One Piece Manga

Bu başlığa ilgi baya bi' azalmış; bıraktığım yerde duruyor.

Uzun süredir buralara uğramadığım için genel olarak bi' özet geçeceğim:

E başlık da canlansın isteriz biraz...

Chapter 612

Luffy'nin adayı yoketmesi için kendinden geçmesi, gözünün birşeyi görmemesi gerekiyor ve Luffy'yi o hale sokacak ne olabilir diye düşününce bulamıyorum birşey. Bakalım Oda Sensei'nin kafasında neler var ??

@Çubuk Kraker

Luffy'i çıldırtmak için bir arkadaşına zarar gelmesi yeterli. Şimdi daha da güçlü olduğunu göre keimi'ye ya da yeni tanışacağını düşündüğüm prensese zarar gelmesi durumunda Luffy böyle bir şey yapabilir diye düşünüyorum.

Zaten bu arlongumsu arkadaşın doping alması ve Luffy ile kapışması durumunda da adanın geleceği hakkında endişe duyumalı

Bende aynı şekilde düşünüyorum büyük ihtimal güzel bir teke tek savaş izleyeceğiz. Fakat garip olan Kehaneti söyleyen kadının sanki Luffy tek başına sebebsiz yere adayı yok edecek gibi heyecanlaması.

baratei de olduğu gibi kavga sebebini ortadan kaldırmak için adayı yok etmek isteyebilir luffy

sonuçta neptün'ü devirip yerine geçmek istiyorlar luffy'de neptün ve ailesi zarar görmesin diye adayı yok edecek olabilir.

Ama onca denizkızını çöpe atamaz Luffy, sonuçta onların korunabildiği tek yer o ada.

Ayrıca daha Jinbei'nin Luffy'e yolladığı mesaj var oda ayrı merak konusu.

Ömür biter manga bitmez kardeş ya. Bugün anladım ki one piece'ten keyif almam için bi 10 bölüm falan birikmesi lazım.

614 harikaydı. Aksiyona yavaş yavaş giriyoruz. Soul King harikaydı. Sanji-san gommenne. :DDD

chopper ında yeni hareketini görmüş olduk kung fu point

Luffy'nin zekasını konuşturduğu nadir anlardan birine denk geldik, prensesi köpekbalığının içine sokmak nedir ya :3

Birkaç haftadır yaptığı şeylerler Oda uyuzuma gitmeye başlamıştı. Bu kraliçeyi falan hiç sevmedim. Flashback'de uyuzuma gidiyordu. Son bölüm de öyle. Ama işte adam işini biliyor. Son sayfa can evimden vurdu. Sövsem sövemiyorum övsem övemiyorum.

Umarım bu tayfa her gittikleri adanın kör talihine şahit etmezler bizi.

Tiger adam gibi adam ya. O çocuğa doğru yolu göstermesi. Oda sensei bize güzel şeyler gösteriyor. Bence ne olursa Arlong yüzünden olacak gibime geliyor.

Zaten Fisher Tiger'ın tek yaptığı köleleri serbest bırakmak, ki zaten onun da etik açıdan yanlış veya doğru oluşu tartışmalı ( ama iyi mi yaptı, evet iyi yaptı )

Arlong'un yapısı zaten asi olduğu için ve bir de Tiger ile fikir ayrılığına düştüğü için, bi yeden sonra patlayıp ortalığın mnakocak(sansürümsü birleşik kelime) gibi geliyo bana.

Ama Tiger harbi adammış yani Oda yine her zamanki gibi kararlı, gurulu bir kişinin tablosunu çizdi(ne dediğimden pek emin değilim ama, evet )

Oda'nın en güzel yanlarından biri gurur adamlarını çok güzel anlatması ve hikaye olarak göstermesi.

Bu ufak çocukla ilgili bir entika dönse falan iyi olurdu aslında da Oda'nın tarzına uymuyor galiba...Sizleri bilmem ama Sanırsam ben One Piece'den de ümidimi kestim ...

Otohime'nin azmine hayranım. İnsanlar ve balıkadamlar arasında barışı sağlamak adına herşeyi yapaması takdire değer. O Kutsal Ejderin ölmesini bende çok istedim ama Otohime'nin onu kurtarıp olayları kendi lehine çevirmesi çok güzeldi. Prensesin gücü merak konusu şimdilik. Ayrıca Van Der Decken'in bahsettiği efsaneyi de merak ettim. Ve hâlâ Jinbei'nin Arlong'u Doğu Maviye neden gönderdiğini bilmiyoruz.

Oda-sensei yine dövüş öncesi dramlarını iyi kullanıyor, bu gördüklerimiz dövüş başlayınca teker teker karşımıza çıkacak

626

626

Otohime-sama'mız öldü, ardında, milletinden ve çocuklarından büyük sözler alarak. İki kardeşin yaptığı şaklabanlıklar tam bir dramaydı. Gözlerinden yaşlar gelerek annelerinin yerde acı içinde kıvranmasına rağmen sırf kardeşlerinin sakinleşmesi için acı dolu bir şekilde kardeşlerine şaklabanlık yaptılar.

Heralde artık günümüz tarihine dönerler. Neticede hem Otohime'nin nasıl öldüğünü hem de Van Der Decken'in neden prensesin peşinde olduğunu öğrendik hem de Fisher Tiger'a neden bu kadar saygı duyulduğunu.

Ben de One Piece'den umudumu kesmiş durumdayım. Kardeşlerin şaklabanlık yapışı gerçekten de şaklabanlıkça bir işti.

O büyük savaş meydanındaki olaylardan, görülen karakterlerden sonra şimdiki bölümlerin biraz hafif, sanki yolundan sapmış gibi gelmesi gayet doğal bence. Heyecan dozu yavaş yavaş artmakta. Tüm fanlar savaştan sonra yüzeydeki karakterlere neler olduğunu, tayfanın eğitim aşamalarını falan ayrıntılarıyla merak ederken şimdilik yalnızca tayfanın yeni macerasına odaklanmış durumda manga. Ama bence bu soru işaretleri de gün gelecek bir bir yanıt bulacaktır. Biraz daha sabır...

Ya koskoca Fishman Island'ı 10 chapter 2 kavga ile mi bitirsin, ne kadar zamandır buraya gelmeyi planlıyordu oda, bu noktada da herşeyi bir anda bitirmesi pek güzel durmaz, evet bende aynen birkaç kavga sahnesi görmek için sabırsızlanıyorum ama bu da bir hikayenin ne kadar güzel olduğu anlatan şeydir...

Kardeşlerin şaklabanlık yapışı gerçekten şaklabanlıkmıydı? La aqucum o en can alıcı sahne benim için. O esnada Prenses kontrolü kaybetseydi neler olabileceğini düşünebiliyor musun? Bırak yüzeye çıkma umutları o ada yerle bir olur yıkılırdı. Prenses'in gücünü hafife almayalım. Hele kullanmasını bilmeyenlerin gücünü hiç hafife almayalım.