Jump to content
  • Kayıt Ol

Ertuğrul...


CloudT

Önerilen İletiler

Ertuğrul_Şehitleri_Anıtı.jpg

"Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" algısını kırabilen, hepimizin sempatiyle baktığımız birkaç ülke mutlaka vardır. Son yıllarda ülkemizde gelişen siyasi konjonktür gereği bu ülkelerden çoğu İslâmi kökenlere dayanır. Ancak iki ülke vardır ki; tarih boyunca ne düşman olarak algılanmıştır, ne de dinleri İslâm'dır...

Ertuğrul_Firkateyni.jpg

Tesadüf odur ki bu iki ülke de bize kilometrelerce uzak olan bir coğrafyada, Uzakdoğu'da yer alır: Japonya ve Güney Kore...

Kore Savaşı'nda Güney Kore için, üstelik onların topraklarında savaşan ve yüzlerce şehit veren bir ülke olmamız, Kore halkı tarafından 'kan kardeşliği' statüsüne erişmemize vesile olmuştur. Peki, Japonya ile olan tarihsel bağlarımız nelerdir, nasıl bir olay vuku bulmuştur da her iki toplum da yıllardır birbirine sempati ve dostluk ile bakabilmiştir?

Yıl 1889... Osmanlı İmparatorluğu'nun zor dönemleri... Batı'nın baskısı bir yana, Kuzey'den gelişen Rus tehditleri... Ve bugün bile tartışılan bir Padişah; II. Abdülhamid...

Aynı dönemlerde, Rus tehdidini yakinen hisseden bir ülke daha var; Japonya. Ve gerek bu tehdide karşı Osmanlı'nın desteğini almak, gerekse Avrupa ülkelerinin askerî yapılarını incelemek üzere 1887 yılında İstanbul'a gelen Japon heyetine iade-i ziyaret yapılması ve aynı zamanda İmparator Meiji'ye imtiyaz nişanı gönderilmesi adına yaşlı Ertuğrul Firkateyni, II. Abdülhamid'in emriyle aylar sürecek bir yolculuk için 1889 yılında İstanbul'dan Japonya'ya doğru yola çıkar.

Sıkıntılarla da olsa yolculuk tamamlanmış ve görev yerine getirilmiştir. Ancak 600'ün üzerinde mürettebatıyla yola çıkan yorgun Firkateyn gücünü tüketmiş ve dönüş yolculuğuna başladıktan hemen sonra 16 Eylül 1890 günü, Japonya'nın Kushimoto kenti açıklarında kayalara çarparak batmıştır. Kazadan sadece 69 denizcinin kurtarılması ise yerel halkın olağanüstü çabalarıyla mümkün olur (Gerek yola çıkıldığı aşamadaki mürettebat, gerekse şehit olan gemicilerin sayısı hakkında çeşitli kaynaklarda farklı rakamlar söz konusu olup, 69 denizcinin kurtulduğu bilgisi, üzerinde en fazla uzlaşılan sayıdır).

Kushimoto.jpg

Bu vahim kaza ve sonrasında gelişen tarihsel olaylar, bir anlamda 122 yıllık Türk - Japon dostluğunun temellerinin atılmasına vesile olmuştur. Japonlar, gazilerimizi yurtlarına geri getirmekle yetinmemiş, aynı zamanda şehitlerimiz için de bir şehitlik yaptırarak her yıl anma törenleri düzenlemişlerdir. Kazanın gerçekleştiği Kushimoto sahil şehri, kendisini "Türkiye ile Dost Şehir" ilan eder.

Ve akabinde bugüne kadar gelişen olaylar da, temelleri 122 yıl önce atılan dostluk köprüsünün daha da sağlamlaşmasına ve pekişmesine vesile olur:

İran - Irak Savaşı sırasında bölgede mahsur kalan Japon vatandaşlarını, havada uçuşan füzeler altında Türk Hava Yolları kurtarmış ve ülkelerine kadar sağ salim ulaştırmıştır.

1999 Marmara Depremi'nde Japonlar, deprem yaralarının sarılması için Türkiye'ye önemli bir miktarda hibe yardımında bulunmuşlardır. 2011 Van Depremi sırasında ise Japon Doktor Atsushi Miyazaki, Türk depremzedelere yardımcı olmak uğruna geldiği ülkemizde hayatını kaybetmiştir.

2003 yılında "Japonya'da Türkiye Yılı" ilan edilirken, 2010 yılında da "Türkiye'de Japonya Yılı" olarak kutlanır.

Ülkemizde Toyota, Sompo Japan Sigorta, Takeda, Japan Tobacco gibi pek çok Japon devi faaliyet göstermekte ve Türk insanının istihdamlarına katkıda bulunmaktadır.

Barış Manço ve Hadise Japonya'da konserler vererek, Ayumi Takano Türkiye'de oyunculuk yaparak bir nevi iki ülke arasında kültür elçiliği yapmışlardır.

İlhan Mansız ve Alpay Özalan Japonya'da, Junichi İnamoto ise Türkiye'de futbol oynarken, voleybolcumuz Yeliz Başa Japonya'ya, Saori Kimura ve Maiko Kano da Türkiye'ye transfer olmuşlardır.

Her yıl yüzlerce Japon turist, bilhassa Kapadokya, Pamukkale ve Efes gibi tarihi zenginliklerimizi görmek üzere topraklarımıza akın eder.

Ertuğrul_Şehitliği.jpg

1889 yılında yola çıkarken belki de vesile olacakları ulvi görevin farkında bile olmayan o 600'ün üzerindeki mürettebatımız ve şehitlik mertebesine erişen 69 denizcimiz, bugün 122 yıllık sarsılmaz bir dostluğun baş aktörleri oldular.

Bu dostluğun başlamasına vesile olan tüm şehitlerimizin ve tüm Ertuğrul Firkateyni mürettebatının ruhları şad olsun. Kendilerini her 16 Eylül günü saygıyla ve minnetle anmaya devam edeceğiz.

Sevgi ve saygılarımla.

Umut Gemici

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

  • İleti 4
  • Oluşturma
  • Son yanıt

En Çok Yazanlar

  • CloudT

    2

  • Squaw

    1

  • Akuma_Blade

    1

  • VarOlanBiri

    1

En Hareketli Günler

En Çok Yazanlar

Güzel bir yazı olmuş, emeği geçenlerin ellerine sağlık. Mürettebatın ruhu şad olsun.

Ayrıca başka bir şey daha ekleyeyim, Kushimoto ile ilgili;

Mersin Pozcu'da, Kushimoto adında bir sokak var. Hatta sokağın denize bakan kısmında Japonların yaptığı bir bina var. Oldukça sağlam bir yapıdır.

Bildiğim kadarıyla da Kushimoto şehrinde bir sokağın adı ''Mersin sokağı'' diye geçiyor.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Mecidiyeköy meydanındaki üst geçidin altında da "Bu üst geçit Türk - Japon dostluğunun bir örneğidir" türü bir tabela var.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Türkiye'de bu tür yerler git gide yaygınlaşıyor ve sanıyorum ki geçen senelerde düzenlenen Japonya Yılı etkinliklerinden sonra iyice artmaya başladı. Bursa da Japon Parkı mevcuttur ve gayet güzeldir, gittiğimde Japon çayları içip tatlıları yenip, bütün park layığıyla ne-nedir diyerek anlatılmıştır. Bu tür yerleri görmek güzel vesselam.

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hoşçakal Mayumi isimli kitabı okuduktan sonra ne zaman Ertuğrul gemisi adına bir şeyler görsem ya da okusam hüzünleniyorum. :( Kitap biraz kurgu öğeleri taşısa da o dönemde geçen çok özel bir aşkı anlatıyor. Aşk yanında o dönemdeki Ertuğrul gemisi ile ilgili olan olayları ve mürettebatın çektiği zorlukları da anlatmaktan geri kalmıyor çünkü kitap romandan daha fazlasına sahip, bir nevi belgesel tadında. Yazarı sadece kurguyla oluşturmamış kitabı, gidip yerinde incelemlerde bulunmuş, hatta yanlış hatırlamıyorsam (okuyalı 4-5 yıl oldu) orda yaşayan insanlardan da bir şeyler öğrenmiş. Belki kulaktan kulağa geçen bilgilerdi ama yine de okuması çok güzeldi, hatta daha önce paylaştığım bir ayrıntıydı ama kendi başlığında yeniden dile getirmek istiyorum. Kitabı okuyalı baya oldu, ekleyeceğim bilgide eksiklik veya fazlalık varsa şimdiden kusura bakmayın.

Etruğrul'un bulunduğu adaya ne zaman bir Türk ayak bassa yağmur yağdığından bahsediliyor kitapta. Bu, o adadaki insanların, Ertuğrul'da hayatını kaybeden mürettebat için döktüğü gözyaşıymış. Bir inanç mıdır bilmem ama yazarın düştüğü bu notu okuduktan sonra içim ürpermiş, durduğum yerde heyecanlanmıştım, hatta gidip görmek için can atmıştım. İleride gitme şansım olur mu bilemiyorum ama gidenlerin çok şanslı olduğunu düşünüyorum.

Alıntı için teşekkürler CloudYoshida, hazırlayan arkadaşların da emeklerine sağlık. Mürettebatın ruhu şad olsun, kitapta anlatılan mürettebat ve Mayumi gerçek hayatta olan kişiler miydi çok merak ediyorum. :)

Bu arada, yazıda Kore Savaşı'ndan da bahsedildiği için değinmeden geçemiyorum; drama izlemeye başladığımdam beri Kore'liler bu açıdan bana aşırı sempatik gelmeye başladı. Her dizisinde olmasa da izlemiş olduğum birkaç dizide karşıma Türkiye ile ilgili bir şey mutlaka çıkıyordu. Hatta bu açıdan, yani geçmişte Türkiye'nin Kore'ye olan kardeşçe yardımından dolayı King2Hearts dizisinde güzel bir sahne vardı; başrol ekibimizin yarışacakları ülkeleri seçme aşamasında adı geçen Türkiye'yi elemeyeceklerini çünkü onların müteffiki olduğumuzdan bahsediyorlardı. O dizide, daha doğrusu o bölümde bolca Türk bayrağı da görebilirsiniz. :)

Yorum bağlantısı
Hemen paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Forum Kuralları'mızı okudunuz mı?