knighTeen87 17 Nisan 2011 Share 17 Nisan 2011 İtiraf ediyorum, Dracula’yı bir buçuk yıl içinde 30 küsur Castlevania bitirip, seri tarafından asıl öykülerden biri sayılması üzerine okudum. Ve bir korku romanından ziyade, insanların kendi yarattığı korkuların ve 1800’lerin Londra’sının “katı” ahlakçılığı arasına sıkışmış insanların harika biçimde resmedilmiş portrelerini gördüm. Hele ki Lucy’nin günlüğünde, kendisine talip olan doktor için sarf ettiği “Kadınların yoluna paspas olacağı bir erkek bana aşkını ilan etti. Ama ben nişanlı bir kadınım, gene de bir kalp iki ayrı sevgi taşıyamaz mı? Hayır, atmalıyım bu düşünceleri zihnimden, ben saygın bir hanımefendiyim” notları gerçekten müthişti Bunların yanında Kont’un müthiş entelektüel zekâsı ve bir kadın için tanrının bile lanetlediği bir varlığa kafa tutan erkekler gibi sayısız göndermeler içeriyor topluma kitap. Özellikle romanın karakterlerin tuttuğu günlükler tarzında yazılması hepsinin yaşadığı dehşeti çok güzel anlatmış. Vampir külliyatının başlangıcı olan bu kitap inanın bundan çok daha fazlası. Hele ki vampirlerin üniversiteli aşk böcekleri olduğu şu günlerde... Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
spartiate 17 Nisan 2011 Share 17 Nisan 2011 hep aklımda olan ama bir türlü alıpta okuyamadığım bir kitaptır bu (filmini izledim ama ne kadar kitaba bağlı kalmışlardır bilmiyorum)... günümüzdeki dejenere vampirlerden bıkanlar için iyi bir seçim olaaktır... teşekkürler tanıtım için:) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
knighTeen87 17 Nisan 2011 Yazar Share 17 Nisan 2011 emin ol filmleri kitaptan çok farklı, izleyicileri çekmesi için Dracula'yı Mina'ya aşık ediyolar falan salak salak. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum ;) Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Kisiliksiz 17 Nisan 2011 Share 17 Nisan 2011 Kitabını okuduktan sonra yapılan hiçbir filmin ana eseri tam olarak yansıtamadığına karar vermiştim. Vampir temalı film-dizi-kitap üçlüsü için her daim temel kaynak vazifesi görecektir. Kitabın; mektup, günce ve anılara dayalı bir anlatıma sahip olması da, zannımca, onu daha da özel kılıyor. Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
knighTeen87 17 Nisan 2011 Yazar Share 17 Nisan 2011 Kitabın; mektup, günce ve anılara dayalı bir anlatıma sahip olması da, zannımca, onu daha da özel kılıyor. Kitabın, zaten günlük tarzı notlar hepsinin yaşadığı dehşeti tek tek çok iyi anlatmış. ama ben en çok mina'nın arkadaşının erkekler için yaşadığı buhranları beğenmiştim Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap