Kamen Rider Blade (2004)

kamen rider blade opening (HD) - YouTube

[/i]

"Sahip olduğum herşeyi yitirdim. Sevdiğim insanı, organizasyonumu, savaşmak için sebeplerimi ve adalete olan sevgimi. Ama şu an ne pahasına olursa olsun, arkadaşlarımın inandığı şeyi koruyacağım!"

İlaç sanayisi, nano makine teknolojisi ve arkeolojik araştırmalar gibi pek çok konuda faaliyet gösteren B.O.A.R.D. (Board Of Archaeological Research Department) organizasyonu son birkaç yıldır hükümetten aldığı özel izinle Undead adı verilen ve normal silahlarla öldürülemeyen yaratıkları bulup mühürleme konusunda da faaliyet göstermektedir. BOARD tarafından, organizasyonun ilk Kamen Rider birimi olan Garren'in kullanıcısı Sakuya Tachibana tarafından eğitilen ve 2. birim olan Blade'in kullanıcı adayı Kenzaki Kazuma, rutin bir görev sonunda BOARD merkezine döndüğünde Tachibana ile BOARD yöneticilerinden Kei Karasuma arasında ciddi bir tartışmaya geçtiğine şahit olur. Hemen akabinde ise üste büyük bir patlama gerçekleşir ve birçok kişi ölür. Kenzaki'nin güvenlik kamerasından son gördüğü şey, Tachibana'nın Garren'e dönüşüp etrafa ateş ettiği ve şef Karasuma'yı kaçırdığıdır. Kenzaki, üsteki patlamadan yaralı kurtulan BOARD operatörlerinden Shiori Hirose'yi binadan çıkartır ve kaldığı pansiyona götürüp tedavi olmasını sağlar. Ardından da BOARD'dan çıkarttıkları Undead tarayıcısı bazı programlarla serbest kalan Undead'leri bulup mühürlemeye karar verirler. Öte yandan Kenzaki, ona bildiği herşeyi öğreten Tachibana'nın bu ihanetini ve bu yüzden tüm mühürlü Undead'lerin serbest kalmasını hala anlamakta zorlanmaktadır, bu yüzden de olayların arka planını ortaya çıkartmak istemektedir.

Kenzaki'nin, taşındığı pansiyonu kızı Amane ile birlikte işleten dul Haruka Kurihara ile pansiyonda kalan diğer misafirlerden safdil yazar adayı Shirai Kotaro ve esrarengiz Hajime Aikaw'yla tanışmasının ardından tetiklenen olaylar, onu akıl hocası Tachibana ile yeniden karşı karşıya getirecek ve onun da bu savaşa farklı nedenlerle çekildiğini anlamasını sağlayacaktır. Hem insanlığın hem Undead'lerin düşmanı bir Kamen Rider olan Chalice ortaya çıktığında ise Undead'lerin sadece insanlara karşı değil kadim bir amaç için birbirlerine karşı da savaştıklarını öğrenir ve bu da Kenzaki ve Tachibana'ya, yaşadıkları tüm olayların çok daha büyük boyutlu ve insanlığın geçmişinden bile eski bir kan davasının son perdesinde olduklarını gösterir.

Öte yandan saf karanlıktan doğan bir Kamen Rider, içindeki insanın yaşadığı dünyaya nefretinden güç alarak yükselir ve bu savaşa dahil olur. Kenzaki ve Tachibana'nın bilmediği ve asla bilmek istemeyeceği şeyse Undead'lerin son hayatta kalan olma amacının sonundaki nihai gücün peşindekilerin sadece Undead'ler olmadığıdır. 3 cepheli son savaş başladığındaysa insanlığın yokoluşu yada devamı, farklı amaçlara sahip bu 4 Kamen Rider'in birbirleriyle kesişen mücadelelerinin sonunda kimin ayakta kalacağıyla ortaya çıkacaktır.

"Ben... hep karanlıktaydım"

2003 tarihli Faiz serisinde olduğu gibi sonraki yapılan Blade de öncülü gibi gayet karanlık bir hikaye örgüsünde ve sonlara doğru giderek kaotikleşen bir ilerleyişe sahip. Faiz'in aksine o denli yüksek bir bütçeye sahip olmaması bilhassa yaratık dizaynlarının bazılarının vereceği etkinin kaybolmasına sebep olurken, özel efektler ortalama ve suit dizaynları ise gayet başarılı.

Seri 2 bölümlük arc'ler şeklinde ilerliyor fakat senaryo yazımında gösterilen hassasiyet sayesinde bu çoğu zaman farkedilmiyor. Gereksiz denebilecek tek bir bölüm bile yok. Fiiler'imsi görünebilecek kimi 2 bölümlük arc'lerde bile araya sıkıştırılan kimi göndermeler ile hikayenin background'u aynı türden çoğu yapıma göre sağlamlaştırılabiliyor. Tüm Inoue yapımlarında olduğu üzere öngörülemeyen bazı ölümler yada Category Ace mühürlemeleri, bölümlere yayılan karakter gelişimlerine katkı sağlıyor. Benzer şekilde seride bir team up olsa da öngörülemeyecek şekillerde ve koşullarda gerçekleşiyor. Rider'ların birbirleriyle çatışan amaçları son bölüme dek bastırılmaya çalışılmadığı görülüyor.

"Beni mühürle ve dünyayı kurtar!"

Senaryonun tamamı ve bölüm senaryolarının büyük kısmı Sho Aikawa tarafından yazılmış. Kendisini Neo Ranga, Full Metal Alchemist, Nadesico ve Eureka Seven AO'nun şef senaristi olarak da tanıyabilirsiniz. Serinin çeşitli yerlerine iliştirilmiş dramatik kesişim noktaları ve son arc'ler ise önyargı kurbanı Tokusatsu türünün en dramatik ve karanlık örnekleri ile özdeşleşen Toshiki Inoue'ye ait.

Serinin, son bölümün alternatif bir finalle bitse ne olurdu şeklinde ve hikayeye 3 Kamen Rider daha ekleyen bir de filmi var. "Missing Ace" adlı bu film TV serisi kadar dokunaklı ve öngörülemez değil. Öte yandan seriye nazaran daha kesin bir sonla bitmekte.

Seriyi en çok takdir etme sebebim ise, hikayenin dünyayı, onu tüm günahlarına, tükenmişliğine ve yanılgılarına rağmen sevmek, bu yüzden insanlığa duyduğumuz sevgiye inanmak dışında bir alternatifimizin olmadığına dair hümanist bir mesaja bağlanarak bitirilmesi. Biraz açmam gerekirse, evet, insanlıktan nefret etmek, ondan tiksinmek ve ona isyan etmek kolaydır. Doğal olarak bir kurguda "Eh! Ne de olsa insanlık erdemsiz. Eğer sen acı çektiysen buna karşın biri yada milyonlarcasının da acı çekmesi ne farkeder?" yada "İnsanlık onun için fedakarlık yapmak ve onu korumak saflıktan başka nedir?" türü bir background vermek kolaydır ve iç gıdıklar. Oysa, bir seri insanlık için değişmek ve çaba sarfetmek ile ilgili bir backgrounda sahipse, kanımca bu zor bir seçimdir ve takdir edilmesi gereken bir anlatım şeklidir. Buna benzer şekilde, Kenzaki'nin bu dünyada adaletin olmadığını, bu yüzden kahramanların da olmadığını düşünen bir kızın, onun neden haksız olduğunu anlayabilmesi için yaptıkları da serideki adalet anlayışını özetleyen bir örnektir.

"Kaderimle savaşacağım! Ve onu yeneceğim!!"

Kenzaki'nin giderek güçlenmesine rağmen -İnsanlıktan kopmak yada dönmek arasında gidip gelen tek bir kişiden bile vazgeçmeksizin- insanlığı kurtarabilmek için yaptığı seçim, Tachibana'nın yakınlık duyduğu herşeyden ihanete uğramasına ve bu dünya için savaşma cesareti verebilecek tüm nedenlerini kaybetmesine rağmen devam etmek için çabalaması, Hajime'nin bir noktadan sonra ona anlamsız gelen bu dünyayı sevmek için sebepler bulması gibi seri hatırlanabilir birçok karakter gelişimi içeriyor.

Sonuç olarak Tokusatsu türüne önyargılarınıza karşın izlemenizi önerebileceğim, bir parça iç acıtıcı finaline ve nispeten düşük bütçesi sebebiyle sırıtan bazı küçük yanlarına rağmen fazlasıyla akılda kalıcı, ayrıksı bir hikaye.