Glass Mask (2005)

KÜNYE:

Diğer Adları:Glass no Kamen (2005), Garasu no Kamen

Kategori: TV

Bölüm Sayısı: 51

Yayım Tarihi: 2005 - 2006

Firma/Stüdyo: Tokyo Movie, Hakusensha, TMS Entertainment, TV Tokyo Media Net

Yönetmen: Mamoru Hamatsu

Senaryo: Toshimichi Saeki

Müzik: Tamiya Terashima

Dizayn: Akira Hirayama

Orjinal Eser: Suzue Miuchi

NOT:

*26 Bölümlük 84 yılında yapılmış bir serisi daha mevcuttur ama bu seri mangaya sadık olarak işlenmemiştir.

*''Glass Mask:The Girl of a Thousand Masks'' isimli 3 bölümlük bir OVA'sı mevcuttur ve seriye hazırlık aşamasında bir format içerir.

KONU:

''Onunla benim aramda hep kırmızı bir ışık var,asla karşıya onun yanına geçemeyeceğim... '' der Masumi Hayami.Dediği anda bir ışığın yıkamayacağı nefreti yaşatır izleyicisine Glass Mask Dünyası'nda.Bahsettiği trafik lambasının 'kırmızı'lığı gibi gözükse de aslında Maya ile arasında hiç sönmeyecek olan o nefret duygusudur ve benim bahsettiğim 2005 versiyonudur,mangasını baz alan ve izledikçe izleme isteğimi tetikleyen.

Rol yapma aşkını bünyesinde sıkı sıkıya depolayan Maya'nın dramı kırmızı ışığı yeşile dönüştürmeyecek bir inada sahip;biraz hırçın biraz minik ama tamamıyla azimle dolu. Fakirliğin içinde kaybolacağı bir anda oyuncu olma yoluna çıkar.Çıktığı bu yolda devam etmek için evden kaçmakla ilk adımı atmış olur.Minicik bedenine rağmen ayakları üzerinde durmasını öğrenir,öğrenmekten öte bu hayatın içine hızlı bir şekilde çekiliverir. Çekildikçe de düşme ile çıkma arasındaki o ipincecik çizgide buluverir kendisini.Binlerce maskenin ortasında,o da kendine bir maske seçmelidir artık...

Maya,tiyatro aşkına sahip olan bir yemek dağıtıcısıdır.İleride bu rolünü terk edip gerçek kimliğini sakladığı maskesine kavuşmak adına hayatına yön verir ve bunu asla kabullenmeyen annesinin engelini kaldırmak adına bir gün aniden evi terk eder.Almış olduğu bu kararın getirisi olarak,kendini dilediği dünyanın eksenine girmiş şekilde buluverir.Dilenen dünya,sadece ışıklarıyla düşlense de diğer maskesini kısa zamanda Maya'ya gösterir; şov dünyasının sahip olduğu ne kadar güzellik varsa aynı derecedeki çirkeflikleri de o şaşaalı spotlar altında,kendini göstermeye başlamıştır artık.

Maya,Tsukikage'nin bir öğrencisi olarak başlayıp düşlediği o merdivenin ilk basamağına tırmanır.Tsukikage'nin düşlediği şey ise kendi adını silip yıllardır süregelen o ''Crimson Goddess'' adına yeni bir isim yazdırmaktır ve bunun için aklında sadece iki isim kazılır; Maya ve Ayumi.Bu da yeni bir rekabetin başlangıcına atılacak ilk adımı oluşturur.

KİŞİSEL YORUM:

Anime dünyamda,önceliğime alacağım ne kadar güçlü ve derin kişiliği olan kadın karakter varsa,hepsini bünyesinde saklamış Glass Mask. Benim için 'Güçlü kadın karakter' sadece savaşan ya da eline aldığı silahıyla ordan oraya dolaşan kadın karakter demek değildir. Azimli olup da çevresindeki kimseden medet ummadan kendi ayakları üzerinde durmasını bilen her kadın beni kendisine bağlayacak derecede ''güçlü'' demektir.Aynı zamanda kendisine bağlayacak safhaya ulaşmıştır tıpkı Glass Mask kadınları gibi...İster en azılı rakip olsun ister yan karakter konumundaki dostları olsun;bir azmin vücut bulmuş birçok halini izleyebilirsiniz bu seride,öyle ki nadir sevdiğim Shoujo yapımlardan birisini kimliğine kazıyıvermiştir,hem de hiç farkında olmadan.Belki,benim Shoujo anlayışımın diğer adıydı Glass Mask.Belki de ne zamandır beklediğim Shoujo animelerimdendi;keyiflenirken daha çok keyiflendiren, heyecanlanırken daha da çıtayı yükselten ve biterken, bittiğine lanet ettiren...

İzlediğime bazen pişman ettiren bazen de bu pişmanlığı saçma bulduran bir yapım aslında.Mangaya yetiştiği için harcanan nice finallerden bir sona sahip oluşundan bahsediyorum;aheste aheste giden mangasının azizliğine uğramış izlenilesi seyirliklerden birisi Glass Mask.Bakmayın siz yapım ylının eskiliğine ya da Shoujo etiketinin yansımasına,Shounen yapımdaki bir erkek karakterde yoktur ne Maya'nın azmi ne de ezeli rakibi Ayumi'nin hırsı,aynı şekilde sanmıyorum ki hiçbir Shounen'deki Usta'da yoktur Sensei'nin vazgeçemediği idealleri...Maya'nın azmi sizi korkutmasın sakın.O'nun azmi çok farklıdır;ne bir erkeğe karşı duyulan elde etme hissinin getirisidir ne de çevresindekine karşı yaşadığı kıskançlığın getirdiği bir dürtüdür. Oyunculuğa karşıdır taşıdığı azim, oyunculuktan ziyade tiyatronun kendisine karşı duyduğu en güçlü duygudur.Hepsinden öte ne ortada bırakıveren bir aşk vardır ne de cıvık cıvık harcanan bir his yaşatır,üstelik eğreti bir inanışa sahip değildir hiçbir aşk.Hepsinden ötedir Glass Mask çünkü film içinde film dünyasına alıverir sizi. (Anime içinde anime mi demeliydim yoksa? )

Çizimleri her ne kadar eski türe sahip olsa da beni benden aldığı bir gerçek.Bu tarzdaki çizimlere bayılıyorum diyebiliriz.Çizimleri serideki anlatılmak istenenin üzerinden güzelce geçilmiş hissi veriyor sanki,bu da çizimleri daha özel kılmayı başarmış.Peki,bu seride hiç mi eksik bir yön yok?Olmaz mı,hem de öyle bir eksik ki insanı çileden çıkarmaya yetiyor da artıyor bile :S Mangası eskiliğine rağmen hala devam ettiği için finali çok etkileyici bir yerde kalıyor.İki rakibin,rekabetinin had safhaya ulaştığı bir nokta olur hani,işte sizi öylece ekran karşısında bırakıveriyor.Bırakmaktan öte sizi yıpratabiliyor diyebilirim,en azından beni baya yıpratmıştı.Sanırım mangaka olayı sindire sindire halledeyim diye izleyiciye böylesi bir kurban görevi vermiş.Bu görevi üstlenmek isteyen olur mu diye hiç düşünmeden insanı bu bencilliğe itivermiş fakat sizi böylesi bir durum için ne dersiniz ya da naparsınız bilmem ama ben böylesi bir seyirlik için seve seve kurban rolünü oynarım çünkü böylesi Shoujo'ların anime dünyasına gelişi kırk yılda bir olur.

KARAKTERLER:

Masumi Hayami:

Daito Yapım Şirketi'nin başkanıdır.

Görünüşü soğuk ve bencil havası verse de aslında Masumi içten içe daha düşünceli bir kişidir.

Ayumi Himekawa:

Maya'nın en büyük rakibidir.Hatta tek rakibi diyebiliriz.

Annesi ve kendisine has yeteneği ile ışıltılı dünyanın bilinen isimlerindendir.Kaprisli bir yapıda gibi gözükse de bu aslında Ayumi'nin bize sunduğu hırsın getirisi tavırlarıdır.

Maya Kitajima:

Oyunculuk aşkına doğuştan sahip olmuş bir karakterdir.

Sevecen,masum ama yeri geldiğinde dişi bir kaplana dönüşebilen bir kişiliğe sahiptir. Çevresindekileri düşünen ama önce kendi emellerini göz önüne alan bir yapısı vardır.

Yuu Sakurakouji:

Ondine Tiyatro Grubu'nun üyelerinden birisidir.

Erkekler kategorisinde en iyi olmayı amaçlayan Yuu aynı zamanda oyunculuk eğitimine ve oyunculuk alanında çalışmayı sürdürür.Çevresindekileri önemseyen,arkadaş canlısı bir karakteri vardır.

Chigusa Tsukikage:

Eskilerin en ünlü oyuncularından birisidir.Efsanevi ''Crimson Goddess'' oyununun tek ismi olarak görülen Tsukikage Sensei zamanında başına gelenler sonucu şov dünyasından elini eteğini çekmiştir.Yerine yeni bir Crimson Goddess efsanesi yaratmak en büyük hayalidir.

Azimli,yeri geldiğinde de serinin en sert kişisi olabilen bir karakteri vardır.

Rei Aoki:

Maya ile aynı grupta çalışan Rei,Maya'nın en yakın arkadaşlarından birisidir.Rei de oyunculuk aşkıyla tutuşan kişilerden birisidir.

Sayaka Minazuki:

Tsukikage Tiyatrosu'nda bulunan oyunculardan birisidir.Maya ve Rei ile birlikte o da oyuncu olma tutkusuyla elinden geleni yapmaya çalışır.

Arkadaş canlısı olup da çevresindekilere de sevecen davranabilen bir yapıya sahiptir. Yine de bu özellikleri onu başkalarını kıskanmayı engellemiyor.

Taiko Kasuga:

Tsukikage Grubu'ndaki başka oyunculardan birisi.

Mina Sawatari:

Tsukikage Grubu'ndaki başka oyunculardan birisi ve özel öğretmen olarak da yarı zamanlı bir işte çalışmaktadır.

Utako Himekawa

Ayumi'nin annesidir,aynı zamanda en ünlü oyunculardan olan Utako sıkı bir Tsukikage hayranıdır.

Saeko Mizuki:

Masumi'nin sekreteri olan Saeko görünüşüne göre insancıl bir karaktere sahiptir.Bir dönem Maya'nın da menajerliğini yapan Saeko Maya ile de uyumlu bir şekilde çalışır.

Shiori Takamiya:

Masumi'nin nişanlısıdır.Babası ünlü bir iş adamı olan Shiroi narin bir yapıya sahiptir.

Mangası harbi uçmuş diyebilirim. Ve aslında sevdiği tür ve kurgu mevcut. Buna benzer ama biraz değişiği olan Skip Beat bile beni kendisine çekmişse hayli hayli bu da çeker yalnız önemli bir fark var.

Glass Mask yaşamın getirisi olan gerçek hayat ile daha çok bağı olan bir manga ancak

Skip Beat ise komedisinin olması. Ve biraz daha animemsi tarzında yapılan bir eser.

Gerçekten çok teşekkürler...

tanıtım için teşekkürler. çevirmeyi düşünüyor musunuz?

@fuumi

Maalesef şu an düşünmüyorum,zaten elimde olan başka bir projeye devam etmekteyim ve bu kadar bölüm sayısı olan bir seriye de kalkışmak gözümü korkutur açıkçası,bu nedenle şimdilik ufukta projeler arasında gözükmüyor.

@KirikAlita;

Yorumlarına aynen katılıyorum.Skip Beat! biraz daha (!) komediyle harmanlandığı için işin eğlenceli kısmında yer alıyor.Peki bu bizim Skip Beat'i sevmemizi engelliyor mu? Hayır,aksine ona daha da bağlanmamızı sağlıyor.

İki seri birbirine çok yakın gibi gözükse de ben Maya karakterini daha çok seviyorum çünkü Kyouko işin içinde intikam ruhuyla bir şeyleri başarma çabasındayken Maya aksine içindeki aşkı dışa vurma peşinde ama bu aşk kesinlinlike karşı cinse duyulan aşk değil,onun aşkı daha farklı bir boyutta.Oyunculuğa karşı duyduğu şeyden bahsediyrum ve bu aşkı için yapmayacağı şey yok.Gireceği role hazırlık aşamasındaki yaptıklarından bahsediyorum.O yaptıklarını aklım almıyor kesinlikle;kim hastayken (Little Women roman uyarlaması oyuna ait olan bölümden bahsediyorum) şarkı mırıldanma halinde nasıl bir ruh halinde olduğunu anlamak için tüm geceyi yağmur altında geçirir ki? Hem de sırf bu roldeki karakterin ateşli yatakta olduğu süreçteki acıyı anlayabilmek uğruna.Bu yaptığı sadece en basit olanıydı,daha nicelerini izlediğinizde Maya'ya olan hayranlığınız gerçekten de az bile kalabilir.Hâlâ seçmelerdeki başka bir Sensei'nin yerdeyken sandalyede oturduğunuzu hayal edin dediği andaki Maya'nın aldığı şekil ya da diğer bir seçmede verilen bir temadan tüm gün içersinde bir oyunda yer alabilecek ne kadar öğe (komedi tarzında,dram tarzında,romantizm tarzında...) varsa aynı temayı hepsine uyarlaması,sanırım bu noktada hepsini ağzım açık izlediğimi itiraf etmem gerek.

Tanıtım için teşekkürler özellikle bahsettiğin gibi gerçekten çizim tarzının eski tür olması dikkatimi çekti Squaw hani böyle eski yeni diye bir ayrım var mı bilmiyorum ama animelerde bir başkalaşım var bunun dışında disneyin peri masalları gibi görünüyor gerçi burda doğaüstü bir şey yok ama bana mı öyle geldi acaba şu birkaç zamandır disney tanıtımı yapmamdan ileri geliyor olabilir bu Kötü karakter de göremedim gibi şu Saeko olabilir kötü karakter bilemiyorum görünüşe göre insancıl diyor ama o pek tekin değil onun başının altından birşeyler çıkıyor sanırım Pembe dizi gibi bir havası var ve gerçekten kadın karekterler çok güçlü ve uygun görünüyor bir pembe dizide bu şekilde iyi oyuncular bir araya zor gelir /seçilir

FishEye bana demiştin ya hani;senin yorumları okuması çok zevkli oluyor diye,ben de aynı şeyi senin için düşünüyorum

Bahsettiğin Saaeko karakterine gelirsek,görünüş yanıltabiliyor arkadaşım.O karakter görüntüsünün aksine serideki vicdan sahibi kişilerden biri diyebilirim.Karakterler olarak rakipler dünyasında bile çirkeflik yok,daha doğrusu ana karakter olan rakipler diyebilirim, hatta Maya bir ara dibe çökeceği zaman bile onu o kuyudan çıkaran kişi ezeli rakibi Ayumi olmuştur.Sadece yan karakter görevinde olup da kendilerine rakip gözüyle bakanların çirkeflikleri fazlasıyla yer alıyor yalnız.Seri aslında pembe dizi havasından çok uzakta çünkü her çıkışın bir inişi olduğunu tokat gibi Maya'nın yüzüne vurabilen olaylar dizinini içeriyor ve Maya'nın sahip olduğu aşkının peşinde koşarken o yolun düz olmadığına güzel bir şekilde değiniyor.Artı,yukarıdaki mesajımda da belirttiğim gibi oyunculuk dünyasının zirvesine kolayca çıkmıyor kimse,o ezeli iki rakibin yani Maya ve Ayumi'nin rollerine hazırlık aşamasındaki yaptıklarını bir türlü aklım almıyor,bir oyuncu rolünü bu kadar benimser mi?

Reina nickli bir arkadaşım var,bizim sitemizde de üyeliği mevcut.O mangasını okuyor ve sitelerden birinde gelen bir yoruma göre Masumi'nin nişanlısı olarak belirttiğim Shiori var ya,o sanırım sonradan birazcık fettan olabiliyormuş.Yalnız biz bunu animede izleyebilmiş değiliz.Bunların dışında çizimler ne yazık ki günümüzde eski-yeni diye ayrılıyor FishEye ve ben son moda çizimleri pek tercih etmiyorum çünkü bana çok parlak geliyor ve bu parlaklık da çizimlerin sahip olduğu o yapaylığı fazlasıyla hissettiyor. Kısacası FishEye seriyi izlemeni tavsiye ediyorum,bence seveceksin ;)