Starry Starry Night - xing kong

Her şey gelip geçer.

Ama onu bırakmadan önce...

...elinizden geldiğince sıkı tutun.

Çocukların dünyasında herşey o kadar sade basit ve yalın ki, bizi anlamalarını beklerken ve

onlardan bunu isterken acaba bizler onları anlayabiliyor muyuz?

Küçükken...

...dedemle dağlarda yaşardım.

Dedem her zaman...

...yıldızlarla dolu gökyüzüne bak...

...tüm dünya sana bomboş görünür, derdi...

Mei 12 Yaşında ve dedesi ile dağlarda büyümüş bir kızdır. Ancak artik ailesi ile yaşamaktadır ve Sürekli kavga eden anne ve babasının durumu onu iyice içine kapanık ve kendi hayalleri ile dolu dünyasına kapalı bir hale getirmiştir. Bir gün sınıfına Jay adlı yeni bir öğrenci gelir. Mei kendisi gibi içine kapanık olan Jay’dan hoşlanmaya başlar.

Mei bir gün, okuldaki kabadayıların saldırısına uğrayan Lee'yi kurtarır ve aralarında bir arkadaşlık doğar.

Ancak ev yaşantısı iyice kötüleşmeye başlamıştır. Mei' nin aklında tek bir soru kalır.

İki insan arasındaki aşk yok olur mu?

Ve artık ebeveyinlerinin boşanmaya karar vermesiyle ve Mei' nin dünyası bir yapboz gibi tamamen yıkılmaya başlar.

13 yaşındayken çok kırılgan oluyoruz.

Ama 13 yaşındayken çok güçlü de oluyoruz.

Bu yüzden...

...bu zalim dünyayla yüzleşmek zorunda kalmadan önce lütfen bize iyi davranın.

Fazla bir şey istemiyoruz.

Bir bakış.

Nazik bir söz.

Sağanak yağmur.

Ani bir rüzgar.

Veya...

...sadece kafayla verilen bir selam.

Kendimizi özel hissettiren bu küçük iyilikler.

*spoiler içersine aldığım gifler ve resimlere rahatlıkla bakabilirsiniz, sayfayı zorlamasın diye spoiler içersinde ekliyorum.

İki farklı yaşanmışlığın tek kabukla örtündüğü bir dünya, iki masum bireyin tek yapbozda parçalara büründüğü bir yaşam. İki küçük evrene yerleştirilmiş iki minik beden, bunun aksine kocaman iki yürek. Starry Starry Night, Tayvan yapımı filmlere karşı olan inadımı kırabilen bir film oldu; bugüne kadar, eskiden Korece’ye göstermiş olduğum inadı gösterdiğim bir dile sahip, Uzak Doğu dilleri arasında Japonca ve Korece’den sonra kabullenmekte en çok zorlandıklarımdandı hatta. Dili yanında, film yapımlarına da soğuk baktıklarımdandı; çünkü bana göre yapımları çok durağan, aşkları inandırıcılıktan uzaktı. Ya ben çok yanlış yapımlara denk gelmiştim ya da önyargıyla yaklaştığım için ardında saklı olanları görememişim. Tarihi yapımları görselliği dışında bana hala durağan gelmekte ama iş ‘görsellik’e geliyorsa işte Çin veya Tayland yapımlarını gözüm kapalı bir şekilde ilk sıraya alabilirim, kimse kusura bakmasın. Starry Night da nasibini alanlardan biri olmuş; biraz hayalsi, biraz çocuksu masumluk, biraz melankolikliğe sahip çocuk psikoloji, biraz da ilk aşkın bizdeki önemine dem vuran ama hepsinden öte tüm bu büyüme nazları yanında çocuksu dünyamızdan hiçbir şey kaybetmeyişimizin kanıtı gibiydi Starry Night. Daha ilk sahnede gelen yıldızların; önce kara, sonrasında karın da gözyaşına dönüştüğü sahne beni ekran karşısına zımbalayıvermişti ve o sahneden sonra beklentilerimi yükseğe çıkardım.

[bimgx=500]http://i1227.photobucket.com/albums/ee440/squaw2/Starry%20Starry%20Night/Ads1310z4_zpsa3670d2b.jpg[/bimgx]

[bimgx=500]http://i1227.photobucket.com/albums/ee440/squaw2/Starry%20Starry%20Night/Ads1310z5_zpsed848f4e.jpg[/bimgx]

Mei ve Jay dünyası, bu heyecanımın getirisi olan beklentimi son ana kadar bana gerisin geri sundu, Mei’nin Jay’e olan duyguları, Jay’in Mei’ye olan hisleri ama hiçbir zaman sözlere dökülemeyip de içten gelen, bizim duyamadığımız seslerle aktarılmayı seçen çocuksulukla dolu bir aşkı sunuyordu. Sadece aşkı sunmuyordu bu yapım, daha fazlasına sahipti; Mei’nin, bir yandan Jay dünyasını işlerken diğer yandan da ailevi sorunlarını yansıtıyordu bize, aile sorunlarından daha çok dede sevgisiyle büyümüş ve dedenin ona olan ilgisinin getirisi olan duyguları veriyordu. Paramparça olan hayatının yansımasıydı bir nevi. Çocukluk korkularını sunuyordu bir yandan, o korkuları verirken de çocuksuluğun verdiği umursamazlığı işliyordu, bunları da bir yapboz dünyasıyla betimliyordu yaratıcısı: Mei’nin dünyası yıkıldığı anda herkes birer yapboz parçası gibi teker teker kaybolup gidiverdi. O gidiş yanında da Jay’in dünyası, yapbozun bir parçasının bile kaybolması sonucu tamamlanamıyordu çünkü Jay’in bir parçası eksik kalmıştı.

O yapbozun en güzel anlatımına sahip sahnesi:

Filme başladığım anda, karşıma gelen durağanlıkla oflaya puflaya tamamlayacağım bir film kararına vardım, bu da en büyük yanılgılarımdan biri oldu. Filmde durağanlık yok muydu? Unutmayalım ki izlediğimiz şey bir Uzak Doğu filmiyse eğer o durağanlık kaçınılmaz sonlarımızdan biridir ve ben bazı yapımlarda bu durağanlığı fazlasıyla seviyorum. Starry Starry Night da bu sevdiklerim arasına adını yaldızlı harflerle yazdırdı; film adını ünlü ressamlardan birine ait tanınmış bir eserden alıyor aslında ve filmde bugüne kadar merak ettiğim en güzel ayrıntıyı gördüm; yapbozun ortaya çıkış hikayesi. İşte o anda bu filmde kayboldum, aslında beni çoktan yakalamıştı ama ben bunu son ana kadar hissedememişim çünkü filmin o masalsı dünyasında yolumu çoktan kaybetmişim. Bulmaya da hiç niyetim yoktu aslında, bulmasam da sonlanacağını biliyordum ve film; bana en güzel sonlanışı verenlerden biri olmuştu. İki büyülü oyunculukla tadı damağımda kalan bir yapım oldu Starry Starry Night; Mei ve Jay dünyasını üstlenen çocuk oyuncuların döktürdüğü bir yapım, Mei’nin bir çocukta olması gereken tüm korkuları size yapmacılıktan uzak dünyasıyla sunan bir isimdi bu film, o minik bedenin kendini ortaya koyduğu kocaman bir dünyaydı. O korkulardan birini de en güzel sahnesiyle sunuyordu, hayatında anne ve babasıyla olmaktan daha fazla vakit geçirdiği dedesinin yanına hastaneye giderken, yine dedesinin kendisi için yaptığı fili büyütüyordu o kendine ait olan güzel mi güzel ama hüzünlü dünyasında:

Birer birer kaybolan yapboz parçalarının tek resimde bütünleşememesinin korkusunu lanse edişiyle bu film favorilerim arasına gelip yerleşir; yerleşmekle kalmaz ve bende yer edinen sahneleriyle uzun bir süre bünyemdeki gel gitlere neden olur. Ben de gitmeden önce sevdiğim karelerden birini ekler ve o içimdeki çocuksu ruhun yansıması olan bu canavarı uyandırarak güzel bir gifle kapanışı yapar yeni Tayvan yapımları keşfine çıkmayı beklemek adına köşeme çekilirim ♥~~

@A. Borealis beybim, geçen gün tanıtımınla karşılaşınca izleme kararı aldığım filmlerinden biriydi, yine sayende güzel bir keyfi yaşamış oldum, teşekkürler Semiha'm ve tanıtımına eklemişssin ya, şu son sahnelerde gelen çocuk dünyasının alatımı olan içsel replik, o kısma bayıldım, hatta abartmıyorum ağlama isteği uyandı bende, Mei karakterini çok sevdim ben, onun yanında Jay'i de sevdim ama Mei dünyası bambaşkaydı ya, izninle aynı repliği ekleyerek yazından uçuyorum.

''Beni seven bir anne ve babam var. Artık… Birbirlerini sevmemelerine rağmen. Bana değer veren sınıf arkadaşlarım var. Her zaman… Beni anlamamalarına rağmen. Uzaklaşmakta olan sınıf arkadaşlarıma bakarken, onlara göre yazın, daha yeni başladığını fark ettim.

...

13 yaşındayken çok kırılgan oluyoruz. Ama 13 yaşındayken çok güçlü de oluyoruz. Bu yüzden, bu zalim dünyayla yüzleşmek zorunda kalmadan önce, lütfen bize iyi davranın. Fazla bir şey istemiyoruz. Bir bakış, nazik bir söz, sağanak yağmur, ani bir rüzgar veya kafayla verilen bir selam. Kendimizi özel hissettiren bu küçük iyilikler.

...

Küçük tavşan, asla büyük bir tavşana dönüşmedi. Küçük fil asla büyük bir fil olmadı. Büyüyen tek şey, bendim.''

beğenmene sevindim. gerçekten hoş bir yapımdı.. sinemanın sadece amerikan yapımlarından ibaret olmadığını çok çok kaliteli dünya sineması eserleride olabileceğinin güzel bir örneği bu film. samimi sıcak anlatımı ve sadece bir çocuk filminden ziyade büyük filmi olup aynı zamanda çocuklarıdan zorlanmadan güzel düşünceler edinmelerini sağlayabilecek bir yapımdı çok güzel şeyler yazmışsın.. ellerine sağlık.

sinemanın sadece amerikan yapımlarından ibaret olmadığını çok çok kaliteli dünya sineması eserleride olabileceğinin güzel bir örneği bu film.

Filmin en güzel özelliklerindne birini yansıtmışsın, Uzak Doğu filmleri arasında bazıları var ki çoğu Amerikan yapımı filmlerin yapaylığına taş çıakrtıyor bence. Bu filmde sevdiğim bir özellik de boğucu bir drama sahip olmaması; ne bir ani ölüm ne de bir hastalık mevzusuna sahip. Bu açıdan, film benim gözümde bir adım daha önde çünkü bu Uzak Doğu'lu senaristlerin olduk olmadık konuya hastalık sokmalarından bana gına gelir oldu.

Konuyla pek alakası yok ama dün MDL'ye güncel girdiğimde koşa koşa profiline gelecektim ama her şeyi kısıtlı zamana sığdırınca malum bazı şeyleri yapmayı unutuyorum. Bu sene, Shin Ha Kyun bizi onsuz bırakmayıp baya coşturacak. Aslında, bu film çekim aşamasındayken Arirang'ta izlemiştim ve sana söylemeyi unuttum. Ustamız, dizi yanında bir de filmle bizi şenlendirecek ve filmi dün kendi ülkesinde gösterime girmiş. Dün görüntülerini izledim de çok eğlenceli bir film. Haberin vardır belki ama olsun, al sana trailer beybim, bu adama bayılıyorum ben. Oğlu rolünde de Rooftop Prince ve The Moon that Embraces the Sun dizilerinde oynayan Lee Min Ho var.

http://mydramalist.com/actor/1253/lee-min-ho

Running Man TEASER TRAILER EXTENDED (2013) [HD] - YouTube

ahahaha görmem mi valla kasabın önünde pusuya yatmış kedi gibi bekliyorum:D fragmanı her izleyişimde haline bir kahkaha atıyorum. ya adam gerçekten oynuyo ve hani gerçek hayatta ödül törenlerinde falan görmüşsündür, aslında hiç böyle "bu adam film yıldızı" diyeceğin ne tipi, ne karakteri var. ama ne zaman bir komedi de, gerilim de, dram da görsem "abicim oynuyo yaa" dedirtenlerden. yansıttığı ışığa ayrıca acaip saygı duyuyorum. ağır başlı sakin mütevazı. yerim ben onu... dur yanlış yer anladın sen..

Oyunculuğu 10 numara zaten, bukelamun gibi adam, bu tip oyuncuları izlemek gibisi yok. En Son Join Security Area filmini izledim ve gözüm ondan başkasını görmedi doğrusu. Bu yeni filminde baya eğleneceğiz gibi. Aynen, normalde görsem bu adam ünlü bile olamaz derim ama bu filmi basına tanıtım toplantısında çok iyi olmuş, benden duymuş olma. Ya bir de, filmde komedi filmlerinin olmazsa olmazı Kim Sang Ho var, bu film tadından yenmez şimdi.

Doğru adresi biliyorsun babe yeme detayları oraya postala. ahaha

Neyse yiurum kusura bakmayasın yahu, Starry Night başlığını da bi güzel kirlettim. Konu, sevdiğim oyunculardan olunca çenem düşüyor, senin de benden aşağı kalır yanın olmayınca başlık alır başını gider. ahaha Sopayla kovalamana izin veriyorum hadi.

"Herkesi k-drama fanı yapacaksınız, o olacak" diye kendi çapımda trolllük yapacaktım ya bu ne böyle ya. Gifler beni benden aldı

Nereden bulurum bunu?

Edit: Tamam, buldum

Benden izlemedim bunu @ hece beraber izleyelim bari!

Blue-ray linki tıklayınız! Altyazı linki tıklayınız!

''Amacımız o zati'' deyip ben de trollüğe devam ederim. Filmi, ben Aurora Borealis'tan almıştım, o mesajını görürse yardımcı olacaktır.

Düzenleme:

Gökhan yardıma gelmiş bile, teşekkürler crows.

Pardon yanlış linki vermişim düzelttim. Oradan indirebilirsiniz!

Düzenleme: Görevimiz @Itır! Hoşuma gitti konusu indirip izleyeyim.