Kisiliksiz 2 Temmuz 2011 Share 2 Temmuz 2011 Konu: Çocukken başına gelen talihsiz kazadan ötürü gözlerini genç yaşta kaybeden Selina, görme engeline rağmen kızını içten içe kıskanan annesi ve her ne kadar Selina’ya kol kanat germeye çalışsa da; sabah ayık akşam sarhoş halde eve dönerek bu konuda pekte başarılı olamayan büyük babası ile yoksul semtlerden birinde yaşamaktadır. Evin ekonomisine katkıda bulunsun diye boncuk dizme işleriyle uğraşan genç kızın küçük dünyasındaki en büyük mutluluğu, etrafı göremese bile, şehir parkında vakit geçirmek olmuştur. Ev sakinlerinin itirazlarına rağmen, işini daha iyi yapabildiğini gerekçe göstererek izin kopartabildiği günlerden birinde parkta öğlen mesaisini yapan Gordon ile tanışması, neredeyse zorlan sınırlandırılmış iç dünyası ve hayatına yepyeni bir yön verecektir. Yorumum: Bedensel engelleri bulunmayanlar için tasarlanmış kentsel yaşamın içerisinde -gene tıbben- bedensel engelleri bulunanlar için yaşaması, her ne kadar bu yaşam ortamına eklenen küçük yardımcılar (tekerlekli sandalyeliler için kaldırım ve merdiven rampaları, trafik ışıkları için yaya butonları-sesli ikazlar…) olsa da, beklenmedik durumlarda (kaldırım taşları tekrardan döşenirken, eskilerin toplanmamış molozları yüzünden, yönünü hafiften şaşırmış görme engelli birinin bastonuyla kaldırımı belirleme çabası mesela…) kentin pek fark edilmeyen(!) engel setleriyle girilen zorlu mücadeleler verilmesine sebep oluyor. Zamanla, güç bela onları aşabilmeyi öğrenmek, aynı zamanda da sabredebilme erdemine ulaşabilmiş bu bireyler için ikinci engel setleri; toplumda, mesleki anlamda kariyer-yer edinebilmenin dışında kalan sosyal hayat. Sosyal çevre içerisinde dostluklar kurabilme, kültürel-eğlencesel aktivitelere katılım gerçekleştirebilme-bu aktivitelerin içerisinde bulunabilme, imkânlar da müsaitse düzenli bir aile hayatına sahip olabilmek gibi bireyin sahip olması gereken haklardan faydalanabilmekte önüne çıkıveriyor. Filmde, eline incik boncuk tutuşturup evin ekonomisine katkı sağlama ve boş vakitlerinde de evin hizmetçiliğini yapması haricinde kendi hayatı olmamış/oldurulmamış Selina için de yukarıda saydığım engeller ile başa çıkabileceğine ailesi tarafından baştan beri inanılmadığı için asla yüreklendirilmeyişinden ötürü, görme engelli bile olsa toplumda gerçekleştirebileceği sıradan işler bile (telefon etmek, şehirde dolaşabilmek, alışveriş yapabilmek gibi…) ona o kadar yabancı ki; bunları ilk defa tecrübe ederken takındığı şaşkınlık ve memnuniyetten doğan coşku, bir izleyen olarak bende; uzun süre hapiste olan bir mahkûmun değişen hayatı tanımaya çalışmasındaki hafif burukluktaki hayret ifadeleri gibi geldi. Bu noktada Selina’ya yeni bir hayatın kapılarını açan Gordon’dan da bahsetmek gerek. Selina’nın, görme engelinin bahanesi ile etrafına setler çekilmiş dünyasının farkına varan Gordon’da kendi içinde “bedensel engelleri bahanesi ile toplumdan uzak tutulan ve hatta cahil bırakılan bireylerin” farkına vararak O’nun için çıkış yolu aramaya çabalıyor. Zamanında beyaz toplumun hâkim olduğu sosyo-ekonomik düzende aşağı görülen etnik kökenin üyesi olarak, doğuştan gelen en insani haklarını –hala devam eden kimi önyargılara rağmen- elde ederek yaşamaya çalışan Gordon karakteri film içerisinde siyah-beyaz sürtüşmesinin dışında kalarak toplumda kendi varlığını kabul ettirmiş bir birey olarak, Selina’nın da gerekli destekle bireysel varlığının farkındalığına vardırarak annesi ve büyükbabasının bencil yönetimine muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durmasında ön ayak olmaya gayret gösteriyor. Ömrü boyunca annesi, büyükbabası ve boncuk dizme işini veren beyefendi dışında pekte fazla insan tanımayan Selina için Gordon, bir dosttan çok öte oluveriyor ki hayatı tecrübe etmesi engellenmiş olan şahsı adına bu yabancıyla olan ilişkisini yorumlandırmakta güçlük çekiyor. Hatta Gordon’a olan duygularını “aşk” olarak yorumluyor. Film ise hikâyesini asla bir “iki zıt kutbun aşkına” dönüştürmeyerek kolaycı bir senaryo hatasına düşmeyerek siyah-beyaz, kadın-erkek, yoksul-varlıklı (Gordon, kardeşi ile orta sınıfa ait bir dairede yaşarken, Selina ailesiyle yoksul kenar mahallelerden birinde yaşar) ikilemlerinin getireceği olası senaryo çıkmazlarını, Selina’nın özgürleşme hikâyesi çizgisinden ayrılmamaya özen gösterecek şekilde anlatıma dair birer artıya döndürüyor. Trailer: Tema Müziği TEMA MUZIGI Yorum bağlantısı Hemen paylaş More sharing options...
Önerilen İletiler
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap