Jump to content
  • Kayıt Ol

Rose of Versailles`in Gercek Hayattaki Yansimalari


reina86

Önerilen İletiler

>DIKKAT SPOILER ICERIR<

Merhabalar Sevgili Arkadaslar ,

Rose of Versailles animesini eminimki izleyenleriniz vardir.

Rose of Versaillesi gercekten cok seven sadik bir fani olarak herkes gibi incelemelerde bulundum .

Elde ettigim sonuclarida burdaki arkadaslarimla paylasmak istedim.Grubumuzda actigim basligi Squaw arkadasim burdada acmami rica etti .

Belki izleyenleriniz olmustur burdaki bilgiler cok enteresan gelebilir gercek hayatla kiyasladigimizda ..Umarim begenirsiniz bu ve daha farkli bilgiler edinmeye devam edecegim tarih gercekten sirlarla dolu ve onu incelemekte tipki bir mücevhera bakmak gibi muhtesem :)

ilk olarak Marie Antoinette`den baslayalim

* Asil adi :Josephe Jeanne Marie Antoinette von Habsburg-Lorraine veya Maria Antonia Josepha Johanna `dir.

Kont Hans Axel von Fersen ile olan birlikteliklerinden hala süphe ile bahsedilmekte kesin olarak emin olunamamaktadir.Arastirdigim bazi forumlarda Marie Antoinettenin cok sevildigini ve bu tarz bir iliskisinin olamiycagina inanan taraftarlarla karsilastim ve cok sasirdim aralarinda cok derin bir dostluk bagi olduguna inanilmakta , bu belkide Kralicenin cok iyi bir insan oldugunu düsünüldügünden kocasini aldatmiyacagi inancina varilmis olabilir.

Kisisel fikrim aralarinda güclü bir sevgi bagi oldugu yönünde

Buna bir örnek vermemiz gerekirsede Fersen`in Kizkardesi Sophie`ye yazdigi mektup cok güzel bir kanit niteliginde.

Mektupta , Sevdigi kadinin kendisinden alindigini bu yüzden asla evlenmek istemedigi yazilidir.

Maalesef Fersenin sonuda cok hazindir. sevdigi kadina yardim edememenin acisiyla (Marie Antoinette öldükten sonra) belkide 20 yil boyunca sevgisiz bir yasam sürmüs.Ve vatandaslari tarafindan katledilerek yasamina son verilmis (cok haince )

* Aglaé Louise Françoise Gabrielle de Polignac ( Bizim tanidigimiz ismiyle Charlotte) Charlotte duc de Gramont et Guiche ile gercekten evlenmistir ama animede izledigimizin aksine intihar etmemis malesef bunun disinda baska bilgiye yer verilmemis .

*Jeanne de Valois (Unutanlar icin meshur gerdanlik olayini yaratan kadin.)

Londrada bir otel odasinda pencereden düserek ölmüs .

Royalistler tarafindan (kral yanlilari) öldürüldügüne inanilmakta.

* Rosalie Lamorliére Evet gercektede yasamis bir kisilik Marie Antoinette`nin son günlerinde ona refakat etmesi icin verilen bir hizmetciydi

* Louise (Antoine Leon) Saint Just (1767-1794) ; 1792'de geçici meclise giren bir ulusal muhafız kıtası yarbayı olan Saint Just, Jakobenlerin en sol kanadı olan Montagnard grubundandı. Yakışıklı olduğu ve rüşvet yemediği için devrim meleği adını almıştı. Jakoben diktatörlüğü döneminde Robespierre'in sağ kolu ve icra komitesi müdürü olan Saint Just, Kamu Selameti Komitesi'nde de 12 üyeden biriydi. 1793-1794 arası iktidarı elinde bulunduran Robespierre grubunun en ateşli mensubuydu. Jirondenlerin devrilmesinde, Hebert'in ve Danton'un yargılanıp idam edilmelerinde büyük rol oynadı. Daha sonra geçici meclis başkanı oldu. Jakoben iktidarının son günlerinde Robespierre'le bazı konularda anlaşmazlığa düştü. Ancak ondan ayrılmadı. 9 Thermidor'da konuşma yaparken kağıdı elinden zorla alındı. Geçici meclis üyelerine karşı direnmedi. Robespierre karşı koymaya çalışırken Saint Just suskun kaldı. Bu tavrı halen pek anlaşılmış değildir. 28 Temmuz 1794'te Robespierre ile birlikte giyotine yollandı. Louise (Antoine Leon) Saint Just Fransız ihtilalinin en önemli devrimcilerinden biridir.

*Camille Desmoulins Bu isim bize yabanci gelebilir Riyoko ikeda ropörtajlarindada bunu aciklamis Bernard karakteri bu tarihi kisilikten esinlenerek yaratilmis bu karakter kimdir diye düsünürsek eger;

1789 lu yillarda özellikle aktif calisan önemli bir gazeteci devrimden sonrada politikaya atilmis özellikle maliye bakani ve kral arasindaki gerilimli tartismalari halka yansitan basarili haberlere imza atmis bir gazetecidir .Batille Hapisanesine saldiri yapilcagi zaman halki kiskirtarak komut veren tek kisidir .Maximilien Robespierre ile de cocuklugundan beri siki bir dostlugu vardir.

*Princess de Lamballe Bu kisiyi de ek bilgi olsun diye eklemek istedim .Marie Antoinettenin en iyi arkadasiymis bu bayan hemde soylu sinifindanmis .Polignac ortaya cikana kadar Antoinettenin favorisiymis. sizede tanidik gelmiyormu :) Oscar karakterinin nelerden esinlenilerek yapilmis oldugunu biraz hissettiriyor tam tam olmasada .Kralice ile yakinliklari hakkinda mahkemelerde aralarinda lezbiyenlik iliskileri olduguna dair suclamalar bile yapilmis bu bayan Devrim propogandalarinda öldügü zaman kraliceye bu bilgi verildiginde kralicenin saclari yasadigi dehsetten dolayi beyaza dönüsmüs.(Galiba aralarinda cok derin baglar vardi kimbilir)

* Animede adi gecen Rosa Bertin in magazasi gercektede varmis

* Riyoko Ikeda Stephan Zweig `in Zayif bir kadinin portresi : Marie Antoinet kitabindan esinlenerek Rose of Versailles`i yaratmistir

* Ikedanin Rose of Versailles ten sonraki Eikou no Napoleon – Eroica isimli mangasinda Rosalie,Bernard ve Alain`in maceralari devam eder.Alain devrimden sag olarak kurtulur ve napolyon icin calismaya baslar.Bernard ve Rosalie ise evlenmislerdir ve Francois Chatelet isminde bir ogullari vardir.Oscar ve Andrede ara ara mangada görünürler.

Oscar ve Andre

http://img43.imageshack.us/i/news10946.jpg/

Rosalie ve Kücük Francois

http://img524.imageshack.us/i/eroica.gif/

http://img593.imageshack.us/i/francua.jpg/

Kaynaklar

Bazi bilgileri cok öncelerden buldugum icin hatirlayabildigim kaynaklar olabilir umarim eksiklerim yoktur eger varsa tekrar bana bildirebilirsiniz

http://ann-lauren.blogspot.com/2009/09/18-19th-cent-count-hans-axel-von-fersen.html

http://en.wikipedia.org/wiki/Marie_Antoinette

http://en.wikipedia.org/wiki/Yolande_de_Polastron

http://en.wikipedia.org/wiki/Jeanne_of_Valois-Saint-R%C3%A9my

http://it.wikipedia.org/wiki/Fran%C3%A7ois_Augustin_Reynier_de_Jarjayes

http://tr.wikipedia.org/wiki/Louis_de_Saint-Just

http://en.wikipedia.org/wiki/Louis_Antoine_de_Saint-Just

http://forum.marie-antoinette.org/

http://www.ladyoscar.com/

http://riyokoikeda.altervista.org/Inglese/Maineng.htm

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 9
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • reina86

    3

  • Squaw

    2

  • özz

    1

  • martikanadi

    1

reina'cım ricamı kırmadın ve bu güzel emeği buraya taşıdın,çok ama çok teşekkür ederim, okurken gerçekleri anladıkça Rose of Versailles serisi gözümde bir kez daha değerleniyor,hoş benim için,onun değerini geçebilecek bir anime olduğuna inanmıyorum hala ve ne kadar anime izlesem de ne kadar anime sevsem de RoV'u tahtından indirebilenine rastlayamadım daha...

Konuya dönecek olursam;

-Fersen be Antoinette aşkına hiçbir zaman kızamadım ben tüm seri boyunca,genel izlerler aksine nedense hep gerçekliğine hep masumluğuna inandım.Evet,Antoinette'yi düşündüm,ilerleyen zamanda Fransa gibi bir ülkenin Kral'ı olacak olan eşini düşündüm ve eşinin varlığından bi'haber tek hobisi at nalı yapmak olan bir erkek geldi gözlerimin önüne,oysa ki Antoinette'nin yaşındaki biri için ''eş'' kavramı çok önemliydi çünkü hiçbir hısımının olmadığı tek yerde en yakının eş konumundaki kişi olacaktır eminim.

''Etik midir değil midir?'' sorusuna göre yüzeysel bakıldığında ''Evet,değildir'' ama içerde yaşananları biraz imgeleştirebiliyorsak bence ''Etik''tir...Fersen ise,yaptıklarıyla her zaman takdir ettiğim birisi oldu her ne kadar dış kapının mandalı konumunda olsa da... Son anına kadar Antoinette'ye olan bağlılığını sürdürmüş,sürdürmekten ziyade kendi yaşamını da tehlikeye atarak bu bağı hiç utanmadan hiç yüksünmeden açıkça ortaya dökmüştür,bu noktada da Andre ve Oscar için yaptıkları geliyor aklıma ve ben bu insana nasıl saygı duymam,biricik Oscar'ımın ''Andre''sinin nasıl da Oscar'a bağışlanmasına önayak olmuştur...

Her şeyin üzerinde de 20 yıl sevgisiz bir yaşam sürmek...Gerçekten de saygı duyulası ama peki ya halkı tarafından katledilmek?İşte,en üzücü yaşanmışlığı da bu olmalı!

-Charlotte ise çok acıdığım ama ilk göründüğü sahnelerde nefret ettiğim bir karakterdi, ne zaman Oscar'ın yakasından o gülü aldı,işte o sahneden sonra Oscar'ın acıdığı ifadeyi ben de takındım,o dönemde bulunduğu aile konumunun ama her şeyden önce ''anne kurbanı'' olan zavallı Charlotte...

-Jeanne de en nefret edilesi karakterlerden hatta gerçek yaşamış tarihi kişiliklerden birisi;gerçi yaşadığı durumu,daha doğrusu büyüdüğü koşulları da göz önüne alınca insan kendisine acımaktan başka bir his de duyamıyor sanırım çünkü o dönemde fakir bir hayat sürmenin acılarını hiçbirimiz bugünkü hislerimizle asla anlayamayız diye düşünüyorum :(

-Rosalie ile ilgili olan bu kısmı okumuştum ben de ama yine de Rosalie biz Oscar severler için Oscar'ımızın biricik Rosalie'si :) Hele de Oscar ile olan tanışmasını nasıl unutabilirim ki...Oscar,izlerlerine ve severlerine en güzel kahkasını, bu sahnede sunuyordu :cicekq:

-Saint Just karakteriyse seride haksızlık edilen bir karakter ve tarihi kişilik olarak yer edinmiştir ben de çünkü seride o kadar az yer veriliyordu ki kendisine insan ister istemez unutabiliyor böylesi önemli bir tarihi kişiliği,keşke daha fazla derinine inilen bir karakter olsaydı da her RoV izler seriden bahsedildiğinde, ''Bir de Saint Just vardı,değil mi?'' diyebilse...

-Rosa Bertin mağazasının adı da sanırım Oscar ve Andre'nin elbise seçiminde Antoinette ve konuklarının arasına dahil olduğu bölümdü değil mi?Eğer,doğru hatırladığım bu bölümse,çok keyif almıştım o sahneden,süper zekayla bulunan renk ismine çok gülmüştüm :D

-Alain de çok sevdiğim bir karakter,özellikle de Oscar için askeri görevinden ziyade çok önemli bir yoldaştı,bu yönüyle kendisine olan hayranlığım hele de kilise önündeki gece nöbetinde duran (neden orda merdivenlerden ayrılmadığını hepimizi biliyoruz ama dile getiremiyorum çünkü elim varmıyor o lanet anlardan birini yazmaya :( ) Oscar'a sarfettiği cümleleri düşününce,''İşte bu,kesinlikle Alain'in kendisi'' dedirtiyordu.

Bahsettiğim bu sahnedeki Alain'in kendini ben de şekillendirmesi sonucu asıl Oscar'a,son sahnelerde verdiği bir asker selamı vardır ki Oscar'dan aldığı emrin karşılığı olarak,Alain'i asla unutturamaz o sahne,unutmak istesem bile...(unutmak isteyen de yok zaten :D)

Her okuyuşumda damağımda çok ama çok farklı tatlar bırakıyor bu ortaya dökülenler, yakın bir zamanda yeniden seriyi izlettirecek şimdi bu yazı bana ama gel gör ki bu bünye seride yaşananları bir kez daha kaldırabilir mi?

İşte,içimde böylesi bir ateşe sahip Rose of Versailles,ona dair ne varsa okumaktan asla bıkmam izlemekten asla vazgeçmem,saatlerce hatta günlerce konuşabilir her söze döktüğümde kendimden yeni bir şeyler katabilirim çünkü her değindiğinizde size de farklı tatlar sunacak bir şaheserdir bence,öyle ki her yediğinizde bu farklılık içinizi ürpertebilir...

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Squaw döktürmüssün yine Tesekkürler :) okurken büyülendim benimde tekrar seriyi izleyesim geldi ama izleyemem ayni acilari tekrar yasamak icimi acitiyor :(

Cok animeler izledim ama olmuyor hicbir anime bu kadar aski yansitmiyor dokunamiyor kalbime bu duygulari yasatmiyor sanki

Fersen`in Antoinetteye karsi aski ne kadar hüzünlü caresiz hatta saf ve masumca hicbir umut kirintisi bile olmayan temiz bir ask ..Bir tarafta kendi hayatini secememis istemedigi biriyle evlenmis üstelik ülkesinden uzak bir prenses diger bir taraftata gördügü güzellige ilk bakista asik olan cesur yürekli Fersen.

Sonucu biliyoruz aslinda Antoinettenin ölmesine gerek yoktu diktatörler kendilerinin yerine gecerler korkusuyla onu günah kecisi ilan ettiler oysa Antoinette ve kocasi zaten batmakta olan bir gemiye binmemis miydiler? eski kral iyi bir ülke mi birakmamistiki prens ve prensese ?... Halk sefalet icinde aclik sinira dayanmis isyanlar kacinilmaz durumda bir halk önlerindeydi

Tabi cözümler olabilirdi ama uzun uzun bu konuya deginmiycem

Ve ve tabiki Fersenin yaptigi hersey takdire deger özellikle son aninda bile sevdigi kadini birakmadi onu cocuklarini hatta kocasini kurtarmak icin bile cabaladi kac kisi böyle bir sevgiyi tasir hangi yürek ??

Bence bu ask tarihte yasanmis en büyük dramlardan biri, eger onlarin da secme imkanlari olsaydi halktan biri gibi onlarda birbirlerini secebilirlerdi ama olmadi olamazdi..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Antoinette belki çok fazla sert tepkiler verdi belki de gençliğinin daha doğrusu bilgisizliğinin kurbanı oldu,bilemiyoruz bunu ama ben ''Günah Keçisi'' olarak sadece Antoinette'nin seçilmesine çok üzülüyorum bu tarihi değiştirecek kapıyı açan anahtarın sahibesi olarak...

Antoinette,her zaman dediğim gibi küçücük yaşta kimsesini tanımadığı,oynadığı çocukluğunun tadına yeni yeni vardığı ailesinden topraklarından koparılıp da getirildiği bu ülkede ne acılar çekti,kim bilir?Zavallı bir çicek gibi görüyorum ben kendisini, büyüdüğünde çevresine bünyesinde barındırdığı güzellikleri verebilecekken daha tomurcukken koparılması ve ondan tohum değil de gelişmiş bir çiçek olmasının beklenmesi...Fransız Halkı,kendi geçmişindeki hiçbir kralı ya da kraliçeyi suçlamamış çünkü Antoinette başka topraklardan gelmiş dış kapının mandalıydı ve en iyi günah keçisi rolünü de o üstenebilirdi...

Bu noktadan sonra,Antoinette yanlısı ya da fanı olduğum izlenimi çıkmasın, onda hiç mi hata yoktu?Vardı,hem de fazlasıyla ama onu,sarayda Fransa'ya alıştırmayan insanlar da en az Antoinette kadar hatalıydı,ben bu yaptığıma ''Fan/Yanlısı'' teriminden ziyade ''Empati'' diyebiliyorum.Antoinette,saraya getirildiğinde neden ona gereken bilgi ve eğitim verilmedi,neden halkı görmek için ülke sokaklarına inmek istediğinde bir kez izin verildi ve o da sadece resmi geçit havasına sokularak? Bunları izledik,ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu bilemiyoruz elbet ama en azından serideki Antoinette için konuşacak olursam,bence günah keçisi olarak seçilen ama yüzdeliğin yarısında da suçluluğu olan bir karakterdir ve birazcık da saf olması bu suçlarının bir bölümü oluşturmaktadır,artı dikbaşlı oluşu...

Seride en sevdiğim noktalardan birisi de Oscar ve Antoinette dostluğu olmuştur, animelerde en çok kıskandığım dostluklardan birisiydi,hele o veda sahnesi :( bir de Rosali ve Oscar dostluğu vardır ki ne çok imrenilesidir...

reina,asıl konuşma fırsatı yarattığın için ben tekrar teşekkür ediyorum,bir de gruptaki yazı da General Jarjayes'in bir çocuğundan bahseden not da vardı yanlış hatırlamıyorsam,burda göremedim onu :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Bu güzel yazı için teşekkürler Reina, eline sağlık. :)

Bu güzel yazıların üstüne ekleyecek fazla bir şey yok aslında. Marie Antoinette' nin idam edilmesi belki bize göre çok ağır bir ceza olmuş, özellikle devraldıkları kraliyetin o zamanki durumu da içler acısıyken. Resmen günah keçisi ilan edildi kral ve kraliçe. Ama bir de şu açıdan bakmalı sanırım, bir kraliyet ailesi içerisinde doğuyorsun ve doğumundan itibaren gelecek için bazı sorumlulukların olduğunun farkındasın, ya da zaten tahta geçene kadar bunun için eğitiliyorsun. Bir ülkenin kendi kendine yönetildiğini düşünmek çok cahilce ve bencilce. Antoinette işte bu yanılgıya düştü. Aslında kendisini ölüme götüren de aristokrasiye olan aşırı bağlılığı ve bunun sonucunda halka açtığı savaştı. Bunları görmezden gelemeyiz sanırım. Benim Antoinette konusunda en çok üzüldüğüm nokta zindanda kaldığı sırada ve mahkeme sürecinde yaşadıklarıdır. Bir annenin evladından zorla ayrılması ne demektir ve üstüne üstlük mahkemede oğluyla ensest bir ilişki içinde olmakla suçlanmak sanırım bir anneye verilebilecek en büyük acıdır.

Onun dışında Fersen' le ilişkisi varmış ya da yokmuş, ülkeyi batıran bu iki insanın olması muhtemel ilişkisi değildi sanırım. Olmuş olması büyük olasılıktır diye düşünüyorum ben. En iyi ihtimalle Fersen aşıktır, Marie Antoinette konumu gereği bu aşka cevap vermemeyi uygun görmüştür. Ama hangi krallık olursa olsun hepsinde böyle aşk hikayeleri vardır zaten, okuyoruz, filmlerde izliyoruz vs. Bunun Marie Antoinette fanatiklerini neden bu kadar rahatsız ettiğini anlamadım. :D

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

@Squaw Kesinlikle tüm söylediklerine katiliyorum direk olarak empati kuruyor insan Antoinette nin hayatini okudugu veya izledigi zaman .Bir yandan evet bayan oldugumuz icin belki kayiriyormusuz gibi gelebilir ama bu ülkenin bir krali yokmuydu neden hersey kraliceye yüklendi '? Neden kral esini Fersen kadar cesurca koruyamadi halka karsi? Aklima gelmiyor degil bunlar eger bir felaket yasaniyorsa tek kisiye tüm günahi yüklemek cok agir degilmi? ......

Bu arada bahsettigin general Jarjeyes ile alakali bilgiyi sildim cünkü kesin oldugundan emin degilim maalesef bir kanit bulursam ekleyebilirim

@özz Sanirim halkin kraliceye karsi saygisi var idama giderkenki cesareti bile onlarda hayranlik uyandirmis bu yüzden bile ona cok saygi gösterenler var insanlarin ona karsi bazi konularda karsi cikmalarida gercekten ilginc. Buna bende cok sasirdim .Belkide onu hic korumadiklarindan bari iftiralara ve kücük düsürmelere karsi koruyalim diyede düsünüyor olabilirler (Fersen iliskisinide bu yönde düsünebilirler)

Asil ben ikinizede tesekkür ediyorum hicbirzaman bir ayirtim yapmadiniz ve hosgörülü davrandiniz herne kadar fazla samimi olmasakta ortak noktalar birlestirdi bizi bu yüzden sizin arkadasliginizdan dolayi cok mutluyum :)

ps:son bir bilgi daha ekliyorum unuttugum :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Gerçekten oldukça güzeldi... Yazanların hepsinin eline sağlık gözleirm dolu dolu okudum yine...

Her ne kadar Fransa halkı kabul etmese de Antoinette'in çocuklarından birinin Fersenden olduğu söylentisi ortalıkta dolaşıyor ve bu da insana acaba dedirtiyor... Seriyi izlerken Antoinette'i aşkı yüzünden yargılamadım asla insan sevebilir aşkından ölebilir, birlikte olabilir ama bu kendini dünyaya kapatmasını ve halkını unutmasını gerektirmezdi... Özellikle Oscar gibi ona yardım eden, fikirlerini paylaşan biri varken çevresinde her şeyi elinin tersiyle itip kendini kumara eğlenceye verdi...

Bu bir anime gerçekte ne olduğunu bilemeyiz ancak "ekmek bulamazsanız pasta yiyin" diyen bir kraliçeden bahsediyoruz burada...

Daha yazacaktım ama dikkatim dağıldı :)..

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Çok güzel bir paylaşım olmuş.

Her ne kadar çocukluğumda televizyonda izlemiş olsam da sadece severek izlediğimi hatırlıyorum. Ama şu bir gerçek ki Lady Oscar'ın o uzun buğulu bakışları hafızama kazınmıştı (:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Çorbada iki üç tutam tuz da benden olsun:

-Melissa P'nin ikinci yarı-biyografik kitabı "Yusufçuk Gece Gelir"in ilk bölümlerinde seriye gönderme yapan bir tasvir vardır ("Gül sarmaşıkları ile prangaya vurulmuş azize" idi sanırım) ve aynı sayfadaki çevirmen notunda Melissa P'nin Rose of Versailles'in büyük bir hayranı olduğu yazar.

-Filipinler eski diktatörü Ferdinad Marcos'un "düzene karşı isyanı kışkırtabileceğini" düşünerek yasaklattığı birkaç seriden birisidir. (Ne tesadüftür ki yasaklanan bir diğer seri de Tadao Nagahama'nın Voltes V'sidir ve her ikisinin son birkaç bölümünde yangınların yükseldiği gece karanlığında saraya hücüm ederken kendi ülkelerinin bayrağını çiğneyen askerlerin olduğu bir sahne vardır) Marcos'un devrilmesinden hemen sonra bu seriler TV'de en baştan verilmiştir.

-Rose of Versailles, -tıpkı Patlabor yada Gundam gibi- devletçe pulu basılmış nadir Anime'ler içindedir.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

İzlememiş olanlara da, bu filmi tavsiye edebilirim. Biraz punk bir havası var. Yönetmen bazı yerlere özellikle modern öğeler serpmiş. Bir sahneye şık ayakkabıların arasına bir çift de converse saklıyor vs.

Marie Antoinette (2006) - IMDb@@AMEPARAM@@http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTIzOTk1NzY5NV5BMl5BanBnXkFtZTcwOTMzNDgzMQ@@._V1._SX95_SY140_.jpg@@AMEPARAM@@BMTIzOTk1NzY5NV5BMl5BanBnXkFtZTcwOTMzNDgzMQ@@@@AMEPARAM@@SX95@@AMEPARAM@@SY140

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?