En Son İzlediğiniz Uzak Doğu Dizi/Film

Rurouni Kenshin 7/10

Ne zamandır izlemek istediğim ama yine türlü tereddütler içinde kaldığım için pek yanaşmadığım bir filmdi. Neyse ki korktuğum gibi olmadı. Filmde yaratılan mekanlar, kostümler ve atmosfer o dönemi yansıtan nitelikteydi. Dövüş sahnelerini oldukça beğendim. Teknikleriydi, şuydu buydu derken animede kimi uçuk dövüş sahneleri mevcut. Tüm bunlara rağmen filmde dövüş sahneleri oldukça iyi yansıtılmış bana göre... Ayrıca müzikler de oldukça sağlamdı. Kötü diyeceğim bir oyunculuğa rastlamadım ama işte gelin görün ki seriyi izledikten sonra filmdeki karakterler arasında bir samimiyetsizlik kol geziyordu. Belki de film olmasından ötürü her karaktere uzun uzadıya yer veremediklerinden kaynaklanıyordur bu durum, bilemiyorum. Kısacası her ihtimale karşı filmi büyük beklentiler içinde izlemeye başlamayın.

She's On Duty 8/10

Kim Sun Ah... Bu kadına da diyecek bir lafım yok. Her rolün üstesinden gelmeyi başarıyor. Gizli bir ajan-polis olarak bir liseye öğrenci kılığıyla girerek görevine başlıyor. Pek aksiyon içermemesine rağmen komedi yönüyle oldukça tatmin ediciydi. Ha bir de bazıları Gong Yoo için izliyor(muş) onlara da "Bi' git allasen..." demek istiyorum.

Masquerade 9/10

İşte iyi ki izlemişim dediğim bir başka Kore yapımı. Joseon döneminde Kral Gwang Hae kendisine suikast düzenlenmesi korkusu ile kendine benzer bir adam bulunmasını ve tahta bir süreliğine onun geçmesini ister. Tıpatıp benzer bir adam bulunur lakin bu adam yani Ha Seon genel evlerde soytarılıktan başka bir şey yapmamaktadır. Öte yandan korkulan olur ve gerçek kral bir suikaste uğrar, zehirlenir. Acilen Ha Seon saraya getirilir. Plan ise bellidir. Ha Seon başta idam korkusu yüzünden kral yerine geçmek istemez ama paranın kokusu insana neler yaptırmaz ki? İşte filmimiz bu andan itibaren türlü traji-komik olaylara ev sahipliği yapmaya başlıyor. Sahte kral başta sadece para için giriştiği bu işe ilerleyen zamanda iyice kendini kaptırır ve ülkesini, halkını önemseyen bir kral olma yolunda ilerlemeye başlar. Başından sonuna kadar hiç sıkılmadan izledim. Oyunculuklar, mekanlar, kısacası dönemin tarihi dokusu detaylı olarak izleyiciye sunulmuş. Özellikle müzikler şahaneydi. *-* İşte açılış parçası;

She's On Duty 8/10

Ha bir de bazıları Gong Yoo için izliyor(muş) onlara da "Bi' git allasen..." demek istiyorum.

Bir beğeni gelsin benden.

Ahahaa, çok sevdim bu cümleyi. Goong Yoo kötü oyuncu demiyorum ama kimse kusura bakmasın, bu filmin yıldızı Kim Sun Ah; filmi götüren o, filmde parlayan o. Film, bildiğimiz komedi içeriğine sahip ama en azından dolu dolu bir filmdi ve Kim Sun Ah filmi biraz daha öteye taşıyordu, adından ziyade rolü diyelim. Bu hatun belki standart rolleri üstleniyor, kimine göre de Ajumma kategorisinde olduğu için tercih edilmeyenlerde ama hakkı yenilmeyecek bir yetenek. İzlerken en çok eğlendiğim isim ve mankenlikten oyunculuğa geçenlere göre de çok başarılı ki bazı aktrisler, mesleği oyunculuk olmasına karşın Kim Sun Ah'ın tırnağı bile olamaz. Yalnız, 2013'te iyi yattı unnimiz, hasret kaldık kendisine.

İzlediğin o tarihi film var ya, yanlış hatırlamıyorsam eğer Kore'de en çok gişe yapan filmler sıralamasında ilk 10'da. İzlemek istediğim filmlerden biri, senin de bu güzel yorumunu okuduktan sonra daha da can atar Squ~

Hımmm, baktım da Ryu Seung Ryong ne kadar şanslı bir aktör olmuş; bu film ardından gelen bu seneki Miracle in Cell de o listedeydi, hatta birinciliği kaptı diye biliyorum. Gerçi kendisi de fazlasıyla yetenekli.

Gelelim benim izlediklerime;

Devil Beside You || 8/10

İzlediğim ilk Tayvan draması oldukça başarılı sonuçlandı, sadece her eve böylesi bir şeytan deyip daha ayrıntılı yorumlarımı diziye dair bir başlık açtığımda dile getireceğim. İlk Tayvan dramam olduğu için tanıtım şeklinde hazırlamam gerektiğini düşündüm. xD

The Snow Queen || 5/10

Yahu hayrına biri şu Hyun Bin'in menajerini değiştirsin lütfen. Sam Soon hariç hiçbir projesini beğenmiyorum ben Hyun Bin'in, güzelim oyunculuk heba oluyor. Filmlerinden Daddy Long Legs hariç hepsini izledim, dizilerinden de 4-5 tanesini izledim, benim açımdan kötü seçimlerdi.

Diziye gelirsek eğer dizi beklediğim gibi çıkmadı, ben adına yakışır şekilde biraz daha masalsı bir dizi beklerdim. Secret Garden bile daha masalsıydı ki Kar Kraliçesi küçükken izlemeyi en çok sevdiğim filmlerin başında gelirdi. Bir ara animesini tüketmeyi planlıyorum. Dizideki tesadüfler ve aşk meşk meseleleri beni fazlasıyla baydı, özellikle başrol kızımızın hastalığından dolayı yaptığı egoistçe tavırlar çok ama çok iticiydi. Sonuçta bedeni zayıf olan birinden çok da iyi tavırlar bekleyemeyiz ama ben hastalığını çevresindeki insanların suçuymuş gibi öne süren rolleri sevmiyorum. Sanırım Sung Yu Ri'yi sadece Hong Gil Dong ile seveceğim çünkü o yapımda olmadığı kadar sempatik, olmadığı kadar masumane, olmadığı kadar sevecendi. Adeta bir anime shoujo kızıydı, tabii Kang Ji Hwan ile de çok güzel bir ahenk oluşturmuşlardı. Ama bu diziyle hayallerimi yıktı Sung Yu Ri, Hyun Bin de öyle. Bence, Hyun Bin salon erkeği yani CEO rolleriyle karşımıza çıkmalı. Böyle darbe görmüş rolleri So Ji'ye bıraksın.

Hyun Bin rolünü her ne kadar ona yakıştıramasam da sevdim, zira bir matematik dahisi için iyi bir seçimdi ama dramalarda alıştığımız kadercilik burda almış başını gitmiş, hele de lisedeki yarıştığı ve en yakın arkadaşı olan diğer deha vardı ya;

Bir de, o kadar yıl dile getirilmesin, sonra birden ortaya çıksın. Hyun Bin diziyi izlettirebilen tek etkendi, gerçekten de tipinden daha ziyade oyunculuğuyla göz dolduran biri Hyun Bin, eh tipi de o oyunculuğa eklenince diziyi sevmeseniz bile sonuna kadar izleme iştahıyla dolup taşıyorsunuz. xD

Lover Vanished || 5/10

Giderek ısındığım oyunculardan biri de Kim Nam Gil, yakında listeme ekleme girişiminde bulunacağım. Sadece filmleriyle izledim, zaten Portrait of Beauty performansıyla beni benden aldı ama onu en çok Bad Guy ve şu yeni draması olan Shark ile izlemek istiyorum. Eminim ki izleyicisini fazlasıyla mennun etmiş bir isimdir. Sevdiğim aktörler arasında, sanırım kanlarında var oyunculuk. Babası da iyi oyuncular arasında ama Kim Nam Gil'i izlemesi daha keyifli.

Filmi pek sevmedim, başlangıcı içine çekebilecek kapasitede ama devamı, ''eh'' dedirtebilecek olanlardan.

Our Happy Time || 8/10

MyAnime List sitesine üye olduğum andan beri Top Manga kategorisinde birinciliği kimseye kaptırmayan manganın, Kore versiyonu olan Live Action yapımıydı Our Happy Time. İyi bir oyuncu olan Kang Dong Won ve Lee Na Young'ın uyum içersinde sunduğu güzel bir seyirlikti. Mangasından hiçbir şeyin atlanmadığı bir yapımdı, manga Japon yapımı olsa da Koreli yapımcılar da bu LA işini iyi biliyor. Filme dair birçok şey yazasım var aslında, durağan ve kısıtlı mekan kullanımlarına sahip olup da başarısından hiçbir şey kaybetmemiş bir film için bu kadar az yorum haksızlık ama bir sürü yapım girince sayfayı dolurmamak lazım. Üstelik, finalini bildiğim an filmden bir an bile sıkılmadım, aksine sonuna kadar konuyu hiçbir şey bilmiyormuşçasına büyük bir keyifle izledim.

Kang Dong Won severlerin kaçırmaması gereken bir yapım, sevmeyen ya da ilk kez izleyecek olanlar da kaçırmasın. xD

I Hear Your Voice (Kore),Shark (Kore) Just Jou (Çin) ve Monstar (Kore)dizilerini izliyorum. Tavsiye ederim^^

Last Cinderella (Japon) ve Nail Shop Paris'i izledim bitti ama tavsiye etmiyorum!

Cruel City 9/10

Off o nasıl bir finaldir arkadaş ya...Jung Kyung Ho bir dizide bu kadar döktüreni de ilk kez gördüm.. Buruk ve sürükleyici

History Of The Salaryman 8/10

Ji Hwan'ın en son rol aldığı dizi The Incarnation Of Money'i izledikten sonra aynı senaristlerin elinden çıkma yapımları da izlemeyi kafaya koymuştum. Çünkü Hem dram hem de komedinin bir olduğu senaryoları pek severim. History Of The Salaryman'i de izlerken aynı tadı aldım. Yine bu dizi sayesinde aktris Jung Ryeo Won hakkındaki fikrim de bir anda değişti. *-* Şımarık kızları sevmem lâkin buradaki şımarık kızımız Jung Ryeo Won bir başkaydı. >.< Öte yandan dizi sayesinde yeni isimler yeni oyuncular tanımış oldum. Bknz: Lee Bum Soo ^^ Dizinin şirin özelliklerinden biri de bölüm sonunda yine seyirciyi güldürür nitelikte yayınlanan kısa sahneler. Kısacası izlenmeye değer güzel yapımlardan biri.

Marry Him If You Dare 4/16

The Heirs 6/20 (sırf zaman öldürmek için izliyorum )

Unemployed Romance 4/10 (şimdi izleyeceğim)

Secret 10/16 (en merakla bekleyip izlediğim dizi)

Just You 19/20

Marry Him If You Dare 4/16

The Heirs 6/20 (sırf zaman öldürmek için izliyorum )

Secret 10/16 (en merakla bekleyip izlediğim dizi)

heheh Böyle koay geldi Bunları bende izliyorum.

Secret' ı itiraf edeyim sadece Ji Seong için izliyorum Hwang Jeong Eum' u hiç sevmem .. Ya bi insan bütün drama kariyerini ağlayarak nasıl yapar diye merak eden olursa aha, bu hatunun yapımlarını izlesin..

The Heirs' i Kim U Bin yüzünden izliyorum. Çünkü dört göz beklediğim bir filmi var ve bence kötü başroller bu herife cuk oturabilir.. Ama arkadaş dizinin iki baş rol oyuncusunu boğmak istiyorum ya.. Lütfennnn

Marry Him If You Dare ' i neden takip ettiğimle ilgili hala bir fikrim yok

Medical Top Team Good Quizden sonra iyi gelir dedim ama pek bi sönük aslında bana göre kadrosunda Jeong Ryeo Won gibi bir aktris varken bu kadar sıradan olmasıda şaşırtıcı...

Secretly, Greatly çok tatlı bir yapımdı bazı yerleri absürt ötesi saçmalık ötesi olsada güzeldi..

Le Jun Kai Çinliler dram yapmasın .. valla yapmasınlar ...

Cold Eyes Kesinlikle izleyin.. Jung Woo Sung, Sol Kyung Gu gibi iki usta oyuncu karşılıklı harbi oynamışlar..

The Gifted HandsKim Bum dan bu kadarını bile beklemezdim:)) Hiç fena değildi sinemada bu istikrarla giderse takibime bile girebilir.. Fena değildi de çok aman aman bir şey beklemeden izlemenizi tavsiye ederim.

Daha yenice Scandal' ı bitirdim. Genel izleyici kitlesi tarafından pek tutmadı galiba, içinde aşka pek yer vermedikleri için olsa gerek. Ama bence çok güzeldi, ebeveyn, evlat, aile olmanın anlamı üzerine bir diziydi, ben de çok severim bu konudaki yapımları. Biraz uzundu gerçi... Son bölümdeki baba-oğul sahnesi çok dramatikti ya, çok güzeldi. Vıcık vıcık aşk hikayelerinden sıkılanlar için iyi bir alternatif olabilir.

Şimdi Pasta' ya başladım, ben böyle şefi boğarım yahu. Bir bölüm boyunca turşu diye diye canımı çektirdiler.

Marry Him If You Dare, kafa dağıtmak için izliyorum.

Secret, bu dizinin kurgusu hatalı bence. Adı Secret ama seyirci her şeyi başından biliyor. Olayı geri dönüşlerle anlatsalar seyircide biraz merak oluşturur en azından, şu anda sır mır yok. Bitmesine 4 bölüm kalmış intikam yeni başlıyor. Bir de Kore' de yeni trend sevgilinin işlediği suçu üstlenip hapse girmek, çıkınca da intikam peşinde koşmak. Yine de müzikleri güzel.

Bir ara Two Weeks' e başlamıştım ama kaçıp, kovalamaca hikayesine döneceği anlaşıldı. Bu tarz kısır döngülerden sıkılıyorum. Bir de adamın yaralanmaması gerekirken, daha başından yara alıyor. Sonuna kadar katil ve polislerden kaçacak, yaralanmayıp, enfeksiyon kapmaması mucize olur herhalde. Bir de küçük kız tatlı matlı ama bence bu kadar bilmiş, bu kadar olgun olması saçma. Çocuk dediğin çocuk gibi davranmalı, çok yapmacık böylesi. Canım isterse bir gün devam edeceğim buna da.

Daha yenice Scandal' ı bitirdim. Genel izleyici kitlesi tarafından pek tutmadı galiba, içinde aşka pek yer vermedikleri için olsa gerek. Ama bence çok güzeldi, ebeveyn, evlat, aile olmanın anlamı üzerine bir diziydi, ben de çok severim bu konudaki yapımları. Biraz uzundu gerçi... Son bölümdeki baba-oğul sahnesi çok dramatikti ya, çok güzeldi. Vıcık vıcık aşk hikayelerinden sıkılanlar için iyi bir alternatif olabilir.

Şimdi Pasta' ya başladım, ben böyle şefi boğarım yahu. Bir bölüm boyunca turşu diye diye canımı çektirdiler.

Marry Him If You Dare, kafa dağıtmak için izliyorum.

Secret, bu dizinin kurgusu hatalı bence. Adı Secret ama seyirci her şeyi başından biliyor. Olayı geri dönüşlerle anlatsalar seyircide biraz merak oluşturur en azından, şu anda sır mır yok. Bitmesine 4 bölüm kalmış intikam yeni başlıyor. Bir de Kore' de yeni trend sevgilinin işlediği suçu üstlenip hapse girmek, çıkınca da intikam peşinde koşmak. Yine de müzikleri güzel.

hehehe birde intikamın ortaklaşa alınırken aşık olmaları..! Uğultulu tepelerle ne alakası var ben o kısmı anlamadım:D

Scandalı atlıyacaktım o herifin bütün dizileri destan bölüm mübarek bayar demiştim ama sen böyle diyince indiriyorum sağol özz..

hehehe birde intikamın ortaklaşa alınırken aşık olmaları..! Uğultulu tepelerle ne alakası var ben o kısmı anlamadım:D

Scandalı atlıyacaktım o herifin bütün dizileri destan bölüm mübarek bayar demiştim ama sen böyle diyince indiriyorum sağol özz..

Hakikaten yavv, 1 ayda nasıl aşık oluyorlarsa birbirlerine. Aşk çok basit bir şey sanki Kore' de, ha deyince eskisini unutup yenisine yelken açıyorlar. Uğultulu Tepeler olayını ben de çözemedim. Romanda gayet de intikamını alıyordu adam, hiç de pişmanlık yaşamadı intikamı boyunca.

Scandal, ilk 5 bölüm geçmişi anlatıyor zaten. Belki biraz daha kısa yapabilirlermiş ama böyle de güzel. Ben çoğunlukla sonraki bölümü merak ederek izledim. Hani bazı dizilerin ana konusu, işlenişi sıkıcıdır da araya romantizm koyarlar izlenilebilir olması için, bunda romantizm çok geri plandaydı ama konu ve oyuncular izletti. Bir de başrol gençlerden çok ajussi ve ajummalar baya ön plandalardı. (ilk kez bir ajussi hoşuma gitti. )

Secret:5/10

KENDİMİ iNTİHAR ETMEYE GİTTİM DÖNMEM...

5' i de valla Ji Sung için verdim.. Senaristi tebrik ediyorum Bu kadar saçmalamayı bir diziye sığdırdığı için, Yapımcıyı daha çok; Hadi o saçmaladı ama sen bir de yapımcılığı üstlenip... Neyse.. Özetle En son kendimi tebrik ediyorum boş anıma denk geldiğinde izlediğim için..

Nt:Emily Brontë Dört döndü yazık...

Kız kıyma canına değmez bu dizi için.

Valla fena başlamayıp sonlara doğru sapıttı dizi. İnanılmaz sıkıldım hatta ekrana boş boş bakarken bir yerde montaj hatası (bir sahneyi yanlış zaman aralığına montaj etmişler) bile buldum. Zaten hikayenin zamanı kullanması sinir bozucuydu, sürekli ana karakterleri yan yana getirmenin yollarını aramışlar, hep akşam, hep kızın kapısının önü falan. Senaryo ve karakterler çok yavandı. Oyuncular robot gibi oynamışlar, bir tek kötü adam diye seyircilerin önüne atılan savcı karakterini başarılı buldum. Senarist o karakteri kötü göstermek için elinden geleni yapmış valla bravo. Sonunda kadının çocuğunu yanına almaması da sinir bozucuydu, ben çocuğumu asla başkasına bırakamazdım o şekilde.

Kız kıyma canına değmez bu dizi için.

Valla fena başlamayıp sonlara doğru sapıttı dizi. İnanılmaz sıkıldım hatta ekrana boş boş bakarken bir yerde montaj hatası (bir sahneyi yanlış zaman aralığına montaj etmişler) bile buldum. Zaten hikayenin zamanı kullanması sinir bozucuydu, sürekli ana karakterleri yan yana getirmenin yollarını aramışlar, hep akşam, hep kızın kapısının önü falan. Senaryo ve karakterler çok yavandı. Oyuncular robot gibi oynamışlar, bir tek kötü adam diye seyircilerin önüne atılan savcı karakterini başarılı buldum. Senarist o karakteri kötü göstermek için elinden geleni yapmış valla bravo. Sonunda kadının çocuğunu yanına almaması da sinir bozucuydu, ben çocuğumu asla başkasına bırakamazdım o şekilde.

ÖZZ;montaj hatasını sende gördün mü)) Ay ben bir ara acaba komediye mi sardılar diye içimden geçirirmedim değil hani:D yok ya hiç bu kadar zaman kaybı bir yapım görmemiştim...

Running Man 8/10:Shin Ha Kyun gerçekten usta bir oyuncu Baba oğul ilişkini anlatan aksiyonlu "lan bu herif 9 canlı mı ne?!" dedirten sürükleyici bir yapımdı.

Montage 8/10: Uhm Jung Hwa normalde benim çok sevdiğim bir aktrsit değildir ama çok başarılı idi senaryo da özellikle kurgu olarak başarılı idi. Adalet kavramı üzerinden giden yapım 15 yıl önce ölen çocuğu için adalet istemesini anlatıyor. bakmayın bu kadar yavan söylediğime ama spoiler vermeden mümkün değil anlatamam. İzleyin..

Countdown 7/10 Tahsildar ve oğlunu kaybetmiş bir babanın, Organ nakline ihtiyacı vardır ve oğlunun organlarını alan ailelerle irtibata geçip kendisine dönör olmaları ister. bir kişi uygundur ve oda hapistedir. Çıkar ve intikam peşine düşer. Tabi bizimki de onun peşine.. Hikaye güzel ama dramatikliği biraz abartılı buldum. Genede güzeldi..

Bu üç yapımda vıcık vıcık ilişkileri anlatan yapımlardan sıkılmış olanlar için bire bir..

In Time With You || 4/10

İlk sezonu 13 olarak tasarlanmış, sonra da hangi akla hizmete uyulmuşsa 23'e çıkılmış ki ben sonrasını izlemedim doğrusu. 13. bölümde zaten noktayı ne güzel koymuşsun, nesine uzatırsın ki boylesi konuyu. 30 yaş sendromuna girmiş bir kadının evlenemeyecek korkusunu işlemek isterken çocukluk aşkını sevdiğini kabullenemeyişine dem vuran bir dizi. Uzak Doğulular için bu çocukluk arkadaşı aşkı baya özenilesi bir durum sanırım. Hayır, ne diye açılamazlar ki sonuçta ikisi de birbirine aşık ve gün gibi de aşikar bir durum. Evlilik arefesinde mi aklın başına gelir. Ha bir de, ikilimiz aralarında anlaşma yapıyor: verdikleri yaşa kadar kuralı bozup evlenen diğerine büyük bir meblağ ödeme yapacak. Böyle okuyunca çok eğlenceli ve komediye boğulmanıza sebep olacak bir yapımmış gibi duruyor değil mi? Ben ettim siz etmeyin sakın, hepsi koca bir kandırmacadan ibaret. Gel gitlerle, daha doğrusu kısır döngüden paçayı sıyıramayan yapımlardan biri. Boşuna izlemeyin.

The Flowers of War || 6/10

Filmi, biraz da Christian Bale için izlemek istedim, eğri oturup doğru konuşayım. Diğer oyuncuları pek bilmiyorum ki afişine baktığımda kadın oyuncunun güzelliğini de inkar edemedim. Acaba sadece afişte mi güzelliği sergilenmiş diye düşündüm ama öyle değildi, filmde de sizi fazlasıyla güzel karşılayan bir isimdi, oyunculuğunun kalitesi güzelliğine daha da bir güzellik katıyordu.

Film Çin'de geçiyor ama öyle denildiğine bakmayın, sadece savaş ortasında, Japonlar'ın işgaline maruz kalmış bir dönemin kilesinden başka bir mekan göremiyorsunuz, üstelik 2 saati aşkın bir süreye sahip olmasına rağmen 'tek mekan' dediğimiz filmlerden biri. Bir roman uyarlaması, kalabalık bir dişi ordusuna sahip olan kadrosuna rağmen Christian Bale filmi tek başına göğüslemiş diyebiliriz. Bu açıdan bakınca film yer yer fazlasıyla durağanlaşıyor ve sizi sıkıyor. Üçüncü gözün (küçük kızların arasındaki başrol konumunda olan hanım kızımız anlatıyor) anlatımıyla sunulan savaş filmlerinden biri ama daha akıcı bir dile sahip olmasını dilerdim. Hele de sondaki anlatımda, yani noktalanışında büyük eksiklikler vardı. Kilisenin yetiştirdiği küçük kızları Japon askerlerinin elinden kurtarmaya çalışan John (Christian Bale) ve ona bu konuda yardımcı olmaya karar veren 13 olgun kadının hikayesi. Başlarda, mesleklerinden dolayı kiliseye sığınmaları küçük kızlarımız tarafından hoş karşılanmaz. Fakat kimsenin cesaret gösteremeyeceği fedakarlıkla, ön yargının insanların hayatında ne kadar da gereksiz olduğunu anlatıvermiş bu çekici kadınlarımız. Keşke bunu, biraz daha güzel bir işlenişle anlatabilselermiş. O albenileri bile filmi kurtarmaya yetmiyor sanki. Oyunculuklar hatrına o puanı kapabildi zaten, yoksa elimden zor kurtulurdu.

@Aurora Borealis

Ciğerci dükkanı önünde bekliyordun, sonunda ciğeri kapmışsın worliii Running Man'i izlemişsin.

hahah evet ya sevdim adam hakkatten oynamış hele bir sahne vardı ki öldüm:)))) Bu kadar ağır bir beyfendinin böylesi rollerin altında nasıl o karakterini gizleyip bambaşka bir şey çıkarabiliyor... beni hasta ediyor..

Gönderecem bunu da

The Master's Sun 7||10;

Evet, bir fangirl olmayacağım. So Ji'yi böyle şeker şebelek bir rolde görmek istemiyorum bir daha. Bazı oyuncuların üzerine yapışan roller var, evimizin 'Küçük Emrah'ı olarak tanıdık biz onu her ne kadar bu rolleri yakıştırmasam da ben onu soğuk rollerde seviyorum. Benim için So Ji'nin dönüm noktası rolü Ghost dizisiyle olmuştu, üzerine farklı bir karakteri yerleştirmiştik bu kez ve hakkından da güzelce gelmişti ama 'şeker adam rolleri'nden mümkün mertebe uzak dursun nolur. Hiç mi hiç yakıştıramadım, o kadar eğreti durmuş ki direk 'Ben So Ji Sub değilim, alın beni bu dünyadan'' diye haykırıyordu bence. Gong Hyo Jin'e, The Greatest Love ve Guns and Talks filmiyle ısınır gibi olsam da vazgeçiyorum ondan da, nedense kadın bende soğuk rüzgarlar estiriyormuş gibi bir his bırakıyor. Bu dizide de öyle bir esinti verdi, dizi deseniz, onu açmaya pek niyetim yok aslında. Konuya dair pek bir şey söylemek istemiyorum çünkü açarsam bir daha kapatamayacakmışım gibi geliyor. Puan niye bu kadar yüksek, diye gelmesin kimse karşıma, arada fanlık yapmak benim de hakkım olsa gerek. Hele de o güzel ellere doyduysam (hiçbir dizide bu kadar çok gösterilmemişti ♥) bu diziyi 7'i hak ediyor diye düşündüm. Ha bir de, Küçük Güneş'in hakkı yenilmemeli! Onu izlerken o kadar çok eğlendim ki ana çifti ve oyuncuları bıraktım ve Tae Yi Rung'ın sahnelerinin keyfine vardım. xD

When It's At Night 7||10;

Hayal kırıklıklarıyla bir dönemden geçiyorum bu ara, özel hayatım olsun drama hayatım olsun, anlaşmışlar gibi çapraz ateşe almışlar beni. Uzun süre bıraktığım bu dünyaya döndüm ama henüz ''iyi ki dönmüşüm'' dedirtebilecek yapımımla karşılamadım. :/ Kim Sun Ah en sevdiğim kadın oyuncu, böylece So Ji ile olan dizisi ''Great Great'' hariç, tüm dizi listesini tamamlamış oldum. Arkeoloji de sevdiğim bir alan olunca tadından yenmeyecek, komedi özelliği ile gülmeye doyamacağımı düşünüp başlamıştım ama olaylar 10'lu bölümlerden sonra drama dönüşüyor resmen. O noktadan sonra da ben beklediğimi alamadan dizimi devam edip tamamladım. Ne de olsa 12 bölümü çoktan devirmiştim, hal böyle olunca da geriye kalan 5 bölümü yutuvermemek olmazdı. Oyunculuklar açısından negatif bir eleştiri alamayacak bir yapım lakin konu bakımından aynı şeyi söyleyemeyeceğim. O giriş sahnesinin güzelliği ve eğlencisi son ana kadar devam etseydi keşke.

My Love From The Star <3

Inspiring Generation

Let's Eat

I Need Romance 3

Deja Vu (çek gereksiz bir Tayvan dizisi:)

sanki hep buralardaymış gibi hiç çaktırmadan yazıp kaçayım bende ;

A Werewolf Boy 9/10 ; filmin ismine bakınca standart bir kurt adam yapımı gibi gözüksede son derece duygu yüklü ve güzel bir yapımdı, kurt adamı oynayan çocuğu innocent man serisinden de tutmuştum ztn o yüzden afişte onu görünce ve bizim keriminde tavsiyesi üzerine hiç düşünmeden izledim. her ne kadar bütün film boyunca toplamda bir kaç cümleyi geçmeyen repliği olsada (bir kaç cümle bile değildi belki ama sölemiş olduğu sözler son derecek duygu yüklü idi) oyunculuğu bence gayet iyiydi, kırdığım 1 puan ise her zmn ki bencilce isteklerim yüzünden tabikide; sonu dilediğim gibi bitmediğinden

sanki hep buralardaymış gibi hiç çaktırmadan yazıp kaçayım bende ;

A Werewolf Boy 9/10 ; filmin ismine bakınca standart bir kurt adam yapımı gibi gözükse de son derece duygu yüklü ve güzel bir yapımdı, kurt adamı oynayan çocuğu innocent man serisinden de tutmuştum zaten o yüzden afişte onu görünce ve bizim keriminde tavsiyesi üzerine hiç düşünmeden izledim. her ne kadar bütün film boyunca toplamda bir kaç cümleyi geçmeyen repliği olsa da (bir kaç cümle bile değildi belki ama söylemiş olduğu sözler son derecek duygu yüklü idi) oyunculuğu bence gayet iyiydi, kırdığım 1 puan ise her zaman ki bencilce isteklerim yüzünden tabi kide; sonu dilediğim gibi bitmediğinden

Ağlamak istiyorum:))

Ağlamak istiyorum:))

tamam tamam bi daha gelip bişiler yazmam buralara sen ağlama yeter ki

hazır gelmişken konunun amacına hitaben ;

Ghost 8/10 : henüz daha seriyi bitirmedim ama izlemediğim sadece son bölümü kaldı onuda gün içerisinde izlemeyi düşünüyorum, ztn seri bence 16 bölümlük bir seri olmalıymış biraz fazla uzatmışlar gibime geliyor, zira başlarda ana hikayenin yanında küçük başka hikayelerde veriyorlardı izleyiciye ve gayette güzel oluyordu fakat sonra olay tamamiyle ana hikaye üzerinden dönmeye başlayınca vede en ayar olduğum mevzuya gelicek olursak eğer sürekli olarak ellerine geçirdikleri delilleri bi şekilde kaybetmeye başladıklarında seri benim için sıkıcı olmaya başladı nedense, o yüzden son bölümü izlememiş olmama rağmen seri benim için bitmiştir, peki neden bu kadar yüksek puan verdin sorusunada gelicek olursak eğer; baştada dediğim gibi hikayenin bilgisayar ve bilişim üzerine olması vede en önemlisi uzun bi aradan sonra foruma yeniden döndüğüm şu günlerde durduk yere So ji fanlarından dayak yememek için zira en son bıraktığımda buralarda So ji yukarı, So ji aşağı başka bişi konuşulmuyordu

Bu kez ben ağlamak istiyorum...

Ayrıca hala öyle, Drama Kafe başlığına bakmamış gibisin

Bu kez ben ağlamak istiyorum...

ki hione bir daha sahaya çıksın

Ayrıca hala öyle, Drama Kafe başlığına bakmamış gibisin

yeterki siz ağlaşmayın ben hep gelirim yavaş yavaş alışmaya çalışıyorum yeniden foruma, çoğu yere şöle bi üstü kapalı baktım sadece ama detaylı olarak bakıcam yeniden merak etme ...

yeterki siz ağlaşmayın ben hep gelirim yavaş yavaş alışmaya çalışıyorum yeniden foruma, çoğu yere şöle bi üstü kapalı baktım sadece ama detaylı olarak bakıcam yeniden merak etme ...

Arkadaşım düşünür bizi sadece bakınmakla olmaz o iş, yorum da isteriz.

Who Are You? || 8/10

Bir Ghost (Patrick Swayze filmini kastediyorum) hikayesi temasını taşıyor ama ben yine de sevdim. Özellikle de klişeleri yıkan 2. fettan erkek ve kız temasından uzak oluşuyla izlemesi keyif veren bir yapım oldu. Bölümlerin 45 dk. sürmesi de ayrı bir artı puan kazandırıyordu. Oyunculuklar da iyiydi, gerçi 2PM üyesi yerine başka bir başrol dilerdim ki Kim Jae Wook başrol olsa dizi benim için daha da hoş olabilirdi. Geçen senenin dizilerine dikkat ettiğimde şu 'kare as' temasını yıkan yapımların çoğaldığını fark ettim ve bu benim açımdan güzel bir olay.

Two Weeks || 8/10

Tansiyonunu başından sonuna kadar düşürmeyip, son bölümde yerle bir eden bir yapım olmuş. Yine de 8'den aşağı görmediğim bir performans vardı dizide. zhenya diziye başlarken Lee Jun Ki için bu tarz rolleri oynasın demişti ki çok doğru demiş. Romantik Komediyi de iyi yapıyor ama bence aksiyon dizilerinin rollerine daha çok yakışıyor. Gerçi baba rolünü pek başaramamış ama o kadar kusur kadı kızında da olabilir. Öte yandan Who Are You gibi Two Weeks dizisinin de klişe kare as olayından uzak oluşu onun için ayrı bir artıydı.

Ha bir de şu OST, gerçekten bir diziye bu kadar çok yakışabilirdi.

Special Affairs Team TEN || 7/10

Birbirinden kopuk olayları sevmiyorum, cinayet odaklı olup karakterlerin yaşamına uzaktan değinen dizileri sevmiyorum, komedisi az olan polisiyelere hiç mi ama hiç ısınamıyorum. 9 bölüm boyunca ''F''nin sırrının çözülememiş olmasını kınıyorum, madem bu kadar başarılı bir ekip neden bu kadar uzun sürüyor ve ikinci sezonda da aynı olayın devam ettirilmiş olmasını hiç ama hiç sevmedim. Benim için oyunculuk ve müzikleriyle kurtaran bir dizi, tabii bir de birkaç cinayet vakasıyla.

I Hear Your Voice || 4/10

Popüler dizilerle bir alıp veremediğim var gibi benim. Oyunculuklarını hiç sevmedim, hukuğa önem veren bir ülkenin böyle saçma bir hukuk dizisini yüceltmesine ise hiç anlam veremedim. Hukuk temalı yapımları ayrı bir severim ama kendini bir b*k sanıp burnundan kıl aldırmayan bir avukatın gidip de davaları suçluların gözlerini okuyabilen biri sayesinde çözmesi ise çok saçmaydı. Anladım ki bu dizi için fangörller parmaklarını sağlam çalıştırmış.

Bir de Secret Garden'daki Oskamız'ı geri istiyorum ben.

Cheongdamdong Alice || 7/10

ShiHoo da So Ji gibi bambaşka bir rolle severlerini karşılıyor. Özellikle o dansları tek elimeyle şaheser. Tabii, bir de Nazım Hikmet'in şiirini okuduğu sahne ve sonucunda ülkemizden bahsettikleri bölüm. Dizide en çok eğlendiğim sahnelerdi. Bir de, Alice hikayesini dizinin temasına çok güzel betimlemişler. Herkesin bir tavşana sahip olmasının anlamı, giderek bozulan Kore dünyasıın moda anlayışını çok güzel yansıttıklarını düşünüyorum. Moda olarak bir şey kullanmadığın için insanlar tarafından saygı görmediğin bir dünyaya sahip orası ki dizi bu açıdan gerçeği çok güzel yansıtmış. Fakat, olayın sonradan kızın azminden daha farklı yönlere kayması diziyi belli bir noktadan sonra sıkıcı kategorisine taşıyordu. Bu da beni izlerken baydı açıkçası. Kızı zaten sevmiyorum, bir de dizinin konusunun çarpıklaşması diziyi izlenir olmaktan çıkardı. Yine de her şeye rağmen şu danslarla şevklendik.

@ıtır;

Special Affairs Team TEN || 7/10 bu puan ilk yapıma mı? Aşkol! 2. sin de biraz kalite düşsse de ilk yapım gerçekten orjinaldi..

Neyse..

Ghost-Seeing Detective Cheo Yong 6/10

Valla OCN'in yapımları genelde diğer kanallara göre iddialı olurdu ama bu sefer olmamış. Onlarda fark etmişler olsa gerek 10. bölümde apar topar bir finalle bitirmişer yapımı..

Cunning Single Lady 7/10

Bu puan valla Joo Sang Wook için Sert görünümüne rağmen mimikleri ve jestleri her seferinde beni güldürmeyi başardı. Ama onun dışında yapım bana göre olmamış...

Three Days 7/10

24 Hours diye bir dizi vardı. herkes bir şekilde haberdar olmuştur. o mantalite ile yapılmış ama 3 günlük bir operasyonu anlatıyor. klasik dram mantığının dışında kötü diyemem ama çok iyi de değildi..

Inspiring Generation 7/10

Valla bu puan da oyunculara Bana yapım çok fazla bridal mask'ı da anımsatmadı değil. tabi ap ayrı bir kulvarda seyrediyor o ayrı. Ancak Kim Hyun Joong fanları benden daha iyi bililirler. ben baş rolde onu görünce tanıyamadım desem yeridir. Gerçekten rolünün hakkını vermişti..

Bride of the Century 6/10

Bol vaktiniz var izleyecek hiç bir şey bulamadıysanız izleyin...yoksa boşuna kasmayın...

I Need Romance 3 6/10

İlk ikisini izlememiş biri olarak sadece çok sevdiğim 2 ismi aynı yapımda görünce izledim. Ama beğendim diyemem...

En son Great Inheritance' ı bitirdim. Klasik romantik, komedi dramalarından. Tarih olarak eski de bir dizi. Ama bu tarz dizilerin atmosferini seviyorum. Çocuk oyuncular çok şirindi ayrıca.

Yenilerden 3 dizi takip ediyorum.

Hotel King, My Girl' deki başroller kendini izlettiriyor ama ilk bölümler cidden sıkıcıydı. Şimdi biraz konu ve işleyiş rayına oturdu, yalnız yine klasik senaryo. 32 bölüm ne anlatacaklar merak ediyorum.

Doctor Stranger, o kadar abartılı bir başlangıç yaptı ki Amerikan filmleri yanında sönük kalır. Çok saçma bir Kuzey Kore' ye gidiş sebebi ve yine bence çok saçma bir siyasi hırsa kurban gidiş. Bir de büyük aşk gösterdiler 2 bölüm, tabi aksiyonla süslenmiş. 3. bölümle birlikte normale dönüyor biraz ama şimdi de sevgili öldü de başka birine onun yüzünü mü naklettiler, yoksa hafızası mı silindi ajan yapıldı, yoksa başından beri ajan mıydı vs belirsizlikleri var. Dizilerin vazgeçilmezleri bunlar. >.< Bu senenin modası hastane dizilerine bir örnek de bu. Ayrıca başrol çocuğun yüzüne bakmak beni acayip rahatsız ediyor. Yüzüne bir şey mi yaptırmış ne? Secret Garden' da daha sevimli gelmişti bana.

You're All Surrounded, her şeyi dozajında bir dizi, gayet de eğlenceli. Polisiye ve komedi, nasıl hayır diyebilirim.