Jump to content
  • Kayıt Ol

Kidou Senshi Gundam: MS IGLOO


Akuma_Blade

Önerilen İletiler

1.jpg

MS IGLOO: HIDDEN ONE YEAR WAR

Yayın Tarihi : 19/7/2004 - 3/11/2004

Bölüm Sayısı : 3

Yönetmen : Takashi IMANISHI

Giriş:

İlk kez 2004 ortalarında Bandai Museum'da Gundam özel sunumu kapsamında bir film üçlemesi olarak gösterilen, daha sonrasında OVA olarak izleyicilere sunulan MS IGLOO, olay akışını orijinal Kidou Senshi Gundam'dan öncesinden başlatıp sonuna dek getirerek anlatan bir ön seri görevini yerine getirir. MS IGLOO paketi kendi içerisinde 3 ayrı miniseriden oluşmaktadır: Hidden One Year War ( "Ichinen Sensou Hiwa" ), Apocalypse 0079 ( "Mokushiroku 0079" ) ve Gravity of Battlefront ( "Juryoku Sensen" )

Hidden One Year War'da olaylar; klasik Kidou Senshi Gundam'ın aylar öncesinde başlar ve serinin ortalarındaki Odessa Savaşı ile sona erer; Apocalypse 0079 ise, klasik serinin bir ay öncesinde başlayarak aynı saatlerde sona ermektedir. Gravity of Battlefront'da ise olaylar diğer ilk miniseriyle aynı zamanda başlayıp biten, fakat anlatım odağı yeniden Federasyon'a geri dönüş yapmış bir hikayedir.

Zeon ile ilgili olay akışı MS IGLOO: Hidden One Year War ve Apocalypse 0079'da, Federasyon'un hikayesi ise orjinal MS IGLOO 2: Gravity of Battlefront'da anlatılır: Sonuç olarak, MS IGLOO paketleri Kidou Senshi Gundam, 08th MS Team ve Gundam 0080: War in the Pocket serileri ile birlikte izlendiğinde de şimdiye dek Anime'ye adapte edilmiş "One Year War" hikayeleri de tamamlanmış olur.

Tanıtım:

Ayrılıkçı koloni birleşimleri olan Zeon'un, ekonomik yaptırımlarla nötralize edilememesi sonrasında Ekim 0078'de, Federasyon ve Zeon, uzun süreli diplomatik krizin çözülmemesi üzerine birbirlerine savaş ilan etme noktasına gelirler: Zeon birlikleri Side 1, Side 2 ve Side 4'deki kolonilere kullandıkları kitle imha silahları sonucunda 2.7 milyon insanın ölümüne sebep olur ve bu kaos hala sürerken Federasyon birlikleri uzay donanmalarını, Zeon kolonileri üzerine gönderirler.

Ocak 0079'da, henüz resmi olarak büyük çaplı bir askeri karşılaşma yaşanmamış olmasına rağmen, Zeon ordusuna bağlı 603. askeri lojistik birimine ait kargo gemisi "Jotunheim" üst düzey komutanlar tarafından taşıdığı deneysel lazer topunu savaşta Federasyon'a karşı kullanması için tampon bölgeye çağırılır. Hikâyemiz, Zeon ordusundan teknisyen Oliver May ve hırslı bayan subay Monique Cadillac'ta savaşın ilk dalgalarının neleri değiştirdiğini gözler önüne serecektir.

msigloo-1.jpg?t=1265217759

MS IGLOO: APOCALYPSE 0079

Yayın Tarihi : 26/4/2006 - 25/8/2006

Bölüm Sayısı : 3

Yönetmen : Takashi IMANISHI

Tanıtım:

3 Ocak 0079'da "One Year War" adıyla anılacak, toplamda her iki taraftan 500 milyon kişinin ölümüyle sonuçlanacak dönem başlamıştır: İlk karşılaşmanın tam bir zafer olmadığını düşünen Zeon ordusu, Federasyon’u dünyaya koloniler düşürerek ve toplu indirme harekatlarıyla pes ettirmeyi planlamaktadır. Bu amaçla Federasyon birliklerinin ana karargâhı Jaburo'yu hedefleyen büyük çaplı bir koloni düşürme ve buna paralel bir dizi hava indirme harekâtı olan Operation British'i başlatırlar. Bu harekatlar dizisi başarısız olur ve Avrupa'daki en büyük yığınak noktası olan Odessa'nın düşmesi ile Zeon cephelerde ardarda gerilemeye başlar.

Zorlu Loum savaşının ardından Teğmen Oliver ve Yüzbaşı Monique'nın yeni ekiplerindeki ilk görevleri uzay savaşlarına Jaburo'dan gidecek kruvazörleri savunmasız oldukları kalkış anında yoketmek için bir dalış operasyonu organize etmektir. Kısa süre sonra uzaydaki Astreoid üssü Solomon'un da düşmesi Zeon'un tüm gücüyle hesapsız saldırılara geçmesine neden olur. Oliver ve Monique, Solomon'dan arta kalan birimdeki sadist bir albayın emir komuta zincirine dahil edilir ve bunun hemen sonrasında bu yeni birim altında Federasyon'a karşı dev bir uzay savaşı silahı ; bir "Mobile Armor" sağlamak ve derhal bunu Federasyon'a karşı kullanmak için bir test pilotu bulmakla görevlendirilirler. (Diğer birçok Mobile Armor'un aksine Big Rang'da tüm enerji bir çift partikül topuna harcandığından enerji bariyeri yaratacak bir alan jeneratöru yoktur , Oliver komutanları uyarmak istese de kimseyi kendine inandıramaz , zira son savaş gelmiştir bile)

Savaş pilotu olmayı zoraki bir şekilde kabul etmek zorunda kalan idealist Oliver, inandığı değerlerin giderek sapmaya başladığını farkederken Monique'ın kısa süre önce ölen idalist kardeşinin intikamını alma hırsıyla hareket etmesi ikiliyi kaçınılmaz bir şekilde son savaşlarının ateşlerine doğru sürüklemektedir.

MS IGLOO 2 : GRAVITY OF BATTLEFRONT

Yayın Tarihi : 24/10/2008 - 24/04/2009

Bölüm Sayısı : 3

Yönetmen : Takashi IMANISHI

Tanıtım:

İlk MS IGLOO'nun aksine MS IGLOO 2 bakışımızı yeniden Federasyon'a çeviriyor. Bir diğer fark, her bölümün odak karakterinin ve geçtiği cephelerin farklı olması: Her odak karakterin benzerliği (08th MS Team'deki Terry Sanders Jr. gibi) Ölüm'le aralarında bir bağ olması...

Hikayenin ilk bölümü, Federasyon'un henüz MS teknolojisine sahip olmadığı, Zeon'un dev mekanik silahlarına karşı gerilla yöntemleri ile direnilmeye çalışıldığı işgal sürecinde geçiyor. Dünyanın işgalinin başlaması ile bir anti tank piyadesi iken birden bire kendini "Anti MS Piyadeleri" olarak tanımlanıp en ön cepheye sürülen askerler içinde bulan Teğmen Ben Barberry adlı bir askerin gözünden bakıyoruz.

İkinci bölüm, önceki birlikleri yokolduğu halde sağ kalmayı başaran lanetli bir tank sürücüsü, Çavuş Rayban Surat'un yeni tayin olduğu tugayda yanına verilen yeni yetme silahçısıyla birlikte, Avrupa'da General Neuen Bitter'in komutasındaki kolorduya yapılacak büyük saldırı giderek yaklaşırken savaşa bakış açılarındaki çatışmayı görmemizi sağlıyor. Bu öykü bir kurbanın yaşadığı acılarla failin kendisi haline geldiğini, savaştaysa bunun sıradanlaştığını görmemizi sağlar.

Son bölüm, Odessa savaşını tüm haşmeti ile birlikte görmemizi sağlıyor. Odessa'yı koruyan bataryalar uzun mezilden Federasyon birliklerini aralıksız bombardımana tuttuğundan yaklaşmak mümkün görünmemektedir. Bölgeye yeni gönderilen RX 79'lara güvenli koridor açmak ve bombardımanı kaynağından yoketmek için 3 prototip GunTank cepheye gönderilir. Bu GunTank pilotlarından Teğmen Arleen Nazoon güçlü dış görünümünün ardında giderek sarsılmakta olan bir kişiliğe sahiptir. Cephenin tüm kaderi onun üzerine yığıldığında onun geçmişindeki sırrı ve peşindeki Ölüm'le olan yüzleşmesine şahit oluruz.

gundam.jpg

İnceleme:

MS IGLOO kanımca gerçek bir klasiktir: Savaşı Zeon tarafından da vererek asla normal insanların "kahraman" olarak tanımayacakları insanların bunu bildikleri halde görev ve inandıkları değerler uğruna belki asla kazanamayacakları bir son savaşa doğru gidişlerinin hikayesi: Bu tür öyküleri daima sevmişimdir ve genel manada MS IGLOO'yu herşeyi ile sevdim.

Aksiyon Anime'si değil , bazı şeyler üzerinde düşünmenizi ve empati yapmanızı bekliyor.Ama temposu iyi ayarlarmış ,tümden de sıkmıyor. Dramatik doz sizi olayların tam içine taşıyor: Ne kadarlık bir süre için görürseniz görün, asla bir karaktere karşı yabancılaştığınızı hissetmiyorsunuz. Fanboy'lar için değil! Bu Anime kesinlikle bir Gundam SEED (yada Code Geass) değil : Belki sürece fazla minimal ama izlediğiniz her dakika için sizi zihinsel anlamda ödüllendiren , hiçbir noktada kolaya kaçmayan bir kurgusu var.

Müzikler sayıca az olsalar bölüm sayısına böldüğümüz zaman bana yeterli geldiler.Ambiansı tamamlayan enstümantal parçalardan oluşan yaklaşık 30 parçalık OST da Zeta Gundam'da da olduğu üzere dinleyicilere gerçek bir resital yaşatmakta... Bunu ayrıyeten belirtmek istedim : Opening ve Ending ekranları tüm zamanların ölümsüz klasiklerinden Legend of Galactic Heroes'e gerçek bir saygı duruşu gibi...

211284263_39e5c7036d.jpg

Bugüne dek ciddiyet iddiasında birçok Anime izlemiş olabilirsiniz ama MS IGLOO bu iddiayı bir adım öne taşıyor.Hiçbir bölümde gülümseyemeyecek , hiçbir bölümde de üst üste zaferlerle karşılaşmayacaksınız.Normalde birçok Anime'de birkaç düzine zaferden sonra 1-2 yenilgi alınır ama MSIGLOO'da adeta yenilgilerle yaşayan insanları görüyorsunuz.CGI'in etkin kullanımı , bağlantılı Gundam serisini izlemiş olanların kapabileceği kimi ince detaylar (Kırmızı Zaku II pilotunun kim olduğu, Gundam'ın casuslukla ele geçirilmiş konsept görüntüleri, A Bao Quo'dan geri dönen filolar arasında amiral Aguille Delaz’ın sancak gemisi Gwadan'ını görmek, 0083'de kısaca gördüğümüz General Bitter'in karşı saldırı seferinden bahsedilmesi gibi) , herşeyden ötesi de yoğun bir dramatizm ve askeri anlatım içermekte... Newtype kavramının o sıralarda birçok kişi için hala bir fenomen olması dahilinden bu detay kapsam dışı tutulmuş , bu sayede gerçekçilik de arttırılmış ve karakterler arasındaki iç çatışmalara daha iyi değinilebilmiş.Seri bu anlamda 08th MS Team ve Gundam 0080'den aldığımız farklı bir versiyonunu vaat ediyor.

İlk bölümlerde göze çarpan standardın en üst standardındaki CGI kalitesi kalitesini koruyarak son bölümlerdeki epik savaşlarla kalite ve detay tavanını da zorlamakta diyebilirim.Haliyle “uğraşılmış” CGI tekniğine daha 1999 yılında geçmiş bir seri için mükemmelliğe ulaşım noktası olmuş kanaatindeyim , dahası Karas gibi kimi örneklerde gerek kareografinin gerekse efekt kullanımın yoğunluğu yüzünden gözü çok yoran örnekler de ortaya çıkarken MS IGLOO en yoğun hareket içeren anlarda bile akıcılığını izleyiciyi yormadan gerekse performansdan da düşmeden koruyabiliyor: Her boş kovanın farklı açılarla çıkması veya saçların dalgalanması gibi başarılması tasarımcı ekip için gerçekten zor detaylardaki akıcılığı hayretler içerisinde gördükten sonra bunu da beğenmemek CGI’ya veya Gundam’a karşı peşin bir önyargı sonucu olabilir diye düşündüğüm bile oldu. (İlla bir karşılaşma yapmak gerekiyorsa Macross Zero'dan hiçbir eksiği yok diyebilirim) Mutlaka birkaç sahneyle örnek vermeye gerek yok , detayların tüm sahnelere yayılması ne kadar üzerine titrenmiş bir çabanın ürünü olduğunu , Gundam'a karşı önyargınız yoksa gayet bariz şekilde size anlatmakta...

CG ile yapılabileceklerin sınırlarını zorlamışlar: Aksiyon kareografileri göz doldurmakta... Her ne kadar Hidden One Year War'deki kara savaşları uzaydakine oranla bir kat daha az detaya sahip olsa da serinin genelinin geçtiği uzay savaşları unutulmazlar arasına yerleşiyor. (Zaten kara savaşları konusundaki detay arayışım gerek Apocalypse 0079, gerekse Gravity of Battlefront'da hayli hayli karşılanıyor)

Bu cümleyi 2. kez kullanma gereği duyuyorum: Evet, kesinlikle fanboylar için değil! Dramatizmin kullanışı ve askeri öğeleri takdir edilesi buldum. Herşeyden önemlisi seri, diğer serilerde şu yada bu şekilde sürekli "öteki" olarak gösterilen Zeon'un gözlerinden hikayaye bakmamızı sağlıyor ki hikayenin tamamına saygımı arttıran en önemli yanlardan biri de bu.

Abartılmış karakterler, klişe hareket edenler yada karakter kadrosunu şişirmek için figüranlaştırma yöntemine başvurulan tipler görülmüyor, fizikötesi durumlar da pek yok ve serinin toplamını alıp incelediğimizde ideal bir Mecha konseptinin stabil halini görüyoruz. Gravity of Battlefront'un, Saving Private Ryan gibi birçok savaş filmine bezeyen işlenişi yer yer Ölüm'ün kendisini görmemiz yüzünden "oldschool" serilerin çizgisi arasında kalıyor. Ama bu güzel bir bileşim ve serinin kendi içerisinde bir çelişki oluşturmuyor.

Anime'den anladığım şeyler adına ben şahsen pek de fazla kötü taraf göremedim.Belki MSV (Daha çok yazılı dökümanlar ve oyunlar yoluyla Anime'lerde anlatılmayan yerleri anlatan UC yan öyküleri bütünü) öğelerinin ve karakterlerinin daha sık karşımıza çıkmasını beklerdim ama ama zaten önceki sizi bu anlamda pek çok yerde sizi şaşırtıyordu (Loum ve Odessa Savaşı'nı görmek , RX 78 Gundam'ın bir kameraya yansıyan 2-3 saniyelik imajı yada Zudah'ların aslında Gundam 0080'deki Kampfer'in modifiye edilmemiş ilk örneği olması gibi) UC serilerindeki tanıdık karakterlerin burada olmayışı açısından eleştirilebilir belki ama burada neticede bir prequel ile karşıyayız : Zeta Gundam ve benzeri seriler zaten bunu yeterince iyi yapmaktalar.

Aslında daha fazlasını da yazabilirdim ama hem seri sadece bu yukarda yazdıklarımdan ibaret olmadığından hem de sizin bazı şeyleri keşfetmesini arzu ettiğimden ettiğimden tanıtımı daha fazla uzatmamayı uygun buldum.Ama bazı şeyler var ki yazmasam eminim pişman olacağım.

Sonuç:

Çalışmanın kolleksiyonluk bir seri için tüm artılara haiz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Ki gani gani kusur aramak için ancak Mecha türüne gareziniz olması gerek.

Sonuç olarak Gundam'ı seven ve UC'ye saygı gösteren herkesin görmesi gereken bir klasik ve bu muazzam Saga'ya başlamak isteyenlerin mutlaka edinmesi gereken ilk adımlardan birisi... Sadece Mecha severlere değil, favori türü ne olursa olsun birçok Anime severe şimdiden özellikle öneriyorum. Sadece ciddi birşeyler izlemek için ekran karşısına geçen birisi olmanız yeterli.

Extra:

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • İleti 1
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Akuma_Blade

    1

  • Paquito

    1

En Hareketli Günler

En Çok Yazanlar

Universel Century'nin en güzel 3 serisinden. Özellikle mecha tasarımları harika. Dediğin gibi Hamit abi , mecha düşmanı değilseniz sevmemeniz için hiç bir neden yok.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?