Türk Çizgi Film Denemesi

Başlıkta da yazdığı gibi Türk çizgi film denemesi. Ben ilk gördüğümde South Park'dan bir parça falan sanmıştım. Ama izlerken anladım işin içerisinde bir Türk parmağı olduğunu.qnoluyoBilmiyorum sizler ne düşünürsünüz bu konuda ama bence desteklenmesi gereken bir çalışma. Birazcıkta başlığın neyle akalalı olduğundan bahsedelim. Sanırım sitesinde yer alan yapımcının notunu okuduğunuz zaman anlayacaksınızdır.

Yapımcının Notu Sevgili İzleyicilerimiz,

Caddeli Deliler projesini bir “Türk Çizgi Film Denemesi” olarak sizlere sunduk. Bu projede amacımız, bizim ülkemizi, bizim insanımızı konu alan yerli bir ürün ortaya koymaktı. Çizgi film ve animasyon yapımı konusunda deneyimimiz olmadığı ve bu işi amatör bir ruhla yaptığımız için çalışmamızı bir “deneme” olarak nitelendirdik.

Yolun başında 20’şer dakikalık bölümler yapmayı hedeflemiştik; bu sayede karakterlerimizi rahatça tanımanızı, onların hayatlarına dahil olmanızı amaçlamıştık. Ancak işin üretim kısmına geçtiğimizde, çizgi film üretiminin ne kadar zorlu bir süreç olduğunu gördük. O yüzden ancak birinci bölümün sahnelerini parçalar halinde sunabildik Yayına soktuğumuz ilk iki sahne’ye gelen olumlu tepkiler ve sizlerin yaptığımız çalışmayı beğenmeniz bizleri devam etmek için heveslendirdi. Özellikle facebook’taki topluluk sayfamızda yapılan yorumlar, yeni bölüm talepleri bizleri çok mutlu etti.

Ancak şunu tekrar belirtmek isterim ki, çizgi film üretimi gerçekten tam zamanlı, zor ve maliyetli bir süreç. Bizler bu projeye devam edebilmek için bu işi profesyonel bir boyuta taşımak zorundayız. Çözüm olarak sponsor bulma veya bölüm içi reklam alma gibi konuları düşünmekteyiz. Bu konularda sizlerden gelecek destekleri ve yardımları bekliyoruz.

Saygılarımızla,

Gökhan İşgör

Senaryo ve İçerik

Caddeli Deliler her bölümde ayrı bir konuyu ele almak üzere tasarlanmış bir projedir. İnternet üzerinden sahneler halinde yayına sokulan proje, her sahnede kendi içinde bir alt konuyu işleyen ana bölümler şeklinde üretilmektedir.

Caddeli Deliler; bir grup genci ve çevrelerindeki insanları konu alan bir çizgi film projesidir. Sıradan hayatlar yaşayan bu gençler, çoğu genç Türk insanı gibi yaşamı neresinden tutacaklarını bilmemektedir.

İstanbul Caddebostan’da oturan bu gençler; bir yandan içlerindeki çocuğun yaşama sevinci, bir yandan yetişkin olmanın sıkıcılığı arasında kalmış ve “Neşeli ol neşeli, varsın desinler deli!” felsefesi ile problemlerine delice çözümler bulmaktadır. İşte bu yüzden onlar “Caddeli Deliler”dir.

BÖLÜM 1 – Russuzluk Sendromu

Henüz yayına sokulan Bölüm 1 – “Russuzluk Sendromu” adını taşımaktadır. Bir yandan erkeklerin güzel kızlara olan açlığını anlatırken bir yandan da bu mantığı eleştirmektedir. Bölüm güzel Türk kızlarını “kan emici vampirler” olarak gösteren bir rüya ile başlar. Genç Türk ailelerinin yaşamını eleştirirken, bir yandan da pek çok Türk erkeği için klasik bir espri olan “Rus Kızı” geyiğini anlatır. Senaryo ilerledikçe Türk kızlarının sağduyusu, Türk erkeklerinin güzel bir kız görünce beyin fonksiyonlarını kaybetmeleri ile olaylar çok farklı boyutlara taşınacaktır.

Bölüm 1 – Sahne 01 - Güzel Kızların Gerçek Yüzü

-Erkeklerin kendi aralarında yaptıkları sohbetler, güzel bir kız görünce konunun hemen o kıza dönmesi, çevrelerindeki sıradan kızları beğenmemeleri,kendini beğenmiş güzel kızların zengin, popüler erkeklerle olması ve aslında böyle bir kızın kan emici bir vampir olması anlatılmıştır.

Bölüm 1 – Sahne 02 - Başbakan ve Üç Çocuk

-Sahne Volkan karakterinin gördüğü kabusla başlar, burada “artık raporu başbakana sunmalıyız” repliği ile konu yön değiştirir. Ancak bu sahne geçişinde bir bilinmez vardır. (Neden Başbakana gidecekler?) Bu bilinmez sonraki sahnede ortaya çıkacaktır.

-Başbakan sahnesi, Başbakan’ın üç çocuk endişesi ile başlar. Bu sırada bir mucize gerçekleşmekte ve gençler doğru zamanda doğru yerde bulunmaktadır. Bu sayede gençler Başbakan’ı üç çocuk meselesini kullanarak yavaş yavaş kendi asıl amaçları için ikna etmektedir.

Bölüm 1 – Sahne 03 – Tamer Abi’den Hayat Dersleri

-Sahne bir önceki sahnenin devamı ile başlar. Başbakan “Dünya’yı ele geçirme” projesi olarak gördüğü bu projede görevi üstlenecek birisini aramaktadır. Bu kişi Tamer abi olacaktır. “Kadın ruhundan anlayan bu işleri bilen birisi…”

Sahne 1 ay önceye döner, Volkan’ın rüyasının ne anlama geldiğini ve bu problemi nasıl çözeceklerini öğrenirler. Başbakanı ikna etmeleri gerekmektedir.

çok güzel yapmışlar

Yavaş yavaş gelişmeye başlayacak gibi duruyor Türkiye'de animasyon... Bundan önce yanlış hatırlamıyorsam Mavi-Pembe Ailesi diye bir çizgi film yapmışlardı.

Emek veren herkese teşekkürler...

Haha Kral olmuş

South Park'a aşırı benzemesi (çizgi ve tarz bakımından) hoşuma gitmedi ama çizgi film denemeleri yapılması güzel bir şey. Başbakan ve Üç çocuk iyiymiş.

South Park'a aşırı benzemesi (çizgi ve tarz bakımından) hoşuma gitmedi ama çizgi film denemeleri yapılması güzel bir şey. Başbakan ve Üç çocuk iyiymiş.

Ama başlangıç için kendi tarzlarını oluştup başlamaları biraz zor olurdu bence. Çünkü türkiyede bu tarz şeylerle pek fazla ilgilenilmediğini düşünüyorum. Sadece Keloğlan ve Nasrettin Hoca çizgi filmleri var benim bildiğim kadarıyla. (başka varsa da bu zamana kadar haberim olmadığı için pek önemsemiyorum.) Ünlü bir çizgi filmi örnek almaları iyi olmuş diye düşünüyorum. Belkide south park hoşuma gittiği için böyle düşünüyorumdur.Ayrıca grafiklerde fanlarının avatar vs. hazırlamak için kullandığı sitelerden karakter tasarımı alıp kendi işlerine yarayacak biçimlere uyarlamış olabilirler.Bknz. Sp-Studio. South park çizimlerinin diğer çizgi film vs. ye göre daha basit olması bu tarzı seçmelerinde etken olmuş olabilir. Ayrıca: Bende "3 çocuk için 3 çocuk" dan sonra havaya yükselmesine bittim.

Nasreddin Hoca/Keloğlan dışında sanki ahlak dersi veren dini içerikli Türk yapımı bir çizgi film izlemiştim gibime geliyor. Ama karakterlerin hareketleri falan ağır çekim gibiydi.

Süper olmuş

Eğlenceliydi ,sonucunda emek var.Ancak yüksek siyasete girmesi ve uçkuru ilk bölümlerinde ön planda tutması sadece internet aleminde yer edebileceğini gösteriyor.Zannımca yapanlar dediklerimi umursamıyor zaten. Senoryo iyi hazırlanır.Türk milletini sevdigi hoşlandığı,gördüğü ,güldüğü olaylar iyi tespit edilirse , izlenesi bir halede gelebilir.

Kesinlikle eğlenceliydi.

South Park'a benzediğini düşünmüyorum ben, sonuçta bu tarzda izlenilen bilinen en sağlam çalışma South Park olduğu için en fazla anımsatıyor olmuş olabilir.

Umarım devamı gelir, böyle şeylere ihtiyaç var. Çalışmada emeği bulunanların ellerine sağlık doğrusu

Sıradan ama komik evet South Park'a benziyor ve iyi senaryolarla güzel bölümler çıkabilir başarılar...