Jump to content
  • Kayıt Ol

Dakota Skye


Squaw

Önerilen İletiler

Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım isimli kitapta okumuş olduğum,''Üçüncü kattan düşmek de yüzüncü kattan düşmek kadar hasar bırakırdı.Düşeceksem,çok yükseklerden düşmeliyim.'' cümlesini beynime kazıyan bir film oldu sanki Dakota Skye. Yukarıdan ölüme düşerken yüzünü ölümün gerçeği olan aşağıya dönmek yerine yukarıya dönerek o uçuşun tadını çıkarmak hayatın anlamlarından biri olsa gerek.O konumda bulunmadığımdan bunun ne kadar önem teşkil ettiğini bilemem ama düşündüğümde bende Dakota gibi tercihimi ölüm bilincinin yanında yüzümü yukarı dönüp de o uçuşun tadını çıkarmaktan yana kullanırdım.

Filmin en sıradan sahnesinin bir repliğini oluşturuyor gibi görünsede aslında tüm filmi özetleyen kelimelerin birleşimi diyebiliriz.Ana karakterin karşısındaki kişinin aklını okuduğunu düşünürsek bahsettiğim bu sahnenin filmdeki en doğal,daha doğrusu en sıradan sahnelerinden birisi olduğunu kabul ediyorum.Aslında konusuna göre işlenişi öyle sıradan ki beni nasıl kendine bağladı hayretler içersinde kaldım.Olağan seyirliklerimde çok sıradan giden işlenişleri pek sevmem aslında ama işin içindeki taban 'aşk' olunca ister istemez kapılıveriyor insan.Bu aşka da eşlik eden şey 'derinlik'se değmesin kimse keyfime.

Karşısındakine özelliğini söyleyemiyor asla,söyleyemiyor ama bu özelliği ister istemez hayatının her anında var.İster sevgilisi olsun ister arkadaşı, hatta hiç tanımadığı bir insan olsun.Söylediği cümlelerin ardındaki söylenmek isteneni kendiliğinden anlayabilme yeteneğine sahip Dakota.Yeteneği, hayatını mahvetse de kurtulamadığı bir gerçeği var aslında,istediği şey güveneceği yalansız bir dünyaya hapsolmuş aşık olunası bir erkek.'En azılı düşmanım' diyor buna.Öyle diyor çünkü onun yeteneğini elage edebilen kişi onun için tek rakip olabilecek kişidir.Erkek arkadaşı yalanlarla dolu,en yakın arkadaşları ona yalan söylemekten çekinmiyor,öğretmenleri bile konu işlerken anlatmak istediğini direk söyleyemiyor.Etrafı,yalanı hayat tarzı haline getirmişlerle çevrili.İşte tam bunları düşündüğü anda hayatına biri giriveriyor.Ne söylense neyin sohbeti dönse hiçbir yalan kırıntısına ihtiyaç duymayan birisi,hem de kendiyle ilgili olmasa da...

Başlarda bu durumdan şüphe etse de zamanla onu yenme arzusu duyar gibi kendi çapında yalan testine tutuyor.Testten hangisi galip geliyor bilmem ama filmin ana temasının unutulmayıp her saniyeye serpiştirilmesi bu filmi özel kılan şey.

BİRAZ DA BENDEN:

Film çok mu ahım şahım diye düşünenler varsa aranızda bir an önce bu düşünceyi kafanızdan çıkartıp atın çünkü böyle bir konunun asla bu kadar sakin işleneceğini ve mekan/zaman ayrıntısına çok fazla girilmeden kendini böyle zevkle izlettirebileceğini düşünmezdim hiç.İlk sahnelerdeki rutinliğin birçok izleyiciyi,filmin kendisinden uzaklaştırdığına inanıyorum.O kanyon manzaralarıyla dolu sahneleri en başa yerleştirilseydi eğer birçok izlerin bu filme farklı gözlerle yanaşacağından eminim.Belki kendimi kandırmaktan başka bir işe yaramıyordu bu düşüncem ama ben kendimi o kanyon sahnelerini izlerken çok huzurlu hissettim.Neden bilmiyorum ama o uçurumlarla kaplı manzaranın güzelliği yadsınamaz gerçeklikteydi.Aklımdan bir an için o yükseklikten düşmeyi geçirdim,düşüp o özgürce uçuşun tadına varmayı.

Filmden yana objektif olmak istiyorum aslında,basitliğe dair ne varsa içinde tek tek sizi gelip bulan bir yapım ama bir yandan da seçimler konusunda sizi meraklanmaya itmeyi başarıyor.Hayatın, yine yaptığımız seçimlerden ileri geldiğini yüzümüze vuran bir seyirlik aslında.Tüm film boyunca da vurması gerekli diye düşündüm.İyi mi yapıyor kötü mü bilmiyorum,biliyorum ama bilmemezlikten geliyorum.Bir nevi tercihi size bırakıyorum diyebiliriz.

Konu 'aşk' olunca biz kızları çekmesi çok kolay oluyor aslında,biliyorum. :D Bu filmde aşktan bizi daha çok çeken şeyin ardında 'dürüst erkek' saklıydı aslında.Karşımızdakinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak umurumuzda olmasa da hepimizin aradığı şey bu olsa gerek.Peki bu dürüstlüğü başarabilenler arasında kızların oranı ne?İşte bunu bilemiyorum çünkü film her şeyi bir dişinin gözüyle anlatmaktaydı.Vasat havada sunulmuş gerçek bir dürtüyü izleyenlerine taşıyan ve bunu taşırken de kendine alet ettiği kızların dünyasını izlerken eminim ki hepimiz kendimizden bir şeyler bulmuşuzdur.Aldatılmış olalım ya da olmayalım bu sadece bedenen olan bir şey değildir,erkeklerin dünyasında bu bedenen olarak görülen bir şey olsa da aslında en can alıcı,hatta en basit bir cümleye dökülmüş o maskenin ardındaki yalancık var ya,işte o bile biz dişileri derinden yaralayabilir.Hatta bu bazen bedensel yalancılıktan daha da çok üzüntü verebilir,işte Dakota Skye adında da bu bilinmeyeni ortaya döken şey olan,o aynanın kimliği gizliydi.

Sizi bilmem ama ben bazen yalınlığa hapsedilmiş anlatımları fazlasıyla sevebiliyorum, sanırım bu noktada beni şaşırtmayı başaranlardan biri de Dakota oldu.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 2
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • Squaw

    2

  • gundamaster

    1

En Hareketli Günler

En Çok Yazanlar

En Hareketli Günler

gundamaster

Öyle çok severim ki bu filmi. Filmde kullanılan süper güç unsuru abartılmadan gerçek hayata yedirilişi ve bir ilişkiyi çerçevelemesi filmin beğendiğim kısmıydı. Genç bir kızın ergen bunalımlarındansa hayata bakışı ve kendine eş seçeceği biri ile olan dialogları ya bunu bizde yaşıypruz dedirtiyor izlerken.

O tepeden atlarken sanırım sırt üstü atlamayı tercih ederdim. Belki de bazı şeylerle yüzleşmek gerçekten çok zor :)

Bu filmi beğenmene ve tanıtmana sevindim Squ.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Sayende keşfettiğim filmlerden birisiydi gundam,sayende de elime geçenlerden. :) Biliyorsun, ne zamandır film izlemiyordum ama keskin bir dönüşle filma camiasına yeniden kendimi kabul ettirme çabası vermekteyim birkaç haftadır.Kendimi affetirmek adına da beğendiklerimi bulup cümlelere döküyorum,ne kadar başarılı bir affetirme oluyor orası muamma tabii... :)

Başlangıçta hiç tarzım olmayacak diye düşündürten ama açılıştaki -paylaştığım ikinci resimden bahsediyorum- o sahneden sonra derinlik adına ne varsa bana verebileceğine inandım flm boyunca,kesinlikle yanıltmadı da...Bilemiyorum ama bu filmin içinde bir büyü var,o da yukarıda dediğim gibi bence sahip olduğu 'yalınlık'dı :)

Ben de sana beni bu filmle tanıştırdığın için teşekkür ederim gundam'cım. k34alp34343

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?