kız tavlama sanatı

ya ben bu tarz şeylerin ''taktiği'' veya ''sanatı'' olduğuna inanmıyorum (yada inanmak istemiyorum ısrarla) herşeyin bukadar mekaniğe vurulması doğru gelmiyor bir türlü.

ve bu tarz konularda/taktik anlatımlarında dikkat ettiğim şey sanki kadınlar robotmuş yada bir bilgisayar programıymış gibi gösteriyorlar (yada bana öyle geliyorda olabilir) ama kadınlarda insan sonuçta hepsinin ayrı kişiliği duyguları var ve birilerinin çıkıp ''böyle böyle yapın bu olunca şöyle'' vs.. gibi formüller çıkartmasını garip buluyorum.

kaldıki bu tarz şeylerle samimiyetide öldürüyoruz bence.. bir ilişki yürütmek ve karşınızdaki insanın sizinle birlikte kalmasını sağlamak için taktik ve formüller kullanmamız gerekiyorsa samimiyeti nerede bu işin.

bana kalırsa ''kız tavlama sanatı'' icat etmek ve kullanmaya yoğunlaşmak yerine ''samimiyet, dürüstlük ve değer sanatı'' yapsalar daha hoş olucak

belki (hatta büyük ihtimalle) yanlış düşünüyorum bu konuda çünkü haklı olsaydım 23 yaşımda sadece 3-4 ilişki yaşamış ve bütün ilişkilerimde aldatılıp terkedilmiş olmazdım sanırım

eğer haksızsamda bu taktikler vs.. ler konusunda gerçekten çok ciddi yardıma ihtiyacım var :)

biraz muhalefet yapmış gibi oldum ama lütfen söylediklerim ukalalık vs.. gibi algınlanmasın gerçekten çok içten ve samimi yazdım

Her şeyin bir mekaniği vardır necromancer. Ayrıca söylediklerinle de çelişki oluşturmuyor bunlar. Dürüst, samimi olursun sen yine, ama ilişkiyi sürdürmek veya ortada bir ilişki yoksa karşındaki bağlamak adına bu tarz şeyler yapmanın bence bir sakıncası yok. Çünkü monotonluktan hangi kadın hoşlanır ki? Biraz canlı kalması lazım bazı şeylerin. Aksiyon lazım. (Aksiyon için de gerçekçiliği aşmak lazım tabii.)

tamamda karşındakini bağlamak adına belli şartlar sağlama kısmı samimiyeti kırıcı geliyor bana biraz

yani karşımdaki insan benimle beraber olmak istediği içinmi beraber olucak yoksa beraber olması için gereken şartları sağladığım içinmi ? kaldıki bu şartlar benim yapımda yoksa ben yine bu insana bu şartları sağlamak adına olmadığım birşeye dönüşmek zorunda kalacağım (mesela ben sıcakkanlı bir insanken bu kaçan kovalanır vs.. leri yüzünden soğukmu davranıcam karşımdaki kişiye) aksiyon yaratmak için aksiyon yaratılmazki şayet beraber vakit geçirilmekten hoşlanılıyorsa herşey aksiyondur zaten ozaman tabi burdan sürekli oturalım olduğumuz yerde anlamıda çıkmasın

Kırılsın samimiyet ne olacak? Birkaç defa kırılmasından bence bir zarar gelmez. Kimse yüzde yüz dürüst davrandığını iddia etmemeli zaten. İddia eden varsa şayet inanmam. (Ya da dünyanın en sıkıcı, yüzeysel insanıdır o) Yani bu tür şeyleri yalan üzerine devam ettirmek başka, arada heyecan olsun diye ufak numaralar yapmak başka. Emin ol sen de farkında olmadan maruz kalmışsındır. Gerçi bakma böyle söylediğime. Ben de pek çabalıyorum sayılmaz. Zaten çabalasaydım şu ömrümde bir tane uzun ilişkim olurdu. Sen de ona göre kararını ver. Ya dürüst olacağım, samimi olacağım, hiç yalan konuşmayacağım diye diretip hep aldatılan, terkedilen taraf olursun; ya da karşındakini kendi silahıyla vuran bir ilişki kahramanı.

Buradaki mesajları okuyunca aklıma sadece bir zamanlar izlediğim şu video geldi.

YouTube - ‪Boyfriend, fuck you!‬‏

İngiliz komedisi...

maruz kaldım tabiki farkettiğimde oldu farketmediklerimde olmuştur illaki evet kimse %100 dürüst ve samimi değildir ve idda etmemeli ama kasıtlı olarakta samimiyeti kırmamalı numara yaparak

strateji ve savaş sanatları hobim olmasına rağmen ilişkilerde bunları hiç kullanmıyor ve kullanmak istemiyor olmamda ayrı bir komedi unsuru aslında bana göre

valla şuana kadar senin dediğin gibi oldu samimiyet dürüstlük diye diretip aldatılan terkedilen taraf oldum ama tek fasülyede ben değilimdir canım illaki benim gibi düşünen birçok kişi vardır hani ayrıca birgün bende bu taktikleri kullanmaya başladığımda karşıma şuan düşündüklerimi düşünen biri çıkarsa çok yazık etmiş olurum değilmi haha (bukadarda pozitif düşünülmezki )

haha o video çok iyiymiş ya

Evet pozitif ve de hayalperest bir arkadaşımıza benziyorsun. Bazen senin gibi insanları tanımak iyi oluyor. Ama kızlar "kötü adam"lara aşık olurlar filmlerdeki gibi. Bunu da unutma. İyi adamları ise en fazla "severler". Sevgi de rutinleşince güm! Eh ama bu gecelik benden bu kadar. Umarım faydalı olmuştur biraz anlattıklarım eheh.

benzemiyorum aynen dediğin gibiyim aslında

zaten böyle yüzsüzlük görmedim ben hayatımda hem dediğin gibi kötü adamlara aşık olurlar sonra günlerini gördükleri gibi bütün erkekler aynı diyede gaza gelirler

@necro;

bana kalırsa ''kız tavlama sanatı'' icat etmek ve kullanmaya yoğunlaşmak yerine ''samimiyet, dürüstlük ve değer sanatı'' yapsalar daha hoş olucak

he he he olurmu hiç yaparlarmı hangi dünyadansın sen Shin' in dediği gibi saf bir düsütlük var mı? yok mümkün mü! değil.. Öyleyim diyenin anlını karışlarım. kendini yalanlamak en büyük ıspatı olurda..

@ shin; karikatüre bayıldım iyi geldi sabah sabah (yeni kalktım tabiki:D)

İnsanlar kendi dengesindeki insanları bulana dek arayış içindedirler bulunca o denge sağlanmış mı oluyor hayır

çünkü arayışın bir sonu yok eski düşünce tarzı ile şimdiki çok farklı tartışma başlatmak için söylemiyorum ama benim gözlemlediğim bu olmayan özgürlük anlayışımızla gereksiz bir çok arayışa girmeye başladık fazlası fazlasını hep daha fazlasını arar olduk. Tatmin olmayan bir varlığız. yetinmesini bilmiyoruz. Ve karakter tam oturmamışsa dengesizleşmemizde an meselesi oluyor

kız tavlam sanatı;

bir kaç arkadaşlada buna benzer geyik muhabbetlerim olmuştu hatta hatırlarsan uğur senlede şu geyik hocanızla ilgili bu konudan bahsetmiştik. () bazı insanları elde etmek çok kolaydır yapısını çöz istediğini ver senindir. Bu basitlik midir bence midde bulandırıcı.. ha ama oyuncak olan açısından.. ne istediğini bilmeyen, kendisi olmayan biri her zaman başkasının elinde oyuncak olmaktan öteye bir şey olmaz. senin durumunda ise karşındakinin karakterinin oturmadığını sana söylemiştim. düşünce tarzı olarak sen ona baya bir ağır kalıyorsun. Sen ona oyuncak değilde karakteri varmış o bireymiş gibi davrandığından dengesini kuramadı. Yanlış bir alışkanlık edinmenin kötü yanları

Evet pozitif ve de hayalperest bir arkadaşımıza benziyorsun. Bazen senin gibi insanları tanımak iyi oluyor. Ama kızlar "kötü adam"lara aşık olurlar filmlerdeki gibi. Bunu da unutma. İyi adamları ise en fazla "severler". Sevgi de rutinleşince güm! Eh ama bu gecelik benden bu kadar. Umarım faydalı olmuştur biraz anlattıklarım eheh.

Mangaların aksine hayatta

Kadınla kötü adamlara aşık olur iyi adamlarla evlenirler

kadınların bana göre 25'ine kadar hareketlerini duygular 25-30 arasında mantık (kırılmanın etkisi ile) 30 dan sonra ise iki birden belirliyor. (tabi istisnalar var onlar ayrı)

he he he olurmu hiç yaparlarmı hangi dünyadansın sen

o dediğimi kendi kendime tekrarlayınca bende aynı şeyi söylüyorum aslında hangi dünyadayım

uğur senlede şu geyik hocanızla ilgili bu konudan bahsetmiştik.

o hocaya geyik demek az bence ben onu tibet dağlarındaki keşişlerle aynı seviyede görüyorum aslında

bazı insanları elde etmek çok kolaydır yapısını çöz istediğini ver senindir. Bu basitlik midir bence midde bulandırıcı.. ha ama oyuncak olan açısından.. ne istediğini bilmeyen, kendisi olmayan biri her zaman başkasının elinde oyuncak olmaktan öteye bir şey olmaz. senin durumunda ise karşındakinin karakterinin oturmadığını sana söylemiştim. düşünce tarzı olarak sen ona baya bir ağır kalıyorsun. Sen ona oyuncak değilde karakteri varmış o bireymiş gibi davrandığından dengesini kuramadı. Yanlış bir alışkanlık edinmenin kötü yanları

okadar fikir savunması yaptım ama bu dediklerine cevap veremiyorum gerçekten

Kadınla kötü adamlara aşık olur iyi adamlarla evlenirler

buda benim tesellim olsun heheyt :gul gul:

Kötü adamlarla yaşadıkları bütün kötü anıların acısını iyi adamdan çıkarmak için onlarla evlenirler zaten. Kötü adamı istediği gibi yönlendiremediğinden, iyi adam ona ilaç gibi geliyor tabii belli bir yaştan sonra. Oh ne güzel nereye çekersen oraya gitsin gariban iyi adam.

Evet necro, umarım bunlar seni teselli ediyordur.

Kötü adamlarla yaşadıkları bütün kötü anıların acısını iyi adamdan çıkarmak için onlarla evlenirler zaten. Kötü adamı istediği gibi yönlendiremediğinden, iyi adam ona ilaç gibi geliyor tabii belli bir yaştan sonra. Oh ne güzel nereye çekersen oraya gitsin gariban iyi adam.

Evet necro, umarım bunlar seni teselli ediyordur.

eşşek herif çokda doğru söylüyorsun moralimi bozduğun içinde çok teşekkür ederim

zaten başıma gelenlerde benzer şeylerdi piskopatın biri geliyor kızı ruh hastası yapıyor sonra olan bana oluyor

o değilde kötü hissettim kendimi olmadı şimdi bu böyle banada yazık

Gerçeklerden kaçamazsın necrocum. Ama hadi sana benden abla kıyağı, kız arkadaşın olduğunda haber ver, sana öğreteceğim sanatla birkaç kafta içinde uysallaştırayım onu. Sonra dürüst mü olacaksın, iyi polisi mi oynayacaksın sana kalmış. Sonra Semiha'yı aramak zorunda kalmayacaksın bak emin ol. (Sen aradığın sırada benim evimdeydi de)

bidakka bidakka ben seni tanıyorum ozaman ? tanıyormuyum ? :00a52f5e14511365f5a:00a52f5e14511365f5a

peki bakalım bikerede sizin dediğiniz gibi denerim benim yöntemimle pek biyere varamadım şuana kadar

bana yol göster usta /kneel (elimde barney stinson'ın yazdığı ''kankanın av rehberi'' bile var )

İstanbulda oturmadığıma göre tanımıyorsundur herhalde ama nasılsa mangala geleceğim görürsün artık. Hem oradayken seni resmi olarak öğrenciliğime kabul ederim, hem de seviyeni ölçerim. (Beginnersın sanırım)

Bu konuyu hiç kaale almayanlar var bir de benim gibi. Sevgili denen şeyin yapaylığına kanaat getirdim yıllar önce. Ama dostluklarım bana yetiyor, duygusal olarak da. Çünkü dostlarını seçerken sadece ve sadece senin dostun olmasını talep etmezsin, böyle bir beklentide bulunmazsın. Ama sevgililiğin içinde yoğun bir bencillik vardır. Sadece beni sevsin, gözü başka kimseyi görmesin... Böyle şeyler yüzünden sevgilisine eski arkadaşlarıyla görüşmeyi yasaklayan insanlar bile gördüm. Bir insanla dost olurken bunlar olmaz, hatta iyi dost olmanızın sebebi zaten en baştan itibaren birbirinize karşı dürüst olmuş olmanızdır.

Hoş, dostlukları da kazanılması gereken bir oyun olarak gören ve öyle yaklaşan insanlar yok mu, elbette var. Çıkar ilişkileri devreye girer o zaman da. Ama o dostluklar zaten uzun sürmez, iyi dostlar, kötü gün dostları baki kalır. Bu yüzden iyi dostları sevgililere tercih ederim. Sevgiliden ayrıldığın zaman %99 tekrar dost da olamazsın zaten.

Duygusal bir şey aramıyorsan, gününü gün etmek politikası izleyeceksen burada anlatılan şeylerin arasında uygulanabilir olan ve uygulananlar var. Samimiyete dayanan bir duygusallık arıyorsan orada duracaksın. Bazı taktiklerle ilk tanışma aşamasını sağlayabilirsin ama, bu taktiklerle ömür boyu kimseyi idare edemezsin. Edebiliyorsan da, sana göre çok düşük bir zeka seviyesinde olması gerekir.

Şahsi tercihim, samimiyetten doğan sevgiden yana. İki insan arasında sevgi ve saygı bir arada olmalı. Çünkü ikisi bir bedende bütünleşir. Sevgi bedenin gövdesiyse, saygı bacaklarıdır. Saygı olmadan da sevgi yerlerde sürünür.

İstanbulda oturmadığıma göre tanımıyorsundur herhalde ama nasılsa mangala geleceğim görürsün artık. Hem oradayken seni resmi olarak öğrenciliğime kabul ederim, hem de seviyeni ölçerim. (Beginnersın sanırım)

şimdiden çalışmaya başlayayım bari (tamam kabul ediyorum sırf şu smile ı koymak için yazdım çok şirin geldi )

şey seviyem beginner ında baya bi altında aslında

Epeyce uğraşacağız desene. Olsun napalım hem tekrar etmiş olurum ben de en baştan hahaha.

Yahu söylediklerin bizimkilerin yanında çok ciddi kaldı Mehmet. Utandırmak zorunda mısın adamı?

Utanmamıştır Uğur. Bu konularda tecrübeleri biriktirmek için de önünde bol bol zamanı var zaten. Ama tecrübelerin ve öğrenmenin de bir sonu yok tabii. :birsey gelmez:

"Utandırmak zorunda mısın adamı" derken bahsettiğim Uğur değil bendim.

herkes döktürmüş bazen mehmet bende senin gibi düşünüyorum hatta bazen abartıp "insanlar neden birileri ile çıkıyor ki" sorusunu bile soruyorum sık sık -ki bunu 5 yıldır düzenli bir ilişkiye sahip olduğum halde söyleyebiliyorum.. kız yada erkek birilerini tavlamak bir sanat ya da marifet değil. çünkü ikiside olasılıklar dahilinde olabilitesi zaten mümkün olan şeyler tabi her kuşun eti yenmiyor.. ne istediğini bilen birine çarpan biri 300km ile giderken duvara toslamış olur ha işte o zaman tavlamış olmak sanat değilde takdire şayendir...