Arakawa'nın Live-action ve Drama'sı geliyor!

...

HA HA HA benimde en sevdiğim animeler arasina girir ARAKAWA, live-action cevirelecegi iyi olmuş.

İlk bölümden sonra zorla izlediğim bana göre iğrenç bir animeydi.Zaten japonların yaptığı live action ve dramalar çok yapmacık geliyor.En son Kimi ni Todoke live action izlerken yine gördüm.Live action korku falan üzerine olsa belki izlenebilir.

Hahah katılıyorum evet hayatımda izlediğim en sıkıcı ve gereksiz serilerden biridir. Ama Live Actiondaki kız güzelmiş doğrusu.

Arakawa için Live action mu.

Doğrusu Live-actionlara sıcak bakmasam da Arakawa için değer.

Bu arad Luna, kadın oyuncuya katılıyorum. Direk sarı saç, daha çok sırıtırdı. Promolardaki resimlerde gördüğüm ton bence gayet iyi.

...

Söylediğin detaylar çok hoş. Bir an gerçekten böyle bir anime olsa ne kadar güzel olur diye düşündüm. Ama bu kesinlikle Arakawa değil. Eğer bu Arakawa'ysa o zaman ben içinde bu karakterler olan başka bir şey izledim.

Tabii ki sevenlerine asla lafım olmaz. Zaten anime üzerinden fanlarına hakaret eden insanları da hoş görmem. Söylediğin şeylerin anlatıldığı bir anime gerçekten kulağa çok güzel geliyor. Ama ne Riku'nun yuppieliğine dokundurma yapma tarzları samimi geldi, ne de genel olarak karakterler. İzlemeden önce resimlerine baktığımda gerçekten beklentilerim yüksekti. Ve arkadaşlarımdan aldığım olumlu yorumlarla da coşarak bir hevesle izledim ama bölümler birbiri ardına bitmesine rağmen ne aklımda bir şey kaldı ne de üzerimde herhangi bir etkisi. Bomboş ekrana baksam aynı etkiyi yaratırdı diye düşünüyorum hala.

Zaten shaft yapımları her zaman tam bir hüsran olmuştur benim için. Özellikle de Bakemonogatari ve Maria Holic izlediğime pişman olduğum iki seridir. Shaft yapımlarının bir de bu özelliği var. Sevenler seviyor ama sevmeyen insan da kıyasıya nefret ediyor. En dandik ecchi seriyi bile izlediğime pişman olmamışımdır şimdiye kadar. Ama Maria Holicteki rezil yuri parodileri ve Bakemonogatari'nin işkence gibi 15 bölümü beni bir süreliğine hayattan soğutmaya yetti. Kısaca samimiyetsiz ve boş yapımlar olduklarını düşünüyorum.

...

Hahah yok Arakawa sevdiysen Bakemonogatari sevme ihtimalin de var. Gerçi ben de shaft yapımlarından Zetsubou senseiyi sevmiştim. Beni eğlendirmişti zamanında. Şimdi izlesem o kadar sever miyim bilmiyorum ama hani bir insan bir şeyi sevmeye çalışır ya bazen, Arakawa'da ben de öyle yaptım. Sevmeye çalıştım gerçekten. Olaylara dediğin gibi bakmayı denedim. Kızın saf ve duru hali, Riku'nun yavaş yavaş kendini o hayatın içine bırakması, hatta Hoshi'nin toplumdan ve kendi yetersizliğinden gizlenmek için o maskeyi takıyor oluşunu bir bir düşünüp sevmek için bir yerlerimi yırttım. Ama yine de bir şeyler eksikti. O eksik olan şeyin de "ruh" olduğunu düşünüyorum. Yani benim elime böyle bir senaryo verseler adamların elini sıkar ve oturur daha iyi bir yapım çıkarırdım gibime geliyor. Demek istediğim şey bu animenin "ruhsuz" olduğu ve izleyiciyi içine çekecek "tarzdan" yoksunluğu. Sen işlenişinden ve hangi toplumsal/sosyo-kültürel açıklıklara gönderme yaptıklarından bahsediyorsun ama benim demek istediğim tamamen farklı bir şey. Umarım bir parça olsun anlatabilmişimdir.

Animeyi ele alış tarzın ve göndermeleri bu kadar iyi algılıyor oluşun çok hoşuma gidiyor. Sevdiğim serilerden birini de aynı şekilde değerlendirmeye alırsan çok sevinirim. Zaten iki insan kendini ifade edebildiği ve kelimeleri düzgün seçtiği müddetçe fikir ayrılığı dert edilecek bir şey değil.

Keşke Live-action yerine 3. sezon çıkarsalarmış ^^; Animesini çok severek ve gülme krizine girerek izlemiştim Umarım sezon 3 de çıkar ^^