Squaw 11 Ocak 2011 Share 11 Ocak 2011 KÜNYE: Diğer Adları:Emily Of New Moon, Emily: Girl of the Wind Kategori:TV Serisi Bölüm Sayısı:26 Firma/Stüdyo:NHK, TMS Entertainment Yönetmen:Harume Kosaka Senaryo:Michiru Shimada Müzik:Akira Miyagawa Orjinal Eser:Lucy Maud Montgomery KONU: New Moon evinin samimi yönüyle bezendiği hoş bir kasaba serisi havasına sahip Kaze no Shoujo Emily.Bir Murray olmayı asla kabul etmeyen Emily,babasını kaybettiği için annesinin ailesi olan Murray'lerin yanına yerleşmek üzere geldiği New Moon Evi'nde yaşamını Byrad Starr olarak sürdürmeye başlar. Emily,her zaman düşlediği fantastik dünyasında kendi şiirlerine ve yazdıklarına da yer verir,yazmayı her şeyden çok sevdiği için ileriki yaşamı için düşlediği tek şey yazar olmaktır.Geldiği ilk günlerde,hatta eve onu almaya gelen akrabaları içinde en çok kuzen Jimmy ile iyi anlaşır.Elizabeth Teyze ile hep bir çekişme içinde olacakları bir yaşam başlamıştır.Her şeyine rağmen Emily,geldiği bu yeri ve bu evle birlikte evin insanlarına içten şekilde bir bağ kuracaktır. Okula başlayan Emily,ilk dönemlerinde oldukça zorluk yaşar çünkü diğer öğrenciler onu kabul etmez,buna nazaran Ilya isimli öğrenciyi de onlardan biri sanar ve Ilya'yı asla benimsemeyecek gibi olsa da aralarında yaşananlardan sonra ikisi arasında hiçbir zaman yıpranmayacak sıkı bir dostluk kurulur.Sahip oldukları bu dostluğa zamanla Perry ve Teddy de katılacaktır. Serinin dört kahramanını oluşturan bu ufaklıklar zamanla kendi yaşamlarını da bize izlettirerek herbirinin sahip olduğu drama bizi de tanık eder. KİŞİSEL YORUM: Oldum olası kitap uyarlaması olan anime yapımlarını daha çok sevmişimdir çünkü ne ucu açık halde bırakılıp da soru işaretleriyle bizi başbaşa bırakan bir son vardır ne de kitaptan bağımsız gelişen olaylar bize sunulmuştur.Tam tersine izleyici konunun işlenişindeki derinlikte kaybolduğu gibi oldukça da doyurucu bir sonla seriyi noktalamış olur.Kitap uyarlaması dışında bana nostalji yaşatan bir havaya sahip olması da benim için artı puandaydı. Drama türü deniyorsa bir seride ben kesinlikle orda olmalıyım.Hele bir de tarihi öğelerle betimleniyorsa bu drama tadına doyamam asla.Bahsettiğim bu yapım da benim için vazgeçemeyeceğim bu iki türü oluşturmasıyla kendini ayrı yere taşımayı başarıyor.Çocuksuluğun sahiplendiği o masum aşkı sunarken ister istemez o kırların arasında ben de yuvarlanmak istedim,New Moon hayatında bir parça yer alabilmemi hissettiren bir yapım oldu.Her ne kadar tür etiketlerinde 'Romantizm' öğesi bulundurulmasa da bünyesinde çocuk dünyasının sahip olduğu o samimi romantizmi de barındırıyordu. Karakterlerin sahip olduğu o küçük yaşlarda hepimizin de yaşadığı,şirin ama hırçın psikolojiyi bize yansıtabilmelerini oldukça başarılı bulduğumu söylemem gerek.Sonu için her an büyük bir dram beklerken bana verdiği huzuru asla kenara itemedim,her ne kadar huzur verse de Emily'nin, Elizabeth Teyze ile olan çekişmelerini asla noktalamayacağına inandığım dşüncemi alaşı eden atağını asla çıkaramıyorum aklımdan,çıkaramayacak gibiyim de.Öylesine ılık öylesine samimi göz yaşlarını izledikçe Emily'e,hatta Emily'den ziyade Elizabeth Teyze'nin ağlayışına eşlik ediverdiğimi farkettim,hakedilen tüm yaşamları güzellikleri sergileyen bir kalemi sunan ve içime verdiği sıcaklığı hala koruduğum bu seriyi uzun bir süre dilimden düşüremeyeceğime inanıyorum. Tüm bu verdiği ılıklığının yanında eklediği müziğin samimi ezgilerinde gözümün önüne getirilen her an ise izlenmeli diye düşünüyorum,belki çok toz pembe belki çok çocuksu gelebilir izleyene ama Emily olsun Ilse olsun ya da Perry;hangimiz onların heyecanını yaşamadık ki küçükken ya da hangimiz onların sahip olduğu,yaşadığı o ılık aşkı tüm bünyemizde yaşamadık ki...Onların düşlediklerini hayal dünyasına hangimiz girmedik çocukluğumuz boyunca... Kır yaşamını gördüğüm anda beni benden alıvermişti zaten ilk bölümü,sonrasında evin içinde geçen her an her yıl ya da hatıra olarak yerleşecek her yaşantı,hepsinde kendime de bir yer edinme çabası sunan nadir yapımlardan birisiydi.Yaşadığım bu çabamın yanında ise beni hem ağlatıp hem de yüzümde tebessüm oluşturabilmiş olan nadir yapımlardan birisiydi,bende edinmiş olduğu yerin özelliği de bu noktada hissettirmiştir kendisini. Sımsıcak bir yapım ya da huzurlu bir seri izlemek istiyorum şeklinde düşünen animeseverler varsa en güzel cevapları sunabilecek bir yapım. KARAKTERLER: Emily Byrad Starr: Bulunduğu yerde çevresindeki herkese pozitif enerji aşılayabilecek kişile sahip birisidir.En büyük hayali bür gün ünlü bir yazar olabilmektir.Arkadaş canlısı olan Emily,edindiği arkadaşlarına da verebileceği değerin en iyisini sunmaktadır. Ilse Burnley: Ilse,en sevdiğim Kaze no Shoujo Emily karakteridir. Dış görünüş olarak çok sinsi biri gibi gözükse de aslında olduğu gibi görünen birisidir. Doktor olan babasına yardım edip aynı zamanda okuluna da devam eden Ilse çok enerjik bir yapıya sahiptir.Umursamaz ve oldukça dağınık bir kişiliğe sahiptir.İlk anlarda Emily ile tartışsalar da zaman geçtikçe büyük bir dostluğa adım atacaktır. Perry Miller: Murray Ailesi ile çalışan Perry'nin en büyük hayali büyüyünce Emily ile evlenebilmektir. Perry,ailesinin durumundan dolayı çalışmak zorunda kalan ama aynı zamanda da okuma hevesli olan bir kişidir.Arkadaş canlısı olup da zaman içerisinde Emily ve Ilse ikilisine katılır. Teddy Kent: En büyük hobisi resim çizmek olan Teddy zayıf vücudunun zorlanmaması için pek ortalıkta görünmeyen birisidir.Zamanla Emily ve Ilse'nin dünyasına katılan nazik bir arkadaş olur.Teddy de çevresindekilere karşı çok nazik olan ve karşısındaki kişiyi de düşünen arkadaş canlısı bir yapıya sahiptir. Jimmy Murray: Emily'nin kuzeni olan Jimmy,en başından beri Emily'e hep bir baba gibi davranmıştır. Emily ve diğer herkese oldukça sıcak davranan Jimmy,şefkatli bir yapıya sahiptir.Murray'lerin evindeki ortamı daima yumuşatan kişi Jimmy'dir. Elizabeth Murray: Çok soğuk bir görünüşe sahip olan Elizabeth,evdeki otoriteyi koruyan kişidir.Evde sözü geçen tek kişidir,tüm ev halkı onun sözüne göre kararlar alır. Laura Murray: Karşısındakine karşı çok sıcakkanlı davranışlar sergileyen Murray Evi'nin en sevimli kadın karakteri hiç şüphesiz Laura'dır.Emily'e,Jimmy kadar sıcak davranan ve Elizabet ile Emily arasında anlaşma köprüsü kuran bir kişidir. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
özz 11 Ocak 2011 Share 11 Ocak 2011 Eline sağlık Squaw, güzel bir tanıtım olmuş. Gerçi ben bu seriyi yarım yamalak, tvde rastladıkça izleyebilmiştim. Ama ana hikayeyi az çok biliyorum. En sevdiğim özelliği tabi ki hikayenin geçtiği dönem ve mekan, Kanada' yı görme isteğimi ateşliyor bu tarz yapımlar. Bunun dışında Emily' nin olgunlaşması da güzel anlatılmıştı. Emily öyle hanım hanımcık bir karakter değil, ne istediğini bilen ve her şeyi gözü kapalı kabul edemeyecek biri. Bu yüzden de çocukların sahip olduğu bencil ve kaprisli davranışları vardı başlarda. Tabi zamanla bunları aştı. Sevmediğim bir yanı var animenin, o da kızların çizimlerine gıcık oldum. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 11 Ocak 2011 Yazar Share 11 Ocak 2011 Ben aslında tanıtım yorumumda eklemeyi unuttum,seride en çok da fiziksel gelişimden ziayede çoçukların gelişen zihinsel ve düşünsel olgunlaşmalarını sevdim.Çok güzel yansıtılmıştı seride özellikle de o bölümü izledin mi bilmiyorum ama sanırım 23-24. bölümdü,hangi bölüm tam hatırlayamıyorum ama; Elizabeth Teyze'nin iyice bunalıma giren Emily'e yaptığı konuşma sonrası Emily'nin daha da olgunlaştığını gösteren sahneleri sevmişimdir. Çizimler konusunda evet birazcık itici gibiydi,önceleri Ilse'nin sesine de uyuz olmuştum ama Ilse'nin kişiliğini izledikçe sesin onu ne kadar da tamamladığını anladım,kesinlikle en iyi ses tonu yakıştırılmıştı kendisine. Hikayenin geçtiği dönem ve mekan olarak da kesinlikle süper,benim de Kanada hayallerim doğmadı değil Emily konusundaysa Emily seri boyunca hatta son bölümlere kadar o bencilliğini atamıyor zaten,son bölüm değil de babasının bir arkadaşıyla yaptığı arkadaşlık sonrası biraz attı diyebiliriz o bencillik duygusunu, bunun dışında özellikle de sevdiğim karakter olarak Ilse diye belirtmem bu yüzdendi,seride kendini en az düşünen karakterdi bence,bunu da okuldaki öğretmenlerin deniz kenarına gezi yaptığı bölümde çok net anlayabiliyoruz. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
özz 11 Ocak 2011 Share 11 Ocak 2011 Deniz fenerine gittikleri bölümü mü diyorsun acaba? O bölümde Emily' e sinir olmuştum. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Squaw 11 Ocak 2011 Yazar Share 11 Ocak 2011 Evet o bölümdü (ve ben de o bölümde acayip uyuz olmuştum Emily'e),onun sonrasında hatta Ilse'ye uyuyup kaldığı için kızan Emily gerçeği öğreniyordu; Ilse tüm gece babasına gittiği bir hastası için eşlik etmiş,sabaha kadar babasıyla çalışmışlar ve sabaha karşı uyumuştu. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
özz 11 Ocak 2011 Share 11 Ocak 2011 Evet hatırladım. İki karakter arasındaki farkı görüyorduk o bölümde. Her şeye rağmen ana karakterin mükemmel olmaması iyi bir yan bence. Eksiklerimizle, kusurlarımızla varız ne de olsa. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap