayaletin emrinde olduğumu hissettiriyor.Ondan kaçamıyordum, bilincim onun ellerindeki elmalar gibi öyle sıkı kavranmış ki istesem bile kaçamıyor , bu sahte kimliği bırakıp gidemiyorum

Kuralları o koymuştu , ve o istemedikçe oyun bitmeyecekti.

HATTIE1.jpg

Herriet Bartheleow :

Herrriet'e baktığım her an geçmişimdeki şeyleri hatırlıyor ve acı çekiyorum.Şaşırtıcı şekilde Maki'ye benzemesi bir yana EX-1'le açıklanamayan telepatik bir bağlantısı var.Bu yüzden Funeral'de EX-1 gerektikçe onu da kullanmak zorunda kalıyoruz.Ama o , bundan hoşnut değil...Periler ülkesinden gelen o yabancının tek istediğinin "evine dönmek" olduğunu düşünüyor.Bana saçma gibi gelen bu masal geride bıraktığımız her günle daha da gerçeğe dönüşüyor.

argento018.jpg

 

NT3INES.jpg

Lana Ines :

Funeral'in şimdiki yöneticisi...Geçmişindeki bazı olaylardan ötürü aşırı soğuk ve insanlara olabildiğince uzak bir yapısı var.Ama bu Funeral'e liderlik yapmasına engel değil.Bana hissettirdiği sonsuz bir güven hissi sayesinde buradaki amaçlarıma rahatlıkla ulaşmaya çok yaklaştım.Fakat olaylar ilerledikçe Kumandan Ines'in da bana karşı bazı kuşkular beslediğini sezmem uzun sürmedi.

NT3DAN.jpg

Dan Simmons :

Funeral'e İngiltere'den katılmış.Soylu ve çok zengin bir aileye sahip olduğu söyleniyor.Yetenekleri tek kelimeyle mükemmel ama bana karşı hep saygı ile karışık bir nefret duyduğunu seziyorum. SARG pilotu olmasının amacının hakkında bildiğimiz şeylerle açıklanabileceği yönünde şüphelerim var.

NT3GINEVIA.jpg

Guinevia Green :

Funeral'in en iyi SARG pilotlarından... Üsse gelişimden beri bana hem saygı hem yakınlık duyuyor. Ama benim içimdeki kaybettiğim parçadan olsa gerek , ondan korkuyorum. Daha doğrusu ondan değil, kendimden korkuyorum. En sevdiğim kişiye ölüm getirdiğimden olsa gerek ona yaklaşmamaya çalışıyorum ama bunu ne kadar sürdüreceğimi yada bundan vazgeçersem niye vazgeçeceğimi bile bilmiyorum.

NT3SUE.jpg

Sue Harris :

Funeral'in en uçuk üyesi...Yaşadığı şeyleri aşırı çocuksu hareketleriyle örtmeye çalışıyor gibi...Ama görev sözkonusu olduğunda o da sıkı bir görev adamı sayılabilir.

VOLUME3.jpg

Michael Hartland :

Kumandan Ines'ın yardımcısı...Aynı zamanda Mistel F-1'in kumandanı ve nükleer silah kullanma yetkisine sahip 2. kişi... Bana görevler dışında mesafeli kalmayı yeğliyor ama bazen benim hakkımda çok şey bildiğini seziyorum... Gereğinden de çok fazla şey...

 

NT05.jpg

Ve şimdi... Öyküyü biliyorsunuz. Yada bildiğinizi sanıyorsunuz.

Bense, beni yeniden ben yapan tüm o savaşlardan ve tüm o iç buhranlardan sonra sonra , geride bıraktığım herşeye hatıralarımdan baktığım zaman herşeyi daha iyi anlayabiliyorum. Zamanında anlayamadığım herşeyi ve daha fazlasını... Ama her gece yatarken tek bir soruya yanıt arıyorum artık.... Artık sadece tek bir soru var , zihnimin vereceği yanıtı bekleyen...

SOMA_T1.jpg

"Beni sevdin mi? Nefret mi ettin ?"

Hatıralarla yaşayıp acı çekmeye devam etmeli miyim? Yoksa tüm düşlerime ve yeni yeni barışabildiğim tüm acılarıma ihanet etme pahasına yeni bir yaşama mı başlamalıyım? Herşey geride kaldı ve hızla değişmeye de devam ediyor , ama bu ikilem -korkarım ki- ölene kadar benimle gelecek.

VOLUME4.jpg

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 9
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Akuma_Blade

    2

  • Aurora Borealis

    2

  • JNXL

    1

  • PaarthurnaX

    1

zaten listemde olan bir yapımdı ama tanıtım harika olmuş akuma.. her zaman ki gibi kelimelerinin gücünü yansıtmışsın ellerine sağlık vede teşekkürler..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Öyle bir tanıtım olmuş ki ilk defa -(ya da daha doğru olarak hatırladığım kadarıyla)- bir anime tanıtımında gözlerim yaşardı.

Böyle bir tanıtımdan sonra izninle bir şey soracağım Akuma.

Seriyi çevirecek misin?

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

2011'de çevrilecekler içinde.

Tanıtımı okumadım ama güzel bi yapıma benziyor. Ve bu haberin de beni sevindirdi. Şimdiden kolay gelsin Akuma

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Tanıtım sana mı ait Akuma ? Mükemmel bir tanıtım olmuş tek söz yeter buna mükemmel demek. Çevirecek olmana sevindim merakla beklemekteyiz.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gerçekten etkileyici bir tanıtım :) Umarim en yakin zamanda ceviriye başlarsin

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

diğerlerinden pekte farklı birşey söyleyemeyeceğim için üzgünüm ama gerçekten harika bir tanıtım olmuş

çizimler kendisini epey bşr merak ettirici

çevirilerini bekliyorum

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...

tanıtımı o kadar çok beğendimki! beni adeta içine çekti :) izlemek için can atıyorum:mutlulh:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 ay sonra...

öyle muhteşem bir tanıtımı hak edecek kadar başarılı bir yapımmış gerçekten. diğer animelere kıyasla yapım yılı içinde özellikle kalitesini diğer yapımlardan açık farkla belli ediyor.. Evet benim için bir G.İ.T.S. değildi ama kesinlikle ve kesinlikle başarılıydı.. duygular çok güzel vurgulanmış, ifade edilmiş. Sizi nefretten, aşka hüzünden, mutluluğa ... bir çok duygunun peşine sürüklüyor...

Akuma gerçekten animeyi çok güzel tahlil etmişsin. tanıtım için tekrardan teşekkürler.. umarım böylesi güzel ve henüz keşfetmediğimiz animeleri kendi cümlelerinle gene bize kazandırırsın.. senin tanıtımlarınla bende "bu tanıtımın animesi kimbilir nasıldır diyerek" anime dünyasına sokabiliyorum kendimi..

kesinlikle ve kesinlikle izlemesi vakit kaybı değil bence izlenecek ilk 10 animeden biri..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?