Jump to content
  • Kayıt Ol

Kari-gurashi No Arietti / The Borrower Arrietty


Önerilen İletiler

[fieldset=KÜNYE]Kategori: Film

Süre: 94 dakika

Stüdyo: Studio Ghibli

Yönetmen: Hiromasa Yonebayashi

Senaryo: Hayao Miyazaki

Orjinal Eser: Mary Norton (The Borrowers)

Müzik: Cécile Corbel[/fieldset]

[fieldset=KONU]Hikaye Shou ismindeki küçük çocuğun annesinin çocukluğunu geçirdiği eve gelmesiyle başlar. Daha bahçeye girdiği ilk dakikada evin kedisinin bir şeylerin peşinde olduğunu farkeder. O sırada bir karganın kediye saldırması ve kedinin uzaklaşması üzerine otların arasından bir minik insanın kaçıp gittiğine şahit olur.

206db9f.jpg

Bu minik insan Arrietty' dir. Arrietty, annesi ve babası o evin döşemelerinin altında yaşayan, insanların attıkları ya da kaybolduğunu anlamayacakları eşyaları toplayarak yaşamlarını sürdüren minik insanlardır. Herhangi bir insanın kendilerini görmesine izin vermezler, eğer böyle bir durum söz konusu olursa derhal yaşayacak başka bir yere taşınmayı adet edinmişlerdir.

2sba350.jpg

Arrietty o sırada 14 yaşındadır ve henüz yaşamları için gerekli eşyaları toplama işine çıkmamıştır. Shou' nun geldiği günün gecesi tam da onun babasıyla beraber işe çıkacağı ilk gecedir. Her şey mükemmel giderken Arrietty' nin Shou ile göz göze gelmesi gecenin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur.

Shou bu karşılaşmada en az şaşıran taraftır çünkü annesi de o evde yaşarken minik insanları görmüş ve bundan Shou' ya bahsetmiştir. Shou eve geldiğinden beri zaten onlarla karşılaşmayı arzulamıştır.

Animenin bundan sonraki kısımlarında Shou, kendi bildiği yolla Arrietty ve ailesinin güvenini kazanmaya çalışır.[/fieldset]

[fieldset=KARAKTERLER]90zw5e.jpg

Arrietty: Shou' nun büyük teyzesinin evinin altında annesi ve babasıyla yaşayan minik insanlardan biri. 14 yaşındadır, hayatı tanımada çok aceleci ve düşüncesizce davranır. Babasıyla çıktığı ilk aşırma gecesinde Shou' ya yakalanır. Bundan sonra bütün insanların tehlikeli olup olmadığını sorgulamaya başlar. Ayrıca gururlu bir yapısı vardır.

Babasıyla birlikte aldıkları fakat Shou' nun odasında düşürdüğü küp şekeri Shou' nun geri vermesini kabul etmez, onu iade etmeye tek başına gidecek kadar cesurdur.

Shou' nun çabaları sonucu birbirlerini tanıma fırsatı yakalarlar ve arkadaş olurlar.

2vmvy9x.jpg

Shou: 12 yaşındadır. Bir haftalığına annesinin büyüdüğü eve kalmaya gelir ve ilk günden Arrietty ile karşılaşır. Bundan sonra küçük hediyelerle Arrietty' nin güvenini kazanmaya çalışır. En son çabası yarardan çok zarara yol açar.

Büyük büyük annesine ait olan ve varlıklarına inandığı minik insanlara vermek için yaptırdığı bebek evinin bir parçasını izinsiz şekilde döşeme altında yaşayan Arrietty' nin evine bırakır. Bu durumu fark eden Haru minik insanları yakalamak için çalışmalara başlar hatta Arrietty' nin annesi Homily' i yakalar. Tüm bunlar Arrietty ve ailesinin evden ayrılmasına sebep olur.

Arrietty ile arkadaşlığı yaşama daha umutla bakmayı öğretir ona.

v3kepk.jpg

Pod: Arrietty' nin babası. Kızına değer veren ama endişelerini abartmayan bir babadır. Endişelerinden dolayı kızının hayatı öğrenmesinin önüne geçmez, hatalarını anlayışla karşılar.

j0b9k4.jpg

Homily: Arrietty' nin annesi. Bütün anneler gibidir. Ailesi için endişelenen, evini (ev eşyalarını, en çok da mutfağını) seven bir kadındır. :D

2nq5t8x.jpg

Sadako: Shou' nun büyük teyzesi. O da minik insanların varlığına inanıyor ama hiç karşılaşmamış.

jqkoso.jpg

Haru: Sadako' nun yardımcısı. Evden kaybolan bazı eşyaların farkında, hırsız dediği minik insanların varlığına inanıyor ama hiç karşılaşmamış. Animenin baş belası diyebiliriz. :D

2whp0kk.jpg

Spiller: Animenin sonlarına doğru çıkan bizim miniklere göre pek medeniyet görmemiş bir başka minik. :D Kendilerinden başka minik insan kalmadığına neredeyse inanacak olan bizim minikler için umut ışığı olur kendisi. Ayrıca davranışları çok sempatik.[/fieldset]

[fieldset=KİŞİSEL YORUM]

2zf3blu.jpg

Çoğu Ghibli yapımında olduğu gibi çizim kalitesi, detaylar, karakter tasarımı, atmosfer dört dörtlüktü. Müziklerini de atlamamak gerek tabi, çok hoş ve rahatlatıcıydı.

Ghibli yapımları genelde sevimli olur, burada bu sevimlilik iki katına çıkmış durumda, mikro bir dünyaya bakış atıyoruz çünkü. Minik kahramanlarımızın yaşam alanlarını, topladıkları eşyaları nasıl hayatta kalmak için kullandıklarını yüzümüzde bir tebessümle izliyoruz.

2mes2hl.jpg

29zdkpx.jpg

Arrietty' nin elindeki top ne sizce.

Detaylar demişken benim çok hoşuma giden ve gülümseten bir detay; bir fincanın 1-2 damla çayla dolması. :D Sonra bazen seslerin yükselmesi dikkatimizi çekiyor. Çok doğal olarak, minik canlılar için bizim oluşturduğumuz sesler gürültü kadar rahatsız edici.

Ghibli yapımlarının hepsinde bir hayat dersi olur mutlaka. Bu animede de bu atlanmamış.

swela1.jpg

Arrietty' nin tüm cesaretini toplayıp Shou' nun karşısına çıktığı bölümdeki konuşmalarında Shou ve Arrietty' in hayata karşı duruşlarındaki farklılığı görüyoruz. Shou karşısındakini kırabileceğinin farkında olmadan minik insanların bir gün gelecek neslinin tükeneceğini, buna karşı duramayacaklarını söylediğinde Arrietty bu gerçeğin farkında olduğunu gözlerindeki yaşlarla bize anlatırken, asla buna teslim olmayacağını, yaşamak için elinden geleni yapacağını dile getirir. Bu tavrı Shou' nun aslında kendi hayatıyla ilgili umutsuzluğunu bize gösterir. Kalbi hastadır ve ameliyat olması gerekmektedir. Ameliyat olsa dahi kurtulamayacağına kendini inandırmıştır. Ama Arrietty' nin tavrı, bütün olumsuzluklara (ve 6.7 milyar insana) rağmen hayata tutunması animenin sonunda Shou' ya cesaret verir.

Arrietty ve Shou' nun karşılaşmaları, birbirlerini tanımalarını ve anlamalarını, hayatlarına başka açılardan bakmalarını sağlar. Arrietty bütün insanların kötü olmadığını, Shou ise ne olursa olsun hayata umutla bakması gerektiğini anlar. Çok kısa sürede, hayatları boyunca unutmayacakları güzel anılar edinirler.

Animede romantizm diyemeyiz belki ama çok hoş sahneler vardı.

Shou' nun Arrietty' in güvenini kazanmak için, bazen bir küp şeker, bazen küçük bir çiçekle birlikte bir not bırakması, ilk gerçek karşılaşmalarında Arrietty' e hiç çekinmeden çok güzel olduğunu söylemesi, zayıf kalbiyle elinden geldiğince Arrietty ve ailesine yardım etmeye çalışması, bunu "seni korumak istedim" sözleriyle dile getirmesi, ayrılık vakti geldiğinde vedalaşma sahnesi hoş bölümlerdi.

Bir de Spiller karakteri var ki gülmekten kendinizi alamıyorsunuz.

Arrietty ve Shou vedalaşırken belki kıskandığından belki de Shou' ya güvenmediğinden yayını germesi ama oku fırlatmaktan vazgeçmesi ve final sahnesinde Arrietty' e bir tanecik böğürtlen hediye etmeye çalışırken takındığı tavır çok şekerdi.

Bütün bu güzelliklere rağmen olumsuz bulduğum bir yön var ki bu animeyi biraz eksik hissettiriyor. Her şeye rağmen bence maceranın aksiyon kısmı eksikti. Minik boyuttaki bir canlının başına gelebilecek tehlikelerin daha çok anlatılmasını beklerdim. Bir sahnede babası Arrietty' e sıçanlardan uzak durmasını tembihliyor. Ben beklerdim ki böyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelsin. Film yarım saat uzatılarak daha maceralı bir hale getirilebilirdi görüşündeyim.

Yine de filmden memnun kaldığımı belirtmeliyim.

[/fieldset]

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 3
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Squaw

    1

  • CHOBiTS

    1

  • idariku

    1

  • özz

    1

En Hareketli Günler

En Çok Yazanlar

Sitenin paralell evreninde bu tanıtımı görmüştüm.:lol:

Eline sağlık güzel bir tanıtım olmuş.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Filmi izlemek daha nasip olmadı ama tanıtımı okuyunca,düşüncelerimde az çok şekillendi diyebilirim,'Parmak Kız' modunda sunulan bir hikayenin sahip olacağı tüm şirinliklere sahip olduğu inancındayım.

Bildiğimiz Miyazaki esintilerinin olmazsa olmazları filme her zamanki gibi en ince ve aynı zamanda en güzel şekilde iliştirilmiş,Miyazaki'de en sevdiğim özelliklerden birisi araya iliştirilen romantizmin gerçekliği,izleyeni ne sık boğaz edecek seviyeye çıkarıyor ne de izlerlerini bekleyerek sıkacak seviyeye indriyor,hep küçük bir kız ve erkek karakterimizin etrafında dönen olaylarla çıkıyor karşımıza Miyazaki ama bu sefer baya küçük daha doğrusu deyim yerindeyse miniminnacık karakterle çıkıyor ve eminim izleyende çok güzel tad bırakıyor,en kısa zamanda o tadı alabilmek dileğiyle diyelim o halde rer1

Tanıtım çok hoş olmuş özz,emeğine sağlık :)

Bir de filmi daha izlemeden Spiller karakterine kanım kaynadı gibi,biraz kızılderili havası mı serpiştirilmiş üzerine ne :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

tanıtım için teşekkürler daha piyasaya çıkmadı sanırım.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?